icraya konu sözleşmeye itiraz neticesinde görevli mahkeme

Vekilliğini üstlendiğim iş davası devam ederken karşı taraf vekili ile karşılıklı olarak haricen bir tutar üzerinden anlaştık ve bu tutar ödendiği takdirde davadan vaz geçileceği hükmünü içeren ve taraf vekilleri olarak bizler bir sözleşme imzaladık. Sözleşmeye aykırı olarak müvekkil söz konusu tutarı ödemedi ve davacı veikili sözleşmeye dayanarak ilamsız icra takibi başlattı. Borçlu vekili olarak ben de söz konusu sözşleşme gereğince iş bu sözleşmeyi icraya konu ettiği takdirde söz konusu davadan feragat etmesi gerektiği fakat alacaklı vekilinin her iki ( hem iş davasına hem de icra takibine) tarafta da devam ettiğini bahisle yapılan icra takibinin durdurulması yönünde itiraz ettim. Alacaklı vekili de icra hakimliğinden itirazın kaldırılmasını talep etti. Öncelikle bu itirazın kaldırılması mı olmalı yoksa genel mahkemelerde itirazın iptali davası olarak mı açılmalıydı? 2. sorum ise sözleşme gereğince davadan vaz geçmeden her iki tarafa da devam etme hakkı var mıdır? Vereceğiniz cevaplar için şimdiden teşekkürler.

Alıntı: Yazan burakkoca 2. sorum ise sözleşme gereğince davadan vaz geçmeden her iki tarafa da devam etme hakkı var mıdır? Vereceğiniz cevaplar için şimdiden teşekkürler.

eğer yapmış olduğu icra takibinde tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yazıp derdest davaya atıf yapmışsa takibinde haklı çıkabilir diye düşünüyorum. tabiki yapmış olduğunuz sözleşmenin içeriğini bilmeden bunu yazıyorum.

"xx düzenleme tarihli xx ödeme tarihli Ankara 9.İş mahkemesinin xxxx/xxx E sayılı dosyasındatalep edilen işçi alacaklarıa mahsuben ödenecek bedel" diye yazmış borcun sebebine ve fakat sözleşmede yada takipte ödemede tekerrür olmamak kaydıyla diye bir şerh düşülmemiş.

değerli meslektaşlarım görüşlerinizi bekliyorum...

İtirazın kaldırılmasını istemekte haklı olduğunu düşünüyorum zira aranızdaki sözleşme İİK 68'de sayılan belge yerine geçiyor gibi. imza inkarınız da yok.

Diğer sorunuza gelince bence bu sözleşmeyi imza etmekle orada yazılı bedeli kabul etmiş oluyorsunuz ve mahkemede devam eden davada bu bedeli aşan alacak kısmı söz konusu olabileceğindan ve müvekkiliniz de sözleşmesel edimini yerine getirmediğinden, alacaklı kalan alacağını müvekkilinizden talep edebilecektir. Bunun için de davanın sonuçlanması gerekecektir. Buradaki tek çekince tahsilde tekerrür olmamak üzere ibaresinin olmamasının takibin iptalini gerektirip gerektirmeyeceği. Bu konuda net bir cevap veremeyeceğim. İyi çalışmalar.

açıkca bu saçmalık ve bunun çözümü de bence ve kanun devleti değil de hukuk devleti olmaktan geçiyor. Hem anlaştığın tutarı icraya koyacaksın hem de davaya devam edeceksin ve ikisinde de haklı olacaksın sanırım böyle bir uygulama yoktur hiç bir yerde.

Alıntı: Yazan burakkoca açıkca bu saçmalık ve bunun çözümü de bence ve kanun devleti değil de hukuk devleti olmaktan geçiyor. Hem anlaştığın tutarı icraya koyacaksın hem de davaya devam edeceksin ve ikisinde de haklı olacaksın sanırım böyle bir uygulama yoktur hiç bir yerde.

Ortada saçma olan bir durum yok. İki defa tahsilat yapılması da mümkün değil. Ama galiba, sulh anlaşması yaparken dikkatsizlik ve tedbirsizlik sözkonusudur.

Alıntı: Vekilliğini üstlendiğim iş davası devam ederken karşı taraf vekili ile karşılıklı olarak haricen bir tutar üzerinden anlaştık ve bu tutar ödendiği takdirde davadan vaz geçileceği hükmünü içeren ve taraf vekilleri olarak bizler bir sözleşme imzaladık.

Alıntı: xx düzenleme tarihli xx ödeme tarihli Ankara 9.İş mahkemesinin xxxx/xxx E sayılı dosyasındatalep edilen işçi alacaklarıa mahsuben ödenecek bedel

Ben Zaten ödenecek diye irdelemedim açıkcası ve olayın da bu kadar uzayacağı hiç aklıma gelmezdi. Bu durumda ben olsam yani sonuçta bu işe bağlı birşey yapmadığım için sözleşmeyi icraya koymak aklımın ucundan dahi geçmezdi davama devam ederdim. Sizce ben mi çok iyi niyetliyim ...

Alıntı: Yazan burakkoca Ben Zaten ödenecek diye irdelemedim açıkcası ve olayın da bu kadar uzayacağı hiç aklıma gelmezdi. Bu durumda ben olsam yani sonuçta bu işe bağlı birşey yapmadığım için sözleşmeyi icraya koymak aklımın ucundan dahi geçmezdi davama devam ederdim. Sizce ben mi çok iyi niyetliyim ...

Hepimiz iyiniyetli olmak zorundayız. Ama ne demişler:" Önce tedbir, sonra tevekkül".

"Hatalı sollama, evine gözyaşı yollama" diyenler de var ama konumuz o değil.

Ben diğer meslektaşlarım gibi düşünmüyorum. Eğer sözleşmede aksine hüküm yok ise yapmış olduğunuz sözleşme bir sulh sözleşmesidir. Yani eski (iş akdini) ilişkiyi ve buna dair nizaları bitirip yerine yeni hak ve borçlar doğurmuştur.

-Eğer taraflardan biri bu sözleşmeyi ihlal etmişse diğer taraf ya sözleşmeyi feshedecek ve temel ilişkiye dönecek(tabi dava sonunda sözleşmede belirtilen tutar müvekkilinizce kabul edildiğinden hükmedilecek tutar bundan az olamaz) ya da sözleşmenin ifası için cebri icra yoluna başvuracaktır.

-Anlattıklarımız ışığında eğer sözleşmenin ifası istenecekse iş davasından feragat şartının yerine getirilmesi gerekmektedir. Yok eğer sözleşme feshedilmişse sözleşmeye dayanarak icra takibi yapılamaz.

değerli Avrasya meslektaşımın soylediğine harfiyen katılıyorum ama hala nasıl bir yol izlemem gerektiği sorusuna bir cevap alamadım ...

Alıntı: Yazan burakkoca değerli Avrasya meslektaşımın soylediğine harfiyen katılıyorum ama hala nasıl bir yol izlemem gerektiği sorusuna bir cevap alamadım ...

Avukatlık Kanunu Madde 35/A – (Ek : 2/5/2001 - 4667/23 md.)
Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilâm niteliğindedir.

Kanaatimce ilam hükmündeki bu belgedeki feragatler geri alınamaz. İş davası sonuçlanmıştır. Mahkemeye ibraz edeceğiniz sözleşme davayı konusuz bırakacağı için düşürecektir.

İcra takibine gelince ortada ilam hükmünde bir belge olduğundan ve siz buna haksız itiraz ettiğinizden tazminatla karşılaşma ihtimaliniz mevcut. Bence ivedilikle bir dilekçe hazırlayıp öncelikle iş mahkemesindeki dosyanın düşümünü sağlayıp devamında da itirazın kaldırılması/iptali davasını kabul edin. belki bu sayede tazminattan kurtulabilirsiniz.

bence konunun çözümü adına sayın burokkoca iki taraf vekilince imzaladıkları metni buraya aktarsın. içerik çok mühim.

Sözleşmede belirtilen "feragat" yerine getirilmeden, sözleşmede belirlenen borcun talep edilmesi bence hukuka uygun olmayacaktır.

Şayet böyle bir durumda, savunmamı davacı tarafın sözleşmeyle üstüne düşen "feragat" zorunluluğunu yerine getirmediğini, böylelikle sözleşmenin temel şartının yerine getirilmeden tahsile çalışıldığını ve ayrıca bu borcun konusu ile ilgili iş mahkemesinde halen derdest bir dava olduğunu belirtirdim.

Buradan davaların sonuçları hakkında siz değerli meslektaşlarımı bilgilendirmek istedim. Öncelikli olarak itirazın kaldırılması davasında haksız çıktım (ki bu durumu tahmin edebiliyordum) ve cüzi bir inkar tazminatı ödedim lakin her ne hikmet ise iş mahkemesinde görülen dava da devam etti ve orada da haksız çıktık ve orada da bir bedel çıktı icra takibine ödemiş olduğumuz bedelin haricinde. Günümüz Türkiyesinde her şey ile karşılaşmak mümkün ve artık şaşırmıyorum hiç bir şeye eskisi kadar.

Alıntı: Yazan burakkoca Buradan davaların sonuçları hakkında siz değerli meslektaşlarımı bilgilendirmek istedim. Öncelikli olarak itirazın kaldırılması davasında haksız çıktım (ki bu durumu tahmin edebiliyordum) ve cüzi bir inkar tazminatı ödedim lakin her ne hikmet ise iş mahkemesinde görülen dava da devam etti ve orada da haksız çıktık ve orada da bir bedel çıktı icra takibine ödemiş olduğumuz bedelin haricinde. Günümüz Türkiyesinde her şey ile karşılaşmak mümkün ve artık şaşırmıyorum hiç bir şeye eskisi kadar.

İş mahkemesi hakiminin gerekçesi nedir?

Sözleşmenin haricen yapılmış olması ve belirtilen tarih kesin bir tarih olması nedeni ile ödeme tarihinde belirtilen tutarı ödememe sözleşmeye aykırılık teşkil etmiş olup ödeme neticesinde feragat edileceği kararlaştırılan madde ödememe nedeni ile hükümsüz sayılmıştır. Çok görmeyelim meslektaşım ben hakimlerden takibin iptalini talep ediyorum hakimler icranın geri bırakılması kararı veriyor buna bir anlam verebiliyor musunuz? .