izaleyi şuyu davalarında geçmişe etkili olmama kuralı

Sayın site üyeleri,
Farzedelim ki 1/2 paylı yanyana iki parsel halinde bir tarlamız var. Paydaşlar bu araziyi fiili olarak 25 seneyi geçkince bir süredir kuzey ve güney olarak kullanıyor olsunlar.(Hiçbir yazılı sözleşme olmasın) Kuzey yönünü davalı, güney yönünüde davacı kullanıyor diyelim. Bulunduğu yer itibariyle imar dışı ama mücavir alan içinde olsun. Parsel büyüklükleride 10 ve 12 dönüm olsun. Paydaşlardan güney yönünü kullanan taraf bir bağ evi başlatsın ve belediyecede ruhsatsız olduğu için temeli atılmış vaziyette inşaat durdurulsun.Bu paydaş daha sonrada ortaklığı sonlandırmak için dava açsın. Ama dava tarihi 09/02/2007 önceki bir zaman.Bu tarihe gelene kadarda davada söz konusu parsellerin paylaşımı için Belediye, Valilik ve Tapu Kadastro Müd. tarafından hiçbir sakınca olmadığı konusunda resmi yazışmalarla anlaşılmış, keşfe gidilmiş olsun. Fakat bilirkşi raporunda bu iki pareselin birleştirilip sonra iki eşit bölünmesi halinde kuzey yönünün güneye göre kadastro yoluna cephesinin fazla olmasından dolayı kuzey yönünün daha değerli olduğundan bahsedilsin. Ama raporda ciddi hesap hataları ve güney yönünün kullanılabilir inşaat alanının büyüklüğünden bahsedilmediğinden ve kadastro yolunun söz konusu arazi imar açıldığında konum ve yerinin sabit olmayabileceğinden dolayı davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz etsin. İtiraz üzerinden uzun bir süre geçsin, bu arada yukarıda bahsi geçen yazışmalar vs. beklenmiş olsun . 09/02/2007den sonraki bir tarihde de ikinci bir keşif olsun.Gelen bilirkişiler Tarım alanlarını koruma ve arazi koruma konununun değiştiğini ve eskiden bölünebilir tarım alanlarının 5 dönümden küçük olmama şartı aranırken 09/02/2007 de kabul edilen kanunla bu büyüklüğün 20 dönüm (mutlak tarım arazileri için)olduğunu bu yüzden ortaklığın satışla sonlandırılabileceği söylemiş olsunlar, üstünede davacının dava açtığı tarihde temeli atmış olduğu belediye tarafından durdurulan ama davacının ruhsatsız yapmını dava süresince tamamladığı ve kullanıma açtığı bağ evini fiyatlandırıp, oranlayarak davacı tarafa satıştan %7 fazla pay verilmesi konusunda rapor düzenlesinler.Ayrıca raporda söz konusu arazi tarım arazisi kabul edilmesine karşı fiyatlandırma yapılırken; çevre parsellerdeki okul ,yurt ,benzin istasyonları bulunduğu söyleyerek arsa fiyatı üzerinden yapsınlar. Davalı tarafda geçmişe etkili olmama kuralını öne sürerek Türk medeni kanununun yürülüğü ve uygulana şekli hakkında kanunun 1. maddesine göre( yeni yürürlüğe giren bir kanunun girdiği tarihden önceki olayların, bu olay hangi kanun yürürlükde iken gerçekleşmişse o kanun hükümleri uygulanır) itirazda bulunsun ve raporda 09/02/2007 çıkan kanununun bir yerin tarım arazisi sıfatını alması için çevre parsellerle olan bütünlüğü göz önüne alınması gerektiği ve tarım alanlarına ahır, silaj deposu vs.gibi tarım yapılarının yapılabileceği ikametgah yapılamayacağı konusundakı maddelerini hatırlatılsın.
Sayın üyeler bu olay için fikrini aldığım ve araştırdığım kadarıyla iki sonuç var ve her iki sonuçda kesin bir sonuçdan bahsetmiyor.
Birinci görüş; geçmişe etkili olmama kuralının bir bağlayıcılının olmadığını önceliğin kamu hakkı olduğu için itirazın geçersizliğinden ...
İkinci görüşde ;itirazın yerinde olduğundan yana
Sizlerin bu konudaki yorumlarınızı bekliyorum saygılarımla....