Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamu Bankaları Tasarrufun İptali Davasını Açarken Aciz Vesikası Alması Gerekir mi ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-05-2011, 18:55   #1
tiryakim

 
Mutsuz Kamu Bankaları Tasarrufun İptali Davasını Açarken Aciz Vesikası Alması Gerekir mi ?

Kamu Bankaları Tasarrufun İptali Davası Açarken Aciz vesikası Alması gerekli midir ?

Yargıtay kararları ışığında değerli görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Teşekkürler...
Old 20-05-2011, 19:20   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Kamu Bankaları Tasarrufun İptali Davası Açarken Aciz vesikası Alması gerekli midir ?

Yargıtay kararları ışığında değerli görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Teşekkürler...


T.C.

YARGITAY

17. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/1079

K. 2007/2553

T. 19.7.2007

• TASARRUFUN İPTALİ ( Kamu Bankalarının da Aciz Belgesi Olmadan Tasarrufun İptali Davalarını Açabilecekleri Bankacılık Kanununun Geçici 16. Maddesinde de Bu Değişikliğin Makable Şamil ( Geçmişe Yürüyeceği ) Olacağının Öngörüldüğü )

• ACİZ BELGESİ ( Tasarrufun İptali - Kamu Bankalarının da Aciz Belgesi Olmadan Tasarrufun İptali Davalarını Açabilecekleri Bankacılık Kanununun Geçici 16. Maddesinde de Bu Değişikliğin Makable Şamil ( Geçmişe Yürüyeceği ) Olacağının Öngörüldüğü )

• USULİ KAZANILMIŞ HAK ( Mahkemenin Aciz Belgesi Olmadan Davacı Bankanın Dava Açamayacağı Gerekçesiyle Bozulduğu - Bozmaya Uyulmuş İse de Maddi Yanılgıya Dayalı Olan Bozma İlamı Lehine Olan Davalı Taraf Yönünden Doğurmadığı )

• MADDİ YANILGI SONUCU BOZMAYA UYMA ( Mahkemenin Aciz Belgesi Olmadan Davacı Bankanın Dava Açamayacağı Gerekçesiyle Bozulduğu - Bozmaya Uyulmuş İse de Maddi Yanılgıya Dayalı Olan Bozma İlamı Lehine Olan Davalı Taraf Yönünden Usulü Kazanılmış Hak Doğurmadığı )

2004/m.105, 143, 277

4389/m.14

5411/m.140 Geç.13,Geç.16

ÖZET : Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları elinde geçici ( İİY 105 md ) ya da kat’i ( İİY 143. md ) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Somut olayda mahkemenin bankacılık yasasına göre davacı bankanın aciz belgesi olmadan iş bu davayı açabileceğine dair Yüksek 15. Hukuk Dairesince aciz belgesi olmadan davacı bankanın dava açamayacağı gerekçesiyle bozulmuş ve mahkemece de bozmaya uyulmuş ise de maddi yanılgıya dayalı olan bozma ilamı lehine olan davalı taraf yönünden usulü kazanılmış hak doğurmaz.

5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 13. maddesinde kamu bankalarının da aciz belgesi olmadan tasarrufun iptali davalarını açabilecekleri geçici 16. maddesinde de bu değişikliğin makable Şamil ( geçmişe yürüyeceği ) olacağı öngörülmüştür. Bu durumda davanın ön şartı olan geçici veya kesin aciz belgesi bulunması zorunluluğu ortadan kaldırıldığından davanın esası incelenip hüküm tesis olunmalıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Hükmüne uyulan Yargıtay bozma ilamında özetle: 4389 sayılı Bankacılık Yasasının değişik 14/5 maddesinde yer olan aciz belgesi aranmayacağına ilişkin hükmün Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun banka yöneticileri hakkında açtığı tasarrufun iptali davalarında uygulanacağı diğer kişiler aleyhine açılan iptal davalarında aciz belgesinin aranması 21.01.2002 tarihli haciz tutanağının geçici veya kesin aciz vesika niteliğinde olmadığının kabul edilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Türkiye Halk Bankası A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davaları elinde geçici ( İİY 105 md ) ya da kat’i ( İİY 143. md ) aciz belgesi bulunan alacaklılar açabilir. Somut olayda mahkemenin bankacılık yasasına göre davacı bankanın aciz belgesi olmadan işbu davayı açabileceğine dair 17.06.2005 günlü hükmü Yüksek 15. Hukuk Dairesince aciz belgesi olmadan davacı bankanın dava açamayacağı gerekçesiyle bozulmuş ve mahkemece de bozmaya uyulmuş ise de maddi yanılgıya dayalı olan bozma ilamı lehine olan davalı taraf yönünden usulü kazanılmış hak doğurmaz. Diğer yandan 19.10.2005 tarihinde kabul edilen ve 1.11.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 13. maddesinde kamu bankalarının da aciz belgesi olmadan tasarrufun iptali davalarını açabilecekleri geçici 16. maddesinde de bu değişikliğin makable Şamil ( geçmişe yürüyeceği ) olacağı öngörülmüştür. Bu durumda davanın ön şartı olan geçici veya kesin aciz belgesi bulunması zorunluluğu ortadan kaldırıldığından davanın esası incelenip hüküm tesis olunmalıdır.

Kabule göre de dava şartı yokluğundan dava red edildiğine göre karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi hükümlerine göre maktu vekalet ücreti yerine nisbi vekalet ücreti verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA, 19.12.2005 gün ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununun 140. maddesi gereğince davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 19.07.0007 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 20-05-2011, 20:40   #3
tiryakim

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/1499
Karar: 2010/3944
Karar Tarihi: 27.04.2010

TASARRUFUN İPTALİ DAVASI - DAVACININ DAVASI SABİT OLMASI HALİNDE TASARRUFUN ALACAKLI DAVACININ ASIL ALACAK VE FERİLERİ İLE BİRLİKTE TAHSİLİNE İMKAN VERECEK BİÇİMDE İPTAL EDİLMESİNE KARAR VERİLECEK OLMASI - HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASI GEREĞİ

ÖZET: Dava tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda davacının davası sabit olduğu takdirde tasarrufun alacaklı davacının asıl alacak ve ferileri ile birlikte tahsiline imkan verecek biçimde iptal edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece davanın kabulüne karar verildiği durumda yalnızca asıl alacak ile sınırlı olarak tasarrufun iptal edilmesine karar verilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekir.

(2004 S. K. m. 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284) (1086 S. K. m. 438)

Dava: Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, davalılar vekillerince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 27.4.2010 Salı günü davacı Tasfiye Halinde Türkiye Emlak Bankası AŞ vekili Avukat Alper Aldıkaçtı ile davalılar Sevinç İnönü ve Sevinç ve Erdal İnönü Vakfı vekili Avukat İ. Güneş Gürseler geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili davalılardan S. İ.’nün müvekkiline olan borcu sebebiyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kendisine ilişkin taşınmazları sair davalı Vakfa bağışladığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalılar davanın reddini istemişlerdir.

Borcun tasarruf gününden sonra doğması sebebiyle davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay 15. Hukuk Dairesi tarafından bozulması üzerine önceki kararda direnilmesine karar verilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca ‘borcun tasarruf gününden önce doğması sebebiyle mahkemece işin esasına girilmesi gerektiği’ gerekçesiyle verilen bozma kararı üzerine mahkemece İİK’nun 280. maddesi uyarınca davanın kabulüne ve yapılan tasarrufların davacının alacağı ile sınırlı olarak iptal edilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 5411 s. Bankacılık Yasası’nın 13. maddesi uyarınca davacı bankanın açtığı tasarrufun iptali davalarında aciz vesikasının aranmamasına, yapılan tasarrufun bağışlama hükmünde olması sebebiyle İİK’nun 278. maddesi uyarınca iptale tabi olmasına ve kararda yazılı sair gerekçelere göre davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-) Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava İİK’nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda davacının davası sabit olduğu takdirde tasarrufun alacaklı davacının asıl alacak ve ferileri ile birlikte tahsiline imkan verecek biçimde iptal edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olayda mahkemece davanın kabulüne karar verildiği durumda yalnızca asıl alacak ile sınırlı olarak tasarrufun iptal edilmesine karar verilmiş olması doğru olmayıp bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden kararın HUMK’nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.

Sonuç: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan sebeplerle davalılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının Reddine, (2) no.lu bentte açıklanan davacı vekilinin temyiz yönünden hüküm fıkrasının birinci bendinin 5. satırındaki <davacının alacağı olan 265.551.346.046.-TL (eski TL) 265.551.00.-TL’sı (yeni TL)sı ile sınırlı olmak üzere İPTALİNE> tümcesinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine <davacının asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olarak iptaline> tümcesinin yazılarak hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 750,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil edilen davacıya verilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 12.035,62 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 27.04.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 20-05-2011, 20:45   #4
tiryakim

 
Olumlu

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/492
Karar: 2010/2620
Karar Tarihi: 23.03.2010

ÖZET: Davacı banka yönünden aciz belgesi sunma zorunluluğunun bulunmamasına, tasarrufun gerçek değeriyle tapudaki satış bedeli arasında fahiş fark bulunduğundan iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceğine, dava konusu taşınmazın satışa rağmen borçlunun tasarrufunda olmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

(5411 S. K. Geç. m. 13, Geç. m. 16) (2004 S. K. m. 277)

Dava: Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.3.2010 Salı günü davacı Acıpayam Türkiye Halk Bankası Şubesi Avukat Kıymet Sema Mendilcioğlu geldi. Davalılar H. G. ve M. E. tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içerisinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı borçlu H. G.'in alacaklısından mal kaçırmak amacıyla Serinhisar, Kızılhisar Köyü, 12002 parselde kayıtlı taşınmazını 14.5.2008 gününde davalı M. E.'a sattığını belirterek tasarrufun iptalini dava ve talep etmiştir.

Davalılar vekili, aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazın 55.000 TL bedelle satıldığını ve satış bedeliyle taşınmaz üzerindeki ipotek borcunun ödendiğini, taşınmazın halen kira karşılığı borçlu tarafından kullanıldığını, dava dışı asıl borçlu F.'in borcu karşılamaya yetecek miktarda taşınmazının haciz edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre taşınmazın tapudaki satış bedeliyle gerçek bedeli arasında fahiş fark bulunduğu, taşınmazın halen borçlu tarafından kullanılıyor olması gerekçesiyle davanın kabulüne, Denizli, Kızılhisar (Serinhisar) ilçesi, 12002 parsel s. taşınmazın davalı H. G. tarafından sair davalı M. E.'a satışına ait tasarrufun iptal edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.

Sonuç: Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 5411 s. Bankacılık Kanunu'nun geçici 13. maddesi gereğince davacı banka yönünden aciz belgesi sunma zorunluluğunun bulunmamasına, geçici 16. madde gereğince bu değişikliğin mukable şamil alacağına, tasarrufun gerçek değiriyle tapudaki satış bedeli arasında fahiş fark bulunduğundan iyiniyet iddiasının dinlenemiyeceğine, dava konusu taşınmazın satışa rağmen borçlunun tasarrufunda olmasının hayatın olağan akışına uygun bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve 750,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil edilen davacıya verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 3.749,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 23.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 26-05-2011, 05:27   #6
AV.HARUN UYANIKOĞLU

 
Varsayılan

İİK 105/2 ye göre özel banka vekillleri olarak aciz belgesi almak için bir çok uğraşlar verirken kamu bankalarının aciz belgesi olmadan dava açılmasını eşit ve adil bulmuyorum.Bu düzenlemenin da anayasaya aykırı olduğunu düşünüyorum
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
geçici veya kesin aciz vesikası olmadan açılan tasarrufun iptali davası avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 7 10-05-2010 11:09
tasarrufun iptali davası ve aciz vesikası Av.Ebru Caner Meslektaşların Soruları 4 23-04-2009 10:39
Tasarrufun İptali Davasında Birden fazla borçlu varsa hepsinden aciz belgesi gerekirm Av. Salim Meslektaşların Soruları 5 17-11-2008 22:52
6183 m.24 Tasarrufun İptali Davasında Kamu Alacağının Kesinleşme Şartı Var Mıdır? Av.Turhan Demiroğlu Meslektaşların Soruları 2 10-05-2008 22:02
Kayden hacizli taşıt olması halinde tasarrufun iptali davasında aciz vesikası şartını mdeniz Meslektaşların Soruları 2 24-11-2007 23:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07586098 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.