Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

1608 sayılı yasa-belediye faaliyetten men cezası itiraz mercii

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-04-2008, 15:49   #1
av.mansur

 
Varsayılan 1608 sayılı yasa-belediye faaliyetten men cezası itiraz mercii

merhabalar,
müvekkilime belediye encümeni tarafından
1608 s.lı yasaya muhalefetten 15 gün faaliyetten men cezası ile PVS. kanununu gereği 1000-ytl para cezası verildi..
itiraz mercii konusunda değerli fikirleriniz...(sulh ceza mı idare mahkemesi mi)
esenlikler...
Old 14-04-2008, 20:19   #2
FYLOZOF

 
Varsayılan

Belediye encümeni kararı , idari bir karardır, idari kararlara karşı ancak idare mahkemesinde, işlemin iptali için dava açılabilir.
Old 30-04-2008, 21:54   #3
AV. NURAN

 
Varsayılan

bende aynı konuda raştırma yapıyordum. sitde yer alan
"Belediye Cezalarına İlişkin 1608 Sayılı Yasa Değişti" başlıklı makalenin tüm hakları yazarı Av.M.Lamih Çelik'e aittir ve makale, yazarı tarafından Türk Hukuk Sitesi (http://www.turkhukuksitesi.com) kütüphanesinde yayınlanmıştır.
makalesinde:"
5.1608 SAYILI YASAYA GÖRE VERİLEN CEZAYA İTİRAZ

Belediye encümen kararıyla verilen idari para cezasına ve faaliyetten men kararına ilgililer 15 gün içinde Sulh Hukuk Mahkemesine 9İtiraz edebilirler.
Başvurunun usulden kabulü halinde mahkeme dilekçenin bir örneğini ilgili kamu kurum ve kuruluşuna tebliğ eder.İlgili kamu kurum ve kuruluşu en geç 15 gün içinde mahkemeye cevap verir.Başvuru konusu idari yaptırım kararına ilişkin işlem dosyasının bir örneği,cevap dilekçesiyle birlikte mahkemeye verilir.Cevap dilekçesi dava açan kişi sayısından bir fazla nüsha olarak verilir.Mahkeme resen veya talep üzerine duruşma yapabilir.Tanıklık,bilirkişi incelemesi ve keşfe ilişkin hususlarda Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uygulanır. Mahkeme,ilgilileri dinledikten ve bütün delilleri ortaya koyduktan sonra aleyhinde idari yaptırım kararı verilen ve hazır bulunan tarafa son sözünü sorar.Mahkemenin bu aşamada kararını vermesi ve tarafların huzurunda açıklaması kanunda yer almıştır.
Başvuru sonucunda sulh ceza mahkemesi yapılan işlem hukuka aykırı ise “idari yaptırım kararının kaldırılmasına” belediyenin yaptığı işlem hukuka uygun ise “başvurunun reddine” karar verecektir.(md.28/8) İdari para cezasının alt ve üst limiti varsa mahkeme itiraz konusu para cezası miktarını değiştirerek yeni idari para cezası belirleyerek başvurunun kabulüne karar verebilir.(5560 sayılı yasanın 35.maddesiyle değişik md.28/9 -19/12/2006 tarihinden itibaren) Bu yeni düzenleme ile her hangi bir ağırlaştırıcı durum olmadığı halde alt limit yerine üst limitten ceza verilmiş ise itiraz sonucu mahkeme cezayı değiştirerek alt limitten yeni ceza tayin edebilecektir.
Para cezası 2000 YTL (dahil) az ise Sulh ceza mahkemesinin kararı kesindir. Ceza 2000 (ikibin) YTL den fazla ise Sulh ceza mahkemesinin kararına karşı en geç 7 gün içinde yargı çevresindeki Ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir.İtiraz hakkında dosya üzerinden inceleme yapılarak “itirazın kabulüne” veya “itirazın reddine” karar verilir." şeklindeki yazısında cevabını buldum. teşekkür ediyorum makaleyi yazan aukat arkadaşa


Old 12-09-2011, 19:34   #4
karar777

 
Varsayılan

Sayın Mansur bu konuda yargının çelişkili kararları var malesef ama sanırım idari yargı yolu biraz daha ağır basıyor.Şöyle ki; Danıştay 8.Dairesinin 1992/3413 E., 1993/4277 K.sayılı kararında, sonuç kısmında; "1608 sayılı yasa uyarınca verilen meslek ve sanattan yasaklanma cezası işyerinin kapatılmasını gerektirmesi nedeniyle,ceza kapsamı içinde olan kapatma eylemi üzerine açılacak davaların da adli yargıda görüleceği açıktır"denilmektedir.
Bunun tam tersi henüz yeni,tarafımızın davalısı olduğu Sakarya 2.İdare Mahkemesinde görülen davada yaptığımız görev itirazında itirazımızı reddetmiş, 1608 sayılı yasa gereği verilen kapatma cezasının idari yargı görev alanına girdiğine hükmetmiştir. İşte mahkemenin bu gerekçesi "5326 sayılı Kabahatler Kanununun Genel Kanun Niteliği başlıklı 3.maddesi fıkraları ve Kanunun Saklı Tutulan Hükümleri başlıklı 19.maddeleri fıkralarında ...hükmü yer almaktadır." 1608 sayılı Kanunun mevcut halinde idari para cezasına ve kapatma kararına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenleme yer almadığından,idarenin tek taraflı iradesiyle tesis edildiği ve bu şekilde ilgilinin hukuki durumunda değişiklik yaratarak sonuç doğuran idari işlem niteliğinde olduğu anlaşılan ticaretten men işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın yargısal denitimi idari yargı alanında ve idare mahkemelerinin görevinde bulunmaktadır." Biri Danıştay kararı biri henüz çok yeni idari mahkeme kararı..tüm hukukçu arkadaşların yorumuna açıktırBu arada temyiz ettik tabiki Danıştay bakalım ne karar verecek.
Old 12-09-2011, 23:46   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan karar777
Danıştay bakalım ne karar verecek.
Danıştay'ın ne karar vereceği Kabahatler Kanunu'nun 19 ve 27/8. maddeleri hükümlerinden bellidir.

Aşağıdaki karar Kabahatler Kanunu hükümlerinin uygulanmasını ve işyeri kapatma halinde (hem kapatma işleminden doğan anlaşmazlığın çözümünde hem de idari para cezasından doğan anlaşmazlığın çözümünde) idare mahkemesinin görevli olduğunu açıkça açıklamaktadır:

DANIŞTAY 8. Dairesi Esas: 2008/1398 Karar: 2008/3133

Fırın işletmecisi olan davacının,işyerinde yapılan denetim sonucu işletmenin genel temizliğinin olmadığı ve yeni fiyat tarifesinin işletmede bulunmadığı gerekçesiyle 1608 sayılı Yasa uyarınca 134,00.-YTL para cezası ile cezalandırılmasına ve 3 gün süreyle işyerinin kapatılmasına ilişkin Şehitkamil Belediye Encümeninin 22.8.2007 gün ve 979 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada; dava konusu edilen kararların 1608 sayılı Yasaya dayanılarak tesis edildiği anlaşıldığından, dava konusu uyuşmazlığın Mahkemelerinin görev alanı dışında bulunduğu, cezalara itiraz adli yargı merciilerine yapılacağından, 2577 sayılı Yasanın 15/1-a bendi uyarınca davayı görev yönünden reddeden Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin 26.09.2007 gün ve E:2007/991, K:2007/1401 sayılı kararının; dava konusu işlemlerin denetiminin idari yargının görev alanına girdiği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Tuğba DEMİRER'in Düşüncesi : İşyerinin 3 gün süreyle kapatılmasına ilişkin kararın, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem olduğu ve 5326 sayılı Kabahatler Yasasının 19. maddesinde işyerinin kapatılmasına ilişkin hükümlerin geçici istisnalar içinde sayıldığı hususu dikkate alındığında, kapatma işlemi hakkındaki uyuşmazlığa bakma görevinin İdare Mahkemesine ait olduğu, dava konusu diğer işlem olan idari para cezasına gelince; idari para cezasının 5326 sayılı Kabahatler Yasasının 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 1608 sayılı Yasada idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, ancak; idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren bir karar (işyerinin kapatılması kararı) da verildiği ve birlikte dava konusu edildiği anlaşıldığından; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da işyeri kapatma cezası ile birlikte idari yargı yerinde görüleceği gerekçesiyle davayı görev yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Radiye TİRYAKİ'nin Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :

Uyuşmazlık, fırın işletmecisi olan davacının,işyerinde yapılan denetim sonucu işletmenin genel temizliğinin olmadığı ve yeni fiyat tarifesinin işletmede bulunmadığı gerekçesiyle 1608 sayılı Yasa uyarınca 134,00.-YTL para cezası ile cezalandırılmasına ve 3 gün süreyle işyerinin kapatılmasına ilişkin Şehitkamil Belediye Encümeninin 22.8.2007 gün ve 979 sayılı kararının iptali isteminden kaynaklanmıştır.

Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 (1924) Tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerini Muaddii 15.5.1930 tarih ve 1608 sayılı Yasanın 3.1.1940 tarih ve 3764 sayılı Yasayla değişik 1. maddesinde; "Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmıyanlara elli liraya kadar hafif para cezası tertibine ve üç günden onbeş güne kadar ticaret ve sanat icrasından men'e ve Türk Ceza Kanununun 536, 538, 557, 559 ve 577 'nci maddeleriyle 553 'üncü maddesinin birinci fıkrasında yazılı cezaları tayine belediye encümenleri salahiyettardır. Şubelere ayrılan belediyelerde bu cezaları encümen namına ve yerine şube müdürleri tayin ederler." hükmü; 5.7.1934 tarih ve 2575 sayılı Yasa ile değişik 5. maddesinin birinci fıkrasında ise; "Ceza kararlarına tebliği tarihinden itibaren beş gün içinde mahsus hakimlere ve bulunmayan yerlerde sulh hakimliğine müracaatla şifahi veya yazılı itiraz olunabilir. İtiraz şifahi ise bir zabıt tutularak muterize imza ettirilir." hükmü yer almıştır.

1608 sayılı Yasanın, 8.2.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 23.1.2008 tarihli ve 5728 sayılı Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasanın 66. maddesi ile değişik 1. maddesinde; "Belediye meclis ve encümenlerinin kendilerine kanun, nizam ve talimatnamelerin verdiği vazife ve salahiyet dairesinde ittihaz ettikleri kararlara muhalif hareket edenlerle belediye kanun ve nizam ve talimatnamelerinin men veya emrettiği fiilleri işleyenlere veya yapmayanlara belediye encümenince Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi hükmüne göre idari para cezası ve yasaklanan faaliyetin menine karar verilir. Bu kararda ilgili kişiye bir süre de verilebilir.

Belediye encümeni kararında belli bir fiilin muayyen bir süre zarfında yapılmasını da emredebilir. Emredilen fiilin ilgili kişi tarafından yapılmaması halinde, masrafları yüzde yirmi zammı ile birlikte tahsil edilmek üzere belediye tarafından yerine getirilir.

Bu madde hükümleri ilgili kanunda ayrıca hüküm bulunmayan hallerde uygulanır." hükmü yer almış; 5728 sayılı Yasanın 578. maddesinin (g) bendi ile de, 1608 sayılı Yasanın 3., 4., 5., 6., 7., 8., 9., 10., ek 1. ve ek 2. maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. 5728 sayılı Yasa hükümleri ise 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Bu haliyle, 1608 sayılı Yasada idari para cezasına ve kapatma kararına karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır.

31.3.2005 tarih ve 25772 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Yasasının "Genel kanun niteliği" başlıklı 6.12.2006 tarihli ve 5560 sayılı Yasa ile değişik 3. maddesinde;"(l) Bu Kanunun; a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanır. " hükmü yer almıştır.

Aynı Yasanın "Saklı tutulan hükümler" başlığını taşıyan 19. maddesinde de; (1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;

a)Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,

b)İşyerinin kapatılması

c)c)Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,

d)Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması,

Gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır" denilmek suretiyle işyerinin kapatılması konusunda geçici istisna getirilmiştir.

Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduğundan, görev konusunda taraflar için bir müktesep hak doğmayacağı; bu nedenle, yeni bir yasayla kabul edilen görev kurallarının, geçmişe de etkili olacağı, bilinen bir genel hukuk ilkesidir.

Davanın açıldığı andaki kurallara göre görevli olan mahkeme, yeni bir yasa ile görevsiz hale gelmiş ise, ( davanın açıldığı anda görevli olan fakat yeni yasaya göre görevsiz hale gelen) mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekeceği; ancak, yeni yasadaki görev kuralının, değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra açılacak davalarda uygulanacağına dair intikal hükümlerinin varlığı halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilemeyeceği açıktır.

Bu durumda, işyerinin 3 gün süre ile kapatılmasına ilişkin kararın, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem olduğu ve 5326 sayılı Yasanın 19. maddesinde işyerinin kapatılmasına ilişkin hükümlerin geçici istisnalar içinde sayıldığı hususu da dikkate alındığında; işyerinin 3 gün süre ile kapatılmasına ilişkin davaya bakma görevi idare mahkemesine ait olmaktadır.

Davanın para cezasının iptali istemli kısmına gelince; 1.6.2005 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun yürürlüğe girmesi üzerine Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nce sözü edilen Kanunun diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımlar ile bunlara karşı yapılacak itirazlara ilişkin görev hükümleri üzerindeki etkisinin incelenmesi sonucunda; diğer kanunlarda düzenlenen idari yaptırımın dayanağı olan yasanın amacı dikkate alınarak; Kabahatler Kanunu'nun 1., 2., 16. ve 19. maddelerinde belirtilen koşulları taşıması, 27. maddesinin (1) numaralı bendinde belirtilen idari yaptırımlardan olması halinde, idari para cezaları ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin olanlarına karşı 1.6.2005 tarihinden sonra yapılacak itirazlarda sulh ceza mahkemelerinin genel görevli kılındığına ve bu nedenle doğan görev uyuşmazlıklarında adli yargı yerinin görevli bulunduğuna karar verilmiştir.

Daha sonra, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun "Genel kanun niteliği" başlıklı 3. maddesi, Anayasa Mahkemesi'nin 1.3.2006 gün ve E:2005/108, K:2006/35 sayılı kararıyla iptal edilmiş, gerekçeli kararı 22.7.2006 gün ve 26236 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış ve iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiş; yasama organı tarafından iptal hükmü doğrultusunda yasal düzenleme yapılmadığı süreçte, anılan madde hükmünün yürürlükte bulunduğu düşüncesiyle, aynı doğrultuda karar verilmeye devam edilmiş; yasama organı tarafından Anayasa Mahkemesince verilen altı aylık süre içinde iptal hükmü doğrultusunda yasal düzenleme yapılması halinde ise, işaret edilen yargı yerinin yeni düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren görevli olacağı belirtilmiştir.

Son olarak, 30.3.2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3 üncü maddesini değiştiren 6.12.2006 günlü, 5560 sayılı Yasa'nın 31.maddesinde "(1) Bu Kanunun;

a)İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b)Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında,

uygulanır." denilmiştir.

Aynı Kanunun 27. maddesine, 5560 sayılı Kanun ile eklenen sekizinci fıkrada ise; idarî yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idarî yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idarî yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idarî yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmış, bu maddenin gerekçesinde de bu hükümle, Kabahatler Kanunundaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.

19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren bu düzenlemeye göre, Kabahatler Kanunu'nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı, ancak; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği anlaşılmaktadır.

İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen idari para cezasının 5326 sayılı Kanunun 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, Umuru Belediyeye Müteallik Ahkamı Cezaiye Hakkında 16 Nisan 1340 (1924) tarih ve 486 Numaralı Kanunun Bazı Maddelerinin Muaddil 15.5.1930 tarih ve 1608 sayılı Kanun'da da idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, ancak; idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren bir karar (işyerinin ruhsat alıncaya kadar kapatılması kararı) da verildiği ve birlikte dava konusu edildiği anlaşıldığından; idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da idari yargı yerinde görüleceği kuşkusuzdur.

Açıklanan nedenlerle, Gaziantep 1. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine 02.05.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 19-10-2016, 08:49   #6
Melikee

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan FYLOZOF
Belediye encümeni kararı , idari bir karardır, idari kararlara karşı ancak idare mahkemesinde, işlemin iptali için dava açılabilir.
merhabalar sevgili meslektaşım size bir soru sormak istiyorum. belediyemizin kira alacaklarını tahsil edemeyince icra yoluna başvurduk. vatandaş daha sonra talepte bulunup en azından icrada işlemiş olan faizi düşürüp sadece ana parayı ödemeyi talep etti. meclis kararı aldırıp icrada işlemiş olan faiz miktarını düşürüp ana parayı tahsil etme imkanımız var mı acaba
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İdari para cezası itiraz mercii av.ferhat Meslektaşların Soruları 8 01-04-2009 18:20
4922 Sayılı Yasa - İdari Para Cezası - Tekne üzerindeki Zaptın Kaldırılması borasarica Meslektaşların Soruları 6 02-04-2008 07:36
2521 sayılı yasa ve 6536 sayılı yasa uygulaması Av.Hatice Çilenger Meslektaşların Soruları 0 06-06-2007 15:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04587293 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.