mahkumiyet kararı kesinleşmeden hükmün infaz edilmesi sebebi ile tazminat ve cezai sorumluluk

Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum. Benim görüş almak istediğim konuyu gerçekleşen olayları anlatarak paylaşmak istiyorum:
1-Sanık hakkında "e-posta araçlarının kullanılması sureti ile hakaret" suçunun işlendiğinden bahisle mahkumiyet kararı verilmiştir.

2-Sanık, temyiz süresini kaçırmış ve yerel mahkeme tarafından temyiz istemi süre yönünden reddedilmiştir.

3- Sanık temyiz isteminin reddi kararı ile birlikte yerel mahkeme kararını temyiz etmiştir.

4- Yerel mahkeme temyiz istemi olmasına rağmen dosya hakkında her nasılsa kesinleşme işlemi yapmış ve Cumhuriyet Savcılığından dosyanın infazını talep etmiştir.

5-İlgili Savcılık dosyanın infazını gerçekleştirmiş ve sanık, kesinleşmeyen hapis cezasını ceza evinde çekmiştir.

6-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığındaki bu dosya 6352 sayılı yasanın geçici 1. fıkrası gereği lehe hüküm araştırması yapılması için yerel mahkemeye geri gönderilmiştir. ve yapılan inceleme sonucu yerel mahkeme lehe hüküm olmadığına kanaat getirmiştir.

Benim sorularım ise şöyle:
1-Temyiz süresi kaçırıldığı için yerel mahkemenin dosyanın infazını isteme yetkisi var mı?

2-Sanık kesinleşmeyen mahkeme kararına istinaden ceza evinde kaldığı süreler için herhangi bir tazminat talebinde bulunabilir mi? Yargıtay tarafından cezasının onanması ihtimali bu tazmin yükümlülüğünü ortadan kaldırır mı?

3-Eğer yerel mahkemenin uygulaması hukuka aykırı ise (ki bence öyle) bu işlem sebebi cezai sorumluluğu var mı? (kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu TCK 109)

Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ediyorum

Değerli Meslektaşım;
>Öncelikle şu meseleye açıklık getirmek isterim. Kararın kesinleşmesi sadece temyiz merciin vereceği karardan sonra olacak diye bir şey söz konusu değil. Mahkemenin nihai kararı; temyiz süresi içinde temyiz edilmediği takdirde, temyiz süresinin sona erdiği günün ertesi günü kesinleşir.
>Bu sonucu göz önünde bulundurarak soruna tekrar bakmanı tavsiye ediyorum.

yanıtınız için teşekkür ederim. Peki yerel mahkemece verilen "temyiz isteminin sürenin kaçırılması sebebi ile reddi kararının" hüküm ile birlikte temyiz edilmesi dosyanın kesinleşmesine ya da kesinleşme işlemi yapılmasına engel değil midir? Zira temyiz isteminin reddi kararında bu kararın da temyiz edilebileceği yazıyor. Saygılar...

Bir yanlış anlaşılma olabilir, özür diliyorum. Madde çok açık ona bakalım isterseniz.

Madde 296: (1) Temyiz istemi, kanunî sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilemeyecek bir hüküm temyiz edilmiş veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan bölge adliye veya ilk derece mahkemesi bir karar ile temyiz istemini reddeder.

(2) Temyiz eden, ret kararının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde Yargıtaydan bu hususta bir karar vermesini isteyebilir. Bu takdirde dosya Yargıtaya gönderilir. Ancak, bu nedenden dolayı hükmün infazı ertelenemez.

Maddedenin 2. fıkrasında da açıkça belirtildiği üzere 7 gün içinde red kararına karşı Yargıtaydan bir karar vermesini isteyebilirsiniz. YALNIZ bu nedenden dolayı hükmün infazı ertelenmez yani yerel mahkeme infaz işlemlerine devam eder.

teşekkür ederim sevgili meslektaşım. ben bu hükmü gözden kaçırmışım.