Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

muhdesatın aidiyeti davası ile ilgili acil yardım

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-06-2022, 09:54   #1
Avukatbd

 
Acil muhdesatın aidiyeti davası ile ilgili acil yardım

meslektaşlarım merhaba
Muhdesatın aidiyetinin tespiti ile ilgili dava açtık ancak dersest bir ortaklığın giderilmesi davası mevcut değil çünkü müvekkil hissedar değil ve dava süresince davadan haberdar edilmedi
Muhdesatın aidiyeti tespit edilmeden ortaklığın giderilmesi ve hissedar olmadığımız için dosyadan hiç tebligat yapılmaması ile ilgili yargıtay kararına ihtiyacım var elinde buna ilişkin yargıtay kararı bulunan var ise paylaşabilirmi ?
Old 21-06-2022, 12:52   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

YARGITAY Hukuk Genel Kurulu
Esas:2009/8-75
Karar:2009/116

HUKUKİ YARAR --MUHTESATIN TESPİTİ --TAPU İPTALİ VE TESCİL

Özet : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle, davacı tarafından inşa edildiği ihtilafsız olan dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu parsel hakkında paydaşlar arasında derdest bulunan ortaklığın giderilmesi davası sonunda taşınmazın muhdesatla birlikte satılarak yıkılması durumunun yanı sıra; tapuda mevcut zemin paydaşları veya ortaklığın giderilmesi davası sonucunda taşınmazı satın alan yeni zemin malikinin men’i müdahale ve kal davası açmak suretiyle davacı muhtesat sahibine taşınmazdan el çektirme ihtimalinin bulunmasına, bu itibarla hukuken himaye edilmesi gereken hakkı yakın bir tehlike altında bulunan davacının eldeki tespit davasını açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiğine; nitekim Hukuk Genel Kurulu’nun 07.04.2004 gün ve E:2004/7-185 K:2004/207 sayılı kararında da aynı ilkenin benimsenmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.


KARAR: Taraflar arasındaki “Muhtesatın Tespiti-Tapu İptal ve Tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şanlıurfa Asliye 1. Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 16.01.2007 gün ve 2006/532-2007/3 sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.10.2007 gün ve 2007/4224-5537 sayılı ilamı ile

(...Davacı, dava konusu taşınmazı 768 ada 5 parselde hissedar olan M..... E.... A.....’den haricen satın aldığını ve üzerine ev yaptığını açıklayıp tapu kaydının iptaliyle adına tescilini ayrıca taşınmaz üzerindeki evin kendisine ait olduğunun tespitini istemiştir.

Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalılardan M..... E.... A.....’den taşınmazı satın aldığını iddia etmiş, satış senedi ibraz etmiştir. Oysa dava konusu 768 ada 5 numaralı parsel 80/480’er hisse olarak davalılar M..... E.... , E.... A..... ile T... B.... ve dava dışı üçüncü kişiler adına tapuda kayıtlıdır. Davacının tapuda kayıtlı taşınmazı haricen satın almasına TMK.nun 706, BK.nun 213. maddesi karşısında değer verilemez. Tapu iptali tescil davasının reddine karar verilmiş olmasında usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının tapu iptali tescil davasının reddine ilişkin hüküm bölümüne yönelik temyiz isteğinin REDDİNE,

Davacının muhdesata yönelik temyiz talebine gelince; davacı haricen satın aldığı taşınmaz üzerine ev yapmıştır. Bu hususta ihtilaf bulunmamaktadır. Kayıt malikleri T... B...., E.... A....., M..... E.... A....., M....... Ç...., E.... M..... A..., M.... Ç...., Ö... K....... ve A.... K....... arasında Şanlıurfa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/1390 esasında kayıtlı ortaklığın giderilmesi davası vardır. Ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildiği taktirde 768 ada 5 numaralı parselin üzerindeki muhdesatla birlikte satılacağı hususunda tereddüt bulunmamaktadır. Bu hale göre taşınmaz üzerinde bulunan evin değerinin ve kime ait olduğunun belirlenmesinde davacının hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemenin muhdesatın tespitine yönelik davacı talebinin reddine karar vermiş olmasında isabet bulunmamaktadır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Old 23-06-2022, 10:37   #3
Avukatbd

 
Varsayılan

Maalesef bu kararda aradığım sonuca ulaşamadım meslektaşım elinizde başka bir karar var ise paylaşırsanız çok sevinirim, teşekür ederim
Old 23-06-2022, 12:16   #4
Av. Suat

 
Varsayılan

YARGITAY 6. HD. 25.10.2005, 8208/9840
MUHDESATIN 3. KİŞİYE AİT OLMASI HALİNDE BU KİŞİNİN MUHDESAT SAHİBİ OLARAK DAVAYA DAHİL EDİLMESİ VE SATIŞ BEDELİNDEN PAY VERİLMESİNİN MÜMKÜN OLMADIĞI

Paydaşlığın ( ortaklığın ) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça ( muhdesat ) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara ( ortaklara ) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ( ortaklar ) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara ( ortaklara ) dağıtılır. Bütünleyici parçanın ( muhdesat ) arzın paydaşlarına ( ortaklarına ) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Olayımıza gelince; 1479 sayılı parsel üzerinde bulunan tek katlı evin ve 1497 sayılı parsel üzerinde bulunan hayvan barınağının davalı M. K. tarafından yaptırıldığı paydaşlarca ittifakla kabul edilmektedir. O halde yukarıda açıklanan doğrultuda arazi ile muhtesat değerleri arasında oran kurularak, satış sonunda elde edilecek bedelinde bu oranlar gözönünde tutularak dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Muhdesatın aidiyeti davası mavi54 Meslektaşların Soruları 7 07-03-2021 14:12
Muhdesatın Aidiyeti Davası Av.mehmet.av Meslektaşların Soruları 3 29-09-2017 10:45
tapu iptali davası reddi alacak talebinin kabulü halinde izaleyi şuyu ve muhdesatın aidiyeti davası zlm Meslektaşların Soruları 0 21-10-2014 11:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05221510 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.