Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hizmet tespiti davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-03-2014, 12:02   #1
Dilek1987

 
Varsayılan hizmet tespiti davası

Merhaba arkadaşlar,

Müvekkilim 1988 yılında bir iş yerinde 15 gün çalışmış, sonrasında ise askere gitmiş. İş yeri sadece işe giriş bildirgesi vermiş ama bordro vermemiş. O yüzden sgk dan ilk sigorta başlangıcı olarak 1990 yılını kabul ettiklerini ve işe girişinin 1988 yılında olduğunu kanıtlaması için dava açması gerektiğini söylemişler. Müvekkilim sadece bir gün bile sigortalılığının olduğu kabul edilse bile daha erken emekli olabileceğinden dava açmak istiyor. Ama sgk zamanaşımı itirazında bulunacaktır. İş vereni ile görüşmüş o tarihte sadece üç kişinin işe giriş belgesini sgk ya verdiğini ve hiç kimseye bordro vermediğini bunu davada kabul edeceğini söylemiş. Yani iş yerinde o tarihte bordrolu çalışan yok. Davayı sadece iş verene karşı açsam ve iş veren dosyayı ilk celse kabul etse acaba zamanaşımı söz konusu olmadan hizmet tespitine karar verilebilir mi?
Old 17-03-2014, 14:11   #2
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dilek1987
Merhaba arkadaşlar,

Müvekkilim 1988 yılında bir iş yerinde 15 gün çalışmış, sonrasında ise askere gitmiş. İş yeri sadece işe giriş bildirgesi vermiş ama bordro vermemiş. O yüzden sgk dan ilk sigorta başlangıcı olarak 1990 yılını kabul ettiklerini ve işe girişinin 1988 yılında olduğunu kanıtlaması için dava açması gerektiğini söylemişler. Müvekkilim sadece bir gün bile sigortalılığının olduğu kabul edilse bile daha erken emekli olabileceğinden dava açmak istiyor. Ama sgk zamanaşımı itirazında bulunacaktır. İş vereni ile görüşmüş o tarihte sadece üç kişinin işe giriş belgesini sgk ya verdiğini ve hiç kimseye bordro vermediğini bunu davada kabul edeceğini söylemiş. Yani iş yerinde o tarihte bordrolu çalışan yok. Davayı sadece iş verene karşı açsam ve iş veren dosyayı ilk celse kabul etse acaba zamanaşımı söz konusu olmadan hizmet tespitine karar verilebilir mi?

İşe giriş bildirgesi verilmiş olduğundan hak düşürücü süre sözkonusu olmayacaktır. Lakin sadece işverenin davayı kabul etmesi, davanın kabulü için yeterli olmayacağından, fiili çalışmanın ispatı için diğer delillerin de bildirilip toplanılması gerekir.
Old 17-03-2014, 16:26   #3
Av. Ilgın İstenç KÜLÜNK

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Davayı sadece işverene karşı açsanız dahi mahkeme sizden davayı SGK'ya karşı da açmanızı söyleyecektir. Bir hizmet tespiti dosyamda bu şekilde bir hata yaparak sadece işverene karşı açmıştım.
Hak düşürücü sürenin geçerli olmayacağı şeklindeki görüşe katılıyorum. Davayı hem işverene hem de SGK'ya karşı açıp her türlü delilinizi bildirerek zamanaşımı defi ile karşılaşmadan davanızı kazanabileceğinizi düşünüyorum. Saygılarımla.
Old 17-03-2014, 17:01   #4
Dilek1987

 
Varsayılan

Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Bu durumda tanık göstermem gerekiyor ama o dönemde işyerinde bordrolu çalışan kimse yok. Komşu işyerlerindeki bordrolu çalışanların listesinin sgk dan celbini talep etmem gerekecek sanırım. Yoksa elimde başkaca delil yok.
Old 17-03-2014, 17:19   #5
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Dilek1987
Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Bu durumda tanık göstermem gerekiyor ama o dönemde işyerinde bordrolu çalışan kimse yok. Komşu işyerlerindeki bordrolu çalışanların listesinin sgk dan celbini talep etmem gerekecek sanırım. Yoksa elimde başkaca delil yok.

Yol gösterici olabileceğini sanıyorum:

T.C. Yargıtay 10. H.D. 2013/9635 E. 2013/12966 K. 10.06.2013 Tarih: "...506 Sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine dair açılan her dava sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, bu Kanunun 79. maddesinin onuncu fıkrasına dayalı olan ve <hizmet tespiti davası> olarak nitelendirilen bir görünüm arz etmekte olup, bunun doğal sonucu olarak da söz konusu 1 günlük çalışmanın belirlenmesi talepli davada, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlarla çalışmayanlar arasında haksız ve adaletsiz bir durumun oluşmasına yol açabilecektir. Yöntemince düzenlenerek yasal hak düşürücü süre içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na verilen sigortalı işe giriş bildirgesi, ilgilinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de, sigortalılığın kabulü açısından kuşkusuz tek başına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli başka kanıtlar aranmalıdır. Bu tür 1 günlük sigortalı hizmetin belirlenmesine dair davalar kamu düzeniyle ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup, mahkemece, tarafların gösterdiği/sunduğu delillerle yetinilmemeli, 1.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla, sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma veriliş tarihi, bildirgedeki kimlik bilgilerinin, varsa imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı, davacıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olup sonraki dönemde gerçekleşen hizmetlerinde kullanılıp kullanılmadığı saptanmalı, yukarda belirtilen ve hizmeti ortaya koyabilecek belgeler, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar, Kurum görevlileri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklar getirtilmeli, bu kapsamda, davacının, 1993 yılında geçtiği iddia edilen çalışmasını ispatlar kayıtlar, o dönemde çalışılan kurumun devredildiği kurumdan istenmeli, davacı tarafından bildirilen tanıkların beyanlarıyla yetinilmeyerek, davacının çalışmaları hakkında bilgi sahibi olabilecek, davaya konu dönemde, sigorta prim bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmen gerektiğinde, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak, bilgi ve görgülerine başvurulmalı ve çalışıldığı iddia edilen süreler yönünden kuşkuya yer verilmeyecek şekilde hüküm kurulmalıdır gerektiğinde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kimseler yöntemince belirlenerek bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle iddianın somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde kanıtlanıp kanıtlanmadığı değerlendirilmelidir..."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
red edilen hizmet süresinin tespiti davası ve alacak davası BASILIAS Meslektaşların Soruları 2 18-01-2013 15:05
Hizmet Tespiti Davası ile Ücret Alacağı Davası Aynı Dilekçe İle Açılabilir Mi? Acİl uysalugurlu Meslektaşların Soruları 4 17-03-2012 13:00
Derdest Hizmet Tespiti davası / Açılacak kıdem Tazminatı davası? savunma Meslektaşların Soruları 2 20-11-2010 19:12
hizmet tespiti davası typhoon1910 Meslektaşların Soruları 4 04-11-2010 17:36
hizmet tespiti davası ismail ünlü Meslektaşların Soruları 8 30-05-2009 15:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,11252999 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.