SÜrÜcÜ Sertİfİkasi Ehlİyet Yerİne GeÇer Mİ?

Sevgili Meslektaşlar,

Sürücü kursunu başarıyla bitirerek sürücü sertifikası alan ve ehliyetini ilgili emniyet amirliğinden almaya giderken kaza yaparak bir ailenin ölümüne sebep olan bir kişi düşünün(19 yaşında). Bu kişi ağabeyinin aracıyla kaza yapıyor ve araçta büyük hasar var. Aracın sigortalı olduğu şirket aracın hasarını karşılamıyor. Gerekçesi ise; aracın ehliyetsiz sürücü tarafından kullanılıyor olması.

2918 Sayı KTK nın 42/1-A MADDESİNE GÖRE; "SÜRÜCÜ SERTİFİKALARI SERTİFİKANIN ALINDIĞI YER TRAFİK KURULUŞUNCA SINIFINA UYGUN SÜRÜCÜ BELGELERİ İLE DEĞİŞTİRİLMEDİĞİ SÜRECE SAHİPLERİNE KARAYOLUNDA ARAÇ KULLANMAK YETKİSİ VERMEZ"

Madde böyle olmakla beraber sürücü kursu tarafından verilen sertifikalarda; "iş bu belge ehliyet yerine geçer" deniyor.

Acaba sertifikanın ehliyet yerine geçtiği ve bu nedenle de sigorta şirketlerin ödeme yapmaktan kaçınamayacağına ilişkin istisnai bir yargıtay kararı var mıdır?

Sertifikalarda yazan yukarıdaki ibarenin değiştirilmesi gerekmez mi?Bu setifikadaki yazıya dayanarak ve güvenerek araçla trafiğe çıkan şahısların ehliyetsiz araç kullanmaktan sorumlu tutulmaları doğru mudur?

Saygılarımla....

Sn.bozkara,

Sizce,sürücü kursunun beyanı ile yasa maddesi karşılaştırıldığında hangisi bağlayıcıdır? Sigorta şirketine karşı, bu savunma ile bir yere varamazsınız,maalesef.

Bir ihtimal olarak TKHK m.4/A fıkra 3 uyarınca zararınızı sürücü kursundan istemeyi düşünebilirsiniz,ancak bu da zararınızın tazmini için bana pek kuvvetli bir araç gibi görünmüyor. ( Aynı maddenin 5 inci fıkrası nedeniyle )

AYIPLI HİZMET
MADDE 4/A.- (Ek: 4822 - 6.3.2003 / m.5 - Yürürlük m.38) Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilanlarında veya standardında veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir.

Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir. Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.

Daha uzun bir süre için garanti verilmemiş ise, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile ayıplı hizmetten dolayı yapılacak talepler hizmetin ifasından itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak, sunulan hizmetin ayıbı, tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.

Ayıplı hizmetin neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek edinilen hizmetler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz.

Bu hükümler, hizmet sağlamaya ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır.
Saygılar.