ayıplı mal

sayın meslektaşlar ;müvekkilin işletmekte olduğu dükkanına aldığı stand ayıplı ve istediği özellikte çıkmayınca malı 4 gün içinde iade etmek için kargoya vermiştir.Ancak satıcı bu malı teslim almamaktadır.mal kargoda beklemektedir.Bunun yanında müvekkil satıcı tarafından gönderilen faturayıda teslim almamıştır.Müvekkil tüketici değildir.ticari olarak faaiyet göstermektedir.Hangi hukuki yola başvurmalıyım. teşekkürler.....

Olayda her 2 taraf da tacir olup uyuşmazlık konusu işlem her 2 taraf içinde ticari işletmeleriyle alakalı olduğundan ticaret mahkemesinde dava açılmalıdır.
İyi günler dilerim.

Dava açmadan önce ilgili şirkete Noter'den ihtarname çekerek, standların ayıplı çıkmasından dolayı seçimli hakları gereğince malı iade ettiğinizi ve sözleşmeyi haklımolarak feshettiğinizi, standların kargoda beklediğini ve geri almalarını, faturayı iptal etmelerini, aksi takdirde temerrüde düşmüş sayılacaklarını ve herhangi bir hukuki sorumluluğunuzun olmadığını ihtar edin.
Bundan sonra oluşacak duruma göre, ticaret mahkemesinde dava açarsınız

Alıntı: Yazan Av. Saliha KARAŞAHİN sayın meslektaşlar ;müvekkilin işletmekte olduğu dükkanına aldığı stand ayıplı ve istediği özellikte çıkmayınca malı 4 gün içinde iade etmek için kargoya vermiştir.Ancak satıcı bu malı teslim almamaktadır.mal kargoda beklemektedir.Bunun yanında müvekkil satıcı tarafından gönderilen faturayıda teslim almamıştır.Müvekkil tüketici değildir.ticari olarak faaiyet göstermektedir.Hangi hukuki yola başvurmalıyım. teşekkürler.....

Saygıdeğer meslektaşlarım esasen yeterli bilgi vermişler ve katılıyorum. Bir kaç ayrıntıyı da benzeri durumlarda emsal olması ve fikir vermesi bakımından eklemek isterim.
Sayın meslektaşım, İlişkinin ticari olduğu kuşkusuz. Ayıplı ürün anlaşılan tespit yapılmadan kargoya verilmiş. Esasen bu müvekkilinizin hatasıdır. Zira ürünü teslim aldığında ayıbı farkedince usulünce delillendirmesi gerekir idi. Zira taraflar arasında mahkemeye gidilecek olur ise, ispat hukuku bakımından müvekkilinizin buna ihtiyacı olma ihtimali kuvvetle muhtemel olacaktır. Çünkü özellikle ticari ilişkilerde, satın alınan ürün veya hizmetin ayıplı olması halinde ayıbın ve zararın ispatının hangi araçlar ile sağlanacağı, yani zararın belge ile mi yoksa her türlü delil ile mi ispat edileceği önemli olacaktır. Zarar ve ayıp miktarının değeri (HMUK 288. maddeye bakınız) senetle ispatı gerektiren miktarda ise, belge ile ispat mecburiyetiniz olacaktır.
Tabi burada taraflar arasında yazılı akit ya da yazılı akit başlangıcı mahiyetinde bir durumun olup olmadığı da kuşkusuz önemlidir. Yasada aranılan (HUMK 289. maddeye bakınız) miktarın altında olması halinde dahi belge ile ispatı gerektiren ayrıksı durumlar ile karşılaşmanızda mümkün olabilecektir.
Ürün kargoda bile olsa, ürünün değerinin yüksek olması veya yazılı ispat koşulu hallerinde tespit yaptırmanız en doğru olanıdır.
Değeri düşük ise tespit masrafına hacet olmaz her türlü delil ile ispat mümkündür. Müvekkilinizin faturayı iade etmiş olması ve ticari kayıtlarına girmemiş olması, yazılı delil mecburiyetinin önünü fatura bakımından almıştır.
Yalnız, yukarıda değindiğimiz gibi yazılı delil başlangıcı mahiyetinde başka bir belge var ise bu istisnai durumu da göz ardı etmemek ve müvekkilden taraflar arasında ürürnün özelliklerine dair taraflarca imza edilmiş bir sipariş formu, basit bir ön protokol gibi tam bir akit olmasa da belge var mıdır öğrenilmesi mutlaka gerekli olacaktır. Zira yazınızda stand, müvekkilimin istediği özelliklerde değil diyorsunuz. Müvekkiliniz standın özellikleri bakımından, muhataba kendi el yazısı ile bir çizim ya da özellik belirten bir belge vermiş ise artık ilişki yazılı delil başlangıcı aşamasına gelmiş olacaktır. Muhatap bu belgeyi kullandığında, ürünün değeri yasanın aradığı değerden düşük bile olsa, müvekkilinizin artık iddialarını delil ile ispat etmek durumunda kalacaktır.
Burada Standın değerinin yüksek olduğu ve belge olmadığı varsayımından hareket edeceğim. Ürünün ayıplı olduğunu tespit ettirip mahkeme dosyasındaki dilekçeniz ve alacağınız bilirkişi raporunu tespiti yapan mahkeme aracılığı ile göndermenizin yerinde olacağını düşünüyorum.
Tabiki ürün kargoda ve ayrı şehirlerde, tespit masraflı gibi hususlar tamamen ilişkinin değerine ve müvekkilinizin istemlerine bağlı olarak sizin taktirinizdedir. Meseleyi belirtilen çerçevede ele alarak ifade edecek olur isek:
Tespit talebinize ana başlıklar olarak:
1 - Ürünün ayıplı olduğunun tespitini,
2 - Akti feshettiğinizi, fesihte haklı olduğunuzu,
(icap eder ise haklılığın tespitini de isteyebilirsiniz ancak kanaatimce iadede haklılığın tespiti, malın ayıplı olduğunun tespiti davalarında istenilememelidir. Zira fesihte haklılığın tespit davasında istenilmesi, acele işlerden olan tespit davalarının mahiyeti ile bağdaşmaz. Bu türlü nizalar muarazanın giderilmesi ya da tazminat, istirdat, sebepsiz zenginleşme ya da sair hukuki sebepler ile akitten doğan ya da bunun sonucu oluşan hukuki nizaların çözümünde dava konusu meselenin çözümü ile beraber ele alınması gereken mesele olmalıdır).
3 - Ayıplı malı iade ettiğinizi, kargodan alınmasını, aksi halde iadenizde haklı olmanız nedeniyle aleyhine tespit yapılanın kabzetmemesinden doğan sonuçlara kendisinin katlanacağını,
4 - Akti feshetmemiş iseniz, İade ve ayıpsız misli ile değişimini ya da ürünün bedelsiz tamirini seçtiğinizi ve haklılık gerekçelerinizin nelerden ibaret olduğunu,
5 - Tespit raporu ile dilekçenizin aleyhine tespit yapılana bildirilmesi talebinizi,
6 - Ödeme yapılmış olması halinde veya zararınızın oluştuğu durumlarda Ticaret Mahkemesinde dava açarak istirdat veya tazmin talebi hakkınızın saklı olduğunu,
dilekçenize dercetmenizi,
Somut ilişkinin sair ayrıntılarını da dikkate alarak hareket etmenizi tavsiye ederim. Selam ve saygılarla...