Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tebligat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-07-2009, 15:13   #1
çözümhukuk

 
Varsayılan tebligat

Değerli meslektaşlarım,
Bir hükmi şahsa tebligat yapılır.Tebligat parçasında 'aynı işyerinde çalışan müdür X imzasına tebliğ edilmiştir ' yazmaktadır.Ancak şirkette X adında bir müdür bulunmamaktadır. X'in müdür olmadığı nasıl ispat edilecektir?Bu tebligatın usulsüz olduğu hususunda şikayet yoluna giderken şirketin imzaya yetkililerini gösteren yetki belgesi mi eklenmelidir?
Saygılarımla...
Old 17-07-2009, 17:09   #2
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden şirket adına imzaya yetkili kişilerin adlarını isteyebilirsiniz.
Old 17-07-2009, 17:29   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan çözümhukuk
Değerli meslektaşlarım,
Bir hükmi şahsa tebligat yapılır.Tebligat parçasında 'aynı işyerinde çalışan müdür X imzasına tebliğ edilmiştir ' yazmaktadır.Ancak şirkette X adında bir müdür bulunmamaktadır. X'in müdür olmadığı nasıl ispat edilecektir?Bu tebligatın usulsüz olduğu hususunda şikayet yoluna giderken şirketin imzaya yetkililerini gösteren yetki belgesi mi eklenmelidir?
Saygılarımla...

Sayın meslektaşım,

Sayın Av.Cengiz Aladağ Bey'in de belirttiği gibi Ticaret Sicil Müdürlüğüne başvurarak şirket yetkili temsilcilerinin ad ve soyadlarını öğrenmeniz mümkündür.

Ancak bence Tebligat Kanunu 13. madde uyarınca şirket yetkilileri tebliğ anında yoksa şirket çalışanlarına da tebligat yapmak mümkün olduğundan, o kişinin müdür olmasa bile çalışan olma ihtimali hatırdan çıkarılmamalıdır. Özetle, şirkete yapılacak tebligatın geçerli olması için tebligat yapılan şahsın mutlaka müdür olması şart değildir. Posta memurunun çalışana hataen müdür demiş olması tebligatı geçersiz kılmaz düşüncesindeyim. (Tabi ki o şahıs tamamen ilgisiz birisi değilse!)

Tebligatı alan ne müdür ne de memur veya müstahdem ise; bu durumda tebligat usulsüz olur.

Saygılarımla.
Old 17-07-2009, 17:47   #4
Emin Cihan UYSAL

 
Varsayılan

Değerli üstadlar;
Posta memurunun hataen yazmış olduğu notların tebligatı usulsüz kılacağını yorumladığım yüksek mahkeme ilamının faydalı olacağını düşünüyorum.
Saygılarımla.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/23217
K. 2009/3984
T. 26.2.2009
- TÜZEL KİŞİLERE YAPILAN TEBLİGAT ( Yetkili Kişiye Yapılacağı - Yoksa Memur veya Müstahdeme Yapılarak Bu Hususun Tebligat Belgesinde Açıklamalı Olarak Belirtileceği )
- SATIŞ İLANI ( Borçluya Usulsüz Tebliği - İhalenin Feshi Sebebi Olduğu )
- İHALENİN FESHİ ( Satış İlanının Borçluya Usulsüz Tebliği - İhalenin Feshi Sebebi Olduğu )
7201/m. 12, 13

Tebligat Tüzüğü/m. 18

ÖZET : Tüzel kişilere tebligat yetkili temsilcilerine yapılır. Tebliğ alacak yetkili kişi o sırada işyerinde bulunmuyor ise, tebliğ evrakı işyerinde bulunan memur veya müstahdeme verilir ve bu husus tebligat belgesinde açıklamalı olarak belirtilir.

Bu kurallar uygulanmadan gerçekleştirilen tebligat usulsüzdür.
Satış ilanının borçluya usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Verilen karar bozmayı gerektirir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; şikayetçi borçlu adına çıkarılan satış ilanı tebliği, 7201 Sayılı Tebligat Kanununun tüzel kişilere tebligatı düzenleyen 12. ve 13. maddelerine ve Tüzüğün 18. maddesine uygun olarak yapılmamıştır. Anılan Kanunun 12. maddesine göre; hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de; tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerine iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde, ancak o zaman, tebliğ arada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birisine yapılır. Tebligat Tüzüğünün 18. maddesinde selahiyetli kişilerin bulunmadığının tebligat belgesinde gösterilip, bununaçıklanması lüzumu hüküm altına alınmıştır.

Somut olayda, tebligat belgesinin incelenmesinde; anılan yasa hükümlerine uyulmadığı belirlendiğinden, tebligat işlemi usulsüzdür. ( HGK.nın 22.6.1988 tarih ve 1988/12-266 )

Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre, borçluya satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.

Açıklanan nedenlerle Mahkemece istemin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine dair hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 18-07-2009, 16:09   #5
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Bu konuda hem fazlaca hem de birbirileri ile kısmen çelişkili bir çok Yargıtay kararı bulunabilir. Ancak aşağıda alıntı yapacağım karar bir çok yönleri ile aydınlatıcı ve açıklayıcı bir nitelik taşıyor, çok uzun olduğu için sadece soruya dair olan kısmını aldım:

Alıntı:
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2007/12-200
Karar: 2007/187
Karar Tarihi: 04.04.2007


...

Tebligat ile ilgili 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve buna bağlı olarak çıkarılan Tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Kanun ve Tüzüğün amacı, tebligatın muhatabına en kısa zamanda ulaşması, konusu ile ilgili olan kişilerin bilgilendirilmesi ve bu hususların belgeye bağlanmasıdır. Hal böyle olunca, Yasa ve Tüzük hükümlerinin en ufak ayrıntılarına kadar uygulanması zorun¬ludur. Kanunun ve Tüzüğün belirlediği şekilde yapılmamış ve belgelendi¬rilmemiş olan tebligatların geçerli olmayacağı Yargıtay içtihatlarında açıkça vurgulanmıştır.

Tebligat Kanunu ile Tüzüğü'nde öngörülen şekilde işlem yapılmış olmadıkça, tebliğ memuru tarafından yapılan yazılı beyan onun mücerret sözünden ibaret kalır ve dolayısıyla belgelendirilmiş sayılmaz.

Özel hukuk tüzel kişilerine tebligatın nasıl yapılacağı, Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddesinde ve Tebligat Tüzüğü'nün 17 ve 18. maddesinde açıklanmıştır. Buna göre; özel hukuk tüzel kişilerine yapılacak tebligat, bunların yetkili temsilcilerine yapılır.

Eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise; görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye, o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
Tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekir.

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 8. bendinde 19.03.2003 gün 4829 sayılı Kanunla yapılan değişiklik ile tebliğ evrakında bulunması zorunlu olan unsurlar arasına <tebliğ evrakı kime tebliğ edilmişse onun imzası ile tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının bulunması> hususu da eklenmiş olup, mahkemece bu konuda da bir değerlendirme yapılmamıştır.

Hal böyle olunca Tebligat Kanunu ile Tebligat Tüzüğü’nün tamamen şekle ilişkin kuralları içermesi nedeniyle, tüm unsurları ile birlikte uygu¬lanmasının zorunlu bulunmasına, usulsüz tebligat yapıldığı iddiası bulun¬duğundan, hakimin tebligat yapılan kişinin şirketin yetkili temsilcisi olup olmadığını yöntemince araştırmasının gerekmesine göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13.10.1965 gün, 1965/2-793-360 sayılı ilamı, 16.09.1981 gün, 1980/7-2371-604 sayılı ilamı, 10.12.1982 gün, 1982/14-655-939 sayılı ilamı, 22.06.1988 gün, 1988/12-266-486 sayılı ilamı, 25.05.2002 gün, 2002/5-327-316 sayılı ilamı, 28.02.2007 gün, 2007/12-95-94 sayılı ilamlarında da aynı hususlar vurgulanmıştır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK' nın 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin har¬cının geri verilmesine, 04.04.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 19-07-2009, 11:56   #6
wellan

 
Varsayılan

Zaten İTO dan bilgi sorgulama bölümünden Ticaret Sicil Bilgileri Sorgula kısmından şirket sicil bilgileri sorgusundan şirketin müdürleri ve ortakları kısmında herşey açıkça görülmektedir.Tebligat yaparken bu bilgilere ulaşmadan mı yaptınız?Onu anlayamadım ben?
Old 19-07-2009, 17:47   #7
Av_okan

 
Varsayılan

Eğer tüzel kişinin yetkili temsilcisi yoksa veya evrakı bizzat alamayacak bir halde ise; görev itibariyle temsilciden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi bu işle görevlendirilmiş bir kişiye, o da yoksa tüzel kişinin o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
Tebligat tüzel kişinin yetkili temsilcisine yapılmamış ve sıralı kişilere yapılmışsa, bunun nedenlerinin açıkça ve ayrıntılı olarak tebligat mazbatasına yazılması gerekir. Bu işlemlerde birinin eksik olması tebligatın usulsüz olduğunun kabulü için yeterlidir zira tebligat kanununda ve tüzüğünde kesin şekle bağlılık söz konusudur.
Old 20-07-2009, 09:45   #8
çözümhukuk

 
Varsayılan

Cevaplayan tüm meslektaşlarıma teşekkür ederim.Sn.wellan biz tebligat yapılan tarafız.Sn.Dikici, 'posta memurunun çalışana hataen müdür demiş olması tebligatı geçersiz kılmaz' demişsiniz:varsayalım ki tebligatı alan kişi müstahdem; bu durumda dahi tebligatın üzerine yetkililerin orada bulunmadığı ve bunun nedenleri şerh edilmezse tebligat usulsüz olmaz mı?
Saygılarımla....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tebligat kanunun 35. maddesine göre yapıalan tebligat iade edilebilirmi ridvaneroglu Meslektaşların Soruları 6 20-12-2010 14:51
tebligat yapılacak şahıs o an için adreste bulunamazsa tebligat nasıl yapılır? Av. Aylin Kaya Meslektaşların Soruları 10 10-03-2010 12:18
Boşanma Davasında Tebligat Kanununun 35. Maddesine Göre Tebligat avk-e Meslektaşların Soruları 17 01-06-2009 16:56
tebligat kanunun 35. maddesine göre yapıalan tebligat iade edilebilirmi ridvaneroglu Meslektaşların Soruları 3 14-11-2008 10:08
tebligat kanunu 35.maddeye göre tebligat hırs Meslektaşların Soruları 2 13-03-2008 16:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03082991 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.