Adliye önünde avukata darp

Konya'da bir avukat, duruşma sonrası 5 kişi tarafından darp edildi. Avukatın şikayetçi olması üzerine 5 şüpheli gözaltına alındı.

İddiaya göre, Konya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen trafik kazası davasında sanık avukatı Mehmet Aydemir'in savunması nedeniyle karşı taraf tepki gösterdi.

Duruşma sonrası Adliye binasından dışarı çıkan Avukat Mehmet Aydemir'e, salonda duruşmayı dinleyen müşteki yakınlarından İ.A. (24), İ.A. (30), E.D. (30), A.A. (19) ve L.D. (25) saldırıda bulundu. Saldırı sonrasında avukat yüzüne darbeler alırken, gözlüğü de kırıldı. Saldırıdan zor kurtulan avukat polise sığınarak, şikayetçi oldu. Polis, olaya karıştığı iddia edilen 5 şüpheliyi gözaltına aldı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
http://haber.mynet.com/detail_news/?...e=19Temmuz2007

Meslektaşımıza yapılmış olan bu saldırıyı şiddetle kınıyorum.

Olayı şiddetle kınıyorum.
Bu tür olaylarla hep karşılaşıyoruz; "Avukatların Ciddi biçimde güvenlik tehlikesi" olduğunun HERKES farkında; Bu tür tehlikeleri gidermek için "ÇOK CİDDİ-CAYDIRICI MÜEEYYİDELER", "DERHAL" uygulanmalıdır. Aksi halde ...

SAYGILARIMLA.

Sayın meslektaşıma geçmiş olsun dileklerimi iletirim. Umarım Konya Barosu konuya gereken ilgiyi gösterir. Savcı ve Hakim arkadaşlarımız da aynı olaylarla kendilerininde karşılaşabileceği düşüncesi ile avukatlara dönük eylemlere gereken hassasiyeti yasal çerçevede gösterirler zannediyorum.

Şiddetle kınıyorum.Savunma mesleğine yönelik bu tür şiddetin şiddetle cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum.Mesleğimizi fiziki veya ruhsal hiçbir baskı altında kalmaksızın yapmak zorunda olduğumuza göre ve bir gün herkese hukuk/dolayısıyla avukat gerekeceğine göre ilgili ve yetkililerin buna seyirci kalmamasını diliyorum.

Hal böyle iken, halen silah ruhsatı için bizden harç alıyorlar....?

Evet sayın meslektaşımın silah ruhsatı ile ilgili söylediklerine katılıyorum. Bu saldırılar bizimle başlayıp hakim ve savcılara ulaşır. Bu sebeple de gereken yapılmalı. Ancak; toplumun şu anda sosyal olarak içerisinde bulunduğu durum göz önüne alınarak, özellikle sosyal gerilim, caydırıcı cezalardan çok savunma için gerekli olan silah alımının kolaylaşması gerekmekte.

meslektaşımıza geçmiş olsun olanları kınıyorum.gerekli yasal düzenlemeler yapılmadığı sürece bu ilk değil ve son da olmayacak... arkadaşlar bir yandan şiddete karşı duruyoruz diğer yandan meslaektaşlardan neden silah ruhsatı için harç alındığını tartışıyoruz.silah şiddetin bir aracıdır,bence caydırıcı hiçbir yönü yoktur.. saygılarımla

öncelikle bu saldırıyı kınıyorum.bütün bunlar baroların bizim arkamızda olmamasının neticeleridir.

Merak ediyorum bu eylem savcı ya da hakime yapılsaydı sonucu ne olurdu.kendi meslektaşlarımız olan avukatlar,hakimler ve savcılar bile bizim yanımızda değiller.
1 ay önce kırmızı ışıkta geçtiği için savcıya uyarıda bulunan polis memuru savcının şikayeti üzerine önce savcılığa sonrada sorguya çıkartılmıştır.
bu olay daha vahim olmasına rağmen savcılığın ayrım gözeterek hiç bir işlem yapmamasını kınıyorum.

Vatandaşın hukuka saygısı olmadığı gibi hukukçuya da saygısı yok, kalmamış. Netice itibariyle bu gün avukat döven yarın hakim-savcı dövmeye de başlar. Nitekim başlandı da...

Yazıklar olsun, avukata el kaldıranın elleri kırılsın!

Durumun vehametine baksanıza, artık "elleri kırılsın!" demek zorunda kalıyoruz...

Karşı taraf avukatı da hasım olarak algılanıyor. Sanığın temsile hakkı (yani hukuka/adalete inançsızlık) olmadığına inanılarak, sanığın savunmasını üstlenen hedef haline geliyor.

Saldırıda bulunanlar, aslında adalete/yargıya/savunmaya, sisteme, muhtemel sonuçlara inançlarının olmadığının altını çiziyor.

Burada saldırıya uğrayan avukat gibi görünse de, aynı mantık (sayın Dikici'nin de isabetle belirttiği üzere) kürsüye de yönelmekte sakınca görmez, ki örnekleriyle yaşadığımız üzere, görmüyor.

Bunlara rağmen, hala aynı gemide olduğumuzun farkına varamadık.

Bir gün varırız umarım.

Şiddetle kınamaktan başka şeylerin yapılması gerektiğinin son göstergesi olarak tanımlıyorum artık bu ve benzeri eylemler artık sadece vatandaşlar tarafından değil kolluk kuvvetlerince de açıktan açığa yapılmaya başlanmış olup Av. Muammer Öz' e yapılanlar sıcaklığını korurken bir de böyle bir haber çok üzüntü verici..
Umarım barolar etkin bir şekilde ve kararlı bir biçimde artık hukukta savunma ayağını temsil eden AVUKATLIK MESLEĞİNİN hakim ve savcılar ile aynı düzlemde olduğunun toplum bilincine yerleştirilmesi için gerekli çalışmları hem meclis hem de toplum düzleminde yapmaya başlarlar...

Alıntı: Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL Saldırıda bulunanlar, aslında adalete/yargıya/savunmaya, sisteme, muhtemel sonuçlara inançlarının olmadığının altını çiziyor.

Ferda Hanım bu tür olayların sebebini çok güzel tespit etmişsiniz. Vatandaş yargılamayı kendi kafasında yapıyor ve kararını bu şekilde veriyor. Yargıya inanmıyor, kendi adalet düşüncesiyle sistemin adaletini bağdaştıramıyor. Kimileri bu durum karşısında "Allah a havale ettim, hesabım ahirete kalsın." diyor ancak pek çoğu kaderci değil, çözümü intikam almakta buluyor.

Burada hukuk düzenine de düşen görevler var. Kanun koyucu suçun cezasını belirlerken kendini o suçun mağduru yerine koyabilse, şüpheliler vatandaşın anlayamadığı ve sindiremediği sebeplerle salıverilmese veya komik cezalarla kurtulmasalar hukuka güven de artar. Vatandaş hukukun suçludan yana olduğuna inadıkça bu tür saldırıların önü alınamaz.

En kocamanından bir yuh!!!!
Geçmiş olsun.

Kendi hukukunu yaratanlar, gerçek hukukla tanıştıklarında hiç de mutlu olmuyorlar. Kendinize gelin. Siz kendinizi ne zannediyorsunuz. Hak var, hukuk var.

şiddete hayır..

Avukatın adı Mehmet Aydeniz. Zaten Mehmet Aydemir adlı meslektaşımız daha genç.

Olaydan haberim yoktu, üzerinden neredeyse 2 ay geçmiş. Ancak olayı gerçekleştiren terbiyesiz ve bilinçsiz insanları şiddetle kınıyorum. Yazıklar olsun...

geçmiş olsun...kınıyorum...
--------------------------------
Simply Red - Fairground

Alıntı: Yazan avayhan Hal böyle iken, halen silah ruhsatı için bizden harç alıyorlar....?

Olsun Ayhancım alsınlar çatır çatır ödüyoruz. 5237 açıkça avukat yargı mensubu diyor ama harç alınmaya devam ediyor. Baroda millete anlatmaktan dilimde tüy bitti dava açacağım müdahil olun diye yönetimdeki arkadaşlara söyledim. Kimse yanaşmadı. Selma Hanım Baro Başkanlığı için dağıttığı metinde bundan bahsediyor. Yakındır açar Gaziantep Barosu yönetmiliğin iptali için bi dava... Müdahil olmayı unutma. Artık mesleki gereç oldu üzülerek söylüyorum.

Silah, avukatlara yapılan saldırıları önler mi sizce? Ya da, saldırı olduğunda silahı kullanmayı mı düşünür bir avukat?
Silah ve avukat: birbirine hiç yakışmayan sözcükler bence.

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Silah, avukatlara yapılan saldırıları önler mi sizce? Ya da, saldırı olduğunda silahı kullanmayı mı düşünür bir avukat?

Cengiz Bey elbette tasvip etmiyorum. Keşke hiç ihtiyacımız olmasa.
Ben staj yaparken 2000 yılında Adanada iki meslektaşım biri bürosunda biri haciz mahalinde vuruldu. Haciz mahalinde vurulan arkadaş öldü.Daha bir ay önce Gaziantepte bir meslektaşımızın üzerine iki kamyoncu levyelerle saldırdı mecburen kullandı arkadaş. Saldırının niteliğine göre elbette kullanılabilir. ama temennim Allah hiçbirimizin başına vermesin. Ne olursa olsun zor bir durum. Ve şunu özellikle unutmayalım ki bahsettiğimiz alet bilinçli bir insan olan avukatın elinde ya da belinde. Ve tabiki teşhir etmezseniz ki etmemeliyiz saldırıyı önlemez ama vaki saldırıyı rahatlıkla defedebilir. Sonuçta hayat hakkımıza müdahale var.

"Vallahi ellerine sağlık...Adalet dediğin böyle dağıtılır...!Yok mahkeme yok hakim yok karar birde sanık iyi adammış gibi yanına bide avukat vermişler...E öyle ya kesin çok para vermiştir...Tuuu yazıklar olsun böyle adam savunulur mu dur ben bunu bi döveyim de adalette olsun avukatta aklını başına alsın...Sanık kısmına ne gerek avukat...Atıcan cezaevine bunları hatta yok yok asıncan bunları adalet işte o zaman olıur....Ammaaann zaten Türkiye'de hukuk yokki...."


Yazıklar olsun!!!
Noldu sanık ceza aldı mı?
Peki "azgelimiş yaratıklar" ya sanık siz olsaydınız?...
Savunulmaya ihtiyacınız olmaz mıydı?
Bir avukata danışıp yardım istemez miydiniz????
Ya avukat yakınınız olsaydı canınız yanmaz mıydı?....


Avukat herşeyden önce bir insandır...
Avukat adaletin en önemli unusrudur....


Ve "azgelişmişler" avukat sanık/suçlu/şüpheli/hükümlü değil sadece SAVUNMA makamıdır....

Aklınız almaz ama......


Meslektaşıma geçmiş olsun diliyor inşallah bu son olur dileklerimi tekrar ediyorum....

silah ve avukat asla yanyana gelemez kavramlar.
güvenlik için silah gerekebilir. elbette taşınır,kullanılır,can da yakılır.
ama bu olaylarda değil..
bu olayların çözümü asla silah değil.
silah ruhsatından harç da değil..
sorun ciddi.. bu ne ilk ne de son.. her avukatın başına gece gündüz her an gelebilir. sorun şu gözaltı kelimesi.
nedir bu gözaltı.. insanların suç işledikten sonra özgürlüğüne kavuştukları yer mi?.. neden tutuklama yok. neden bir insan 2 avukatı yaralayıp,3 kişiyi gaspedip,bir kişiye de tecavüz edip sokakta dolaşır.
Türkiyede baro başkanları siyasaten aktif..hukuken değil. işte bu yüzden avukatların hakkı yeterince korunmuyor.
Adalet bakanlığı iyi çalışmıyor.çalışmadı da...
yasalar caydırıcı değil. yapana yaptığı kar kalıyor.
adalet sistemi çökmüş..sıkıntı sıkıntı daha da sıkıntı...
icralar bitmiş.adliye kalemleri çalışmaz vaziyette.
fiilen çökmüş bir ceza yasası.çökmüş adliyeler.
neresinden tutsan dökülüyor.
en son olan olay şu : avukat bankaya haciz müzekkeresi yazıyor,gönderiyor. Banka müdürü borçluyu arıyor. gel parayı sabahtan çek,gelen yazıyı öğleden sonra işleme koyacağım diyor. borçlu alıyor parayı..hemen hemen her avukatın haciz yazıları boş dönüyor.
Adalet Bakanı istese bir günde sorunu çözer,avukat bankaya müzekkere teslim ettiğinde anında hesaptaki miktarı görebilmeli.
silah taşımaya tekrar dönelim.. silahla avukat gerçekten uyuşmuyor. biz topluma örnek olmalıyız. teksas olmamalı burası.
işte ceza yasaları bu yüzden caydırıcı olmalı.
görevini yapan avukata saldırana kesintisiz 10 yıl ceza verirsen sorun 1 yılda çözülür. avukat yaralanırsa 20 yıl indirimsiz ve 3 te 2 kuralı olmayan ceza verirsen sorun çözülür.
sorun şiddet yapanın ceza almaması. cezalar komik.
gerçekten komik..
yahya demireller en önemli ceza yargılamasından zamanaşımı nedeniyle beraat etti. 8 yılda 8 hakim değişti...çuvallar,,evraklar,,evrakların içinde fareler....
yazık oluyor ülkeme...
avukatlık onurunu koruyan yasa yok. bakalım bu 5 kişi ne olacak??
geçmişolsun tekrar.
saygılar.

Aslında dediklerinizde haklısınız cezalar yetersiz ama genede yasa yasadır.Yani yaptırım az ya da çok var ama uygulanmıyor.
AVUKATA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR:

Madde 57 - Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır.

Foruma üye olduğum günden beri söyler dururum. Bir şahıs hakim ya da savcıya en ufak bir eylemde bulunduğunda(bu eylem hakaret te olabilir) suçun niteliği ne olursa olsun tutuklama kararı verilmektedir ve yargılama tutuklu yapılıp verilen ceza da neredeyse üst sınırıdan verilmektedir.Bunu medyadan sıklıkla izliyoruz. Yani aslında yasa var fakat yasayı uygulamak savcının takdirinde.
daha öncede belirttiğim gibi tüm emniyet teşkilatını nöbetçi savcının emrine verip sadece onun talimatları ile hareket ettirirseniz, göz altına alma,serbest bırakma ya da tutuklamaya sevk takdirini savcıya verirseniz böyle olur.
Avukatlık kanunu 57 maddeyi uygulayan savcı yok denecek kadar azdır.
Bu arada silah kesinlikle çözüm değildir.En ufak olay karşısında bile silaha sarılan bir avukat toplumda hoş karşılanmaz.Danıştay saldırısı yüzünden hala 60 bin avukat zan altındadır.her yerde aranmak istenmekte ve direnince "Sizi danıştayda gördük" demektedirler.Bir olay daha kesinlikle bizi daha kötü duruma sokacaktır