Kötü Niyetli Borçlu Zamanaşımı Defi İle Borçtan Kurtulabilir mİ ?

Temsil yetkisini kötüye kullananan borçlu diğerlerinden habersiz bir şekilde ortak malı kendi nam ve hesabına satmıştır. Ardan 11 yıl geçmiştir.
Kötüniyetli borçlu zamanaşımı defi ile borçtan kurtulabilir mi ?
Medeni Kanunun 2/f2 inci maddesinin zamanışımı definde de uygulanması konusunda somut bilgi sahibi meslektaşların katkılarına şimdiden çok teşekkür ederim.

Tarafların arasındaki ilişki temsil değil de vekalet akdi olmalı.Vekalet akitlerinde sözleşmeye dayalı hak ve talepler yönünden 10 yıllık zamanaşımı söz konusu ise de fiilin aynı zamanda suç teşkil etmesi ceza zamanaşımını da devreye sokacaktır.Burada kanımca güveni kötüye kullanma suçu da oluşmuş olduğundan açılacak tazminat davası yönünden ceza zamanaşımı sürelerinin devreye girebileceğini kabul etmek gerekir.Borçlar kanununa göre Kötü niyetzamanaşımını kesen bir unsur değildir.

Sayın bertali,

Zamanaşımı savunmasının nezaman hakkın kötüye kullanılması haline dönüşeceği konusunda çeşitli görüşler vardır. Bu konuda "Türk Borçlar Hukukunda Zamanaşımı ve Uygulaması-Mehmet Akif Tutumlu" adlı esere baktım. Burada açıklamalar bir HGK var.

Vekalet yetkisinin kötüye kullanılması halinde kural olarak zamanaşımı söz konusu olmaz. Kötüye kullanım olgusunun ispatı mümkün olur ise ve alıcının da koşullar gereği durumu bilmesi lazım geliyor ise malın geri alınması söz konusudur. Eğer 3. kişi iyiniyetli ise malın geri alınması mümkün olmasa da kötüniyetli vekile karşı talep hakkı kullanılabilir. Ancak bunlar malın gayrimenkul olması hali içindir. Sicile tescili gerekmeyen menkul mallarda kötüniyetli zilyede karşı açılacak davalar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Öte yandan vekalet akdinden doğan dava ve talep hakları da BK 126 gereğince 10 yıllık değil, 5 yıllık zamanaşımına tabidir.