Satranç hukuk fakültelerinde ders olmalı mı ?

-- Satranç'ın muhakemeyi geliştirdiği kanaatindeyim
-- Hukuk fakültelerinde seçmeli veya zorunlu ders olarak gösterilmeli mi sizce ?
-- Veya benzer dersler ?

Haklısınız. Satranç oynarken iki üç sonraki hamleyi düşünüp hareket etmek, ihtimalleri göz önüne almak gerekli bence de muhakeme yeteneğini geliştirdiği için ders olarak okutulmalı. Ayrıca hukuk eğitiminin getirdiği stresi yenmekte de faydalı olur kanaatindeyim.

Üniversitelerde "Seçmeli" adı altında verilen o kadar boş ders var ki! Satranç gibi muhakeme kabiliyetini geliştirecek bir dersin olması bence hiçte fena olmaz. Bizim Fakültede seçmeli ders olarak Bisiklet dersi bile vardı. e artık gerisini siz düşünün Saygılarımla...

satranç çok güzel bir oyun.. hatta aslında oyundan öte bir şey.. beyin sporu.. fakat, her ne kadar bu konuyla ilgili anketi 'evet seçmeli ders olarak gösterilmeli' diye yanıtlamış olsamda, özellikle kalabalık üniversitelerde verimli bir çalışma alanı olup olamayacağı husunda tereddütlerim var..

Bilgisayarlı eğitime geçildiği sürece satranç herkese ulaştırılabilir.

Bence sadece hukuk fakültelerinde değil ilkokuldan itibaren bütün eğitim sisteminde zorunlu ders olmalıdır.

Sayın Spartacus bzilere şaka yapıyor olmalı. yargı özelleşmeli mi ve satranç hukuk fakültelerinde ders olmalı mı anketleri çok şaşırtıcı doğrusu.

-- Düşünmek zor iştir, muhtemelen bu nedenle çok az kişi düşünür.
Henry Ford

Hukuk fakültelerinde satranç ya da felsefe dersleri olması, sistemin ezberciliğini ortadan kaldırabilir mi peki?

Amaç sistemin ezberciliğini kaldırmaktan öte gayeler içeriyor. muhakeme yeteneğini geliştirmek gibi.yararlı olabilir diye düşünüyorum ben. ve ortak bir sosyal aktivitenin olması da güzel. fakat bilgisayar sistemi olmasına rağmen özellikle öğrenci sayısı çok, fakat bilgisayarı yetersiz üniversitelerde verimliliği ne derece olur o konuda hala tereddütlüyüm..

Muhakame yeteneğini geliştirmesi için Matematik ve hatta Mantık dersi de konsun mu..?? ÖSS'den geçerek Hukuk Fakültesi'ne girebilen bir öğrencinin muhakeme yeteneği zaten oldukça kuvvetlidir herhalde..

Mezun olmuş biri olarak geriden gelenler için Hukuk Fakültesi'nde okumayı çekilmez yapmak istemezdim..Roma Hukuku'nun gerekliliğinin bile tartışıldığı günümüzde satranç dersini bu fakülteye sokmanın çok gereksiz olacağını düşünüyorum.

Düşünsenize; satrançtan nefret eden biri sırf bu nedenle Hukuk yazmıyor!!

-- Oxford 1845 yılında satranç kulübünü kuran ilk üniversite idi.

-- Napoleon öldüğünde kalbinin çıkartılıp bir satranç masası içine yerleştirilmesini vasiyet etti.

olmaz böyle şey diye bir şarkı vardı

olmaz öyle şey

- Kötü alışkanlıklar edinilmesine engel olur.

- Planlı hareket etmenin önemini ve gerekliliğini kavratır.


-Süratli, doğru ve çabuk düşünebilmeye yardımcı olur, olaylara doğru yorumlarla yaklaşabilme yeteneklerini geliştirir.

- Kişiliği ve karekteri olumlu yönde etkiler ve geliştirir.


-"Kendine güven" duygusu aşılar ve bunu geliştirir.
- Kendi güç ve yeteneklerini daha iyi tanıyarak, bireysel güç ve yetenekleri açığa çıkarmaya ve bireysel doğru kararlar alabilmeye yardımcı olur.

- Dikkatini tek konu üzerinde yoğunlaştırabilme alışkanlığı kazandırır.

- Diğer ders konularının daha iyi anlaşılıp kavramasına yardımcı olur. Bilimselliği ön plana alarak araştırmalar yapmaya yönlendirir.


- Konulara karşı şüpheci yaklaşımı benimsetir, onları ezberci zihniyetten arındırır.


- Kişileri düşünen, araştıran, yargılayan varlıklar haline getirir ve yaratıcılıklarında özgür bırakan bir ortam hazırlar.

- Başarıya ancak ve ancak sistemli ve disiplinli bir çalışmayla varılabileceğini gösterir.


- Mücadeleci bir ruh yapısına sahip olmanın gerekliliğini benimsetir.


- Başarısızlıklar karşısında yılmamayı, başarı için daha da çok çalışmanın gerekli olduğunu öğretir.


- Başarılardan büyük hazlar duyarak daha da başarılı olmaya yönlendirir.


- Yepyeni hedefler göstererek bu yeni hedefler doğrultusunda motivasyon sağlar.


- Kişilerin olumsuz bir yönünü, eksikliğini, veya bir davranış bozukluğunu hızlıca ortaya çıkarır.


- Kurallara uymayı, dostça oynamayı, kaybetmeyi kabullenmeyi, kazananı kutlamayı öğretir.


- Yakın dostluklar kurup daha çok sosyalleşmeye ve sosyal yaşamının zenginleşmesine yardımcı olur.


-- Bu kadar pozitif etkisi olan bir araç kesinlikle bir 'EĞİTİM ARACI'dır. Yeryüzünde başka hiçbir araç, bu kadar olumlu davranışların hepsini birden bireylere kazandıramaz!

Santrancın hukuk fakültelerinde zorunlu ders olarak okutulmasının faydalı olması konusunda kimsenin tereddütü olmamalıdır ancak gerekliliği konusunda ciddi şüphelerim var.Fakat santrancın seçmeli ders olarak okutulması bence de düşünülmesi gereken bir konudur en azından şöyle olabilir haftada 2 saat daha fazla ders verilebilir isteyenlere tabii ki kredisiz olarak.

satranç iyi hoş da hukuk fakültelerinde verilmesi çok da gerekli değil bence

strancın önemi konusunda çok konuşuldu çok tartışıldı. ilk okullarda sanırım okutuluyo. zekayı muhakeme yeteneğini geliştiriyorsa ve biizm de ilk okula dönme şansımız olmadığına göre denemekte fayda var diye düşünüyorum. reaksiyonlara göre faydalı olmadığı boş olduğu gibi tepkiler olursa kaldırılır.

Satrancın yararlarını görmek istiyorsanız hukuk fakültelerinden önce ilkokullara ve orta öğretime bu dersi koymalısınız.

Çünkü muhakeme yeteneği kazandırması dahil bütün iyi yanlarını çocuğa çocuk küçükken kazandırırsa faydalı olur.

Fakülte düzeyinde sosyal aktıvite ya da seçimlik ders olmalıdır. Zorunlu olması gereken yer bence temel eğitim dönemi olmalıdır.

Üniversitelerin Öğrenci Kültür Merkezlerinde Dağcılık Klubü, Fotoğrafçılık,Resim,Tiyatro,Müzik ve Satranç Klübü bulunuyor. (En azından benim zamanımda vardı) Kesinlikle Sayın Av. Bülent Kurtoğlu'na katılıyorum. Muhakeme yeteneği küçük yaşlarda kazanılmalıdır.

tamam küçük yaşlarda kazandırılmalı ama şu an üniversitede okuyanların böyle bir şansı yok. muhakeme yeteneği sonradan kazanılamaz diye bir şey yok.insan her zaman kendini geliştirebilir. ünversitelerde seçimik ders olması işimizi kolaylaştırabilir. satranç klubüne gideyim diyip bunu hayata geçirmek bi çok insan için zor olabilir ancak üniversitede böyle bir seçim şansının sunulması gayet hoş.bu kadar itiraz ediyorsanız seçmezsiniz olur biter.

Siz bu kadar istiyorsanız, 'satranç klübüne' üye olsanız.. Daha uygun bir çözüm değil mi?

Bir şey ne kadar hoşa giderse gitsin, ders formatına sokulup, ünitelere ayrıştırıldığında bütün albenisini yitirebilir. Satranç bir etkinlik olarak mutlaka faydalı olur.. Ama bir ders olarak, düşünüldüğünde itici gelebilecektir. Zaten enine boyuna profesyonel düzeyde öğrenmek için ne bir dönem ne de bir ders yılı yetecektir. Sadece kuralları öğretilip geçilecekse 15 dk. yeter bir dönem çok fazla gelir.

OLMASIIIIIN........!
sayın meslektaşlarım ben çok iyi satranç oynarım, öğrencilik yıllarımda il 3. olmuştum ama maalesef satranca olan sevdam yüzünden okulu uzattım anlayacağınız satranç oyunu hukuk fakültesi öğrencilerine çok zararlıdır. ama staj döneminde eğitim konuları arasında olabilir, böylece stajyerlerimiz boşa zaman tüketmemiş olurlar! iyi bir önerim daha var: barolar birliği avukatlar arasında bir turnuva düzenleyebilir. zira avukatların da hiç olmasa bir tane sosyal etkinliğe katılma hakları vardır diye düşünüyorum

Ankara Barosu her yıl satranç turnuvası yapar. Bu yıl niçin yapmadı bilmiyorum. Ama satrançla çok ileri düzeyde ilgilenen avukatlar olduğunu orada "boyumun ölçüsünü alarak" gördüm.

Bu tür etkinlikler sıkça yapılmalı.

Ama okulu uzatmak gibi olumsuzluğun olması için profesyonel anlamda bu işin içine girmiş olmanız lazım. Ben bundan bahsetmiyorum. Vaktiniz oldukça yapmalısınız.

Türkiye Satranç Derneğine üyelik ise çok basit bir iş. Sadece İş Bankası'nda 5 YTL tutarında hesap açtırıyorsunuz. Daha sonra size daimi üyelik kartını veriyorlar. Ondan sonra istediğiniz turnuvaya katılabiliyorsunuz.

Ödenek yokluğundan bazen turnuvalar iptal edilebiliyor. Bu yüzden Ankara Barosu'nun turnuvası önemliydi.

TBB'ne gelince bir kaç söz sarf ederdim ama ayıp olacak. lawyer 721 siz üstünüze alınmayın lütfen sarf edeceklerim size değil TBB'ne.

İlla not korkusu yaratacak bir hale sokunca mı satrancın faydasını görecek hukuk öğrencisi, anlayamadım.
Bu arada Öğrenci kültür Mekezleri tamamen ücretsiz.

Bence bir üniversitede öğrencinin ne kadar çok seçimlik hakkı varsa o kadar güzeldir. Gerçek anlamda bu seçimlik derslerin hakkı veriliyorsa bu üniversiteyi de öğrenciyi de daha donanımlı yapacaktır diye düşünüyorum. Sayın Seyda asla olmaması gereken bişeymiş gibi ' muhakemeyi geliştiriyor diye mantık ve matemetiği de ders olarak okutalım demiş..' neden olmasın.. bir hukukçunun bence matematiğİ kesinlikle gelişmiş olmalı. Ben matematiği iyi olanların ya da maematiği iyi öğrenmiş olanların daha iyi avukat olacağına inanıyorum .. hatta o yüzden hala fırsat bulukça matematik soruları çözüyorum. Bu kişinin, avukatın ya da öğrencinin kendini geliştirmek isteyip istemediği ile ilgilidir. Biz zaten zorunlu olsun demiyoruz.. seçimlik olsun.. siz istemiyorsanız seçmeyin..

Ben 4 yıllık üniversite hayatımda matemetiğin varlığını çok aradım.. saatlerce okuduktan sonra problem çözmek kadar dinlendirici bişey yoktur benim için. ya da satranç kadar güzel bir terapi yöntemi yoktur. satranç oynarken dünyayı, tüm sorunlarınızı unutuyorsunuz( tabi cep telefonunuz kapalıysa) bence seçimlik bir satranç dersi olsa bunu seçen öğrencilerin ufku daha geniş ve zihni daha açık olacaktır.İSTEMEYEN SEÇMESİN.. SAYGILAR.

Tamam satranç muhakemeyi geliştitrir hatta Rusya'da satranç, 50 yıla yakın bir süredir okul müfredatında varlğını devam ettiren bir ders olmuştur ve olumlu etkileri olduğu da tespit edilmiştir; ne var ki ben satrancın insan üzerinde mucizeler yaratacağına inanmıyorum. Satranç yerine çok daha iyi strateji oyunlarının olduğuna inanıyorum. Buna örnek olarak da "GO" yu gösterebilirim...

Şunu da eklemek istiyorum ki, birinci sınıfın ilk döneminde mantık dersi almıştım. Bana çok fazla yararı olduğunu söyleyemem; çünkü sadece yarım dönemlik bir dersti ve geldi geçti.. Matematiğin insan yaşamındaki önemini inkar edemem "aman canımm, hukukta matematik lüzumsuzdur" diyenlere hep tepki gösterdim; çünkü bana göre matematik, hayatı anlamanın ve sevmenin bir yolu olduğu gibi kişiye hızlı düşünme,muhakeme yapma, olaylara farklı çözüm yolu bulma yetisi kazandırmada en temel kaynatır... gönül ister ki matematik hukuk fakültelerinde 4 yıl boyunca ders olarak verilsin (tabii ki bu benim kişisel dileğim)
SAYGILARIMLA

Satranç muhakemeyi geliştirir,düşünme yeteneğimizi geliştirir,gelecek hamlelere göre hareket etme yeteneğimizi geliştirir...vs .Satrancın yararlarına zaten birçok maillde saygıdeğer arkadaşlarımız değinmişlerdir.Bunları tekrar yazmama gerek olmadığını düşünüyorum.
Satranç; üniversitelerde özellikle hukuk fakültelerinde zorunlu ders olarak yer almalıdır.Fakat bu süreç aşama aşama olabilir.Şöyleki önce satranç seçmeli ders olarak yer alır.Bu uygulamadan bir süre sonra satranç zorunlu derse dönüştürülebilir.Doğrudan zorunlu ders olarak başlatılması ters etki yapabilir.Sonuçta biz öğrencilerin ders ve sınavlara bakış açısı malum Seçmeli ders olarak başlatılan satranç,yararları ve zevki benimsendikten sonra zaten katılımı artan bir derse dönüşecektir.
Ezberci eğitimden bizi kurtaran bir çalışma olacaktır.Hatta kesinlikle ilkokul döneminden başlayarak satrancın zorunlu ders olması gereklidir.Düşünen bireyler yetiştirmek adına bu çok güzel bir adım olur..
Saygılarımla.

Satranç hukuk fakültelerinde ders olarak konulsun mu konulmasın mı? Benim cevabım......!

Cevabımı ve gerekçelerini yazmıştım, sildim sonradan. Evet veya Hayır yerine satrancın Kültür tarihindeki konumu konusuna değinmek istiyorum.

Bu konudaki bazı bilgilerin kaynağı Dr. Edmund Bruns’un Bremen Universitesi’nin Tarih Dalında sunduğu »Das Schachspiel als Phänomen der Kulturgeschichte des 19. und 20. Jahrhunderts« (19. cu ve 20.ci Yüzyıllar’ın Kültür Tarihi’nin bir Fenomeni olarak Satranç) adlı Doktora Tezi.

15.ci ve 16.cı Yüzyıl İspanyol ustaları direk ve saldırı taktiğine dayalı bir oyun sergiliyorlar. Aydınlanma çağından ve Fransız Devriminin eşitlik ilkesinden etkilenen 18.ci yüzyılın Fransız Ustaları piyadelere(piyon) değer veren bir strateji uyguluyorlar. Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkan ‘ Hipermodern’ stilinin taraftarları satranca gerçek hayatta başarıya götüren modern davranışları uygulamayı uyguluyorlar.

19.cu yüzılın başarılı satranç oyuncuları Yahudiler. Yahudilerin bu başarıları Avrupa’da var olan Yahudi düşmanluğını körüklüyor ve saf ve açık olan satrancın yahudiler tarafından para kazanma vasıtası olarak dejenere edildiği türünden suçlamalara yol açıyor. Dr. Bruns satrancın tarihinin yahudi düşmalığını açıklamada bir faydasının olamıyacağını ama bu düşmanlığın satrançta açık bir şekilde su yüzüne çıktığını belirtiyor. Nasyonal Sosyalistler satrancı aryalaştırmayı kendilerine hedef olarak seçiyorlar.

Satranç işçi hareketinde de büyük bir rol oynuyor.

Satrancın politikaya hizmet etmesi veya politikanın satrancı kendisine mal etmesi en büyük etkisini ‘Soğuk Savaş’ döneminde gösteriyor. Soğuk savaş iki blokun her alanda birbiri ile rekabet içinde olduğu ve her blokun kendi üstünlüğünü ispatlama çabası içinde olduğu bir dönemdir. Bu dönemde Sovyetler Birliği ve kendisine bağlı ülkeler satranca büyük bir değer vermekte ve satrancı ders olarak okullarda okutmaktadırlar. Buna bağlı olarakta bu dalda öndedirler. Büyük ustaların çoğu Sovyetler Birliğnden gelmektedir. Bunlardan birisi de Batı’ya sığınan Vıktor Kortschnoi’dir. Kortschnoi ile Anatoli Karpow arasında 1978 ve 1981 de oynan ve her ikisi de Karpow tarafından kazanılan iki dünya şampiyonası iki blokun satranç tahtası üzerindeki gövde gösterisine dönüştürülmüştür. Bazıları Kortschnoi kazanmış olsaysı KGB tarafından öldürtülecekti iddialarında bulunmuştu.

Mekanik hesap makinelerinin çıkışından beri satranç oynayan makinalar mevcut. Günümüzde Satranç Bilgisayarları revaçta ve bu biligsayarlarla başa çıkmak her sıradan oyuncunun altından kalkabileceği bir iş değil. Ne zaman doğru dürüst bir programla oynasam kaybediyorum. En kötüsü de yanlış veya zayıf bir hamle yaptığınızda sizinle dalga geçen programlar.
Bu türden bir satranç makinası da bir saksonyalının 18.ci yüzyılda yapmış olduğu bir satranç makinası. Makina önüne gelen her ustayı yeniyor. Herkes pes ediyor makina karşısında. İşin sırrı: Makinanın mucidi saksonyalı alman makinanın içine o zamanların en usta oyuncularından cüce bir Türk’ü yerleştirmiş. Almanca’da aldatma ve göz boyama anlamlarında kullanılan ‘Getürkt’ veya ‘Einen Türken bauen’ (Türkleştirmek, bir Türk inşa etmek) deyimleri o zamandan kalma. Alman aldatmış zavallı Türkler ceremesini çekiyor.

Saygılarımla

Satrancın verdiği eğitimin sağladığı faydalar ve kültür alanındaki yeri çok büyük ancak sizler bunun öncelikli olduğunu mu düşünmektesiniz. Satranca gelene kadar hukuk fakültelerinde verilmesi gereken ancak verilemeyen o kadar ders olduğunu hepimiz zaten biliyoruz örnek olarak imar hukuku alanında meslektaşlarımızı tatmin edecek kadar iş amkanı olmasına rağmen çoğu hukuk fakültesinde seçmeli ders olarak verilmektedir.
Sayın hukukçular hukuk demek analiz yeteneği demektir zaten fakülteye girene kadar bizlere verilen ve seçilirken bizden istenen bilgiyi kullanma yeteneği hep bu yönde geliştiriliyor . Burda üstünde durulması gereken konu hukuk eğitiminin ezber sisteminden nasıl kırılabileceğidir.
Gerçekten bu sisteme katkı sağlamaksa amacımız esasen tartışılması gereken konu hukuk fakültesi öğrencilerinin muhakeme yeteneğinin geliştirilmesi olacağı kanaatindeyim. Misal iktisat dersinde verilenlerin doktrinler tarihi dışında daha tatmin edici olan taraflarıda şüphesiz vardır dersi daha çok matematik alanına kaydırmak o olmazsa bile derste daha çok problem çözmek ezberlediğimiz mahreçler kanunundan ,gizli el yasasından daha çok yarar sağlamaz mı .
saygılarımla

Satrancın bir faydası;

Aralıksız bir saat çalışabilirim. Bir saat sonra dikkatim dağılır. Beş dakika ara vermek zorunda kalırım. Ama bir gün önce akşam saatlerinde satranç oynadıysam o gün aralıksız üç saat dikkatim dağılmadan çalışabiliyorum.

Dikkatim dağılmadan bu kadar rahat ve uzun süre çalışabilme imkânını bana hayatta iki şey verdi. Biri satranç diğeri aşk.

Aşık olduğum zaman da aralıksız çalışabiliyorum. Galiba bu durum beyinle ilgili. İnsan ne kadar farklı işlerle meşgul olursa beyni o kadar gelişir. Hukukçu olarak sürekli kitap okumaya dayalı işler yapmak bence yanlış. İnsan çok farklı şeyler yapmalı. Matematik eğer zevk alıyorsanız bunlardan biri olabilir. Fotoğraf çekmekten doğa yürüyüşleri yapmaya kadar çok şeyle uğraşıyorum ama satranç gibisi yok.