Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlam Vekalet Ücretİ Kİmİn Hakki?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-02-2012, 02:36   #31
Av.Şenol Saltık

 
Varsayılan

Sayın Aladağ,

Aynı alacak nedeniyle tabiki de iki ayrı takip yapılabilir. Buna başlangıçta hukuki bir engel yoktur. Önemli olan, borçlunun bu takiplere itiraz ettiğinde sonucun ne olacağıdır. Borçlu vekili, ikinci takibin iptalini istediğinde, Mahkeme, ilamda adı yazılı asıl hak sahibi avukatın başlattığı takibi iptal eder mi sizce? Bu konuda hüküm makamının nasıl bir karar vereceğini önceden garanti edebilirmiyiz?

Konuyla direkt ilgisi olmayan sorularınıza cavap vererek meseleyi başka yöne çekmek istemiyorum. Zaten okuyucuların gerçeği anladığı kanaatindeyim...
Old 12-02-2012, 02:39   #32
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şenol Saltık
Zaten okuyucuların gerçeği anladığı kanaatindeyim...

Yazdıklarınızdan bir tek buna katılıyorum.
Old 12-02-2012, 10:23   #33
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bu konuyu Av. Kanunu 165. madde ile 166. maddeyi birlikte değerlendirerekyorumlamak daha uygun olur diye düşünüyorum.


Alıntı:
Ücret dolayısiyle müteselsil sorumluluk:

Madde 165 – (Değişik : 2/5/2001 - 4667/78 md.)

İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.

Alıntı:
Bir ilamın cebri icra yoluyla infazına girişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde bulunan tarafın ilamda adı yazılı olan avukatına, icra emri ile aynı zamanda düzenliyeceği bir bildiriyi, gideri takip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ eder. Bu bildiri tebliğ edilmedikçe icranın sonraki safhlarına geçilemez. Avukata yapılacak tebliğin giderleri hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 59. maddesi hükmü uygulanır.

İlamı bir başka avukat vasıtasıyla icraya konu eden müvekkilin bu hareketteki iradesi (maksadı) ile karşı tarafla icra takibi yapmadan doğrudan anlaşan müvekkilin iradesi arasında ilk vekil bakımından pek fark yoktur. Her ikisinde de ilk vekil devreden çıkarılmaktadır.

Ancak Av.K.166/3'deki durum, borçlu bakımından da sonuçları olan Av.K.165'deki gibi değildir. Bk.166/3'e göre oluşan bir olayda Borçlu, anlaşma yolu ile ödeme yapmamaktadır. İcra tazyiki ve (hukuki bir ödev) nedeniyle borcunu ödemektedir.

O halde, "avukatın menfaatini (davanın) =ilamın tarafları gözetmek zorundadır" kuralı bu noktada devreden çıkmakta, bir başka avukata vekalet veren müvekkil vekalet ücretinden doğrudan sorumlu olacağı gibi işi üstlenen avukat da Baroya bilgi vermemişse (tartışılabilir olmakla birlikte) disiplin bakımından (belki) sorumlu tutulabilir, diye düşünüyorum. Ancak borçlu icra kanalıyla ödeme yapmışsa (Ödeme yapmak zorunda bırakıldığı için) hiçbir bakımdan sorumlu tutulamaz. Eğer borçlu icra kanalıyla ödemeden doğrudan gidip alacaklıya ödeme yapsaydı durum Av.K.165 çerçevesinde düşünülebilirdi.
Old 12-02-2012, 10:42   #34
Hak Hukuk

 
Varsayılan

Sayın Saltık, açıklamalarınızla bu forumun açılıp genişlemesine çok önemlikatkılar yaptınız. Bu verimli katkı sayesinde bir sorumu açma cesaretibulmuştum. Sayın Aladağ’la olan güzel tartışmanızla ilgili sanki bir oy vermekgibi bir görevle karşı karşıya hissediyor insan kendini. Sizin belirttiklerinizolması gereken hukuk olarak yerinde olabilir. Avukatlık Kanununun “AvukatlıkÜcreti” bölümündeki hükümler hep birlikte değerlendirildiğinde, sayın Aladağ’ınbakışı yerli yerine oturuyor. Çünkü uygulanacak olan, olması gereken hukukdeğil, mer’i hukuktur.:
Avukatlık ücreti
Madde 164 –Avukatlık ücreti,avukatın hukukî yardımının karşılığı olan meblâğı veya değeri ifade eder…
Dava sonunda, kararla tarifeyedayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, işsahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.
Ücret dolayısiylemüteselsil sorumluluk:
Madde 165 –İş sahibinin birdençok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsuntaraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her ikitaraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.
Avukatın hapishakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunması:
Madde 166 – Avukat, müvekkilitarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlükıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağınispetinde elinde tutabilir.
Avukat, sözleşme ile kararlaştırılan vehakim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucundamüvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftanilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğeralacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir. Rüçhan hakkı, vekaletnamenindüzenlenme tarihine, vekaletname umumi ise iş sahibi adına ücret konusu iştendolayı ilk yapılan resmi baş vurma tarihine göre sıra alır. (Ek cümle :2/5/2001 - 4667/79 md.) İş sahibinin iflası halinde avukatın vekâlet ücretialacağı da rüçhanlıdır. Ancak, 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâsKanununun 206 ncı maddesinin birinci fıkrası hükmü saklıdır.
Bir ilamın cebri icra yoluyla infazınagirişildiğinde, icra dairesi, takip talebinde bulunan tarafın ilamda adı yazılıolan avukatına, icra emri ile aynı zamanda düzenliyeceği bir bildiriyi, gideritakip talebinde bulunandan alınmak suretiyle, derhal tebliğ eder. Bu bildiritebliğ edilmedikçe icranın sonraki safhlarına geçilemez. Avukata yapılacaktebliğin giderleri hakkında 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 59. maddesihükmü uygulanır.
Avukatın ölümü halinde, mirasçılarınaintikal eden avukatlık ücreti alacakları da, avukat alacakları gibirüçhanlıdır. Şu kadar ki, üçüncü fıkrada yazılı bildirim zorunluğu bu kimselerhakkında uygulanmaz.
İşi sonuna kadartakip etme zorunluluğu ve başkasını tevkil:
Madde 171 – Avukat, üzerinealdığı işi kanun hükümlerine göre ve yazılı sözleşme olmasa bile sonuna kadartakip eder.
Avukata verilen vekaletnamedebaşkasını tevkile yetki tanınmış ise, yazılı sözleşmede aksine açık bir hüküm olmadıkça,işi başka bir avukatla birlikte veya başka bir avukata vererek takipettirebilir. Vekaletnamede, bunun düzenlendiği tarihten sonra açılacak veyatakip edilecek bütün dava ve işlerde vekalete ve başkasını tevkile genelşekilde yetki verilmişse, avukat, bu tarihten sonraki dava ve işlerdemüvekkilinden ayrıca vekalet almaya lüzum kalmaksızın işi başka bir avukatlabirlikte veya başka bir avukata vererek takip ettirebilir.
İkinci fıkradaki hallerde, avukatınmüvekkile karşı sorumluluğu devam eder. Birlikte takibettiği veya işi tamamendevrettiği avukatların kusurlarından ve meydana getirdikleri zarardan dolayımüvekkile karşı hem şahsen hem de diğer avukatla birlikte müştereken vemüteselsilen sorumludur. Şu kadar ki, bu hüküm, 12 nci maddede yazılı bir işsebebiyle başka bir yerde çalışmak zorunluğunda olduğu için işi tamamenbaşkasına devreden avukatlar hakkında uygulanmaz.
Avukat tarafından işe başka avukatlarteşrik edilmiş ise, avukat bundan dolayı ayrı bir ücret istiyemiyeceği gibi,işi birlikte takip eden avukat da müvekkilden herhangi bir ücret istiyemez. İştamamen başka bir avukata bırakılmış ise, tevkil eden ve tevkil olunanavukatlar ücret sözleşmesindeki miktarı aşmamak şartiyle, harcadıkları mesaiyekarşılık olan ücreti müvekkilden istiyebilirler. Ancak, tevkil eden avukatmüvekkilden peşin ücret almışsa, harcadığı mesaiye karşılık olan miktarınfazlasını tevkil ettiği avukata ödemekle yükümlüdür.
İş sahibinin işibaşka bir avukata vermesi:
Madde 172 – İş sahibi, ilkanlaşmayı yaptığı avukatının yazılı muvafakatı ile, başka avukatları da işinkovuşturma ve savunmasına katabilir.
İş sahibi, ilk avukatın muvafakatınıkendisine tevdi veya tebliğ edilecek bir yazı ile en az bir haftalık sürevererek talep eder. Avukat bu süre içinde cevap vermemişse muvafakat etmişsayılır.
İlk avukatın muvafakat etmemesihalinde, vekalet akdi kendiliğinden sona erer. İş sahibi, muvafakat etmiyenavukata ücretin tamamını ödemekle yükümlüdür.
İlk avukatın muvafakatı ile işin başkaavukatlar tarafından da takibi halinde iş sahibi, ilk avukatın ücretindenkısıntı yapamaz. Bu halde avukatların müvekkile karşı sorumluluğu konusunda 171inci maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.
Avukatlık ücretininbelli bir işe hasredilmesi:
Madde 173 – Sözleşmede aksinebir hüküm yoksa, kararlaştırılan avukatlık ücreti yalnızca avukatın üzerinealmış olduğu işin karşılığı olup, mukabil dava, bağlantı ve ilişki bulunsa bilebaşka dava ve icra kovuşturmaları veya her türlü hukuki yardımlar ayrı ücretetabidir.
Avukata tevdi edilen işin yapılmasıveya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harcve giderler iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilkistekte avukata veya gerektiği yere ödenir. Bu harcamaların avukat tarafındanyapılabilmesi için, yeteri kadar avansın iş sahibi tarafından verilmiş olmasıgerektir. Avukatın iş için yapacağı yolculuk masrafları ve bulunduğu yerdenayrılma tazminatı, anlaşma gereğince iş sahibi tarafından ayrıca ödenir. Bugiderler peşin olarak ödenmedikçe avukat yolculuğa zorlanamaz. Bu hükmün aksinesözleşme yapılabilir.
Avukatın işitakipten vazgeçmesi, azli ve ücretin gününde ödenmemesi:
Madde 174 – Üzerinealdığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücretistiyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır.
Avukatın azli halinde ücretin tamamıverilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş iseücretin ödenmesi gerekmez.
Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesigereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebepledoğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğerödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunuelde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır.



Old 12-02-2012, 11:39   #35
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Saltık,

Alıntı:
Yazan Av.Şenol Saltık
...Sayın Aladağ'ın baştan beri ileri sürdüğü tüm iddiaları tamamen çürütmektedir. Çünkü, kendisi, konuyla ilgili zaten bir icra takibi bulunduğunu bu sebeple, asıl hak sahibi avukatın yeni bir hukuki girişimde bulunamayacağını belirtmekteydi. Oysa, yasal düzenlemenin gerekçesi tam aksini söylemektedir. Hak sahibi avukatın alacağını elde etmek için, ihtiyati haciz veya tedbir koyabileceğini açıkça öngörmektedir. Kanunun gerekçesi de çoğu zaman uygulanmaya yön verdiğine göre, meselenin bu yönünün kapandığını düşünüyorum...

Hak sahibi avukatın ihtiyati haciz ve tedbir koyabileceği açıklamasından ne anladığınızı çok merak ettim, ilamda adı yazılı avukatın, takip borçlusunu taraf göstererek ihtiyati haciz alabileceğini mi düşünüyorsunuz... Sayın Aladağ'ın konu hakkında söyledikleri şu şekilde:

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
...borçlu dosyaya ödeme yapabilir ve borcu sona erer...

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
...Ayrıca bildirimi alan "ilamda adı yazılı avukat" husumeti borçluya yöneltemez, ilamda yazılı vekalet ücretini kendisi takip yapsa kendi adına isteyemeyeceği gibi, bu durumda da kendi müvekkilinden talep etmek zorundadır...

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
...Aynı borçtan aynı borçluya karşı bir kez daha takip yapılamaz. İlamda yazılı avukatın takibin iptalini isteyebileceği, üstelik bu başvuruyu müvekkili adına yapabileceği iddianız da hatalı; avukat müvekkili adına yine müvekkili adına yapılmış takibin iptalini isteyemez...
Sizin çıkardığınız sonucu çıkarabilmek için bayağı bi' düşündüm ama maalesef bir türlü çıkardığınız sonuca ulaşamadım

Diğer taraftan Sayın Aydın'ın görüşünü de yanlış değerlendiriyorsunuz:
Alıntı:
Yazan Av.Şenol Saltık
...Ayrıca Sayın Hakim Murat Aydın, kitabında ; "borçlu vekilinin bu tebligatın önceki vekile yapılıp yapılmadığını sorması meslek dayanışması açısından da gerekli ve zorunlu olarak düşünülmelidir"şeklinde görüş belirtmiştir.

Sayın Hakim Murat Aydın'ın düşüncesi, hukuk mantığına uyan son derece akılcı bir görüştür. Neticede, mesleğimizi düzenleyen temel yasa niteliğindeki Avukatlık Kanununa harfiyen riayet etmek doğal bir meslek ilkesidir. Meslektaşımız bu konuda meslek ilkelerinde bir hüküm bulunmadığını iddia etmektedir. Avukatlık Meslek İlkelerinde; “Avukatlık Kanunu'na riayet etmemek meslek ilkelerine aykırıdır”şeklindeki bir düzenlemeye sizce gerek var mıdır? Bu eşyanın tabiatına aykırı değil midir. Aslında, biz hukukçular bunu çok iyi biliriz. Fakat tartışmanın heyecanı nedeniyle bazı gerçekleri gözden kaçırıyoruz.
Sayın Aydın "meslek dayanışması açısından" gerekli olduğunu düşündüğünü söylemiş; Avukatlık Kanunu'nda borçlu vekilinin sorması gerektiğine dair kural var, borçlu vekili de bu yasaya harfiyen uymalıdır v.s. dememiş. Daha açık bir ifadeyle Sayın Aydın'ın söylemi (sizin de belirttiğiniz üzere) sizin, benim, meslektaşlarımızın görüşü gibi bir görüş sadece (neyse ki her görüşümüz yasa niteliğinde değil ); bunu "Avukatlık Kanunu'na riayet etmemek, meslek ilkelerine aykırıdır" tümcesiyle ilgili kısma nasıl bağladığınızı da anlamadım; Sayın Murat Aydın'ın görüşünün kanun olduğunu mu düşünüyorsunuz...? İkisini birbirine ancak bu şekilde bağlayabilirsiniz de o bakımdan merak ettim...

Aslında nizamız burada:
Alıntı:
Yazan Av.Şenol Saltık
...İcra dairesi ve vekalet ücretini takibe koyan ikinci avukat, bu yasal düzenleme gereği yapılacak bildirimi yerine getirmemişse, borçlu vekili meslektaşımız bu hatırlatmayı yapmalıdır. Kanunen ve ahlaken olması gereken budur...
Kanunen böyle bir zorunluluk yok; görüşünüze mesnet tuttuğunuz madde gerekçesi de Sayın Murat Aydın da, bunun, kanunen olması gereken olduğunu söylemiyor; yani görüşünüzün mesnedi kanunda yok... "Ahlaken" kısmına da katılmıyorum. Kanunun açıkça icra dairesine yüklediği bir görev ve alacaklı ile vekilinin iç ilişkisini ilgilendiren bir konudan dolayı "borçlu vekilinin" mesleki ahlakı sorgulaması yapılamaz (diye düşünüyorum ).

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İlam vekalet ücretine ilişkin takipte icra vekalet ücreti talebi melbaska Meslektaşların Soruları 14 07-11-2014 16:23
BoŞanma YÖnÜnden KesİnleŞmİŞ Kararda İlam Vekalet Ücretİ Av.Nazife Eytemiş BAŞAR Meslektaşların Soruları 8 14-02-2014 15:58
İlam Vekalet Ücreti Kesinleşme Şartı yalcinhukukbürosu Meslektaşların Soruları 6 13-12-2011 16:46
Dava BaŞinda İhtİyat-İ Tedbİr İÇİn Verİlen Temİnat Mektubundan, Dava Sonundakİ İlam Vekalet Ücretİ Tahsİl Edİlebİlİr Mİ ? Av.Murat KILIÇ Meslektaşların Soruları 0 29-01-2011 16:09
İlam vekalet ücreti armegedon23 Meslektaşların Soruları 0 27-01-2010 12:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,18349600 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.