Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

İyi bir dilekçe iş bitirir (-Arzuhalci)

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-10-2003, 12:41   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Soru İyi Bir Dilekçe İş Bitirir-(Arzuhalci)

İyi bir dileçe iş bitirir,
Dilekçeniz itinayla yazılır,
Her türlü dileçe itinayla yazılır

İmza eski İcra Müdürü....Emekli Yazı İşleri Müdürü vs vs vs

Bütün adliyelerin çevresinde bu tür tabelalar bulmak mümkün.Avukatlar için öngörülen reklam yasağı burada işlemiyor.Kapılarına "hukuk bürosu" yazıp kapının girişine bir cübbe asan bile var. Hatta baro levhasında adı olmayan bir avukatın adının yazıldığı yerler var.
Ve bu görüntüler yıllardır var.

Bir kaç baroda bu şekilde çalışan yerler hakkında savcılığa suçduyurusu yapıldığını biliyorum.Etkili bir sonuç alınamadığı ortada..



Ne yapmalı?


Saygılar
Old 01-10-2003, 13:44   #2
Admin

 
Varsayılan

Avukatlık Kanunu 35/1 adli işlemlere ait evrakları düzenlemeyi münhasıran avukatlara ait bir iş olarak düzenlemişken, bu kişiler hakkında nasıl oluyor da yasal yollardan sonuç alınamıyor, benim aklım almıyor.

Adalet Bakanlığı istese bir genelge ile bu işi bitirebilir ama var mı umursayan..
Old 02-10-2003, 12:21   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Tum dilekcelere avukat onay zorunlulugu getirseler sorun cozulecek. Herkes icin de yararli, vatandas icin, avukat icin, davaya bakan hakim icin ve hatta her duzenleme ya da onay karsiliginda serbest meslek makbuzu duzenleneceginden devlet icin.. niye bu isler bu kadar zor anlamak mumkun degil.

(kucuk bir not:acacagi davayi arzuhalciye emanet etmeyi, isin ucuzuna kacmayi hesap eden uyanik ve bilincli vatandasin muvekkilimiz olmamasi da bir sanstir aslinda baska bir acidan)
Old 28-10-2003, 10:04   #4
Av.Kadir

 
Varsayılan

Tüm dostlara merhabalar,

Bence burada işi biraz da mahkemelere düşüyor. Sayın hakimlerimiz aldıkları dilekçelerin, öncelikle temizliğine ve genel görüntüsüne bakmalı hatta bir iki saniye içinde bir göz atmalıdır. Uygulamada HİDDET MÜDDETİNİN KISALTILMASINI , BOŞANMA DAVASINDA VİLAYET HAKKININ VERİLMESİNİ İSTEYEN , dilekçeler ne yazık ki uygulamada kabul görüyor. Böyle baştan savma ve uyduruk dilekçeleri mahkemeler anında reddedebilmeli. Burada kişinin savunma hakkı elbette kısıtlanmamalı ama dilekçeler yargıya,yargının üstünlüğüne yakışır bir tarzda olmalı.


Saygılarımla
Old 04-11-2003, 11:17   #5
Gemici

 
Varsayılan

Federal Almanya konuyu, Hukuki Danisma Kanunu (Rechtsberatungsgesetz) denen, 13. Aralik 1935 tarihli, Nazilarden kalma bir Yasa ile düzenlemis. Kanunun o zamanki gayesi, Yahudilerin Avukat olarak calismalarini önlemeye calismak. Ve 1935 tarihli Nazi Kanunu, toplumun cesitli kesimlerinden gelen tenkidlere ragmen, halen yürürlükte.

Kanuna göre yabanci kimselerin haklarini gerceklestirmek (almaya calismak) ve hukuki danisma, meslek olarak ancak yetkili makamlarin verdigi bir müsaade ile yapilabilir. Bu isi asil meslek olarak veya parasiz yapmak durumu degistirmez. Müsaadeyi alabilecek kimseler ve kurumlar kanunda belirtilmis.

Avukatlarin, Noterlerin ve kanunda ayrica belirtilen diger birkac kisi ve kurumun bu müsaadeyi almalarina gerek yok. Nazilerden kalma bu kanunu avukatlar hukuki tekellerini pekistirmek icin kullaniyor. Eger avukat degillerse hakim ve savcilar bile hukuki yardimda bulunamaz. Buna ragmen hukuki yardimda bulunanlar cezai takibe ugrar.

Görüldügü gibi burada mesele, avukatlarin kanunlarin kendilerine verdigi haklarini, yani mesleklerini korumalari. Ayni isi müsaade olmadan yapan diger kisilerin isi dogru veya yalnis yapmalari degil.

Böyle olunca da isi hakimlerin inisiyatifine birakmak dogru degil bence. Barolarin üyelerinin haklarini korumak icin, isi kanun veya yönetmelik düzeyinde cözmeye calismalari gerekir.

Saygilarimla
Old 22-11-2003, 15:48   #6
Batu Han

 
Varsayılan

Tum dilekcelere avukat onay zorunlulugu getirseler sorun cozulecek. Herkes icin de yararli, vatandas icin, avukat icin, davaya bakan hakim icin ve hatta her duzenleme ya da onay karsiliginda serbest meslek makbuzu duzenleneceginden devlet icin..

bunun mümkün olduğunu sanmıyorum.o zaman kendi davasını kendi görmek isteyen vatandaşı engellemiş olursunuz ki buda anayasaya aykırılık teşkil eder.özellikle md 36 buna izin vermez.böyle bir düzenlemenin bunun dışındada birçok maddeyi dolaylı yoldan ihlal ettiğini düşünüyorum
Old 25-11-2003, 23:56   #7
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Ben anayasa m.36 ya bir aykırılık göremiyorum sevgili deren

"Meşru vasıta ve yolun" zorunlu bir unsuru olmuş oluruz, o kadar...
Old 27-11-2003, 00:53   #8
Batu Han

 
Varsayılan

öncelikle şunu belirteyim ben dilekçemi arzulahciye yazdırır sonrada onay zorunluluğu varsa gider yine avukata onaylatırım.bu öneri ne kazandırıcak.serbest meslek makbuzu nasıl düzenlenecek.onay işi parayla mı yapılacak?onay işi parayla yapılırsa zaten davalı olduğum olayda para harcamak zorunda bırakılıyorum ,ayrıca davacıda olsam istediğim savunmayı(gayet saçma olsa ve hukuki temellere dayanmasada) yapmak için bir başkasının onayına ihtiyaç duyuyorum.hukuk devleti olduğumuz tartışılamayacağına göre bu şart kanunla düzenlenmiş olsada meşru vasıta değildir.çünkü hiçbir meşru vasıta bir temel hakkın kullanılmasını ölçüsüz şekilde (md 13 e göre ) sınırlandıramaz.ayrıca md 14/2 de meşru vasıtanın ne derece dar ne derece geniş yorumlanacağında oldukça önemlidir.diyosanızki para alınmasın, o zaman başaksının onay zorunluluğunun alınmasının anayasaya aykırılığından geçiyorum,dilekçeyi zaten arzuhalciye yazdırmışım gidip bide bir avukata imzalatma zorumluluğum gereksizdir saçma bir bürokrasidir biz avukatların en çok şikayet ettği şeydir vede yargılama ilkelerine uymaz...

size şu avukat onayı zorunluluğuyla ilgili bir örnek:önünüze gelen usul hukukuna tamamen uygun ama hukuki temelleri komik denecek bir dilekçe.ülkemizin güzide illerinden birinin güzide köylerinden birinde oturan hasan amca yazmış.size diyorki avukat hanım-bey bi zahmet onaylıyıver.hasan amcanın dilekçesini meslek itibarınızı düşünerek böyle bi dilekçenin altına imza atan avukat olarak tanınmak uğruna onaylarmısınız onaylamazmısınız?diyelimki onaylamadınız hasan amcanın savunma hakkı ihlal edildimi edilmedimi?diyelimki onaylamadınız bu davayı parasız görmeniz hukuka uygunmudur?diyelimki onaylamadınız ve para karşılığı hasan amcaya bir dilekçe yazmayı önerdiniz hasan amcanın parası yoksa veya canından kıymetliyse savunma hakkı ihlal edildimi edilmedimi.diyelimki hasan amcanın anyasal hakkı çiğnenmesin diye onayladınız yada onaylamak zorundasınız(kanunen) kanuna uygunluk uğruna meslek itibarınız çiğnendimi çiğnenmedimi?bu kanunlara uygunmudur?diyebilirsinizki kanun beni mecbur tuttu meslek itibarım zedelenmez o zaman nerde avukatın işi kabul etme özgürlüğü...
Old 27-11-2003, 01:51   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sevgili meslektaş adayım..

Sadece 2 sorum var size:

1-ONAY dan anladığınız nedir?

2-Onay için avukata para ödemek zorunda olduğunu bilen Hasan amca, ayrıca bir de arzuhalciye gider mi?

Onay dediğimiz hazırlanmış dilekçeyi evet/hayır diye kaşelemek anlamına gelmiyor. Yöntem ve yasaya uygunluğunu inceleyerek gerekirse sunulanı düzeltme, topyekün değştirme ya da tamamen size aktarılan hukuki sorun için izlenecek en doğru yolu saptayarak açılacak davanın ilk dilekçesini hazırlamak anlamına geliyor..Yani Hasan amcanın yapamayacaklarını..

Bu aynı zamanda avukata da ciddi anlamda otokontrol getirecek, artı sorumluluk yükleyecek, gelişigüzel dava açma rehavetini de engelleyebilecek bir yol aynı zamanda.

Bir davayı başından sonuna yürütmek görevini, tam vekalet ücretini ödeyemeyecek olanlar için zaten bu öneri.. Ücretini ödeyebilenin davasını zaten avukat açacak.. Elbette salt onay daha makul ücretlere tabi olacak..

Örneklerinizi yukarıdaki açıklamalar ışığında bir kez daha gözden geçirirseniz-, çoğaltılacak örnek olmadığı konusunda uzlaşmamız mümkün..

Sonuca giden yorum,mantık ve kanun maddelerini yorumlama konusunda paralellik göstermiyor olsak da, inandığını savunma yolunda gösterdiğiniz çaba,direnç ve araştırmacı davranışınızın sizi ileride örnek bir avukat olarak mahkeme koridorlarına taşıyacağına inanıyorum

Arzuhalcisiz ve bizzat tarafımızca hazırlanmış dava ve davaya cevaplarda karşılaşmak umuduyla..
Old 27-11-2003, 13:45   #11
Batu Han

 
Varsayılan

iltifatlarınız için teşekkür ederim.her hukukçunun farklı görüşleri olması çok doğaldır.her hukukçu gibi benimde temennim düzgün dilekçeler görmektir.ancak bir insanın bir dava açabilmek için bir avukata başvurmak zorunda bırakılması dahada vahimi kendisi aleyhinde açılmış bir davada kendini savunabilmesi için bir avukata başvurmak zorunda bırakılması bunu özellikle ceza yargısı açısından düşünürsek ciddi problemler doğurur.
kaldıkı bizim bir insanın kendisini savunmak için hazırladığı dilekçeyi özelliklede vekalet almadan deiştirme gibi bi yetkimiz yoktur.kimsede vekalet vermeye zorlanamayacağına göre dilekçelere avukat onayı zorunluluğu getirilemez.
hakkımız olmayan bir nokta daha.her insan kendini istediği gibi savunur.bizim üstelik vekaletimiz olmadan bide onların rızası hilafına o dilekçeyi onaylamama gibi bir yetkimiz yoktur çünkü bu o kişiye md 36 ile ve md 40 ile verilen hakların yok edilmesi anlamına gelir.
şu ana kadar yazdıklarım bence onay işleminin ücretsiz olması durumunda geçerli olan şeylerdi.ayrıca ücretsiz onayın bizim açımızdan olan zorluklarına yani büromuzda oluşacak insan kalabalığına veya bizi bir damgacı durumuna getireceinden hiç bahsetmedim.onay işlemini ücrete bağlarsak yukarıda yazdığım noktaları tartışmadan tartışılması gereken çok önemli bi nokta daha var.
salt onayı makul bi ücrete bağlı tutsak dahi kişinin kendini savunma keyfiyetini ücret ödemeye bağlamış olacağımızdan hukuktaki yargılamayla ilgili neredeyse tüm ilkeleri ihlal etmiş oluruz.

bir örnek:x kişi onay için size geldi.çeşitli sebeplerden onaylamadınız.duruşma günü geldi çattı.bunun bir ceza yargısı olduğunu düşünelim.davalı hakim karşısına geçti.şu noktada kendini savunabilmesi için hakim söyleyeceklerine avukat onayımı aramalıdır??
kaldıki elinde ödendi makbuzu olan şahsiyet sırf bu onay işlemini bitürlü gerçekleştiremedi die cebri icra ilemi karşılaşmalıdır.
tüm bu durumlarda özelliklede Türkiye aleyhine uğraşan insanların AİHMde koparacakları yaygarada cabası...
Old 11-11-2004, 23:59   #12
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Arzuhalcilere hapis

ANKARA Adliyesi önünde daktilolarıyla bekleyerek, Adliye’de işleri olan yurttaşların dilekçelerini yazan ve bunu meslek haline getiren arzuhalcilere hapis ve para cezası geldi. Ankara Barosu, arzuhalcilerin avukatlık ehliyeti olmadan avukatın işini yaptıkları gerekçesiyle Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu. Mahkeme 23 kişi hakkında 8’er ay hapis cezası ve 444’er milyon lira para cezasına hükmetti. Hapis ve para cezaları ertelendi

11 Kasım 2004 Hürriyet
Old 12-11-2004, 16:10   #13
fikirbay

 
Varsayılan NİYET YOK

Arzuhalciler neden önlen-e-miyor?

Hiç beyninizi yormayın.

Türkiye'de, bir hamlede yapılıverilebilecek türden, işler neden yapıl-a-mıyor diye...

Ben 47 yaşındayım ve 1965 yılından beri Türkiye'deki ikametgahım Ankara Emek Mahallesindedir ve Çankaya ilçesine dahil olmasına ve "Başkentin" hemen hemen "Merkezinde" yer almasına rağmen benim ilkokul yıllarımdan beri bu mahallenin kaldırımları bir türlü yapılamamıştır.

Bunu çocukluğumdan beri çok düşünmüştüm. 1980 yılında 23 yaşımda Almanya'ya gittikten sonra olayı çözdüm. (dikkatinizi çekerim, ben Mühendislik fakültesi mezunuyum.)

Türkiye'de inşaat sektörü çok gelişkin olmasına rağmen, işsiz de bol iş de bol olmasına rağmen, çimento, kum, taş, toprak, asfalt malzemeleri, işçi, ödenek v.s. herşey mevcut olmasına rağmen, bizim evin bulunduğu Emek Mahallesinin kaldırımları on yıllar boyunca bir türlü yürünür hale getirilememişti.

Bunun nedeni ne olabilirdi?

Nihayetinde bir kaldırımdan söz ediyorduk ve üstün teknoloji (high-tech) istemiyordu. Peki neden yapılamıyordu?

Sonunda 1980 yılında Almanya'ya gittikten sonra sorunun cevabını buldum.

Biz, kendi ülkemizde iken, kaldırımların bozulmasını, sel basmasını, binaların çökmesini birer tabiat olayı gibi görüyorduk ve kanıksamıştık. Kaldırım bozulduğunda veya bir bina çöktüğünde, tıpkı zaman zaman yağmur veya kar yağması, sel basması kadar doğal karşılıyorduk. Halbuki doğal değildi.

Yöneticilerimizin düzgün ve evladiyelik bir kaldırım yapmaya niyetleri yoktu.

Evet, NİYET YOK !..

Sorunlarımızın çözülemeyişinin altında yatan temel sebep bu:

NİYET YOK

Boşuna arzuhalcilerin, rüşvetin, kacakçılığın şunun bunun niye önlenemediğini düşünüp kafa patlatmayın.

NİYET YOK

Çünkü, sağma, yagma, mafya ve rant ekonomisi bunu gerektiriyor.

Çürük. bozuk imalat büyük bir rant sağlıyor ve işin içine mafya giriyor. Yöneticilerimizi de bu düzen belirliyor ve yöneticilerimizin bu yüzden NİYETİ YOK.

Bu sistemi düzeltmeyi düşünen yönetici tipini boğarız biz.

NİYET YOK
NİYET YOK
NİYET YOK

Niyet olsa, ödenek de var, çözüm de var, uzman da var, işsiz de var, kum da var, çimento da var, un da var, yağ da var, şeker de var.

Tek olmayan şey: NİYET

Hiç düşündünüz mü? Herşeyi bilen ve herşeye kadir olan Allah, neden ibadet eden kullarına içlerinden niyet etmelerini öğütlüyor?

Çünkü, Allah da biliyor ki, kulları içlerinden niyet etmezler ve niyetlerini Allah'ın huzurunda beyan etmezlerse, öteki dünyada da adalet filan olamaz.

Kul, Allah'a, kıldığı öğle namazını ikindi namazı olarak yutturmaya kalkabilir!..

Allah bile NİYET olayını çok önemsiyor.

Özet olarak iddia ediyorum ve diyorum ki:

Sorunlarımızı niye çözemiyoruz biliyor musunuz?
Yönetim kademelerindekilerde yeterince NİYET YOK da ondan.

NİYET YOK
Old 13-11-2004, 13:02   #14
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan arz-ı halciler

Sayın meslektaşlar,

Bu konuda İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi tarafından yıllar önce çalışmalar başlatılmıştır.

Bu çalışmalar sırasında "adamların üç kuruş ekmeğiyle oynuyorsunuz, adam iki dilekçe yazdı diye içeri mi tıkalım, bırakın herkes rızkını yer" gibi özlü sözlerle görev yapan soruşturmacıların aşılmasından sonra kılı kırk yaran, parmağım kör gözüne deyimindeki gibi "maruf ve meşhur" (adliye binasına her giriş çıkışta gözle görülen) konularda sık sık AKLAMA kararı verilmiş iken, sonuç aşamasına gelen davalar (Örneğin Eyüp'teki gibi) o arada çıkarılan 4616 sayılı yasa çerçevesinde gündemden kalktı.

Bu konuda özellikle hizmety alınıp para ödendiğinin ve yazılan dilekçeyle işlem yapıldığının belgelenmesi çok ciddi sıkıntılar yaratmakta idi, şu anda da öyle.

Eyüp'teki bir dava başka yönüyle ilginçtir. Biz Avukat Hakları Merkezi olarak rapor hazırlayıp, Yürütme Kurulu olarak oylayıp kabul ettikten sonra bir üst yazı ile Baro Yönetim Kurulu'na sunarız.
Raporumuz yönetim kurulunda kabul edildikten sonra Eyüp Başsavcılığına yollanıyor. Bir süre sonra üst yazıyı imzalayan arkadaşımıza Eyüp Başsavcılığından bir tebligat : "Avukat S..... Bayülken - Avukat Hakalrı Merkezi, İstanbul Barosu- Bir konuda ifade vermek üzere Başsavcılığımıza başvurmanız, yapmazsanız..." anlamında. Avukat arkadaşımız "Benim Eyüp'te dosyam yok, merkezimizin işleri nedeniyle yönetimden bilgi alınması gerek ama niye çağırmışlar, bilmiyorum" diyor.
Durum sonra anlaşılıyor. Yönetim suç duyurusuna raporumuzu da ekliyor. Başsavcılık baronun iç işleyişindeki üst yazıda imzası olan avukatı çağırıyor, ekteki raporun içeriğini hazırlayıp sunan avukatı çağırmıyor. Bu konuda Başsavcılıkla ilişki kurularak işlemin düzeltilmesi ve doğru kaynaklara yönelmesi sağlanıyor.

Şimdi, bu süreçte gözlemlenen bazı konular var. Örneğin bu arzuhalciler (arz-ı halciler) genellikle emekli "Başkatip" veya "Katip"lerden oluşuyor.
Ayrıca çoklukla danışıklı (Muvazaalı) çalışıyorlar; çünkü çoğu zaman kanıtlama zorlukları bir yana "içeriden" birilerinin gizli işyeri olarak çalışıyorlar.
Ayrıca makbuz kesmiyor ve böylece sorumluluktaki bağlantıyı kanıtlamak zorlaşıyor.

Tüm bunlara karşın bu konu soruşturulmazı ve tümüyle kapatılması sona erdirilmesi gereken bir konu olarak gündemde kalmayı sürdürüyor.

Yöneticisi olduğum örgütün bu konuda yardıma hazır olduğunu yeniden belirtmek isterim.

Avukat Ömer KAVİLİ

İstanbul Barosu Avukat Hakları Merkezi
Yürütme Kurulu Üyesi
Old 06-02-2007, 11:40   #15
üye3578

 
Varsayılan İyi bir dilekçe iş bitirir (-Arzuhalci)

adalet.org sitesinde sayın Aydın Türkmenoğlu tarafından tartışmaya açılan konuyu buraya taşıdım. Yorum ve takdirlerinize...


Sayın Katılımcılar
Ben birsüredir adliye etrafındaki daktilocuların çalışmalarına nasıl izin veriliyor diye merak ediyorum,ilk olarak bunların mesleklerini yapma hakkı var mı?(bildiğim kadarıyla yaptıkları iş sadece avukatlara hasredilen iş türü)İkinci Olarak yaptıkları iş yasak olmasına rağmen yapmalarının müeyyidesi hukuki mi cezai mi?Cezai sorumlulukları varsa sayın savcılarımız hergün adliyeye girerken gördükleri halde niye bişey yapmıyorlar?Vergisel yükümlülükleri açısından vergi ödüyorlar mı,defterdarlık ne yapıyor bu konuda?İşyeri açma açısından belediyeden izin alıyorlar mı?Düşüncelereinizi merak ediyorum,Saygılar
Old 06-02-2007, 12:57   #16
Admin

 
Varsayılan

Sayın Zeynel,

Öncelikle 2003 yılında konuştuğumuz bu konuyu yeniden gündeme getirdiğiniz için teşekkürler.

Şimdi bir de THS'yi gene avukatların ağlama duvarı olarak görmemeniz ricasıyla bir soru:

Sizce bu duruma Cumhuriyet Savcılarımızın müdahale etmesi gerekmiyor mu? Savcılarımız hergün Adliyeye gelip gidiyorken helikopter kullanmıyorlarsa, bu durumu görmemeleri ve haberdar olmamaları mümkün değil. Niçin aleni (bence) bir suç (bence) hakkında işlem yapmıyorlar?

Aynı soruyu Adliye'nin her yerinde (Savcılık büroları da dahil) fütursuzca içilen sigaralar için de sormalıyım ama konuyu dağıtmayayım.
Old 06-02-2007, 14:22   #17
*sinequanon*

 
Varsayılan

Bugün itibarıyla bizim baromuzun da savcılığa suç duyurusunda bulunmuş olduğunu öğrendim.Bakalım sonuç ne olacak.Umarım sizlere "Evet sonunda başardık" diyebilirim.
Arzuhalcilerin çalışmalarına izin vermeyi bırakın bizim Büyükşehir Belediyemiz arzuhalciler için Adliyenin hemen altında küçük sevimli kulübeler yaptı.Nasıl ama!
Ben diyorum ki madem Adliye çevrelerine arzuhalciler için kulübeler inşa ediyorlar,hastanelerin çevresine de kırık-çıkıkçılar için işyerleri yapalım.Onların ne günahı var ki!

Saygılar...
Old 06-02-2007, 21:55   #18
tiyerianri

 
Varsayılan

otobüs firmaları rekabete giriyor 1 ytl ye yolcu taşıyor. Avukatlar da arzuhalcileri ortadan silmek için böyle bir kampanya başlatır bakın o zaman tabela kalıyor mu piyasada.savcılarımızın iş yükü çok fazla olduğundan tabelaları göremeyebilirler zira başlarını kaldıramıyorlar ki dosyalardan!!!
Old 06-02-2007, 23:17   #19
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Kuralsızlık

Alıntı:
Yazan zeynel

Sayın Katılımcılar
Ben birsüredir adliye etrafındaki daktilocuların çalışmalarına nasıl izin veriliyor diye merak ediyorum,ilk olarak bunların mesleklerini yapma hakkı var mı?(bildiğim kadarıyla yaptıkları iş sadece avukatlara hasredilen iş türü)İkinci Olarak yaptıkları iş yasak olmasına rağmen yapmalarının müeyyidesi hukuki mi cezai mi?Cezai sorumlulukları varsa sayın savcılarımız hergün adliyeye girerken gördükleri halde niye bişey yapmıyorlar?Vergisel yükümlülükleri açısından vergi ödüyorlar mı,defterdarlık ne yapıyor bu konuda?İşyeri açma açısından belediyeden izin alıyorlar mı?Düşüncelereinizi merak ediyorum,Saygılar

Sayın "zeynel",
Bunlar dilimindeki iş sahipleri;
*-iş yapma hakları var, meslek sahibi değiller;
*-yaptırımın meslek örgütü (Baro) açısından cezasal, dilekçe yazdıranlar açısından hem cezasal hem de giderimli (parasal tazminat) sorumlulukları var;
*-belediyeden izin almıyorlar ancak eski üyesi oldukları "teşkilattan" veya "içerideki dayılarından" gülümseme alıyorlar

En büyük zararı ise hak arama kavramına balyoz indirerek tüm topluma veriyorlar.

Saygılarımla.

Ömer KAVİLİ

Hukukçu,Yeni sanık (şimdilik)
" Hak huk hukuk, gak guk guguk !!! "
Old 06-02-2007, 23:27   #20
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Hukuk konusunda ehil olmadıklarından vatandaşın hak kaybına neden olabilirler diye bu meşgaleyi uygun bulmuyorum. Ancak Türkiye'nin zor koşullarını düşündüğümde bu konuda bir şey demeye içim el vermiyor. Kötünün iyisi misali: En azından gasp yapmıyorlar, hırsızlık yapmıyorlar. Ağlanacak halimize şükrediyoruz işte...
Old 07-02-2007, 01:10   #21
cesur_yürek

 
Varsayılan

Genellikle yav 2 3 kuruş kazanıyorlar işte .Evlerine ekmek götürüyorlar diye geçiştirilen bir konu ama bu şekilde geçiştirmek doğru değildir.Hele büro masrafını bile çıkaramayan avukat arkadaşlarımız varken..
Old 07-02-2007, 01:55   #22
üye3578

 
Varsayılan

Sayın Admin, bu hususta meslek kuruluşu olan Baro'nun yetkilileri harekete geçirmesi daha uygun olur kanısındayım. Her ne kadar adliye etrafında kümelenen arzulahcinin ne iş yaptığı herkesin malumu ise de, aynı malumata sahip baroların somut olayı taraflarıyla tesbit ettirip, o şekilde işi şikayetle başlatmasının daha doğru olduğu kanısındayım.


1136 S.Y. 63/son

Mahkemeler, icra ve iflas daireleri ve barolar, bu maddenin kapsamına giren bir olayı öğrenince Cumhuriyet Savcılığına bildirmek zorundadırlar. Yapılacak kovuşturma sonucu Cumhuriyet Savcısı tarafından baroya bildirilir.

Sigara konusu ayrı bir durum, onu daha sonra tartışalım.. saygılar...
Old 07-02-2007, 12:03   #23
av.sally

 
Varsayılan

Bende mesleğe başladığım ilk aylarda büro paramı dahi çıkaramıyorken şunu düşünüyordum:Bende arzuhalci kulübesinde oturayım hem daha çok para kazanırım hemde büro masrafı,ödenecek vergiler,serbest meslek makbuzu,sizinle saatlerce oturup sohbet eden zamanınızı çalmaktan başka işe yaramayan sözde müvekkiller gibi sıkıntılarım olmaz...Hem tabeladaki ismimin başına AV. ekler bi de cübbemi şöyle kapının önüne görünecek yere asarım böylece reklamımı iyi yapar diğer arzuhalcilere fark atardım.Yıllarca okulda geçirdiğim en güzel gençlik yılları ve kitap başında saatlerimi harcamam mı bi de ülkemizde hani hiç değer görmeyen EMEKLERİM,HAYALLERİM Mİ??Onları boşverin kimin umrunda!!!!!Ne önemi var kiii
Old 07-02-2007, 21:26   #24
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan İyi bir dilekçe iş bitirir (-Arzuhalci)

Sayı sevil;
Bence de gidip cübbenizi asın ve arzuhalcilik yapın.

Böylece vergi ödemezsiniz, sigorta yükümünüz olmaz hatta yeşil kart bile alabilirsiniz.

Ama sizi engelleyen hukukçu mantığınız.

Bir hakkın savunulması denildiğinde o hak savunulmalıdır. Benim geçmişten anımsadığım bir olay var(bana anlatıldı yaşamadım):
Bir hamal gidip dava açmış benim pazardan taşıma ücreti olarak falan hatundan bir alacağım var, hatun da bilmem kimin karısıyım benden nasıl para istersin deyip paramı vermedi diye, hakim sormuş "oğlum 1 kuruş alacağın var bunun için dilekçeye 5 kuruş pul yapıştırıyorsun. Bu nasıl mantık?"
Hamal ben bir kuruşu değil hakkımı istiyorum demiş

Burada barolara ciddi görev düşüyor. Ben bu nedenle bir çok insanın hak kaybına uğradığına tanık oldum.

Sonuçta uğraşacağız.

Meslek kuruluşlarımız almaz ise bu hakkı biz takip edeceğiz. Bu sadece çıkar meselesi değil, insanların haklarının da korunmasının sağlanmasına yöneliktir.

Saygılarımla
Old 20-06-2007, 10:41   #25
madagaskar

 
Varsayılan Tüketici Dernekleri

Merhabalar,

Malum bir sürü tüketici derneği var, bugün internette dolaşırken bir tüketici derneği sitesini inceledim.
Cehaletime veriniz, bu tüketici deneklerinin bu tip hukuki mütalaa vermesi, kurum kuruluşlara mahkemelere başvuruda aracılık etmesi,kendi reklamını yapması,istanbul ankara avukatlarına vekaletname verilmesini öğütlemesi ne derece doğrudur?
Sitedeki ibarelere bakınız;

" Bize Başvurun
Bizim hukuk servisimiz var.Şikayetleri değerlendiriyoruz ve tüketicilere rehberlik ediyoruz...20 yıllık bilgi birikimimiz ve çok sayıda kazandığımız örnek davalarımız var...Bu çalışmalar sırasıyla ilgili firmaya iadeli taahütlü posta veya Noterden ihtarname çekilmesi,aynı zamanda bu şikayetin Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü'ne veya İl hakem heyetine yazılı olarak bildirilmesi şeklinde gelişiyor.Şikayetler büyük ölçüde tüketici lehine sonuçlanıyor....Derneği İstanbul'da 7 büyük ilçe kaymakamlığında hakem heyetlerine temsilci veriyor..sayın XX aynı zamanda .... İlçe Hakem Heyeti üyesi...Şikayet dilekçenizi kendiniz de yazabilirsiniz.Ancak ben yapamam,dernek uzmanları veya avukatları il-ilçe hakem heyetine dilekçe veya Notere ihtarnamemi yazsınlar diyorsanız,Yıllık üyelik ve + yazım masrafı için toplam 30 YTL ödemeniz yeterli.Yazılarınız hazır şekilde internet üzerinden size ulaştırılır.Bunu imzalar gerekli yerlere gönderirsiniz..Şikayet konusu Tüketici Mahkemesine taşınırsa,TTKD'nin desteklediği - destek aldığı İstanbul ve Ankara Barosu üyesi avukatlar bunun için de yazım-başvuru harçları-yol giderleri olarak bir bedel talep ediyorlar”


*Cep telefonu,mobilya,
otomobil, devretatil, devremülk konusunda bize ihtiyaç duyuyorsanız, arayın.Son zamanlarda Prestige Club, Flipper ve Dedeman'dan tatil
kazandınız mı?
Başınız belada mı? Kesin çözüm ...D’de ve mahkemede..Arayınız"


...ve daha bir sürü buna benzer ibare...ben avukat olarak kendi sitemde bu yazılanların 10 da 1 ini yazsam sanırım disiplin kuruluna sevkedilirim.

saygılarımla
Old 20-06-2007, 13:07   #26
Av.Bulut

 
Varsayılan

Deneğe üye olan her avukat dernek kanalıyla dava alabiliyorsa ben de üye olayım.Başka ne denilebilir ki...
Old 21-06-2007, 09:49   #27
Av.EErdem

 
Varsayılan

Arzuhalci tabelasından bir örnek vereyim sizlere;
'' Her çeşit dilekçe yazılır.
Boşanma
Veraset
Temiz (Temyiz demek istemiş ama aslını bilememiş)
vs.... ''
Old 21-06-2007, 13:34   #28
diclee

 
Varsayılan

hocamız bizden dilekçe yazmamızı istediği zaman 'ne dilekçesi ya..biz daha 1.sınıfız...nasıl yazacağız hiç bişey bilmiyoruzki...'şeklinde saatlerce söylenmiştik. bu konuya rastladığım iyi oldu artık söylenmek yok
Old 17-08-2007, 20:00   #29
uye 18849

 
Varsayılan

ben ferda şehber demirel hanımefendiye katılıyorum.nasıl ki diplomasız doktorluk yapılamıyorsa ehil olmayan bir kısım eski memurlar da dava dilekçesi yazmamalı.Yoksa onca yoğun çalışmayla kazanılan ve uykusuz geceler boyu ders çalışılarak bitirilen hukuk fakültesinin ne anlamı kalır.Lütfen kimse kimsenin alanına girmesin, ehliyetli kişilere ve onların emeklerine saygı gösterilsin.
Old 22-08-2007, 16:25   #30
tiyerianri

 
Varsayılan

daha enterasan bir tabela gördüm şişli hukuk adliyesinin orada.Aynen şöyle yazır Veraset-gayrimenkul-tapu işlemleri uzman bilirkişi diye.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Adliye Stajı Kalkmalı Batu Han Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 25 09-01-2013 16:36
adliye telefonları rehberi Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 29 28-05-2012 22:39
Adliye Stajında Yaşanılanlar-yaşanacaklar niyazi- Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 31 22-01-2011 01:47
Mimari Açıdan İdeal Adliye m. can anbarlılar Hukuk Sohbetleri 16 24-12-2006 03:33
Adliye.Org Admin Hukuk Haberleri 0 27-05-2002 19:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09128189 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.