Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

paydaşlığın giderilmesi davasından feragat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-12-2008, 15:26   #1
Aybüke Kağan

 
Varsayılan paydaşlığın giderilmesi davasından feragat

paydaşlığın giderilmesi davasında davalı vekiliydim.Diğer paydaşların tamamı davacı konumundaydı.Taraflar anlaşma görüşmesi yapıyordu.Bugünkü duruşmada davacılar vekili davadan feragat etti.Bu arada müvekkilim,taşınmazı kullanan kişi.Taşınmazı kullanmaya devam etmek istiyor ,ancak alacak maddi gücü yok.Biraz vakit kazanmak istiyor açıkçası.

Davacılar davadan feragat etti biz de davanın devam etmesini istemedik.Bu durumda bir daha paydaşlığın giderilmesi istenemeyecek mi?Çift taraflı dava olduğu için tereddüt ettim.

Müvekkilime karşı menni müdahale ve ecrimisil davası açılabilir mi?
Old 16-12-2008, 15:47   #2
korayoz

 
Varsayılan

Sorunuzun cevabını vermişsiniz zaten ortaklığın giderilmesi davasından feragat edilsede her zaman için yine açılabilir, çift taraflı davadır. Eğer müvekkilinizin taşınmazı tek başına kullanmasını sağlayacak kira sözleşmesi, intifa veya oturma hakkı gibi bir hukuki gerekçesi yoksa ancak paylı mülkiyette diğer paydaşların hakkını ihlal etmediği ölçüde taşınmazı kullanma hakkına sahiptir.
Old 16-12-2008, 15:52   #3
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

Baki Kuru'nun kitabında davalı taraf davanın devam etmesini isteme hakkına sahiptir deniliyor.Tekrar açılabilir yazmadığı için soruyu sormuştum.Biz de davanın devam etmesini istemedik.Mahkeme de feragat nedeniyle davanın reddine karar verdi.

Tekrar açılabileceğine ilişkin karar ekleyebilirseniz sevinirim.
Old 16-12-2008, 16:03   #4
korayoz

 
Varsayılan

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ


E. 1975/5881

K. 1975/6818

T. 6.11.1975

• ORTAKLIĞIN GİDERİLMESİ

• ÇİFT TARAFLI DAVA OLMASI

• EVVELCE DAVADAN FERAGAT EDİLMESİ

• TAKSİM ANLAŞMASININ GEÇERLİLİĞİ

743/m.628

1086/m.375,562,91

ÖZET : Mirasın taksimine ilişkin sözleşmelerin Noterlikçe re'sen düzenlenmesi gerekir.
Nitelik bakımından ortaklığın giderilmesi davalarının çift taraflı davalardan olmasına ve davalı da yargılamada davacının taksim isteğine katıldığına göre, aynı taşınmazlar hakkında daha önce açılan davadan feragat edilmiş olması yeniden dava açılıp aynı talepte bulunulmasına engel değildir.
Mahallî Mahkemesinden verilmiş bulunan, ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan kendisine asaleten M.Çivitcioğlu'na vesayeten Ş.Çivitcioğlu tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, taşınmaz malların ortaklığının giderilmesi isteminden ibarettir. Mahkemece, red kararı verilmiş, hüküm davalılardan Ş.Çivitcioğlu tarafından temyiz edilmiştir.
1 - 26.10.1955 tarih, 7 ve 30 tapu sayılı taşınmaz malların paydaşlarından Üftare ve Salim Ç.na ait veraset belgesinin ilgisinden istenmesi ve bunda tesbit edilen mirascılarının davaya katılan kimseler olup olmadığı, bunlar dışında başka mirascı bulunup bulunmadığı usulen araştırılıp tesbit edilmeden davanın hükme bağlanması,
2 - Davacılar, dava konusu taşınmazların aynen taksimi, olmadığı takdirde satış suretile ortaklığın giderilmesini istemiş, dava sırasında 8.9.1974 tarihli taksim sözleşmesine dayanmışlar, mahkemede sözleşmeyi geçerli sayarak, ayrıca aynı taşınmaz mallar hakkında açılan davanın feragat sebebile red edildiğini, bu nedenlerle yeniden taksim istenemeyeceğinden bahsile davayı red etmiştir.
1512 sayılı Noterlik K.’nun 89. maddesi uyarınca miras taksimine ilişkin sözleşmelerin noterlikçe resen düzenlenmesi gerekir. 8.9.1974 tarihli sözleşme âdi nitelikte olduğundan geçerli sayılamaz. Ortaklığın giderilmesi davalarının niteliğine çift taraflı dava olmasına binaen daha önce açılan davanın feragatle red edilmiş olması yeniden dava açılmasına engel teşkil etmeyeceği gibi, davalıda ortaklığın giderilmesini istediği takdirde davada davacı durumuna girer. Nitekim, davalı duruşma sırasında taşınmazların aynen taksimini istediğinden gerekli inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi.
3 - Menfaat zıtlığı halinde, vesayet altında bulunan Münevvere kayyum tayin ettirilmek gerektiğinden zuhul edilmesi.
4 - Şabanözü Sulh Hukuk Hakimliğinin 974/66 esas sayılı dava dosyasının 9.7.1974 tarihli oturumunda, taraflar arasında yapılan sulhun taşınmaz mallara ilişkin kısmının, bu dava ile ilgisi tesbit olunmak ve dava bakımından tarafları bağlayıp bağlamadığının düşünülmemesi.
Usul ve Kanun’a aykırıdır.
SONUÇ : Hükmün, açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-12-2008, 16:09   #5
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2005/6-229
Karar: 2005/259
Karar Tarihi: 13.04.2005
ÖZET: Bir usul kuralı uygulanırken, davanın özelliğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
Davacının, bir ya da birkaç paydaşı davalı olarak göstermemesi nedeniyle, tarafı olmadıkları ortaklığın giderilmesi davasında verilen hüküm ile hakkı ihlal olunan bir yada birkaç paydaşın, o hükmü temyiz hakkı bulunduğu gibi; aynı şekilde, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda haklarını haleldar eden hükmün yargılamanın iadesi yolu ile ortadan kaldırılmasını isteyebileceği, eş söyleyişle yargılamanın iadesi yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda davacı, ortaklığın giderilmesine ilişkin Şanlıurfa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2000/1067 Esas, 2002/497 Karar sayılı ilamının kesinleştiğini, o davada esas alınan veraset ilamında kendisinin ketmedildiğini ileri sürerek yargılamanın iadesini istemiştir.
Yargılamanın iadesini isteyen davacı, o davanın tarafı değil ise de, tarafı olmadığı bir ortaklığın giderilmesi davası sonunda, gerçek hak sahibi olduğu elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz malların satışına karar verildiği cihetle, hakkını haleldar eden bu hükme karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurabileceği açıktır.
Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulmak gerekir.

(1086 S. K. m. 429, 445, 446) (634 S. K. m. 10, 54) (4721 S. K. m. 699,703)
Taraflar aras
ındaki "yargılamanın yenilenmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Şanlıurfa Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 21.1.2004 gün ve 2003/545 E. 2004/79 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 26.4.2004 gün ve 2004/2978-3109 sayılı ilamı ile;
(...Dava, yargılamanın iadesine ilişkindir. Mahkeme davanın reddine karar vermiş ve hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davacı daha önce davaya konu edilen ve satış suretiyle paydaşlığının giderilmesine karar verilen 625, 626, 628, 629 ve 638 parsel sayılı taşınmazların miras bırakanı Mehmet Hiçyılmaz'dan alınan 29.8.2000 tarih ve 2000/938-937 sayılı mirasçılık belgesi esas alınarak taraf teşkili yapılıp hüküm kurulduğunu oysa bu kimselerin dışında kendisi ile birlikte kardeşleri Kadir ve Hafize'nin de mirasçı olduklarını ileri sürerek yargılamanın yenilenmesini istemiştir. Mahkeme, yargılamanın yenilenmesini isteme hakkı kesinleşen kararın taraflarına veya haleflerine aittir, davacı da taraf değildir, bu sebeple yargılamanın iadesini isteme hakkı yoktur gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Paydaşlığın giderilmesi davaları niteliği itibariyle tüm paydaşların davaya dahil edilerek görülmesi gerekli davalardan olduğu cihetle davacı tarafın isteminin bu doğrultuda değerlendirilerek, ibraz olunan mirasçılık belgesinin de hasımsız olması dikkate alınarak sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine hükmedilmesi hatalı olmuştur. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır
…..)
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yap
ılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, daha önce hükme bağlanan ortaklığın giderilmesi davasında ketmiverese iddiasına dayalı yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
A-DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili; önceden görülüp kesinleşen ortaklığın giderilmesi davasında, davacının miras bırakanı Mehmet Hiçyılmaz adına kayıtlı beş adet taşınmazın, o davanın davacıları tarafından alınan ve gerçeği yansıtmayan 29.8.2000 gün, 2000/938 Esas, 937 Karar sayılı veraset ilamına dayanılarak taraf teşkili yapılıp, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verildiğini; bu kimselerin dışında davacı ile kardeşleri Kadir ve Hafize'nin de mirasta gerçek hak sahibi olmalarına karşın, ortaklığın giderilmesi davasında davalılarca gizlenerek, taraf teşkili yapılıp hüküm oluşturulduğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesine, gerçek hak sahiplerinin tespiti ile paylaştırmanın buna göre yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
B-DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalılara usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen, duruşmaya katılmamışlardır.
C-YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ:
Yerel Mahkeme; "yargılamanın iadesini isteme hakkının, kesinleşen kararın taraflarına ve onların haleflerine ait olduğu, davacının daha önce hükme bağlanıp kesinleşen ortaklığın giderilmesi davasında taraf olmadığından yargılamanın iadesini isteme hakkı bulunmadığı" gerekçesiyle "davanın reddine" karar vermiştir.
D- TEMYİZ EVRESİ, BOZMA VE DİRENME:
Davacı vekilince temyiz edilen karar, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkeme, "davacının, yargılamanın iadesini isteme hakkı bulunmadığından, davanın mesmu olmadığı; ayrıca dava tarihi itibarıyla, davacının iddiasına dayanak mirasçılık belgesinin ibraz edilmediği" gerekçesiyle önceki kararında direnmiş, direnme kararını davacı vekili temyiz etmiştir.
E-MADDİ OLAY:
Davalılar tarafından daha önce açılıp kesinleşen ortaklığın giderilmesi davasında, dava konusu 625, 626, 628, 629 ve 638 parsel sayılı taşınmazların, tarafların ortak miras bırakanı Mehmet Hiçyılmaz'dan alınan ve görülmekte olan davanın davacısı Fatma Baylas'ın mirasçı olarak yer almadığı 29.8.2000 gün ve 2000/938 Esas, 2000/937 Karar sayılı veraset ilamına dayanılarak taraf teşkili yapılıp, satış suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmiştir.
Davacı, o davada esas alınan veraset ilamında kendisinin ketmedildiğini ileri sürerek yargılamanın iadesini istemiş, yargılama sırasında önceki mirasçılık belgesinin iptaline dair ilamı ibraz etmiştir.
F-GEREKÇE:
Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık; Önceden görülüp kesinleşen ortaklığın giderilmesi davasında taraf olmayan davacının, o davada esas alınan veraset ilamında kendisinin ketmedildiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesini isteyip istemeyeceği noktasındadır.
İlke olarak, kesin hükme bağlanmış bir davaya yeniden bakılamaz. Bunun en önemli istisnası yargılamanın yenilenmesi yoludur. Yargılamanın yenilenmesi, bazı ağır yargılama hatalarında ve yanlışlıklarından dolayı, maddi anlamda kesinleşen hükmün ortadan kaldırılmasını ve daha önce kesin hükme bağlanan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur. Yargılamanın yenilenmesi, sadece kesinleşmiş olan esasa ilişkin son kararlara karşı başvurulabilecek bir kanun yoludur. Maddi anlamda kesin hüküm gücü bulunmayan kararlara karşı (örneğin çekişmesiz yargıda verilen son kararlar) yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz.
Yine, yargılamanın yenilenmesi yoluna, ancak kesin hükmün tarafları veya tarafın halefleri yada alacaklıları başvurabilir. Taraflar dışındaki kişiler, ilke olarak kesin hükme karşı yargılamanın iadesi yoluna başvuramaz.
Ne var ki bu ilkenin, ortaklığın giderilmesi davalarında uygulanamayacağı açıktır.
Bilindiği üzere ortaklığın giderilmesi davaları, paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallar ile haklarda, paydaş ya da ortaklar arasında yürürlükte olan hukuki ilişkiyi sona erdirip, bireysel mülkiyete geçişi sağlayan, iki taraflı (axio dubless), yanlar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Davalı taraf davacı ile aynı haklara sahiptir. Diğer davalarda olduğu gibi, davayı kaybetme veya kazanma ve davadan feragat söz konusu değildir.
Bu tür davalarda, davayı ortak ya da paydaşlardan biri veya bir kaçı, diğer ortak ya da paydaşlara karşı açar. Davada bütün paydaş veya ortakların yer alması zorunludur.
Kısaca, ortaklığın giderilmesi davasında, davacı paydaş veya ortak, diğer paydaş ya da ortakların hepsini, eksiksiz olarak dava etmek zorunda olup, davacıyı aynı zamanda davalı, davalıyı da aynı zamanda davacı haline getiren bir özellik bulunduğundan,genel usul hükümlerinin uygulanması bakımından bu davalar ayrıcalık taşır.
O halde, bir usul kuralı uygulanırken, davanın özelliğinin gözden uzak tutulmaması gerekir.
Davacının, bir ya da birkaç paydaşı davalı olarak göstermemesi nedeniyle, tarafı olmadıkları ortaklığın giderilmesi davasında verilen hüküm ile hakkı ihlal olunan bir yada birkaç paydaşın, o hükmü temyiz hakkı bulunduğu gibi; aynı şekilde, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda haklarını haleldar eden hükmün yargılamanın iadesi yolu ile ortadan kaldırılmasını isteyebileceği, eş söyleyişle yargılamanın iadesi yoluna başvurmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda davacı, ortaklığın giderilmesine ilişkin Şanlıurfa Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2000/1067 Esas, 2002/497 Karar sayılı ilamının kesinleştiğini, o davada esas alınan veraset ilamında kendisinin ketmedildiğini ileri sürerek yargılamanın iadesini istemiştir.
Yargılamanın iadesini isteyen davacı, o davanın tarafı değil ise de, tarafı olmadığı bir ortaklığın giderilmesi davası sonunda, gerçek hak sahibi olduğu elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz malların satışına karar verildiği cihetle, hakkını haleldar eden bu hükme karşı yargılamanın iadesi yoluna başvurabileceği açıktır.
Hal böyle olunca; Yerel Mahkemece, aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulmak gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuçavacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve Özel Dairenin bozma kararında açıklanan nedenlerle HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.4.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.


Old 16-12-2008, 16:17   #6
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

Görüşümü tartışmaya açıyorum;

Paydaşılığın giderilmesi davası çift taraflı davadır.Ancak şahsi kanaatim; feragat ,feragat eden davacıları bağlar.Yani aynı davacılar tekrar
paydaşlığın giderilmesini isteyemezler. Ancak davalı /lar tekrar paydaşlığın giderilmesi davası açabilir.Çünkü bu ikinci davada davacı konumunda olacaklardır.Ancak ikinci davadan da feragat olursa artık açılacak 3. davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerektiğini düşünüyorum.Usul mantığı bunu gerektirir.
Old 16-12-2008, 16:22   #7
korayoz

 
Varsayılan

Aslında burada bizim görüşlerimizin pek bir anlamı yok. Doktrin ve Yargıtay bunu böyle kabul ediyor Ayrıca sizin görüşünüzü kabul edersek örneğin iki ortaklı bir paylı mülkiyette her iki ortak ayrı ayrı dava açmış ve bu davalarından feragat etmiş olsalar bir daha ortaklığın giderilmesi davası açılamayacak demektir. Bu da ortakların mülkiyet hakkını hakkaniyete aykırı olarak sınırlar.
Old 16-12-2008, 16:27   #8
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

peki bu durumda vekalet ücreti konusu nasıl olacaktır? Çift taraflı dava olması feragat halinde de yargılama giderlerinin iki tarafa paylaştırılması sonucunu doğurmaz mı ? bu hakkaniyete uygun mudur?
Old 16-12-2008, 16:34   #9
korayoz

 
Varsayılan

Davadan feragat edilmesi durumunda davalının yargılama giderlerine mahkum olmaması gerekir.
Old 19-12-2008, 22:33   #10
Demir Demir

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Aybüke Kağan
paydaşlığın giderilmesi davasında davalı vekiliydim.Diğer paydaşların tamamı davacı konumundaydı.Taraflar anlaşma görüşmesi yapıyordu.Bugünkü duruşmada davacılar vekili davadan feragat etti.Bu arada müvekkilim,taşınmazı kullanan kişi.Taşınmazı kullanmaya devam etmek istiyor ,ancak alacak maddi gücü yok.Biraz vakit kazanmak istiyor açıkçası.

Davacılar davadan feragat etti biz de davanın devam etmesini istemedik.Bu durumda bir daha paydaşlığın giderilmesi istenemeyecek mi?Çift taraflı dava olduğu için tereddüt ettim.

Müvekkilime karşı menni müdahale ve ecrimisil davası açılabilir mi?


Mirasın taksimine ilişkin sözleşmelerin Noterlikçe resen düzenlenmesi gerekir.
ortaklığın giderilmesi davalarının niteliğine çift taraflı dava olmasına binaen daha önce açılan davanın feragatle red edilmiş olması yeniden dava açılmasına engel teşkil etmeyecektir. 6 HD E-1975/5881 K1975-6818
Old 20-12-2008, 02:15   #11
Av.Zafer Uğur

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Aybüke Kağan
Görüşümü tartışmaya açıyorum;

Paydaşılığın giderilmesi davası çift taraflı davadır.Ancak şahsi kanaatim; feragat ,feragat eden davacıları bağlar.Yani aynı davacılar tekrar
paydaşlığın giderilmesini isteyemezler. Ancak davalı /lar tekrar paydaşlığın giderilmesi davası açabilir.Çünkü bu ikinci davada davacı konumunda olacaklardır.Ancak ikinci davadan da feragat olursa artık açılacak 3. davanın kesin hüküm nedeniyle reddedilmesi gerektiğini düşünüyorum.Usul mantığı bunu gerektirir.

Bildiğiniz gibi; bu davalarda tek yanlı feragat yok ve davalıların da onayı ile ancak geçerli hâle gelir. Feragat sebebiyle (dolayısıyla davalının da kabulüyle) reddedilen bir davadan sonra taraflardan dileyen tekrar ortaklığın giderilmesini isteyebilir. Buradaki feragat istem konusundan değil, sadece o davada istenen sonuçtan (ve sadece o davaya şamil olmak üzere) vazgeçmektir. Kesin hüküm anlamında ifade etmek de mümkün değildir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Tesbiti Davasından Feragat Av.Kamil Altan Meslektaşların Soruları 14 31-03-2017 15:52
Temyiz aşamasındaki boşanma davasından feragat mümkün mü? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 07-01-2008 19:13
ACİLL!!! mirastan kalan mallarda paydaşlığın giderilmesi polat_polat Meslektaşların Soruları 3 06-09-2007 16:39
işe iade davasından feragat PINAR000 Meslektaşların Soruları 9 09-05-2007 14:29
Kamu davasından feragat jeny3435 Meslektaşların Soruları 2 19-02-2007 13:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04126596 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.