Barolar Birliği faal avukat sayısını açıkladı

Türkiye Barolar Birliği, 31.12.2006 tarihi itibariyle il il avukat sayısını açıkladı. Türkiye'de faal olarak görev yapan toplam 57.289 avukattan 19.899'u kadın.

En fazla avukata sahip baro, 21.485 avukatla İstanbul olurken, en az avukata sahip olan baro, 31 avukatla Siirt oldu.

İki kadın avukat bulunduran Hakkari Barosu, en az kadın avukat üyeye sahip baro oldu.

Kadın avukat sayısının erkek avukat sayısına yakın olduğu tek baro Erzincan oldu. 36 erkek avukatın bulunduğu baroda, 26 kadın avukat bulunuyor.

1000 kişinin üzerinde avukat üyeye sahip baroların sayısı 8 oldu. İstanbul, Ankara ve İzmir'den sonra Antalya, Bursa, Adana, Konya ve Mersin Baroları 1000'den fazla üyesi bulunan barolar olarak dikkat çekiyor.
Hukukcu.com

Aslında rakamlara bakıldığında ülkemizdeki avukat sayısının o kadar da fazla olmadığı görülüyor.Genelde şöyle bir yorum yapılır:'Başını nereye kaldırsan bir avukat tabelası görürsün'.Bu sözün doğru olmadığını bu rakam çok iyi açıklamış.Bence gayet normal rakamlar.Hatta savunmanın en önemli üyesi olan avukatlarımızın daha fazla olması gerektiğini düşünüyorum...

avukatlara kız vermiyorlar artık

bir sınıf öğretmeni bile 1200 lira alıyorken 700 liraya çalışan avukatlar var

içler acısı ama kayseride bir kızcağız 600 liraya girmiş işe o bürodaki aşçı 900 lira alıyor.

kim buna sebep

mantar gibi açılan fakültelirmi ?

mesele avukatların sayısı değil niteliği,
avukata verilen hukuk eğitiminin durumu belli..
bunun devleti var, özeli var, paralısı var, yatılısı var, gecesi gündüzü var. vakıfı var.. fakülte sayımız, avukat sayımıza yakın. 5 yıl sonra bu sayı ikiye katlayacak. on yıl sonra 2005 den önceki tl nin durumuna dönecek..

sayın engin akbaba ya katılıyorum, sayı önemli değil, sen bir avukatolarak kendini geliştiri ve tecrübeni de artırırsan zaten 600-700 liralık işlere girmezsin, peşinden koşarlar.
sayının çok olması da bir etken aslında, millet agzına dolamış, - bu paraya çalışacaksan çalış, yapacaksan yap yoksa dışarda bir sürü işsiz avukat var...
yani herşey kişinin kendisinde bitiyor...

Öncelikle herkes neden bu kadar karamsar şaşırdım doğrusu.Acaba bizler de hayata atılınca aynı ifadeleri kullanacak mıyız?Bence arz-talep dengesi avukat sayısı bakımından kurulmuş durumda.Fakat bundan sonra avukat olan her bir birey piyasada şişkinlik yaratacak.Bunun için bizlere önemli görevler düşmektedir.Bu görevlerden en önemlisi kanaatimce Avukatlık sınavının yeniden mecliste gündeme getirilip yasalaşmasıdır.Bunun yapılması gelecekte avukat alanında oluşabilecek sayıca şişkinliğin giderilmesini ve davaya bakacak avukatların daha nitelikli olmasını sağlayacaktır.Saygılar!

Kesinlikle size katılıyorum.Avukatlık sınavının getirilmesine bende sevinmiştim ama daha uygulanamadan kaldırıldı.Avukat sayımızın artması gerektiğini düşünüyorum.Ancak bu artışın nitelikli bir şekilde olabilmesi için avukatlık sınavının şart olduğunu düşünüyorum..

Ben de sayının gerçekten fazla olmadığı kanaatindeyim ama şöyle bir gerçeklik de var ki bizim işmizde sadece kendini iyi yetiştirmiş olmak yetmiyor bence bu gerçekçi bir yaklaşım değil.Ayrıca bir avukatın kendini iyi yetiştirip yetiştirmediğinin ölçüsü de gelişigüzel yapılacak bir sınav değildir kesinlikle.

Zaten kimse sınavın avukatın kendisini iyi yetiştirip yetiştirmediğinin ölçüsü olduğunu savunamaz.Bu yanlış bir yaklaşım olur.Fakat hukuki bilgisi olmayan o kadar çok insan varki..Mesela ben son sınıf öğrencisi olarak etrafımı gözlemliyorum.Birçok arkadaşımın hukuk bilgisinin neredeyse hukukçu olmayan insanlarla eşdeğer olduğunu görüyorum.Ama sonuçta ne oluyor.Bu insanlar birer büro açıp bizde avukatız deyip oturuyorlar.Sınav yapılırsa en azından bu tarz kişiler elenir ve mevcut avukat sayımız daha nitelikli insanlardan oluşmuş olur...

Alıntı: Yazan seyrani avukatlara kız vermiyorlar artık bir sınıf öğretmeni bile 1200 lira alıyorken 700 liraya çalışan avukatlar var içler acısı ama kayseride bir kızcağız 600 liraya girmiş işe o bürodaki aşçı 900 lira alıyor. kim buna sebep mantar gibi açılan fakültelirmi ?

Buna bir sebep de avukat olduktan sonra yeni avukatlara empati gosteremememiz. O burodaki avukatlarin hic mi sucu yok mu insafsizliklarinda?

Gecen yil bir tanidigim Mersin'de 450YTL'ye bir hukuk burosunda ise girmis, cumartesi gunleri dahil gece gec saatlere kadar araliksiz calisiyordu. Yazik, cocukcagiz yeni evliydi ve tek derdi eve en azindan 'kuru ekmek' goturebilmekti...

Bu kosullarda calistiranda mi suc, calisanda mi suc, hukuku-avukatligi bu sekilde ayaklar altinda alanda mi suc, avukatini sahiplenmeyen barolarda ve barolar birliginde mi suc, ekmegi midesinde saklayan aslanda mi suc?

Alıntı: Yazan Ahu Gecen yil bir tanidigim Mersin'de 450YTL'ye bir hukuk burosunda ise girmis, cumartesi gunleri dahil gece gec saatlere kadar araliksiz calisiyordu. Yazik, cocukcagiz yeni evliydi ve tek derdi eve en azindan 'kuru ekmek' goturebilmekti...

Mesleğimiz bu duruma elbirliğiyle getirildi bence.Ben daha stajımı dahi bitirmedim ama mesleğim konusunda ileriye dair pek bir umut taşımıyorum açıkçası.Verilen örneklerin sayısının çok olduğunu bilmek de bu umutsuzluğun yersiz olmadığını gösteriyor. Meslektaşını 450 YTLye çalıştırabilen bir avukat,bu ve benzeri konularda somut ve ikna edici adımlar atmayan barolar ve meslek örgütü olmakla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir birlik...

arkadaşlar bencede sayı o kadar da fazla değil ancak niteliklimi orası tartışılır. Bir sınav olmalı mı? olmalı. Ancak bu yeni getirilmiş ve kaldırılmış olan sınav gibi değil. Çünkü bu sınav böyle gelişigüzel yapılmamalı.Sınav getirmek için getirilmiş bir sınavdı, daha ne sorulacağı, nasıl bir sınav sisteminin uygulanacağı bile mechul olan bir sınavın uygulanması yanlış olurdu.Böyle bir sınav yapılcaksa altyapısı oluşturulduktan sonra gerçekleştirilmelidir.Burada da sayın PINAR YILMAZ'a katılıyorum bu yeterlilik ölçücü olamaz sadece hukuk bilgisi ölçmelidir.Arkadaşlar gerçektende Ankara'da şahit olduğum bir olay bir avukat arkadaş icra takip talebinde takip tutarını dolar olarak yazmış ve talebi reddedildi bu olay bir yeterlilik veya yetersizlik değil bu bir bilgisizliktir.

Ne yaptıysak bizler yaptık... Sn. Ahu'nun değindiği empati meselesine katılıyorum. Bende bir kaç örnek vereyim, biliyorum bunları hepimiz yaşıyor, duyuyoruz ama olur ya bilginiz dahilinde değilse, olsun diye... Bir arkadaşım çok kurumsal bir holdinge başvuruyor ve kendisine sözel-sayısal bölümlerinden oluşan 100 soruluk bir test uygulanıyor. Testin başlığı anlama-algılama yeteneğinin ölçümü.Yazıktır, günahtır... Bir başka arkadaşım bir başka iş görüşmesinde görev tanımını sorunca, "zaten biz büyük avukatlarla çalışıyoruz, siz sözleşmeleri okur, onaylarsınız." deniyor. Çevrem geniştir, bu bağlamda bir başka arkadaşım çalıştığı iş yerinde her şeyi yönetiyor, düzenliyor, yazıyor, çiziyor ve fakat bir adet ama sadece bir adet dilekçe yazılması için bir başka avukata 20.000$ veriliyor. (rakamı yanlış okumadınız) Akabinde dilekçe beğenilmiyor (bunda dilekçenin 2 sayfa olmasının da etkisi var, arkadaşıma yazdırılıyor ve fakat o avukat emek harcadığı için para kendisine ödeniyor . Arkadaşıma ise "çok teşekkür" ediliyor.

Avukatlık sınavı konusundaki tartışmalar esnasında fikirlerimi paylaşmamıştım, bence bir sınav olmalı ama bu kaldırılan sınav niteliğinde olmamalı, okul bitiminde bir sınav yapılmalı, böylelikle açılan mantar üniversite eğitimsizliğinin önüne geçilebilir. Çok ama çok dolumuşum, umarım gönlümüzce, emeğimizin karşılığını alarak, severek, sevilerek icra edebiliriz mesleğimizi. Herkese iyi çalışmalar...

bence en önemli olan ve atlanan bir durum var.Oda Türiyede her mesleğin enflasyonunun oluşu genç nesli yoğun bir ülkede olmamız bu tür sorunları doğuruyo

Arkadaşlar şu husus gözden kaçıyor kanaatindeyim.Ülke genelinde Avukat sayısı fazla olmayabilir ama avukat sayısının dağılımında bir dengesizlik var. Tabii bu o yerin ekonomik ve sosyal açıdan gelişmişliği ile alakalıdır.Örneğin Siirt'te 31 Avukat olmasına karşın İstanbul'da onbinlerce...Genelde az ama özelde fazla!Sorun burada olsa gerek....

bildiğim kadarıyla önümüzdeki 5 yıl içerisinde yeni hukuk fakültelerinin açılması yasaklanmış.iyi bir haber tabii

Alıntı: Yazan seyrani avukatlara kız vermiyorlar artık bir sınıf öğretmeni bile 1200 lira alıyorken 700 liraya çalışan avukatlar var içler acısı ama kayseride bir kızcağız 600 liraya girmiş işe o bürodaki aşçı 900 lira alıyor. kim buna sebep mantar gibi açılan fakültelirmi ?

merhaba,
avukatlar çok iyi para kazanmıyor olabilirler ya da çok iyi kazanıyor da olabilirler ancak bunun ölçüsü sınıf öğretmenliği olmamalı
ben hem eğitim hem hukuk fakültesi bitirdim ve her iki mesleğinde çalışma koşullarını biliyorum
sınıf öğretmeniği ilkokul diploması ile girilen bir meslek değil bazıları için uygun olmayabilir ama bugün sınıf öğretmeni olmak için uğraşan yüzbinlerle genç var
avukatların sorunlarını anlatırken sınıf öğretmeni bile demek bu mesleği küçümser bir hava vermiş
unutmayalımm ki
büyük önder Atatürk yeni nesilleri yetiştirme sorumluluğununu öğretmenlerimize vermiştir

Sonuçta bir ülkenin Adalet Bakanlığı şöför alımı için hukuk fakültesi mezunlarına öncelik tanıyor ise bu ayıp çalışanın ayıbı değildir. Ülkenin, yönetimin ayıbıdır ama anlayana...

Avukatlı mesleğinin bu günkü koşullarından avukatların hiç mi sorumluluğu yok. Bu kadar çok hukuk fakültesi açılırken kaç avukat sesini yükseltmiştir.
Ülkemizin nüfusu belli bir avukata gelebilecek dava sayısı tahmiin edilebilir ama bazı avukatlar işini çok iyi yapar ve daha çok dava alır. Öyle oluncada mesleğe yeni başlayanların kendilerini tanıtmaları daha çok zaman alacaktır. Bu kadar çok hukuk fakültesi varken sayı çoğaldıkça bu süre uzayacaktır. Bu gün içinde bulunullan şartlar devam ettikçe gelecek günler avukatlar için daha zor olacaktır.Avukatlık artık gerçekten hayat kazanılan bir meslek olmaktan uzaklaşmaya sadece etiket olmaya doğru gidiyor. Dilerim gerekli yerler biran önce yapılması gerkenleri yapar ve avukatlarda kendilerini başka mesleklerle kıyaslayıp 'sınıf öğretmeni bile ' demezler

Klasik laf: Nicelik değil, nitelik önemlidir.
Nitelikli olursa, sayısının fazlalığı kimseyi (en azından beni) rahatsız etmez.
Ama fakulte devam ederken ders kitabı dışında bişey okumayan, okul bittikten sonra hukuk kitabı açmayan hukukçuların yetişmesi cok uzucu.
Benim gönlüm, hukukcuları toplumun önderliğini yapan bilgi deryaları olmaları olarak gormek istiyor.
Fakultelerin yapamadığını, sınav elbette halledemez.
Hukukçuların bilgiyle donanması halinde sorunlar hallolacaktır.

Bu konuda bu kadar çok şaşılıcak birşey yok.Ne kadar çok avukat olursa olsun ne kadar çok fakülte açılrsa açılsın... nasılsa işsizlik var, ekonomik kriz var... Avukatlar da haliyle 700 e 800 e ssk lı başka bir avukat çaıştırma çabasında. İŞçi sıfatını alan avukat arkadaşta fiyatını 1000 lere çekmeye çalışıyor. sonra baktıki başkasının yanında bu iş olmuyor. hadi madem büromu açayım diyor... bir bakıyor büronun kirası kendi ssk sı elektiriği suyu stopajı vergısı derken ee giden var gelen hiçbişey yok. bir tane dava yakaladı mı onuda kaçırmamak için barolar birliğinin bile verdiği ücretin çok altında bir ücretle davayı bağlıyor. sonra piyasası düşüyor haliyle. ee şu avukat ama bu davaya şu fiyatı verdi siz neden bunu istiyorsunuz diyiveriyor müvekkil adayımız. dava geldi paranın ilk taksiti alındı diyelim. sonraki taksitler eşit şekilde bölünüyor. avukat arkadaşta bu taksit ödemelerine güvenerek giderlerini ayarlıyor. ama bi bakıyorki ekonomik kriz müvekkilimizi de vurmuş. haftaya 2 gün sonraya derken ikinci taksitzamanı da geliyor. sonra ödenmeyen vekalet ücretiyle istifa dilekçesi veriliyor. ne oldu? bunun açılan binlerce fakulteyle verilen eğitimle bir yere kadar ilgisi olabiliyor değil mi? sorun avukattan, eğitiminden, açılan fakülte sayısındna çok daha başka yerlerde aslında. bu kriz dediğimiz sorunu bu düzeni düzelttikten sonra bence diğerlerini tartışalım

Avukatlar bu kadar çok hukuk fakültesine özelliklede devlet üniversitelerine göre masraflı ama puanları düşük hukuk fakültelerine 'Ekonomik durumum iyi gönderirim çocuğum avukat olur gelir benim büromu devam ettirir.' düşüncesi ile hiç tepki göstermediler ama oraya sadece avukatların çocukları değil ekonomik durumu iyi olan herkesin çocuğu gitti. Ne de olsa 'avukatım' demek iyi bir etiket.

Sitede yapılan yorumları hayretler içerisinde okuyorum kimisi avukat sayısı az bile demiş kimisi yok nitelikten dem vurmuş ama aslolan bi gerçek var arkadaşlar yazmış 700 TL ye çalışan avukatlar var şimdi bu nedir sizce arkadaşlar her işin bir mantığı ve matematiği vardır adliyelerdeki dosya sayılarından avukat ihtiyacı rahatlıkla anlaşılabilir icra takipçiliği denilen bi sektör oluşmuştur ve avukatlıkta tekelleşmenin önü alınamamakta daha doğrusu alınmak istenmemektedir.
Bazı arkadaşlar nitelikten bahsetmiş nitelik dediğiniz nedir yeni mezun bi avukat altı tane bankaya avukatlık yapabilecek bağlantıları sahipse halkın gözünde en nitelikli avukat odur ayrıca nitelik fakültelerin sorunu ama asıl acı olan bizim meslektaşlarımızın bakış açısı bu dahada içler acısı bir durum .
Hiç bir toplumda bizimkisi kadar kendi hakkını savunamayan hatta kendi haklarından feragat eden kendi ayağına kurşun sıkan bir meslek gurubu yok çok değil bundan beş yıl sonra ülkedeki avukat sayısı 70.000 i bulacak bakalım o zaman ne diyeceksiniz