Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ölünceye kadar bakma sözleşmesi geçerlilik şartı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-03-2011, 11:42   #1
Güldal

 
Varsayılan ölünceye kadar bakma sözleşmesi geçerlilik şartı

Merhablar
Müvekkil annesi ile noterde ölünceye kadar bakma sözleşmesi düzenliyor.Sözleşmede ÖLÜMDEN SONRA İLGİLİ TAPU MÜDÜRLÜĞÜNE BAŞVURARAK ADINA İNTİKAL VE TESCİL İŞLEMLERİNİ YAPMAYA YETKİLİDİR ibaresi yer alıyor.Fakat sözleşme tapuya şerh düşürülmüyor.Annesi vefat ediyor ve müvekkil tapu dairesine başvurduğunda sözleşmenin daha önceden şerh düşürülmediği için yapacak bir şey olmadığını tescili ancak mahkeme kararı ile gerçekleştirebileceğini öğreniyor.
Noter tarafından düzenlenen sözleşmedeki ibare müvekkilin tescili gerçekleştirebilmesi için yeterli değil midir
Dava açılacaksa hasım olarak kim gösterilecektir?
Saygılar...
Old 14-03-2011, 21:57   #2
KAGEMUSHA

 
Varsayılan

“ ….Ölünceye kadar bakmak ve onu görüp gözetmek şartıyla, diğerine bir gayrimenkul temlikini mutazammın olarak yapmak istediği mukaveleleri tanzime, Sulh Hakimleriyle, Noterlerin ve Tapu Sicil Muhafız veya Memurlarının salahiyetli bulunduklarına 10.12.1952 tarihinde mevcudun üçte ikisini geçen oyçokluğu ile karar verildi.” (YİBK.,E. 1952/4,K. 1952/5,T. 10.12.1952).sanırım yeterli
T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/13930
Karar: 2006/14349
Karar Tarihi: 04.12.2006

ÖZET: Dava taşınmazın ölünceye kadar bakım sözleşmesi uyarınca tescil istemine ilişkindir. Ölünceye kadar bakım sözleşmesi gereğince, bakım borcuna karşılık bir taşınmaz mülkiyetinin devredileceği biçimine uygun sözleşme ile kararlaştırılmış ise bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları bakım borçlusuna mülkiyeti geçirmekle yükümlüdür. Olayda bakım alacaklısının mirasçıları adına tapuda intikal ettirilmiş olması sonuca etkili değildir. Davanın zamanaşımı gerçekleştiğinden bahisle reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.


(818 S. K. m. 125) (4721 S. K. m. 2)

Dava: Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.5.2003 gününde verilen dilekçe ile noter ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 25.9.2006 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Dava, 34 parsel sayı taşınmazın 20.11.1990 günlü ölünceye kadar bakım sözleşmesi uyarınca tescil istemine ilişkindir.

Mahkemece, sözleşme gününden dava gününe kadar 10 yılı aşkın süre geçtiği zamanaşımı süresinin bu şekilde gerçekleştiği ve ayrıca çekişme konusu taşınmaz 16.08.2000 tarihinde davalılar adına tapuda intikal gördüğünden hukuken de teslim olanağı bulunmadığı nedeniyle dava reddedilmiş,

Hükmü davacı temyiz etmiştir.

Gerçekten ölünceye kadar bakım sözleşmesi gereğince, bakım borcuna karşılık bir taşınmaz mülkiyetinin devredileceği biçimine uygun sözleşme ile kararlaştırılmış ise bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları bakım borçlusuna mülkiyeti geçirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde mülkiyet nakli mahkemeden istenebilir.

Ölünceye kadar bakım sözleşmelerinde Yasa özel bir zamanaşımı süresi öngörmemiştir. Burada uygulanacak zamanaşımı Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmünce 10 yıllık zamanaşımıdır. Kuşkusuz bu süre sözleşmenin yapıldığı tarihten değil alacağın muaccel olduğu, yani bakım alacaklısının öldüğü tarihten başlar. Ölünceye kadar bakım sözleşmesinin konusu olan eşya taşınmaz mal ise ve sözleşmenin yapılması ile bakım borçlusuna teslim edilerek onun fiili kullanımına terk edilmiş ise dava 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra da açılabilir. Böylesine durumlarda zamanaşımı savunmasında bulunmak Türk Medeni Kanunun 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağından bu savunmaya değer verilemez.

Somut olaya gelince,

Dava konusu 33 parsel sayılı taşınmaz tapuda mesken cinsi ile kayıtlı ise de yapılan keşifte düzenlenen krokiye göre 34 parselin sözleşmeye göre davacıya bırakılan kargir ev olduğu, 33 parselin B harfli bölümünün ise 34 parselin bahçesi olarak davacı tarafından kullanıldığı saptanmıştır. Açıkçası tapu kaydında 33 parsel adı altında davalılar adına intikalen tescil edilen yer halen davacının fiili hakimiyetinde ve zilyetliğinde olan bir bölümdür. Böyle olunca zamanaşımı savunmasında bulunmak dürüst davranma kuralı ile bağdamayacağından davalıların zamanaşımı savunmasına değer tanıma olanağı yoktur. Olayda, 33 parselin bakım alacaklısının mirasçıları adına tapuda intikal ettirilmiş olması da sonuca etkili değildir. Mahkemece tüm bu hususlar üzerinde durularak çekişmenin esası hakkında bir karar verilmesi yerine davanın zamanaşımı gerçekleştiğinden bahisle reddi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 04.12.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Karar yardımcı olur sanırım size
Old 14-03-2011, 21:59   #3
KAGEMUSHA

 
Varsayılan

Ö.K.B.S. noterde düzenlenmişse, bakım borçlusu sözleşmedeki ivaz olan tapunun kendi üzerine tescili için MK 642 yoluyla şahsi hakkını geriye kalan mirasçıların tümüne karşı dava açmak suretiyle talep edebilir.
Old 15-03-2011, 09:18   #4
Güldal

 
Varsayılan

Değerli yorumlarınız için teşekkürler
Bu dava sulh hukuk mahkemesinde mi yoksa değerine göre asliye hukuk mahkemesinde mi açılacaktır.Harç nisbi mi olacaktır?
Old 15-03-2011, 16:38   #5
KAGEMUSHA

 
Varsayılan

YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/233
K. 2002/456
T. 21.1.2002
• HİBE SENEDİNİN İPTALİ DAVASI ( Senet Şartlarının Yerine Getirilmemesi Nedeniyle )
• ÖLENE KADAR BAKIM KARŞILIĞINDA YAPILAN HİBE SENEDİNİN İPTALİ DAVASI ( Sözleşmeye Konu Edilen Malların Değeri Üzerinde Durularak Görevli Mahkemenin Belirlenmesi )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Sözleşmeye Konu Edilen Malların Değeri Üzerinde Durularak Görevli Mahkemenin Belirlenmesi )
• ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ ( Görevli Mahkemenin Belirlenmesi )
818/m.515
ÖZET : İptali istenen sözleşme ölene kadar bakım karşılığında davacıya ait tüm menkul ve gayri menkullerin davalı ile birlikte üç kardeşe bağışlanmasına ilişkindir.

Bu tür davaların değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğine ilişkin yasalarda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sözleşmenin iptali davası taşınmaz malın mülkiyetini etkileyecektir. Bu itibarla mahkemece öncelikle davaya konu edilen sözleşmeye konu edilen taşınır ve taşınmazların ( gerekirse bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle )değeri üzerinde durularak görevli olup olmadığı konusu incelenmeksizin işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

DAVA : Dava dilekçesinde 5.1.1974 tarihli hibe senedinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada 5.1.1974 tarihli hibe senedinin şartlarının davalı oğul tarafından yerine getirilmemesi sebebiyle iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş olup hükmü davacı temyiz etmektedir.

İptali istenen sözleşme ölene kadar bakım karşılığında davacıya ait tüm menkul ve gayri menkullerin davalı ile birlikte üç kardeşe bağışlanmasına ilişkindir.

Bu tür davaların değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğine ilişkin yasalarda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sözleşmenin iptali davası taşınmaz malın mülkiyetini etkileyecektir. Bu itibarla mahkemece öncelikle davaya konu edilen sözleşmeye konu edilen taşınır ve taşınmazların ( gerekirse bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle )değeri üzerinde durularak görevli olup olmadığı konusu incelenmeksizin işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.1.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-03-2011, 16:57   #6
KAGEMUSHA

 
Varsayılan

YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/233
K. 2002/456
T. 21.1.2002
• HİBE SENEDİNİN İPTALİ DAVASI ( Senet Şartlarının Yerine Getirilmemesi Nedeniyle )
• ÖLENE KADAR BAKIM KARŞILIĞINDA YAPILAN HİBE SENEDİNİN İPTALİ DAVASI ( Sözleşmeye Konu Edilen Malların Değeri Üzerinde Durularak Görevli Mahkemenin Belirlenmesi )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Sözleşmeye Konu Edilen Malların Değeri Üzerinde Durularak Görevli Mahkemenin Belirlenmesi )
• ÖLÜNCEYE KADAR BAKMA SÖZLEŞMESİNİN İPTALİ ( Görevli Mahkemenin Belirlenmesi )
818/m.515
ÖZET : İptali istenen sözleşme ölene kadar bakım karşılığında davacıya ait tüm menkul ve gayri menkullerin davalı ile birlikte üç kardeşe bağışlanmasına ilişkindir.

Bu tür davaların değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğine ilişkin yasalarda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sözleşmenin iptali davası taşınmaz malın mülkiyetini etkileyecektir. Bu itibarla mahkemece öncelikle davaya konu edilen sözleşmeye konu edilen taşınır ve taşınmazların ( gerekirse bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle )değeri üzerinde durularak görevli olup olmadığı konusu incelenmeksizin işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

DAVA : Dava dilekçesinde 5.1.1974 tarihli hibe senedinin iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davada 5.1.1974 tarihli hibe senedinin şartlarının davalı oğul tarafından yerine getirilmemesi sebebiyle iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş olup hükmü davacı temyiz etmektedir.

İptali istenen sözleşme ölene kadar bakım karşılığında davacıya ait tüm menkul ve gayri menkullerin davalı ile birlikte üç kardeşe bağışlanmasına ilişkindir.

Bu tür davaların değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceğine ilişkin yasalarda bir hüküm bulunmamaktadır. Bu sözleşmenin iptali davası taşınmaz malın mülkiyetini etkileyecektir. Bu itibarla mahkemece öncelikle davaya konu edilen sözleşmeye konu edilen taşınır ve taşınmazların ( gerekirse bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle )değeri üzerinde durularak görevli olup olmadığı konusu incelenmeksizin işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.1.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-02-2015, 18:00   #7
feel-in-law

 
Varsayılan

Sözleşmenin geçerli olabilmesi için en esaslı şartlardan biri ifa olanağının olmasıdır. Mirasçı olmayan 3. kişinin ölünceye kadar bakma borçlusu olduğu durumlarda fazlasıyla önem arz eder.

T.C.
YARGITAY
14. Hukuk Dairesi
ESAS NO: 2014/8306
KARAR NO: 2014/14241
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ: Kaman Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ: 09/05/2013
NUMARASI: 2009/297-2013/115
DAVACI:H.A
DAVALI: M.N.G vd..
VEKİLİ :Av.Çağlar YUMUŞ
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı M.N.G vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, ölünceye kadar bakım sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil
isteğine ilişkindir.
Davalı M.N.G vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı M.N.G vekili temyiz etmiştir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiyle ölünceye kadar bakım sözleşmesi yapması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez.
Somut olaya gelince; 09.04.2003 tarihli ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile bakım alacaklısı H.M.G, muris eşi T.G'den kenidisine intikal edecek taşınmazlardaki miras hak ve hisselerinin yarısını kendisine bakması kaydıyla davacı H.A’ya temlik etmiştir.
Dava konusu taşınmazların tapu kaydı incelendiğinde muris T.G adına kayıtlı olup taşınmazlar elbirliği mülkiyetine tabidir. Dosya içerisindeki muris T.G’e ait Kaman Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/8306-14241
2010/271 Esas ve 2010/291 Karar veraset ilamı incelendiğinde davacının, muris T.G mirasçısı olmadığı, bir başka ifade ile elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda üçüncü kişi konumunda olduğu anlaşılmıştır. Elbirliği ortaklığında bir paydaşın tasarrufu ile diğer paydaşların zarar görmemesi; bir başka anlatımla diğer paydaşların dışa karşı koruması gerekir. Bunun sonucu, her türlü tasarruf tüm paydaşların oluru ile mümkündür. Davacı H.A muris T.G' mirasçısı olmadığından elbirliği ortakları arasında yer almadığındaniştirak halinde mülkiyete konu taşınmazlar yönünden ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ifa olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece, bakım alacaklısının dava konusu taşınmazlar yönünden iştirak hali devam ettiği için, sözleşmenin henüz ifa olanağının bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı sekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ölünceye kadar bakma sözleşmesi Av.SÖZEN Meslektaşların Soruları 0 01-06-2010 17:11
ölünceye kadar bakma sözleşmesi Av.Dilara Özbey Meslektaşların Soruları 0 06-05-2009 13:41
ölünceye kadar bakma sözleşmesi hanoglu Meslektaşların Soruları 9 12-08-2008 09:32
ölünceye kadar bakma sözleşmesi NAZ80 Meslektaşların Soruları 4 29-05-2008 18:15
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi nur26 Meslektaşların Soruları 1 28-01-2008 13:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05816603 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.