Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Fatura icra takibi-itirazın iptali

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-04-2010, 17:51   #1
avsafran

 
Varsayılan Fatura icra takibi-itirazın iptali

Müvekkil satmış olduğu malların fotokopilerini icra takibine ekleyerek borçlu hakkına icra takıbı yapar. Borclu hakkında başlatılan ıcra takıbıne fatura bedeline ilişkin malları satın aldığını ancak parasını ödediğini iddia eder. bunu tanıkla falan ispatlayacağını söyler. Bu şekilde bir ispat olabilir mi? Faturaya konu borç miktarını kabul var, ancak herhangi bir belge olmaksızın ödeme yapıldığı itirazı var. Bu şekilde açılan itirazın iptali davası kabul edilirmi?
Old 20-04-2010, 18:06   #2
aslıhan gültekin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, burada ilamsız icra mevcut olduğundan, borçlunun itirazı ile takibiniz durur. İcra mahkemesiden itirazın kaldırılmasını istemek için gerekli belgeleriniz mevcut değil.

itirazın iptali davası açarsanız; borçluya icra takibi ile faturayı tebliğ etmiş bulunuyorsunuz. borcu ödedim itirazında bulunmuş,ispat yükünün kime düşeceği önemli. benim kanımca, eğer faturanız kapalı fatura dediğimiz türden değilse, yani altında sizin imzanız yoksa, borçlu bir ödeme makbuzu sunmak zorunda.
Old 21-04-2010, 00:44   #3
av.sebahattin

 
Varsayılan

"Borcu Ödedim" iddiasını içeren itiraz dilekçesi İİK 68. anlamında bir belgedir ve kesinlikle İptal davası açmamanızı öneririm. İtirazın Kaldırılması davasında tanık dinlenemez ve davalı taraf sadece İİK68. anlamında bir belge ile borcu ödediğini ispat edebilir. Bu nedenle açacağınız itirazın kaldırılması davasını verdiğiniz bilgilere göre büyük olasılıkla kazanacaksınızdır diye düşünüyorum.

(İtirazın İptali davası genel hükümlere göre görüldüğünden ve senetle ispat sınırı aşılmıyorsa, ödemeyi tanıkla da ispat edebilirler.)
Old 21-04-2010, 10:10   #4
avsafran

 
Varsayılan

Anladım ama bu zaten ilamsız bir takip, bu nedenle borçlunun bu yöndeki itirazı borcun tamamını ödediğidir. fatura bedeli 6300 civarı ancak bizim icra takibi yaptığımız kısım 4300 civarı. Yani sizce borçlunun çekişme konusu olan 4300 TL civarındaki miktar için tanık ispatı yeterli olabilirmi? Ben itirazın iptali davasını açmayı düşünüyorum ama aklım karıştı...
Old 21-04-2010, 10:22   #5
ATARAS

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım,

İlamsız icra takibinde borçlu, ödeme emrinin tebliği üzerine; "ben böyle bir mal almadım, borcu kabul etmiyorum" şeklinde itirazda bulunsaydı, alacağın varlığını sizin ispatlamanız gerekirdi. Ancak borçlu sizin lehinize olacak şekilde, "bu malları aldım, borcu ödedim" demiş. Bu durumda, malların alındığı yada satıldığı konusunda ihtilaf olmadığı için borcun ödenip ödenmediği tartışılacaktır. Borçlu, "borcu ödedim" diyorsa bunu yazılı belgeyle kendisinin ispatlaması gerekir. İspat yükü borçluya düşmüş durumdadır. İtirazın iptali davası açarak, aradaki hukuki ilişkiyle ilgili maddi anlamda kesin hüküm oluşturan bir ilam almanız lehinize olacaktır... iyi çalışmalar.
Old 21-04-2010, 10:41   #6
avsafran

 
Varsayılan

Teşekkür ediyorum Sayın Meslektaşım, bende aynı kanaatteyim. Nasılsa borcunu ödediği iddiası varsa onu kendisinin ispatlaması gerekir. Benim tereddütüm tanıkla ispat olabilirmiydi. Teşekkür ederim.
Old 21-04-2010, 10:41   #7
av.sebahattin

 
Varsayılan

İtirazın kaldırılması davasında kesinlikle sonuç alırsınız. İptal davasına hiç girmeyin derim.
Saygılarıla.
Old 21-04-2010, 12:29   #8
avsafran

 
Varsayılan

Her ne kadar icra takibinde 4200 TL olsa da itirazın iptali davasında icra mahkemesinde kesin karar alabilmek için dava konusu lacak için 4000 tl talep etme durumumuz söz konusu olabilir mi?
Old 21-04-2010, 12:39   #9
av.sebahattin

 
Varsayılan

Elbette olabilir. Mahkemede dava açmadan evvel 200,00TL'lik alacaktan feragat etmelisiniz. Fakat bunu da tavsiye etmem, bu durumda alacağın likit olmadığı iddiasıyla karşılaşılarak icra inkar tazminatına hükmedilmeme olasığı doğabilir diye düşünüyorum. 200,00TL'lik tutarı neden dava konusu yapmıyorsunuz. Eğer karşı tarafın elinde 200.00TL'lik bir makbuz var ise, zaten siz 6300,00TL'lik faturayı ödemeleri kabul ederek 4200,00TL olarak takibe koymuşsunuz.! 2100,00TL + 200,00TL'lik bir belgeleri mevcutsa takdir size ait. Bu durumda dediğim gibi davadan önce feragat harcını yatırarak 200TL'den vazgeçebilirsiniz. Saygılarımla.
Old 21-04-2010, 12:44   #10
avsafran

 
Varsayılan

İcra mahkemesinin vereceği kararın temyiz sınırı bakımından kesin olarak karar verilmesini sağlamak için diye düşünmüştüm. Bİrde bu işin temyizi ile uğraşmamak adına. sizce gerek varmı?
Old 21-04-2010, 12:54   #11
av.sebahattin

 
Varsayılan

İcra mahkemesinin verdiği karar üzerine, borçlu tarafın genel mahkemelerde dava açma hakkı zaten mevcut ve teymiz icrayı durdurmaz. Genel mahkemede açılacak bir davada ise senetle ispat kuralı nedeniyle ödeme iddialarını ispat edemeyeceklerdir. Bu arada karar aleyhinize çıkarsa sizin de temyiz etme hakkınız kalmayacaktır. Kanımca buna hiç gerek yok. Borçlunun itirazını olduğu gibi yazabilir misiniz, yukarıdaki beyanının dışında başka beyanı var mı?
Old 21-04-2010, 13:08   #12
avsafran

 
Varsayılan

faturaya konu malların bedellerini malın teslimi sırasında ödendiğini hatta bunu gören şahitler var falan şeklinde bir itiraz söz konusu.
Old 21-04-2010, 17:38   #13
av.sebahattin

 
Varsayılan

Sayın avsafran, bu icra mahkemesini ilgilendirmez. Diğer taraftan genel mahkemede dava açarsa yine senetle ispat sınırı nedeniyle tanıkla ispat edemez. Bunun bazı istisnaları elbette mevcut. Ben sizin yerinizde olsam hiç tereddütsüz İtirazın Kesin Kaldırılması davası açardım icra mahkemesinde. Bu beyanının İİK 68. anlamında bir belge olduğuna dair hiç bir tereddütüm yok.
Saygılarımla.
(Bir de 1 teşekkürü hakettim artık sanırım )
Old 22-04-2010, 14:20   #14
De jure

 
Varsayılan

Merhaba.,
borçlunun beyanı birleşik ikrar niteliğindedir,burda ispat yükü önem arz eder.ayrıca son olarak bildiğim kadarıyla icra mahkemelerinde tanık dinlenmez.
Old 29-04-2010, 15:47   #15
Av.Arzu Erkan

 
Dikkat

Benim de bir sorum olacaktı. Borçlu aleyhine faturaya dayalı ilamsız takip yaptık.Fakat sevk irsaliyesini eklemeyi unuttum.Faturayı ekledim. Tabi ki borca itiraz geldi. İtirazın iptali davası açtım. Delil olarak sevk irsaliyesini de ekledim. Fakat davalı taraf sevk irsaliyesinin delil olarak gösterilemeyeceğini,sevk irsaliyesindeki imzanın hile ile alındığından ( Gerçekte böyle olmamasına rağmen) kötüniyetli olarak sevk irsaliyesini eklemediğimizden ve itirazın iptali davasının normal alacak davalarından farklı olduğundan bahsetmiş. Yanlış bilmiyorsam itirazın iptali davası normal alacak davası gibi. Tek hata itirazın kaldırılması davası açmamak. İcra dosyasında dayanak yapmayıp sonradan davada sevk irsaliyesinden bahsetmemiz davanın reddine neden olur mu? Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 29-04-2010, 16:29   #16
Av.Yaman1

 
Varsayılan

Arzu Hanım,itirazın kaldırılması davası açmamış olmanızı hata olarak görmeyin. Çünkü doğru olanı yaparak itirazın iptalini istemişsiniz.Borçlu, borcu ödediğini beyan edip itiraz etseydi bu itiraz 68 normunda belge olacak ve itirazın kaldırılmasını talep edecektiniz.İtirazın iptali davası ,alacak davaları gibi genel hükümlere tabidir.Bu davayla hem itirazın iptalini hem de alacağınızın varlığının tespitini istemektesiniz.Alacağın varlığını ve aradaki ticari ilişkiyi de HUMK gereği her türlü delille ispatlama yoluna gidebilirsiniz.Fatura,irsaliye,varsa sipariş yazısı,teslim edildiğine dair herhangi bir belge vs. iyi çalışmalar dilerim
Old 29-04-2010, 19:06   #17
av.sebahattin

 
Varsayılan

İtirazın İptali davası Genel Hükümlere göre görüldüğünden, borçlu dahi itiraz sebepleri ile bağlı değildir. Eklememek olsa olsa, İİK prosedürü içinde şikayet nedeni olabilirdi.
Saygılar.
Old 30-04-2010, 07:59   #18
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

Çiğdem hanım cevabınız için çok teşekkür ederim. Sayın av. sebahattin bey takibe dayanak olarak faturayı gösterdiğim için sevk irsaliyesini eklemedim. Karşı taraf da elinde daha güçlü bir delil varken alacaklının sadece faturaya dayanması kötüniyetli olduğunu gösterir diyor. Şikayet konusuna gelince takip talebinde sadece faturadan bahsetmiş olmam ve sevk irsaliyesini eklememem şikayeti gerektirmez herhalde.
Old 30-04-2010, 10:43   #19
av.sebahattin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, Fatura Ödeme aşaması ile ilgili bir belgedir.Faturanın dahi icra takibine eklenmemesi hiç bir anlam ifade etmez.(Şikayet prosedürü hariç) Elbette takip ya da ödeme emri iptal edilmeyecektir. Önceki mesajımda belirttiğim gibi bu "Eklememek olsa olsa, İİK prosedürü içinde şikayet nedeni olabilirdi." Bunun şartı da, borcun sebebi kısmında irsaliyeyi de yazmanızdır.

Uzun zamandır Fatura takibi yapıyorum ve bu yönde bir iddia ile ilk defa karşılıyorum. Bu iddia (daha güçlü delili varken...!) kesinlikle dinlenmez.
Saygılarımla.
Old 30-04-2010, 10:49   #20
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

Borcun sebebi kısmına sadece fatura dedim. Sevk irsaliyesinden bahsetmedim. Benim de faturaya dayalı ilk takibim. Biraz tedirgin oldum açıkcası. Karşı tarafın savunması bu şekilde. Cevabınız için çok teşekkür ederim. İyi çalışmalar.
Old 20-05-2010, 14:06   #21
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

Herkese iyi çalışmalar. Açık faturalarla başım dertte Açık faturaya dayalı takip yaptım ve "alacaklı görünen şahsa benim hiçbir borcum yoktur." diye itiraz geldi. Fatura iadeli taahhütlü olarak karşı tarafa tebliğ edilmiş kesinleşmiştir ve faturada "mal işyerinde teslim edildi." diye bir not var.Müvekkil hırdavatçı.Teslimi tanıkla ispat edebilir miyim? Müvekkilin ticari defterlerine başvurabilir miyim?
Old 20-05-2010, 14:20   #22
av.sebahattin

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Bildiğiniz üzere, 8 gün içinde itiraz edilmeyen fatura münderacatı, faturada bulunması gerekn zorunlu unsurlar yönünden kesinleşmektedir.

Mal teslimi maalesef tanıkla ispat edilememektedir. Faturada (irsaliyeli fatura sanırım) geçen "mal işyerinde teslim edildi." ibaresinin altı muhatap tarafından imzalanmış ise, teslim edildiğini ispat etmişsinizdir.
Old 24-05-2010, 09:13   #23
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

Maalesef "mal işyerinde teslim edildi." ibaresi muhatap tarafından imzalanmadığı için zor durumdayım. Müvekkilin ticari defterlerini delil olarak göstermeyi düşünüyorum. Müvekkil bunları defterine işlemiş, dolayısıyla borç ilişkisi olmadığını ispat yükü karşı tarafa geçmez mi?
Old 24-05-2010, 10:10   #24
mehmetseyrek

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Bir an şöyle düşünelim.Bir işletmeci karşı yana bir mal gönderiyor.İrsaliyeli Faturayı da beraberinde gönderiyor.Karşı yan "Ben böyle bir mal sipariş etmedim"diyerek malı almıyor.İşletmeci malı teslim etmiyor.Ama kendi ticari defterlerine mal teslim edilmiş gibi işlem yapıyor.Karşı yanın neden bir ispat külfeti olsun?Hiç bir şey kanıtlamak zorunda değil.Öyle değil mi?
Av.MEHMET SEYREK
Old 24-05-2010, 10:18   #25
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım galiba beni yanlış anladınız ya da buna ben sebep oldum. Müşteri işyerine geliyor mal işyerinde teslim ediliyor, herhangi bir belge düzenlenmiyor. Daha sonra müvekkil faturayı düzenliyor, faturanın üstüne "mal işyerinde teslim edildi. " diye not düşüyor ve faturayı iadeli taahhütlü borçluya gönderiyor. Borçlu da ne faturaya ne de üzerindeki nota itiraz ediyor.Bu durumda yanıtınız değişir mi acaba?
Old 24-05-2010, 11:48   #26
av.sebahattin

 
Varsayılan

Arzu Hanım, 8 gün içinde itiraz edilmeyen faturada, sadece yazılması kanunen zorunlu unsurlar yönünden kesinleşme söz konusu olur. Bu nedenle müvekkiliniz, mal işyerinde teslim edildi ibaresini kesinleşip kesinleşmesi söz konusu olmadığı gibi, ispat yükünü de tersine çeviremez.
Malın teslimi noktasında, kendi ticari defterlerinizi ispat vasıtası olarak kullanamazsınız.

Karşı taraf ticari defterlerine gelince bir yargıtay kararında, borçlu şirketin faturayı kendi ticari defterlerine işlemesi malın teslim edildiğine karine olarak kabul edilir, demiştir. Bu arada zikrettiğim bu yargıtay kararının kendi içinde çelişkileri vardır. Bulabilirsem ekleyeceğim.
Saygılarımla.
Old 24-05-2010, 12:01   #27
av.sebahattin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ

Esas No. 2004/7832
Karar No. 2005/4738
Tarihi 05.05.2005

İLGİLİ MEVZUAT
818-BORÇLAR KANUNU/83


6762-TÜRK TİCARET KANUNU ( TTK )/23



KAVRAMLAR
FATURA İÇERİĞİNE İTİRAZ
İTİRAZ SÜRESİ

ÖZET
FATURANIN İÇERİĞİNE 8 GÜN İÇERİSİNDE İTİRAZDA BULUNULMADIĞI TAKTİRDE SADECE FATURADA BELİRTİLEN VERİLERİN DOĞRU OLDUĞU KARİNESİ DOĞAR. BU DURUMDAN, FATURANIN VERİLMESİNE NEDEN OLAN İŞ VEYA HİZMETİN DE YAPILMIŞ OLDUĞUNUN KABUL EDİLDİĞİ ANLAŞILMAZ

Taraflar arasında görülen davada (İzmir Asliye Birinci Ticaret Mahkemesince verilen 2.4.2004 tarih ve 2001/1277-2004/190 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki mevcut ticari ilişkiden dolayı davalı adına 5600 USD'lik fatura düzenlendiğini, fatura tutarının ödenmemesi üzerine faturaya dayalı icra takibine geçildiğini, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve % 40 oranında icra-inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında fatura konusunda ihtilafların bulunduğunu, fatura ve içeriğine süresi içerisinde itiraz edildiğini, davacının taşıma edimini yerine getirmediğini, bu bedele hak kazanmadığını, hak kazansa bile taşıma ücretinin 5.000 USD olduğunu, bu hususun gümrük beyannamesinden anlaşıldığını, borcun gerçek yabancı para borcu niteliği taşımadığını, aynen ödeme koşulunun bulunmadığını, fiili ödeme günündeki TL. karşılığının talep edilemeyeceğini, fatura tarihindeki kur üzerinden ödenmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının davalı şirket adına 6.12.2000 tarihli 5600 USD lik fatura düzenlediği, faturanın davalı şirket defterine 10.12.2000 tarihinde kendileri hesabına borç, satıcılar hesabına alacak olarak kaydedildiği, davacının taşıma işini gereği gibi yerine getirmediği ancak, davalının yapılan takipte borç miktarının faturanın düzenlendiği tarih itibariyle 5000 USD olduğunu beyan ve ikrar ettiği, davalının 12.2.2001 tarihli noter ihtarnamesi ile fatura içeriğini kabul etmediğini davacı şirkete bildirdiği, davalı şirketçe TTK'nun 23. madde hükmü uyarınca 8 günlük sürede faturaya itiraz etmeyerek defterlerine işlemek suretiyle fatura kapsamını aynen kabul ettiği, BK.nun 83/son maddesi hükmü uyarınca fatura bedelinin fiili ödeme tarihindeki kur esas alınarak hesaplanması gerektiği, davalı tarafından takip dosyasına yatırılan 3.413.400.000 liranın belirtilen kur karşılığının 2.394,02 USD olduğu gerekçesiyle, kısmi itirazın kısmen iptali ile icra takibin 3.205,98 USD üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, taşıma sözleşmesine dayalı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taşıyanın düzenlediği fatura, davalı taşıtan tarafından süresinde itiraza uğramamış ve takip dosyasında temel ilişki benimsemek suretiyle faturadaki miktarın bir kısmı olan 5000 USD'lik bölüm fatura tarihi esas alınarak ödenmiştir.
Mahkemece, benimsenip hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı taşıyanın taşıma işini gereği gibi yapmadığının tespitine rağmen, davalı taşıyanın yukarıda yazılı faturayı ticari defterlerine kaydetmesi ve TTK.nun 23. madde hükmünce 8 günlük sürede itiraz etmemesi ve dolayısıyla fatura münderecatının aynen kesinleştiği sonucuna varılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Oysa, faturanın içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar; yoksa faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin de yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımaz. Uyuşmazlık halinde, işin yapılmış olduğunun kanıtlanması gerekir. Ayrıca, davalıya tebliğ edilmiş olan fatura içeriğinin kesinleşmesi söz konusu olamaz. Faturanın deftere kaydı taşımanın gerçekleştiğine yalnızca karine teşkil eder. Bu karinenin aksinin ispatı her zaman olanaklıdır.

Somut olayda, taraflar arasında temel ilişkide davalı tarafından davacının edimini yerine getirmediği savunulup uyuşmazlık konusu edildiğine göre, Dairemiz'in 2.6.2003 gün 234-5836 nolu ilamına yanlış anlam yüklenerek faturanın kesinleştiğinden söz edilmesi olanaklı değildir.

Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, taraflar arasındaki temel ilişki olan taşıma ilişkisinde davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda ispat yükünün davacı da olduğu gözetilmek, davacıya ispat olanağı sağlanmak ve sonucuna göre karar verilmek gerekirken, yerinde bulunmayan yazılı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü kararın davalı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.5.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-05-2010, 12:02   #28
av.sebahattin

 
Varsayılan

.C.
YARGITAY
Üçüncü Hukuk Dairesi
Esas No : 2005/08385
Karar No : 2005/09627
Tarih : 06.10.2005
Dava dilekçesinde 1.200.000.000 lira alacak için takibe vaki itirazın iptali, inkar tazminatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı şirket vekili; çeşitli tarihlerde veresiye mazot alan davalı borcunu ödemediği için alacağı belirtir fatura düzenlenerek tebliğ edildiğini ve ödemenin yine gerçekleşmemesi üzerine ilamsız takip başlatıldığını, takibe vaki itiraz haksız olmakla itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini dilemiş, mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İncelenen icra takip dosyasında alacaklı olarak Nail talepte bulunmuştur. İtirazın iptaline ilişkin bu davayı ise Ö… Petrol Tarım Tic. Ltd. Şti. açmıştır. İtirazın iptali davası her ne kadar genel hükümler çerçevesinde yargılamaya tabi ise de davanın temelini icra takibinin oluşturduğunda ve davanın icra takibi ile ayrılmaz bir bütün teşkil ettiğinde kuşku bulunmamaktadır. O nedenle, ancak icra takibini yapan kişinin davacı sıfatı ile bu davayı açabileceği gözetilerek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken bu hususun incelenmesiz bırakılması doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise; davalı alım satım ilişkisini kabul etmemektedir. Bu nedenle davacının fatura deliline dayanabilmesi için, faturada yazılı malı davalıya teslim ettiğini, bu teslimin borç doğurucu sözleşmesel hukuki bir ilişki sonucu olduğunu, faturanın da bu ilişki sonucu düzenlenmiş olduğunu genel ispat kurallarına göre (yemin teklifi dahil) kanıtlaması gerekir. Çünkü tebliğ edilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması hali, faturada yazılı malın alıcıya teslim edildiğini göstermez, bu sadece malın fiyat ve adedi yönünden içeriğini kabul anlamına gelir. Bu husus gözetilmeden ve davanın kabul gerekçesi de denetime elverişli olacak şekilde belirtilmeden davanın kabulü de doğru değildir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA) ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.10.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-05-2010, 12:11   #29
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

İlginiz ve emeğiniz için teşekkür ederim sayın av. sebahattin. iyi çalışmalar.
Old 30-12-2010, 13:10   #30
Av.Arzu Erkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Arzu Erkan
Benim de bir sorum olacaktı. Borçlu aleyhine faturaya dayalı ilamsız takip yaptık.Fakat sevk irsaliyesini eklemeyi unuttum.Faturayı ekledim. Tabi ki borca itiraz geldi. İtirazın iptali davası açtım. Delil olarak sevk irsaliyesini de ekledim. Fakat davalı taraf sevk irsaliyesinin delil olarak gösterilemeyeceğini,sevk irsaliyesindeki imzanın hile ile alındığından ( Gerçekte böyle olmamasına rağmen) kötüniyetli olarak sevk irsaliyesini eklemediğimizden ve itirazın iptali davasının normal alacak davalarından farklı olduğundan bahsetmiş. Yanlış bilmiyorsam itirazın iptali davası normal alacak davası gibi. Tek hata itirazın kaldırılması davası açmamak. İcra dosyasında dayanak yapmayıp sonradan davada sevk irsaliyesinden bahsetmemiz davanın reddine neden olur mu? Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
Daha önce değerli görüşlerinize başvurduğum bu davada hakim karşı tarafa yemin teklif etmem için süre verdi. Ortada fatura ve borçlunun imzasına havi sevk irsaliyesi varken yemin deliline gerek var mı? Açıkçası aklım karıştı. Fikirlerinizi bekliyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
fatura icra takibine itiraz sonucunda itirazın iptali davası mı açmam gerekir Av.TOLGAA Meslektaşların Soruları 37 13-01-2015 20:30
Fatura Ile Icra Takibi - açık fatura - ilamsız icra-yetki av.veysel67 Meslektaşların Soruları 5 14-01-2010 10:42
sözlü kira kontratına dayalı icra takibi ve itirazın iptali ile tahliye davası Zeynep Z. A. Meslektaşların Soruları 3 17-03-2008 22:46
ilamsız icra takibi - itirazın iptali davası dsahutoglu Meslektaşların Soruları 2 17-01-2008 11:52
13 Örnek icra takibi itirazın iptali hakkında tayfurulker Meslektaşların Soruları 3 17-02-2007 22:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08567691 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.