Adalet Bakanlığı Tazminat

Arkadaşlar 2009 yılı aralık ayında müvekkil banka şubesi bana 5 adet icra dosyası verdi 5 dosya hakkında da ihtiyati haciz kararı aldım. Fakat uygulamak için yetkili kılınan icra dairesi'nin müdürünün tayini çıktı yerine atanan görece başlamadı ve müdürlük boş kaldı bu arada yazı işleri müdürü icra müdürü olarak görevlendirdi. Fakat 60 yaşını geöen bu yazı işleri müdürüne bir türlü takipleri alması konusunda ikna edemedik ben takip almam anlamam zaten emekli olacağım gibi bir sürü laf küçük merkezler avukatlık yapan arkadaşlar derdimi anlamışlardır. V.s. bu arada ilçede bir tane icra müdürlüğü var elimde iht haciz kararları ile kaldım. Başka ilçede de açamıyorum çünkü bankanın genel müdürlüğü yetki itirazı olur vs. Bunu istemiyor. Bunun üzerine bende bir tutanak tutturdum hakime o zaman 8. Aralık 2009 tarihinden bu tarafa icra müdürlüğünce takip kabul edilmediği yazı işl. Müdr. Uyap ve benzeri işlemler için şifresi ve yeterliliği olmadığı ve bilmediğinden dolayı yeni atanan icra müdürü göreve başlayana kadar takip kabul edilmeyeceği yönünde bunun üzerine 26 ocak 2010 icra müdürü göreve başladı . Bende tekrar iht. Haciz kararı aldım. Ve akabinde 26. Ocak 2010 da iht haciz uygulattım bu gun öğrendik ki bizim borçlu bu aralık ile ocak ayı içerisinde hatta son 30.000 tl sini 26 ocak 2010 da olmak üzere bankadan 150,000 tl mevduatı çekmiş yine aynı şekilde diğer bir kaç kefilde araçlarını bu arada satmış. Adalet bakanlığına tazminat için dönmeyi düşünüyorum. Böyle bir olay başına gelen arkadaşımız varmı yada bu yönde bilgisi olan arkadaşlar var ise yardım bekliyorum.

Öncelikle geçmiş olsun. Böyle bir olay başıma gelmedi ama hukuk mantığı açısından baktığımızda, adalet hizmetleri kesintisiz olarak yerine getirilmesi gereken bir kamu hizmeti olduğuna göre ve hizmet bu anlamında hiç işlememişse ortada ağır hizmet kusur olduğu ve tazminat talebinizin yerinde olduğu kanısındayım.Ancak İ.İ.K.nun 5. maddesini dikkate alın (yargı yolu ve hasım bakımından) saygılar.

Değerli meslektaşım, idari eylem ve işlemlerden dolayı hakları zarar görmüş olanlar idareye karşı tam yargı davası açabilirler. Burada bir idari eylemin(eylemsizlik, ihmal) söz konusu olduğu kanaatindeyim. Bu durumda eylemin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde eylemden itibaren 5 yıl içinde idareye ( adalet bakanlığı ) başvurarak hakkın yerine getirilmesini talep etmelisiniz. İsteminiz reddedilir veya isteminize 60 gün içerisnde cevap verilmezse 60 gün içinde tam yargı davası açabilirsiniz. Ancak dava açmadan önce mensubu olduğunuz baro başkanlığını durumdan haberdar etmenizi tavsiye ederim. Saygılarımla. AV. İLKER VURAL

Sn.İlker Vural'ın önerisi 2577 sayılı İYUK.nundaki genel kural olmakla ve doğru olmakla beraber İ.İ.k.nun 5.md.si, icra müdürlerinin işlemlerinden kaynaklanan tazminat davalarının Adalet bakanlığı aleyhine ancak adli yargıda açılabileceğini söylüyor. saygılar

cevaplar için teşekkürler arkadaşlar ama ilker bey dava açmadan önce baroya bildirimden söz etmiş fakat , sebebini anlayamadım. bunun ile berabet yargı yolunda benim de kafam baya bir karışık zira idari mi adli mi .. İİK 5 e göre adli yargıda açacağım ama orta da icra müdürü yok ki yaptığı bir işlem olsun. ama aklıma şuda geliyor komisyon yazı işl. müd görevlendirmiş ama ortada işlemi yok. acaba takibin kabul edilmemesi İİK 5 girer mi

Değerli meslektaşlarım benim şahsi kanaatim idarenin eylemsizlik şeklinde bir eylemi olduğu şeklinde. Hizmetin geç ifa edilmesi ve gereği gibi ifa edilmemesi durumu sözkonusu. Ayrıca'' icra müdürlüğünce takip kabul edilmediği yazı işl. Müdr. Uyap ve benzeri işlemler için şifresi ve yeterliliği olmadığı ve bilmediğinden dolayı ....takip kabul edilmeyeceği'' nden bahsedilmiş. İİK m.5te icra ve iflas dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davalarından bahsedilmiş. Burada ben anlamam diyen müdür kusurlu ancak şifre ve yeterliliği sağlamayan idare de kusurlu. Kısacası karışık bir durum var. Öncelikle müdürün ben anlamam emekli olacağım şeklindeki tutumunu icra mahkemesinde şikayet konusu yapsaydınız daha olumlu bir sonuç alınabilirdi. Yine baroya durumu bildirmenizi avukatlık yasası ve diğer ilgili mevzuatta böyle bir hüküm olabilir şeklinde düşündüğüm için söylemiştim, yanılıyor olabilirim.

Yazı işleri müdürü, vekaleten icra müdürü olarak görevlendirılmişse, ortada bir icra müdürü vardır. Bu müdür ben takip almam demişse ve siz, bunu hakime başvurup bir tutanağa bağladıysanız, ortada, sizin açınızdan ispatlanabilir bir Müdürlük işemi vardır. Ancak, Sn.İlker Vural'ın dediği gibi keşke o zaman şikayet yoluna başvursaydınız çok daha iyi olurdu. Fakat kanaatim yine görevli yargı yolunun adli yargı olduğu yönünde. Adli yargı görevsizlik kararı verse bile 30 gün içinde idari yargıya başvuru hakkınız saklı biliyorsunuz. saygılar.