Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

görevsizlik

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-10-2011, 14:38   #1
miss_lawyer

 
Dikkat görevsizlik

Sulh Mahkemesinde tahliye davası ile birlikte açılmış kira alacağı davasında, sulh mahkemesi tahliye davasının reddine karar verse bile, kira alacağı talebi hakkında da karar vermek zorundadır, kira alacağı görev sınırından fazla olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı veremez. Yine aynı şekilde tahliye kısmından feragat edilse bile Sulh mahkemesi kira alacağına ilişikin görevsizlik veremez ve davaya bakmaya devam eder. (Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü. 6. Bası. Cilt 1.SH.232)

Bu konuya ilişkin olarak Yargıtay kararına ihtiyacım ver. Yardımcı olursanız sevinirim. teşekkürler.
Old 06-10-2011, 18:49   #2
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Sulh Mahkemesinde tahliye davası ile birlikte açılmış kira alacağı davasında, sulh mahkemesi tahliye davasının reddine karar verse bile, kira alacağı talebi hakkında da karar vermek zorundadır, kira alacağı görev sınırından fazla olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı veremez. Yine aynı şekilde tahliye kısmından feragat edilse bile Sulh mahkemesi kira alacağına ilişikin görevsizlik veremez ve davaya bakmaya devam eder. (Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü. 6. Bası. Cilt 1.SH.232)

Bu konuya ilişkin olarak Yargıtay kararına ihtiyacım ver. Yardımcı olursanız sevinirim. teşekkürler.

Yargıtay, "tahliye, tespit ve fesih talebi yoksa görevsizlik kararı verilmelidir" diyor. O halde; olayda nasıl bilemiyoruz ama, eğer "TAHLİYE TALEBİNDEN FERAGAT" söz konusu ise, tahliye talebi olmamış olacağı için görevsizlik kararı verilmelidir.


Alıntı:
T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/4973
Karar: 2002/5388
Karar Tarihi: 14.05.2002

KİRA ALACAĞININ TAHSİLİ TALEBİ - GÖREVLİ MAHKEME

ÖZET : HUMK'nun 8/1 maddesi gereğince "mamelek hukukundan doğan ve değeri 400.000.000 lirayı geçmeyen davaların...." Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir.
Davada, talep edilen kira alacağı ile birlikte kira sözleşmesine dayanan tahliye, akdin feshi veya tespit talebi olmadığı anlaşıldığından ve miktar itibariyle 400.000.000 lirayı geçtiğinden dolayı ( Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle ) görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esasına girilmesi isabetsizdir.


(1086 S. K. m. 8)

Dava: Dava dilekçesinde 704.025.000 lira kira alacağının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 360.450.000 lira ve 40.000.000 liranın tahsili cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davada, 704.025.000 lira kira alacağının tahsili talep edilmektedir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

HUMK'nun 8/1 maddesi gereğince "mamelek hukukundan doğan ve değeri 400.000.000 lirayı geçmeyen davaların...." Sulh Hukuk Mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir.

Davada, talep edilen kira alacağı ile birlikte kira sözleşmesine dayanan tahliye, akdin feshi veya tespit talebi olmadığı anlaşıldığından ve miktar itibariyle 400.000.000 lirayı geçtiğinden dolayı ( Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle ) görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın esasına girilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 14.5.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)



Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 06-10-2011, 19:31   #3
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Aşağıda alıntıladığım kararda sulh hukuk mahkemesi tahliye talebini reddettiği halde kira alacağını kısmen kabul etmiş.

2001 yılında sulh hukuk/asliye hukuk miktar yönünden sınırı 400.000.000 TL idi (2000'den 2005'e kadar 400.000.000 TL). Talep 5.350.000.000 TL... Eğer kısmen kabul edilen kısım 400.000.000 TL'den az değilse (muhtemelen değildir); demek ki tahliye istemi olup da bunun reddine karar verilmesi halinde, bu nedenle kira alacağı kısmı için de görevsizlik kararı verilmemesi gerekir diye düşünüyorum.

Alıntı:
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/638
Karar: 2003/758
Karar Tarihi: 18.02.2003

KİRA SÖZLEŞMESİNİN FESHİ - ALACAĞIN TAHSİLİ TALEBİ - TAHLİYE DAVASI

ÖZET : Kiralananın cinsi arsa olup, iş makinaları parkı, yıkama-yağlama yeri olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiştir. Kira sözleşmesinin bu niteliği itibariyle kiralanan Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olup, 9.8.2000 tarihinden itibaren akit süresiz hale gelmiştir. Borçlar Kanununun 262.maddesi uyarınca altı aylık bir dönemin sonu için üç ay önce feshi ihbarda bulunmak ve altı ayın sonunda dava açmak icab eder.

(818 S. K. m. 262)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye-kira alacağı davasına dair karar davacı-davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava feshi ihbar suretiyle tahliye ve kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece tahliye talebinin reddine, kira alacağının kısmen tahsiline karar verilmiş, hükmü davacı ve davalı vekilleri temyiz etmişlerdir.

Davacı vekili, davalının 9.8.1999 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi ile 388 ada 6 parsel numaralı 1626 m2 alanlı arsada kiracı olduğunu, 8.5.2002 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile akdin feshedileceğinin davalıya bildirildiğini, feshi ihbar nedeni ile kiralananın tahliyesini ve 9.8.2000 tarihinden itibaren davalının 9.1.2001 tarihine kadar aylık 250.000.000.-TL'den kira bedelini ödemesine rağmen, 9.1.2001 tarihinden itibaren eski kira bedeline dönerek aylık 150.000.000-TL'den ödeme yapmaya başladığını, 9.1.2001-9.8.2001 tarihleri arasında 7 aylık eksik ödenen 700.000.000.-TL'si ile 9.8.2001 tarihinden itibaren aylık kiranın 450.000.000.-TL olması sebebiyle 9.8.2001'den 9.1.2002 tarihine kadar aylık 300.000.000.-TL'den beş aylık kira farkı 1.500.000.000.-TL'sının ve 9.1.2002'den itibaren davalı hiç kira yatırmadığından yedi aylık kira bedeli 3.150.000.000.-TL'sının toplamı olan 5.350.000.000.-TL kira alacağının tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, kiralananın 6570 Sayılı Kanuna tabi olduğunu, Borçlar Kanunu uyarınca feshi ihbar suretiyle tahliye istenemeyeceğini, kurumun isteği üzerine 9.8.2000 tarihinden itibaren aylık kirayı 250.000.000.-TL'den ödemeye başladıklarını, ancak davacının 9.8.2001'den itibaren aylık kiranın 450.000.000.-TL olmasını istemesi üzerine 9.1.2001'den itibaren eski kira bedeli olan aylık 150.000.000.-TL'dan ödeme yapmaya başladıklarını davacının bu bedeli itirazsız aldığını, kira tespit davası açmadığını, davanın reddini savunmuştur.

1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre tarafların alacağa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekilinin tahliye davasına yönelik temyiz itirazına gelince; Taraflar arasındaki kira sözleşmesi 9.8.1999 başlangıç tarihli bir yıl sürelidir. Kiralananın cinsi arsa olup, iş makinaları parkı, yıkama-yağlama yeri olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiştir.

Kira sözleşmesinin bu niteliğine ve kesinleşen ........ Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/....... esas, 2001/....... karar sayılı ilamı uyarınca kiralanan Borçlar Kanununun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olup, 9.8.2000 tarihinden itibaren akit süresiz hale gelmiştir. Borçlar Kanununun 262.maddesi uyarınca altı aylık bir dönemin sonu için üç ay önce feshi ihbarda bulunmak ve altı ayın sonunda dava açmak icab eder. 8.5.2002 tarihinde davalıya tebliğ edilen feshi ihbar ihtarnamesi kira sözleşmesinin başlangıcına nazaran ikinci altı aylık dönemin ilk üç ayı içerisinde olduğundan 14.8.2002 tarihinde açılan dava süresinde olup, akdin feshi ve tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye talebinin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle alacağa yönelik kısmının ONANMASINA, 2.bentte yazılı nedenlerle akdin feshi ve tahliye talebinin reddine ilişkin hüküm kısmının BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıdan alınmasına, 18.2.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 06-10-2011, 21:40   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Esas No: 2001/5762 Karar No: 2001/6325 Karar Tarihi: 05.07.2001: "...Mahkemece, 22.12.2000 günlü celsede davacı vekili imzalı beyanı ile davayı alacağın tahsili davası olarak yürüttüğünü dilekçeyi bu biçimde akdettiğini belirterek tahliye davasından vazgeçtiğini açıklamakla, alacak miktarı mahkemenin görevini aştığından görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

HUMK. 8. maddesi hükümlerine göre kira sözleşmesine dayanan akdin feshi ve tahliye davası ile birlikte açılan kira alacağı ve tazminat davaları Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür.

Kısmi feragat mahkemenin görevini etkilemez. Tahliye (veya sözleşmenin feshi) davası ile birlikte sulh hukuk mahkemesinde açılan 400.000.000 liradan fazla kira alacağına ait davanın görülmesi sırasında davacı tahliye (veya sözleşmenin feshi) davasından feragat etse bile, bu feragat mahkemenin görevini etkilemez. Sulh Hukuk Mahkemesi kira alacağı davasına bakmaya devam eder; yani görevsizlik kararı veremez. İçtihadı Birleştirme Kurulunun 25.04.1945 tarih ve 9 s. kararı gereğince görevsizlik kararı veren mahkemenin yargılama giderleri ile vekalet ücretini hüküm altına alması gerekirken, bu konunun görevli mahkemeye bırakılmış olması da kabul şekli bakımından doğru görülmemiştir..."

Saygılar,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Görevsizlik-Islah Kemosabe Meslektaşların Soruları 3 16-12-2009 14:47
İş mahkemesi-Görevsizlik hilallal Meslektaşların Soruları 1 01-12-2008 21:47
görevsizlik kararı av.nergis Meslektaşların Soruları 8 17-11-2008 15:40
İş Bölümü mü, Görevsizlik mi? ilimdar Meslektaşların Soruları 4 26-10-2008 19:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06642008 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.