Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iş akdi mi istisna akdi mi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-05-2011, 12:03   #1
iremsym

 
Varsayılan iş akdi mi istisna akdi mi

herkese merhaba, sorum iş ilişkisinin tam olarak hangi akde dayalı olmuş olabileceği?? müvekkilim ona malzeme getiren bir bayanla anlaşarak o malzemelerden store perdelerin ucuna takılmak üzere ince bir kumaşa boncuk dikmek üzere anlaşıyor..Yani malzemeleri başkası getiriyor, müvekkilimde bu malzemeleri kullanarak tekrar bu bayana vermek üzere, bir kumaşa işliyor.Bu bayanda aldığı bu işlenmiş kumaşları tekstil firmalarına satıyor..müvekkilimle bu bayan sözlü olarak her iş bitince belli meblağda ücret konusunda anlaşıyor. Fakat bu bayan aylarca malzeme getirip işlerine yaptırmasına rağmen karşılığında hiçbir ödeme yapmayarak müvekkilimi oyalıyor.Sizce ben şimdi iş mahkemesine iş ilişkisine dayanarak mı dava açmalıyım,yoksa genel mahkemelerde istisna akdine dayanarak mı? yani sonuçta malzeme getiren bayan işveren konumunda olmuyor kanımca..ancak müvekkilime karşı hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan bu bayan savcılığa verdği ifadesinde aralarında iş ilişkisi olduğunu ve paralarını vermediği için hakaret yediğini söylemiş farkında olmadan Sizce davayı neye dayanarak açmalıyım..Şimdiden teşekkür ederim..
Old 06-05-2011, 12:14   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan iremsym
herkese merhaba, sorum iş ilişkisinin tam olarak hangi akde dayalı olmuş olabileceği?? müvekkilim ona malzeme getiren bir bayanla anlaşarak o malzemelerden store perdelerin ucuna takılmak üzere ince bir kumaşa boncuk dikmek üzere anlaşıyor..Yani malzemeleri başkası getiriyor, müvekkilimde bu malzemeleri kullanarak tekrar bu bayana vermek üzere, bir kumaşa işliyor.Bu bayanda aldığı bu işlenmiş kumaşları tekstil firmalarına satıyor..müvekkilimle bu bayan sözlü olarak her iş bitince belli meblağda ücret konusunda anlaşıyor. Fakat bu bayan aylarca malzeme getirip işlerine yaptırmasına rağmen karşılığında hiçbir ödeme yapmayarak müvekkilimi oyalıyor.Sizce ben şimdi iş mahkemesine iş ilişkisine dayanarak mı dava açmalıyım,yoksa genel mahkemelerde istisna akdine dayanarak mı? yani sonuçta malzeme getiren bayan işveren konumunda olmuyor kanımca..ancak müvekkilime karşı hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan bu bayan savcılığa verdği ifadesinde aralarında iş ilişkisi olduğunu ve paralarını vermediği için hakaret yediğini söylemiş farkında olmadan Sizce davayı neye dayanarak açmalıyım..Şimdiden teşekkür ederim..

Tarafların bu ilişkiye verdikleri ismin hiç bir önemi yoktur.

İş sözleşmesiyle istisna akdini nbirbirinden ayıran birçok kriter var. Bunlardan en önemlisi bağımlılık unsuru. Ama bunun dışında, işin yapıldığı yer de somut olay açısından belirleyici unsurlardan birisi olabilir.

İş sözleşmesinin unsurlarının tartışıldığı birçok Yargıtay kararı var. Onları incelemeniz yol gösterici olacaktır.

Old 06-05-2011, 13:36   #3
Av. esim

 
Varsayılan

istisna akdinin en önemli unsurlarından bir tanesi de ısmarlanan şeyin malzemelerinin o eseri meydana getirecek olan kişi tarafından karşılanmasıdır. Olayınızda böyle bir durum söz konusu olmadığı için aradaki ilişki istaisna akdi değildir.Ismarlanan şeyin malzemelerini ısmarlayan yani iş sahibi karşılandığı takdirde(olayınızda olduğu gibi) bir hizmet akdi söz konusu olacaktır.Bu nedenle iş mahkemesinde davanızı açabilirsiniz.
Old 06-05-2011, 13:40   #4
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan iremsym
herkese merhaba, sorum iş ilişkisinin tam olarak hangi akde dayalı olmuş olabileceği?? müvekkilim ona malzeme getiren bir bayanla anlaşarak o malzemelerden store perdelerin ucuna takılmak üzere ince bir kumaşa boncuk dikmek üzere anlaşıyor..Yani malzemeleri başkası getiriyor, müvekkilimde bu malzemeleri kullanarak tekrar bu bayana vermek üzere, bir kumaşa işliyor.Bu bayanda aldığı bu işlenmiş kumaşları tekstil firmalarına satıyor..müvekkilimle bu bayan sözlü olarak her iş bitince belli meblağda ücret konusunda anlaşıyor. Fakat bu bayan aylarca malzeme getirip işlerine yaptırmasına rağmen karşılığında hiçbir ödeme yapmayarak müvekkilimi oyalıyor.Sizce ben şimdi iş mahkemesine iş ilişkisine dayanarak mı dava açmalıyım,yoksa genel mahkemelerde istisna akdine dayanarak mı? yani sonuçta malzeme getiren bayan işveren konumunda olmuyor kanımca..ancak müvekkilime karşı hakaret ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunan bu bayan savcılığa verdği ifadesinde aralarında iş ilişkisi olduğunu ve paralarını vermediği için hakaret yediğini söylemiş farkında olmadan Sizce davayı neye dayanarak açmalıyım..Şimdiden teşekkür ederim..


Sayın meslektaşım;

Aradaki sorunun Hizmet akdi mi yosa Eser (istisna) sözleşmesi mi olduğu hususunda ikilemde kalmışsınız.

Eser sözleşmesi ise; Genel mahkemeler
Hizmet sözleşmesi ise ; İş mahkemesi davada görevli mahkeme olacak.

Oldum olası iki durum arasında ayrım yapmak zor gelmiştir; ancak uygulama ve kanun kapsamındaki unsurlara bakacak olur isek;

Borçlar Kanunu'nun 355 ve 356. Maddelerinde düzenlenen istisna akdinde,"belirli bir işin belirlenen bedel mukabilinde işverenin mesai kısıtlamasına tabi olmadan yapılıp veya başkalarına yaptırılıp teslim edilmesi" söz konusudur.

Borçlar Kanunu'nun 313. maddesinde hizmet akdi, "Hizmet akti bir mukaveledir ki, onunla işçi muayyen ve gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeyi ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeyi taahhüt eder" şeklinde tarif edilmiştir.

Hizmet akdinden söz edebilmek için belirli bir işin, işverene bağımlı olarak çalışma karşılığında bir ücret mukabili yapılması gerekmektedir.

Hizmet akdinde sürdürülen ve devam eden hizmet, istisna akdinde ise, işten hasıl olacak sonuç önemlidir.

Bu anlamda taraflar arasında, şu saatte geleceksin, şu saatte gideceksin, şu kadar çalışacaksın, şu kadar para alacaksın şeklinde düzenlilik arzeden bir durum söz konusu değil.

Ozaman gönül rahatlığı ile diyebilirm ki aradaki sözleşme İSTİSNA SÖZLEŞMESİ dir. Davanın genel mahkemelerde görülmesi gerekmektedir.
Old 06-05-2011, 13:52   #5
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Burada çok sayıda farklı düşünce var ve olacak gibi de görünüyor.

Ozaman ben de İstisna (Eser) akdi olduğunu bir iki hususla dile getireyim;

(İş akdi olsa idi) yapılan yanlış üretimden dolayı işçi diye atlandıracağımız kişinin bundan dolayı ücretinde kesinti olmayacaktı.
(İş akdi olsa idi) sadece kendi işini yapacaktı.
(iş akid olsa idi) maaş alacak idi.
(İş akdi olsa idi) çalışma saatleri belli olacaktı.
(İş akdi olsa idi) devamlılık olması gerekirdi.

Olayda bir eser meydana getirme var. Neye karşılık; bir ücrete karşılık. Sürekli mi? hayır iş verildiği zaman? Parça başımı çalışılıyor? Evet.

Olay İstisna (Eser) sözleşmesi mi? EVET.
Old 06-05-2011, 13:54   #6
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Kadir beyin tespitine katılmakla birlikte aralarındaki ilişkinin adi ortaklık olması ihtimali de çok yüksek gibi...
Old 06-05-2011, 13:55   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Bu iki sözleşme arasındaki ayrımı açıklayan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararını şu adreste bulabilirsiniz:

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...17&postcount=7
Old 06-05-2011, 13:56   #8
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
Kadir beyin tespitine katılmakla birlikte aralarındaki ilişkinin adi ortaklık olması ihtimali de çok yüksek gibi...

Adi ortaklık olması için kar ve zararda birliktelik olması gerekmez mi? Bu durum sanki olayda yok gibi. Ne dersiniz!!!
Old 06-05-2011, 14:04   #10
Av. esim

 
Varsayılan

evet sizin açıklamalarınız ışığı altında bakınca mantıklı gözüküyor istisna akdi olduğu cevabı ama istisna akdinin en önemli unsuru olayda yok..malzemeleri hangi tarafın karşıladığı..
bağımlılık unsuru olayda var kanımca,her iş verildiğinde yapılıyo..öyle anlaşılıyor yani..mesela en klişe örnek binanın dış cephesini boyamaya gelen işçidir istisna hizmet akdi ayrımda.bir defalığa mahsus o işi yapar gider ama olayda bu şekilde değil,kesintisiz olarak iş verildikçe karşı taraf yapıyor..kafamda karışmadı değil ama,hizmet akdi düşüncesine daha yakınım hala
Old 06-05-2011, 14:17   #11
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
Bk 620 Öyle Demİyor!!!

Sayın meslektaşım;

01.07.2012 de yürülüge girecek YBK nın 620.maddesinde" Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. Bir ortaklık, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılır." demekte. Olayda herkes kendi işinin peşinde ve yaptıkları işin bedeli kendilerine ait oluyor.
Old 06-05-2011, 14:22   #12
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. esim
evet sizin açıklamalarınız ışığı altında bakınca mantıklı gözüküyor istisna akdi olduğu cevabı ama istisna akdinin en önemli unsuru olayda yok..malzemeleri hangi tarafın karşıladığı..
bağımlılık unsuru olayda var kanımca,her iş verildiğinde yapılıyo..öyle anlaşılıyor yani..mesela en klişe örnek binanın dış cephesini boyamaya gelen işçidir istisna hizmet akdi ayrımda.bir defalığa mahsus o işi yapar gider ama olayda bu şekilde değil,kesintisiz olarak iş verildikçe karşı taraf yapıyor..kafamda karışmadı değil ama,hizmet akdi düşüncesine daha yakınım hala

Peki, bağımlılık unsuru var diyorsunuz. Verilen işi bir İŞÇİ gibi yapmak zorunda mı? yani yapmasa veya siz işi bir başkasına verseydiniz, aradaki iş akdi sona mı erecekti? Daha sonra iş vermenizin önüne geçilmiş mi olacaktı? onu da geçtim, söz konusu kişi, başka bir yerden iş alamıyor mu?

Ama yine de sayın meslektaşım, hisleriniz Hizmet akdi diyor ise dava sizin davanız, ona göre davanızı açın ama sonucu bize bildirirseniz sevinirim.
Old 06-05-2011, 14:35   #13
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Yaptıkları iş bir tane,alınan para da..bu para aralarında paylaşılmıyor mu?adi ortaklık gibi değil mi?Benimki bir tespit ama önceki mesajımda da belittiğim üzere hizmet değil İSTİSNA AKTİ konusunda sizinle hemfikirim...Saygılar!
Old 07-05-2011, 09:09   #14
iremsym

 
Varsayılan

herkese çok teşekkür ederim..Yargıtay kararlarına da baya bir göz gezdirdim ve en önemli unsur hatta tek diyebileceğim bağımlılık unsuruymuş..Müvekkilimle tekrar konuştuğumda malzeme getiren bayanın onların çalışmasına hiçbir şekilde müdahale etmediğini öğrendim..Dolayısıyla İstisna Akdinde hemfikiriz..genel mahkemelerde açıcağım davayı.yol gösterici oldunuz..tekrar teşekkürler..Saygılarımla
Old 23-05-2014, 14:10   #15
jonesbo

 
Varsayılan

kıymetli Meslektaşım ,
İş akdi ile istisna akdi arasındaki ayırımda en önemli unsur bağımlılık unsurudur.Bağımlılık işçinin işini işveren veya işveren vekilinin talimatı ve denetimi altında ona bağımlı olarak yerine getirmesidir.İşçinin çalışma saatleri ,izne veya tatile çıkma süreleri ve hangi konularda çalışılacağının tesbiti işverene aittir.Bu çalışma ilişkisinde böylelikle ekonomik risk işverene aittir.İstisna sözleşmesinde ise bağımlılık unsuru yoktur.İşin ne ne zaman nerede ve ne şekilde yapılacağı ile ekonomik riski işi yapana aittir.
Malzemeleri işveren satın alıp temin ederek sadece el emeğini ortaya koyup belirli bir süre işverenin talimatı ve denetimi altında çalışıyor ise işçidir.Buna ilişkin olarak Yarğıtay 9. Hukuk Dairesinin 09/02/1999 tarih 1998/18888esas 1999/1810 karar sayılı kararında detaylı bilgiler mevcuttur.
kolay gelsin
Old 23-05-2014, 14:12   #16
jonesbo

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
21. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2010/2416
KARAR NO : 2011/7401 Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bolu 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 12/01/2010
NUMARASI : 2009/380-2010/2
DAVACI : ____
DAVALILAR :1- ____
2- ____

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 2003-2005 yılları arasında çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nurten Fidan tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı işveren kooparatife ait işyerinde demir bağlama işçisi olarak 2003 yılının Ocak ayından 2005 yılı Haziran ayına kadar hizmet akdiyle çalıştığının tespitine ve iş verenin ödenmeyen sigorta pirimlerini cezalı olarak ödemesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kısmen kabulüyle, davacının davalı kooperatif işyerinde hizmet akdi ile günlük 22,99 TL net ücretle 01.05.2003 – 31.03.2004 ve 01.01.2005 – 27.06.2005 tarihleri arasında çalıştığının tespitine,fazla talebin reddine, işverenin ödenmeyen sigorta primlerinin cezalı olarak ödenmesi işlemi idari bir işlem olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı kooperatif ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin hizmet aktine mi, yoksa istisna (eser) aktine mi dayalı olduğu noktasında toplanmaktadır.
Sigortalılığın oluşması yönünden ilk koşul, taraflar arasında hukuki ilşkinin hizmet akdine dayanmasıdır. Hizmet akdi, B.K. 313. maddesinde belirlendiği üzere iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Bu sözleşmede ana unsur iş ve ücrettir. 506 sayılı Yasa açısından hizmet akdini sadece bu unsurlara bağlı olarak kabul etmek mümkün değildir. Zaman ve bağımlılık unsurları hizmet akdinin ana koşulları olmak üzere 506 sayılı Yasa'nın öngördüğü “hizmet sözleşmesi” bir veya birden fazla işveren ile çalıştırılan arasında oluşturulan, süreli veya süresiz belli bir zaman dilimi içersinde, işveren emir ve gözetimi altında, iş görmeyi hüküm altına alan hukuksal ilişkidir. Sigortalılığın oluşumu yönünden ilk unsur iş görecek kişinin belli bir zaman dilimi içerisinde, hizmetini işverenin emrine hasretmesidir. Bu zaman dilimi günün tüm süresini kapsayabileceği gibi, günün veya haftanın belli saatlerine de hasredilebilir. Haftanın veya ayın belli gün ve saatlerinde dahi çalışma söz konusu olabilir. Önemli olan düzenli bir çalışma ilişkisinin varlığıdır. Düzenli çalışma ilişkisinin varlığı iş akdinin zaman unsurunu ortaya koyar.
.../....







-2-
ESAS NO : 2010/2416
KARAR NO : 2011/7401

Çalışanın, hizmetini belli zaman dilimi içerisinde, işveren emrinde ve onun vereceği direktif doğrultusunda gerçekleştirmesi, hizmet akdinin ikinci unsuru olan bağımlılık unsurunu oluşturur. Hizmetin fiilen verilmesi her durumda, zorunlu değildir. İşverenin emir ve gözetim altında hazır beklemek durumunda dahi bağımlılık unsuru gerçekleşmiş sayılır. Öte yandan, işverence gösterilen işlerin, çalışan tarafından, işveren emir ve direktiflerine uygun olarak görülmesi gerekir. Belirtilen bu iki ana unsurun birlikte gerçekleşmesi durumunda 506 sayılı Yasa açısından hizmet akdinin dolayısıyla sigortalılığın ilk koşulunun oluştuğu sonucuna varılır.
Sigortalılığın ikinci koşulu 506 sayılı Yasa'nın 5. ve 8. maddelerinde öngörülen işin görüldüğü bir işyerinin bulunmasıdır. Bir işyerinin varlığının saptanamaması durumunda sigortalılığın gerçekleştiğinden söz edilemez.
Üçüncü koşul eylemli çalışmanın varlığıdır. Yasal sigortalılıktan söz edebilmek için sigortalının işveren emir ve direktifleri altında, bilfiil, gösterilen işi yapması zorunludur. Çalışmanın, kimi durumlarda, görülen işin, nitelik ve kapsamına göre devamlı sürmesi mümkün olmayabilir. Sigortalının, işveren emir ve nezareti altında verilecek işi yapmaya hazır bir şekilde beklemesi dahi bu koşulun gerçekleşmesi için yeterlidir.
Yasanın 3. maddesinde gösterilen istisnalardan bulunmama bir diğer koşuldur. Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için Yasanın 2. maddesinde sayılan koşulları taşıması yetmez, ayrıca 3. maddede gösterilen kişilerden bulunmaması gerekir.
Sigortalı sayılabilme yönünden gerek ücretin kendisi, gerekse ödenme biçim ve yöntemi zorunlu bulunmamaktadır. Parça başına ücret, götürü ücret, part-time çalışma karşılığı yapılan ödeme biçimleri sigortalılık koşullarını etkilemez.
Sigortalılık statüsünün oluşumu için herhangi bir şekil koşulu öngörülmemiştir. Resmi veya yazılı bir sözleşme biçimi şart değildir. Asıl olan sigortalının çalışmaya başlama durumudur. Eylemli olarak gerçekleşen bu durum sonucu sigortalılık statüsü kendiliğinden oluşur.
Borçlar Kanununun 353. maddesinde düzenlenen istisna akti ise "İstisna, bir akittir ki onunla bir taraf (müteahhit), diğer tarafın (iş sahibi) vermeği taahhüt eylediği semen mukabilinde bir şey imalini iltizameder"şeklinde tanımlanmaktadır. İstisna akdinde ise; bir eserin ücret karşılığında yaratılması asıldır. İstisna akdinde, ücretin tesbitinde eser göz önünde tutulur. İş sahibinin talimat verme yetkisi ise, elde edilecek sonuç içindir. Halbuki hizmet aktinde emir ve talimat yetkisi, işçinin çalışma yerinin işe başlangıç ve sona eriş saatinin işverence tesbiti biçimindedir. Hizmet akdinin belirleyici ve ayırıcı unsurları "zaman ve bağımlılık" dır. Başka bir anlatımla, "zaman ve bağımlılık" unsurlarını birlikte gerçekleştirecek biçimde çalışmanın varlığı halinde aradaki ilişkinin hizmet akdine dayandığı söz götürmez.
İstisna akdinde müteahhit eser meydana getirmekten ibaret bir iş görme edimini borçlanmaktadır. Bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber, burada önemli olan, çalışmanın kendisinden ziyade, bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlenmesi kabil sonuçtur . Müteahhit, iş sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. Müteahhidin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. İstisna akdinde ekonomik risk müteahhit tarafından yüklenirken, hizmet akdinde işveren tarafından karşılanacaktır.


.../....






-3-
ESAS NO : 2010/2416
KARAR NO : 2011/7401


Hizmet akdinde belirli bir süre çalışmak ön planda iken, istisna akdinde zaman belirleyici olmayıp, sonuç ön planda tutulmaktadır. Hizmet akdinde, işçinin işi ifa, özen gösterme, sadakat borcuna karşılık, işverenin ücret ödeme, ihtimam ve yardım gibi borçları bulunmaktadır. Zaman ve bağımlılık unsurları hizmet akdinin ayırıcı ve belirleyici özellikleridir. Çalışan, Borçlar Kanununun 313. maddesinin öngördüğü çerçeve içinde, zaman ve bağımlılık unsurlarını gerçekleştirecek biçimde çalışmaktaysa, aradaki çalışma ilişkisi hizmet akdine dayanıyor demektir. Bilindiği üzere zaman unsuru, çalışmanın, işgücünün belirli ya da belirli olmayan bir süre içinde, işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmayı kapsamaktadır. Hiç kuşkusuz çalışan, bu süre içinde, işveren veya vekilinin buyruğu ve denetimi altında (bağımlı olarak) edimini yerine getirecektir. Burada söz konusu olan bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında, çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir çalışmadır. Eğer ki çalışan, işgücünü belirli ya da belirli olmayan bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görüyorsa, sözleşmenin amacı bir eser meydana getirmekse, çalışma ilişkisi istisna akdine dayanıyor demektir.
Somut olaya gelince; davacının çalışmasının hizmet akti ile değil, istisna akti ile gerçekleştiği sabittir. Gerçekten dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, demir işçiliği için birim fiyat m2 üzerinden 3.000.000 TL ücretle davalı kooperatife 25.04.2003 tarihli teklif mektubu verdiği ve kooperatifçe bu teklif kabul edilerek gider pusulaları ile davacıya 19.05.2003-27.06.2005 tarihleri arasında toplam 11.650,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış; davalı kooperatif başkanlığından gelen 28.01.2009 tarihli cevabi yazıda ise; davacı _____'le demir işlerinin yapılması hususunda istisna akdi ile 25.04.2003 tarihli yazılı teklif mektubunda belirtilen bedel üzerinden anlaşmaya varıldığı, işlerin bu şekilde istisna akdi uyarınca yapıldığı belirtilmiş; davacının Ga-24609 sicil numarası ile inşaat işinden dolayı 01.01.1983-28.11.1984 devresi vergi mükellefi olduğu, Bağ-Kur sigortalılığının 01.01.1983-28.11.1984 devresi olduğu, ayrıca davacının, davalı kooperatif işyeri dışında dava konusu devrede 1101334004 işyeri olan _____ Yapı Kooperatifi işyerinde 01.04.2004-10.10.2004 tarihleri arasında çalıştığı ve bu iş yerinden Sosyal Güvenlik Kurumu'na bildirimler yapıldığı, ayrıca dava dışı işveren ______'a ait 1021982 işyerinde de 11.10.2004-31.10.2004 tarihleri arasında çalıştığı, yine dava dışı _______'a ait 1016273 işyerinde de 2004/11-12.aylarında çalıştığı ve bu çalışmaların SGK'na bildirildiği görülmüştür. Dinlenen bordro tanıkları da, davacının kooperatifte demir işini götürü olarak aldığı ve işçi çalıştırdığı beyan edilmiş, davacı tanıkları ise davacıyı iş yerinde demir işi yaparken gördüklerini, demircilerin dört beş kişilik grup halinde çalıştıklarını, davacının iki ay civarında çalıştığını, ancak işçi mi, işveren mi olduğunu, davacının ücretini kimin verdiğini bilmediklerini deyan etmişlerdir. Böylelikle davacının çalışması yönünden hizmet aktini karekterize eden “ücret”, “bağımlılık” ve “zaman” unsurlarının gerçekleşmediği, ihtilaf konusu dönemde davacının, yanında işçi de çalıştırarak istisna aktiyle iş aldığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır,
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan V. Üye Üye Üye Üye
A.N.U.YEŞİL B.Soner A.Şentürk B.Aydoğan İ.Kır



M/O.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
istisna akdi Av. esim Meslektaşların Soruları 1 22-04-2011 15:26
ticari dava - istisna akdi - ihtiyati haciz guyar Meslektaşların Soruları 1 06-06-2010 13:32
İş akdi feshi... İdefixe Meslektaşların Soruları 1 23-10-2009 10:44
Vekalet Akdi mi? avfeyzafbal Meslektaşların Soruları 10 01-12-2006 16:15
İş akdi manager Hukuk Soruları Arşivi 3 20-05-2004 08:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,14544892 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.