Markanin HÜkÜmsÜzlÜĞÜ Davasi- Hak DÜŞÜrÜcÜ SÜre

Benim sorum şu şekilde ; Markanın tescil tarihinden itibaren 5 yıl süre ile kullanılmaması durumunda ( Ya da 5 yıl süre ile kullanımına ara verilmesi), markanın hükümsüzlüğü talepli olarak açılacak dava da hak düşürücü süre ne şekilde belirlenecek. Hak düşürücü süre ile kullanılmama süresi aynı uygulamada nasıl bir sistem işliyor bu konuda...

Değerli meslektaşım,
KHK m.14 kapsamında kullanmama sebebi ile hükümsüzlük davasından bahsetmektesiniz. Burada 5 yıllık hak düşürücü süre söz konusu değil. Aksine davaya konu edilecek markanın tescil edildiği tarihten itibaren 5 yıllık sürenin dolmuş olması ve bu süre zarfında markanın ciddi biçimde kullanılmamış olması gerekiyor ki davayı açabilesiniz. Bu 5 yılı doldurmadan davanızı açarsanız zaten reddedilir. Yalnız dikkat: lisans sözleşmeleri dahi markanın kullanımı kabul ediliyor. Kullanmama olgusunu iyice araştırmalısınız. Çünkü bu davalarda ispat yükü davalı yanda. Kullandığını ispatladığı an davanızı kaybedebilirsiniz.

Alıntı: Hak düşürücü süre ile kullanılmama süresi aynı uygulamada nasıl bir sistem işliyor bu konuda...

Türkiye'deki hükümsüzlük davalarında söz konusu olan ve sizin de bahsettiğiniz diğer 5 yıllık süre; Uluslararası sözleşmeler ve Uluslararası mevzuat, doktrinel görüşler ve Yargıtay uygulamaları doğrultusunda gelişen bir süredir. Temelinde, sessiz kalma nedeni ile hak kaybı, hakkın kötüye kullanılmaması, MK m.2 ve TTK m. 20 gibi dayanaklar vardır. Uygulamada gelişen bu süre (Uygulamada diyorum çünkü Türkiye'de herhangi bir kanun metninde, zamanaşımı süresi yahut hak düşürücü süre olarak 5 yıllık bir süre öngörülmemiştir.), örneğin; benzerlik nedeni ile tescilli bir markaya karşı hükümsüzlük davası açacağınızda söz konusu olabilir. Böyle durumlarda Yargıtay şöyle düşünüyor; Siz bu kişinin tesciline bu kadar uzun süre (uygulamada en az 5 yıl) ses çıkarmamışsınız, o da markasına yatırımlarını yapmış, artık sizin de ona ses çıkarmayacağınıza iyice güvenmiş, bunca zamandır bu markayı kullanıyor, siz de bunca zaman sessiz kaldığınız için artık bu hakkınızı kaybettiniz. Bu süreden sonra yapacağınız bir hükümsüzlük isteminde iyi niyet yoktur. (Ekstra bir not: Bu tescilin kötü niyetli olarak yapıldığının ispatı halinde 5 yıllık süre de göz önüne alınmıyor.)

Oysa kullanmama sebebi ile hükümsüzlük davaları dayanağını KHK m.14'ten alıyor ve bu maddeye göre açılabilecek davanın ön koşulu zaten markanın tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde, haklı bir neden olmadan kullanılmaması veya bu kullanıma beş yıllık bir süre için kesintisiz ara verilmesidir. Bu süre doğrudan kanun metninde yerini bulur. Kısacası "kullanmama sebebine dayalı hükümsüzlük" davanızı 5 yıl dolmadan zaten açamazsınız. Bu durumda da belirttiğiniz iki farklı 5 yıllık süre çatışmamaktadır.


Umarım açıklayıcı olabilmiştir. Kafam o kadar dolu ki kısa ve net cümleler kuramıyorum.
İyi çalışmalar dilerim,

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/844 K. 2001/3429

T. 9.4.2001

•MARKA İPTALİ DAVASI ( Kullanılmayın Emtialar İçin Markanın İptalinin İstenmesi )

• MARKANIN KULLANMA SÜRESİ (Marka Sahibinin Tescilli Markasını Kendisi Veya İzni İle 3. Şahıs tarafından Sicile Kayıtlı Mallar ve Hizmetler İçin Ciddi Ekonomik Şekilde Kullanması Markayı Kullanmaya Kesintisiz Beş Yıl Ara vermemek zorunda Olması )

•MARKA SÜRESİ (Marka Sahibinin Tescilli Markasını Kendisi Veya İzni İle 3. Şahıs tarafından Sicile Kayıtlı Mallar ve Hizmetler İçin Ciddi Ekonomik Şekilde Kullanması Markayı Kullanmaya Kesintisiz Beş Yıl Ara vermemek zorunda Olması )

•MARKA KULLANMA SÜRESİNİN BAŞLAMASI ( Sürenin Tescilden İtibaren Başlaması )

• MARKANIN HUKUKİ İŞLEME KONU OLMASI (Marka Hakkının Hukuki İşlemlere Konu Olması )

• İFLAS KARARI ( İflas Kararı ile Anonim Şirketin Tüzel Kişiliğinin Sona Ermemesi Diğer İnfisah Hallerinde Olduğu Gibi Tasfiye aşamasına girmesi )

6762/m.1,208,434,437,439,450

KHK-551/m.18

KHK-556/.m.14,20,21,42

818/m.270

ÖZET :Marka sahibi, tescilli markasını kural olarak yurt içinde veya ihracatta, kendisi veya izni ile 3.şahıs tarafından sicilde kayıtlı mallar ve hizmetler için işlevlerine uygun, ciddi, ekonomik şekilde kullanmalı ve markayı kullanmaya kesintisiz beş yıl ara vermemek zorundadır.Ayrıca, markanın tescil edildiği mallardan veya hizmetlerden sadece bir bölümü için kullanılması, diğerleri için de kullanımın koşullarının gerçekleştiği anlamına gelmez. Zira, hakkı devam ettirici kullanma ancak marka sahibi markayı sicilde kayıtlı mal veya hizmetler için fiilen kullandığında var olacaktır.Kullanmama aralıksız beş yıl devam etmelidir. Beş yıllık süre, tescilden itibaren başlayacaktır.

Kaynak: Kazancı İçtihat Bankası

Yukarıda bir kısmını alıntıladığım Yargıtay kararı ile bir hususu daha hatırlatmak isterim. Tescil tarihi ve koruma tarihi kavramları bu tip davalarda birbirine karıştırılabilmektedir. TPE'den incelediğinizde "koruma tarihi" ve "tescil tarihinin" iki farklı tarih olduğunu ve "tescil tarihi" nin daha sonra olduğunu göreceksiniz. Esas alınacak süre de tescil tarihinden itibaren başlayarak hesaplanmalıdır.

değerli meslektaşım, vakit ayırdığınız ve cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Cevabınız gayet açık ve net tekrar teşekkürler...

KHK m.14 kapsamında kullanmama sebebi ile hükümsüzlük davasına örnek dilekçe elinizde mevcut mu ? yardımcı olur iseniz çok sevinirim. Ayrıca kullanmamadan ötürü açılacak davada bahsi geçen markanın yargılama süresince başkalarına veya yine aynı şirkete tescil edilmemesi için ihtiyadi tedbirli mi davayı açmam gerekiyor? Çok acil teşekkürler şimdiden

Sayın Meslektaşım,
Örnek dilekçe olayını sağlıklı ve doğru bulmadığım için beni bu konuda affedin.

Alıntı: Ayrıca kullanmamadan ötürü açılacak davada bahsi geçen markanın yargılama süresince başkalarına veya yine aynı şirkete tescil edilmemesi için ihtiyadi tedbirli mi davayı açmam gerekiyor?

Davanızı markanın 3. kişilere devrini önleyecek ihtiyati tedbir istemi içerecek şekilde açmanızı öneririm.

Aynı şirkete tescil edilmemesi için derken ne kastettiğinizi anlayamadım? Zaten bir marka, bir kimse/şirket adına tescilli değilse kullanmama nedeni ile hükümsüzlük davası açmanız mümkün değildir.