Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum!!!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-12-2009, 11:54   #1
Av. Gökhan Tazegül

 
Dikkat Yargıtay Kararı Arıyorum!!!

Arkadaşlar herkese iyi çalışmalar diliyorum. YArgıtay'ın 09.12.1983 tarihli bir HGK. kararı var, bu kararı arıyorum. YArdımlarınız için teşekkürler...
Old 09-12-2009, 12:00   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Aynı tarihte birden fazla HGK. kararı vardır diye düşünüyorum?
Old 09-12-2009, 12:03   #3
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Kullandığım programda belirttiğiniz tarihte 2 adet HGK kararı görünüyor. Konu nedir acaba?
Old 09-12-2009, 12:04   #4
Av. Gökhan Tazegül

 
Mutlu

Evet.. Haklısınız sayın Av. Ufuk benim aradığım ıslahla ilgili ama esas karar sayı numarası yok..
Old 09-12-2009, 12:06   #5
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

O zaman şu karar olsa gerek

T.C. YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1981/11-214

K. 1983/1290

T. 9.12.1983

• MENFİ TESPİT VE SENET İPTALİ DAVASI ( Kanıtların İncelenmesi Bitmeden Yani Soruşturma Aşaması Devam Ederken Islah Yoluna Başvurulabilinmesi )

• ISLAH ( Davacı Taraf Henüz Kanıtların İncelenmesi Bitmeden Yani Soruşturma Aşaması Devam Ederken Islah Yoluna Başvurmuşsa Davacının Zamanında Islah İsteğinde Bulunduğunun Kabul Edilmesi )

• USULE İLİŞKİN İŞLEMLERİN DEĞİŞTİRİLMESİ ( Islah Yoluyla Davanın Taraflarından Birinin Usule İlişkin Olarak Yaptığı İşlemi Tamamen veya Kısmen Düzeltmesi )

• DAVANIN VE SAVUNMANIN GENİŞLETİLMESİ YASAĞI ( Islahın İddia ve Savunmanın Genişletilmesi veya Değiştirilmesi Yasağının Bir İstisnası Olması )

• ISLAH İÇİN SÜRE ( Islahın Tahkikata Tabi Olan Davalarda Tahkikat Bitinceye Kadar Tabi Olmayanlarda ise Muhakemenin Hitamına Kadar Yapılabilmesi )

• USUL HUKUKUNDA TAHKİKAT ( Tarafların Karşılıklı İddia ve Savunmaları ile Bunların İspatı için Gösterilen Delillerin Toplanması ve İncelenmesi )

1086/m.83


ÖZET : Davacı taraf henüz kanıtların incelenmesi bitmeden, yani soruşturma aşaması devam ederken ıslah yoluna başvurmuşsa davacının zamanında ıslah isteğinde bulunduğu kabul edilip, HUMK.nun 83 ve onu izleyen maddeleri gözönünde tutularak sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki ""menfi tespit ve senet iptali"" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ( Konya İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi )'nce davanın reddine dair verilen 25.5.1979 gün ve 1978/6 - 1979/400 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzenine, Yargıtay Onbirinci Hukuk Dairesi'nin 3.12.1979 gün ve 5498 - 5494 sayılı ilamıyla; ( ... HUMK. nun 83. maddesi gereğince iki taraftan her biri usule müteallik olan her muameleyi tamamen veya kısmen ıslah edebilir. Islahın kabulü davalının muvafakatine bağlı değildir. Davacı ıslah talebi ile dava sebebini değiştirmek istediğine göre bu talep kısmen ıslah isteğidir. Bu bakımdan davacının dava sebebini değiştirmeye ilişkin olan ıslah talebinin yukarıda sözü edilen Usul Kanununun 83 ve müteakip maddelerinin gözönünde tutularak neticesine süre bir karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz eden : Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde ; ( ... davalının alacaklı olduğunu iddia ettiği 7.5.1976 tanzim ve 8.12.1977 vade tarihli 50.000 liralık senet altındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ve müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını... ) ileri sürerek, ""borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline"" karar verilmesini istemiştir.
Davalı ise ( ... senetteki imzanın davacıya ait olduğunu... ) bildirmiştir.
Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda, dava konusu senet altındaki imzanın davacıya ait bulunduğu Adli Tıp Fizik Tek. Şubesi raporuyla saptanmıştır. Bunun üzerine davacı vekili, verdiği 2.5.1979 günlü dilekçe ile, ( ... davayı tamamen ıslah ettiğini; senetteki imzanız müvekkiline ait bulunduğunu, ancak; senedin hileli yollarla imzalatıldığını ve karşılıksız olduğunu... ) bildirmiştir.
Yerel mahkeme, ( ... dava konusu senet altındaki imzanın davacıya ait olduğunun Adli Tıp raporu ile saptanmış bulunduğu ve davacı vekilinin 2.5.1979 günlü dilekçesiyle dava dilekçesindeki iddiasını değiştirmek istemesine karşın davalının buna muvafakat etmediği... ) görüşüyle davanın reddine karar vermiş; ancak bu karar, Özel Dairenin yukarıya metni aynen alınan ilamıyla bozulmuştur.
Ne var ki mahkeme bu kez, ( ... Usulün 84. maddesi hükmünce, tahkikat bitinceye kadar ıslah yoluna başvurmak mümkün ise de, inkar edilen senetteki imzanın davacıya art olduğu Adli Tıp raporu ile saptandıktan ve böylece tahkikat tamamen ikmal edildikten sonra vaki ıslah talebinin kabul edilemeyeceği... ) gerekçesiyle önceki kararında direnmiştir.
Görülüyor ki uyuşmazlık, ıslahın zamanında yapılmış olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği ve Usulün 83. maddesinde de açıkça vurgulandığı veçhile ıslah davanın taraflarından birinin usule ilişkin olarak yaptığı işlemi tamamen veya kısmen düzeltmesidir. Islahın iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağının bir istisnası olduğunda herhangi bir duraksama yoktur ( HUMK. m. 185/2 ve 202/3 ). Bu nedenledir ki, ıslah tek taraflı bir irade açıklaması ile kullanılıp ve karşı tarafın muvafakatine de bağlı değildir.
Az yukarıda da değinildiği üzere, bu davada üzerinde durulması ve çözülmesi gereken sorun, davacının ıslah yoluna başvurduğu tarihte tahkikatın bitmiş olup olmadığı hususudur.
Gerçekten, Usulün 84. maddesi hükmünce, ""Islah, tahkikata tabi olan davalarda tahkikat bitinceye kadar, tabi olmayanlarda ise muhakemenin hitamına kadar yapılabilir."" Burada, tahkikat deyimi üzerinde kısaca durmak gerekir. Usul hukukunda tahkikat; mahkemenin 'tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile, bunların ispatı için gösterilen delilleri toplaması ve incelemesidir. Bu safhada, tarafların ileri sürdükleri vakıaların doğru olup olmadığı, mahkemece tahkik ve tespit olunur. Delillerin incelemesi bitince tahkikat safhası sona ermiş olur ( HUMK. m. 214, 375 ). Bundan sonra sözlü yargılama [muhakeme] safhasına geçilir ve sonradan hüküm verilir.
Temyiz incelemesine konu olan bu davada; mahkemece, dava konusu senet altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususu incelenmiş ve bu konuda Adli Tıp'tan bir rapor alınmıştır. Ne var ki, davacı vekili 29.1.1979 tarihli dilekçe ile bu rapora karşı itiraz hakkını kullanmıştır. Ancak, bu itiraz hakkında henüz olumlu olumsuz bir karar verilmeden, hakim dosyayı incelemeye almış ve duruşmayı 8.5.1979 gününe talik etmiştir. İşte bu arada, davacı vekili verdiği 2.5.1979 tarihli dilekçesinde, dava sebebini değiştirmek suretiyle davasını tamamen ıslah ettiğini bildirmiştir.
Bu istek, mahkemenin 8.5.1979 günlü ara kararı ile reddedilmiş ve davacı vekiline, davalıya yemin teklif edip etmeyeceği konusunda beyanda bulunması için önel verilerek duruşma 25.5.1979 gününe ertelenmiştir. Davanın hükme bağlandığı bu son oturumda; davacı vekili, ıslah talebinin kabulü gerektiğini, bu nedenle de davalıya yemin teklif etmeyeceğini bildirmiştir.
Bütün bu açıklamalar gösteriyor ki davacı taraf, henüz delillerin incelenmesi bitmeden yani tahkikat aşaması devam ederken ıslah yoluna başvurmuş bulunmaktadır.
O halde mahkemece yapılacak iş, davacının zamanında ıslah yoluna başvurduğu kabul edilip, Usulün 83 ve onu izleyen maddeleri gözönünde tutularak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
İşte bu nedenlerle, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararma uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 9.12.1983 gününde, oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: Kazancı İçtihat Bankası
Old 09-12-2009, 12:09   #6
Av. Gökhan Tazegül

 
Mutlu

Evet.. Aradığım karar buydu. Çok Teşekkür ediyorum sayın Av. Duygu Işık..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı Arıyorum Avsibel Meslektaşların Soruları 2 03-03-2009 17:42
Yargıtay Kararı arıyorum av.araf Meslektaşların Soruları 3 19-11-2008 16:25
Yargıtay kararı arıyorum nizar Meslektaşların Soruları 3 10-10-2008 09:28
bir yargıtay kararı arıyorum... Av.Çağlar Şener Meslektaşların Soruları 2 24-07-2008 17:52
Yargıtay Kararı arıyorum ........ radikal Meslektaşların Soruları 0 24-06-2008 09:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03225493 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.