İşe iade davasının reddi halinde kıdem tazminatı talebi

Daha önce başka bir meslektaşım tarafından takip edilmiş olan bir işe iade davasında mahkeme işveren tarafından haklı nedenle fesih gerekçesi ile davayı reddetmiş ve dava Yargıtayca onanmış. Ancak incelediğim kadarı ile ben bu kararın yanlış olduğunu düşünüyorum. Sorum şu:
Kıdem tazminatı davası açtığımızda, açtığımız davaya bakan mahkeme daha önce başka bir mahkemece tespit edilen işveren tarafından haklı nedenle fesih kararı ile bağlı mıdır? Bağlı değil ise daha önce verilen karar bu davayı ne kadar etkiler. Özellike Yargıtay kararı destekli görüşlerinizi rica ederim.
Saygılarımla...

Sayın meslektaşım, işe iade davalarında verilen karar, kesin hükmün sonuçlarını doğurmasa da, kesin delile yakın kuvvetli delil olarak kabul görmektedir. Yani, işe iade davasında haklı nedenle fesih olgusu tespit edilmiş ve dava reddedilmiş ise, haklı neden olgusu açacağınız kıdem tazminatı davasında kuvvetli delil olarak karşınıza çıkacaktır. Yargıtay'ın kararları bu yöndedir.

Ayrıca bu konu aşağıdaki linklerde de tartışılmış. Bakınız:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=81996

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=52455

Alıntı: Yazan Av.mehmet.av Daha önce başka bir meslektaşım tarafından takip edilmiş olan bir işe iade davasında mahkeme işveren tarafından haklı nedenle fesih gerekçesi ile davayı reddetmiş ve dava Yargıtayca onanmış. Ancak incelediğim kadarı ile ben bu kararın yanlış olduğunu düşünüyorum. Sorum şu: Kıdem tazminatı davası açtığımızda, açtığımız davaya bakan mahkeme daha önce başka bir mahkemece tespit edilen işveren tarafından haklı nedenle fesih kararı ile bağlı mıdır? Bağlı değil ise daha önce verilen karar bu davayı ne kadar etkiler. Özellike Yargıtay kararı destekli görüşlerinizi rica ederim. Saygılarımla...

İşe iade davasında mahkeme kararında haklı nedenle fesih açıkça tespit edilmiş ise işçinin akabinde açacağı alacak davası da kıdem yönünden reddedilecektir.
Mahkeme kararında haklı neden değilde geçerli nedenden bahsediliyorsa açacağınız davada bağlı olmayacaktır. çünkü geçerli nedenle feshedilen iş akti sonucunda işverenin tazminat ödeme yükümlülüğü vardır.

O halde dava açmaya gerek yok diyorsunuz yani. Aslında işe iade davası hakkında verilen işveren tarafından haklı nedenle fesih kararının hatalı olduğunu düşünüyorum, yargıtayın onama kararına rağmen.

Elbette ki dosya icerigi önemlidir ancak neden hatalı olduğunu düşündüklerinizi paylaşırsanız daha net bilgi paylaşımı olacaktır.

Alıntı: Yazan Av. Levent ERCAN Elbette ki dosya icerigi önemlidir ancak neden hatalı olduğunu düşündüklerinizi paylaşırsanız daha net bilgi paylaşımı olacaktır.

Tabi ki;
Fesih beyanında; 25/II'ye dayanmış ve açıklama olarak da "daha önce 2 defa uyarı cezası almanıza rağmen bu tutumunuzun değişmediği görülmüştür." ifadesi yer alıyor.
Ancak daha önce hazırlanan tutanaklardan ilkinde savunma isteği yazısı müvekkile tebliğ edilmemiş. Gerçi 2 şahitli bir tutanak var. "Bu yazı ilgili kişi tarafından teslim alınmamıştır" diye. Şahitlerin imzaladığı tutanakta da şöyle bir ayrıntı var. Savunma isteği yazısı 15 Aralıkta hazırlanıyor ve 16 Aralığa kadar savunma vermesi isteniyor. Ancak şahitlerin imzaladıkları tutanak da 16 Aralık tarihli. Herşeye rağmen bu tutanağa istinaden verilen uyarıyı 1. uyarı düşünelim.
Daha sonra başka bir tutanaktan dolayı bir savunma daha isteniyor. Müvekkil de savunma yazısını yazıyor. Savunma bence gayet uygun. Ancak bu savunma akabinde bir uyarı daha alıyor. Uyarı yazısında şöyle bir ifade var. "Yazmış olduğunuz savunmanız yeterli bulunmadığından" uyarı verilmiş.
Fesihten önce bir savunma daha istenmiş müvekkilden. Bu savunma isteğinde de şöyle bir ifade yer alıyor. ..............tavırlarınızla çalşma ortamını ve motivasyonu bozduğunuz, iş barışı ve huzuruna zarar verdiğiniz TESPİT EDİLMİŞTİR. Bu savunma isteiğine de müvekkil cevap vermiş. Ertesi gün de işine son verilmiş.
Beni yapılan feshin usule uygun olmadığı düşüncesine sevk eden nedenler şunlar:
1- 15 Aralıkta hazırlanan ve 16 Aralığa kadar savunma beklenen yazıda, ilgili işçinin savunma isteği yazısını almadığına dair 16 Aralıkta şahitler tarafından tutulan tutanağın geçerliliği,
2-Yapılan savunmanın yeterli bulunmamasının kriteri nedir?
3- Son savunma isteğinde yapılan TESPİT aslında istenen savunmanın formaliteden ibaret olduğu, işverenin işçiyi işten çıkarmayı zaten aklına koyduğu.

İş K.25’deki haklı nedenle bildirimsiz fesihte; ifayı bozan, sözleşmeye aykırılık oluşturan, taraflar arasında ilişkiyi zedeleyen bir olgunun ortaya çıkması ile sözleşmeye devamın çekilmez hale gelmesi söz konusudur. Yargıç, ölçülülük ilkesi gereğince, işçinin olumsuz davranışı nedeniyle feshin geçerli olup olmadığını tartışırken, işçinin davranışının ağırlığını dikkate alarak, her olayın özelliğine göre davranış ile uygulanan fesih türü arasında bir orantısızlık (ölçüsüzlük) olup olmadığını takdir edecek, yani ölçülülük denetimi yapacaktır.
Dolayısıyla fesihin haklı nedenle feshi gerektirecek sonuca ulaşılmazsa fesih geçerli nedene dayanmış olur ve işçi kıdem ihbar ve diğer alacaklarını hak eder.
İşçinin fazla mesai ve diğer hak ve alacakları da mevcutsa dava açmakta tereddüt etmeyin davanızı açın. Anlattıklarınızda geçerli fesih usulü mevcut olduğunu düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Av. Levent ERCAN İş K.25’deki haklı nedenle bildirimsiz fesihte; ifayı bozan, sözleşmeye aykırılık oluşturan, taraflar arasında ilişkiyi zedeleyen bir olgunun ortaya çıkması ile sözleşmeye devamın çekilmez hale gelmesi söz konusudur. Yargıç, ölçülülük ilkesi gereğince, işçinin olumsuz davranışı nedeniyle feshin geçerli olup olmadığını tartışırken, işçinin davranışının ağırlığını dikkate alarak, her olayın özelliğine göre davranış ile uygulanan fesih türü arasında bir orantısızlık (ölçüsüzlük) olup olmadığını takdir edecek, yani ölçülülük denetimi yapacaktır. Dolayısıyla fesihin haklı nedenle feshi gerektirecek sonuca ulaşılmazsa fesih geçerli nedene dayanmış olur ve işçi kıdem ihbar ve diğer alacaklarını hak eder. İşçinin fazla mesai ve diğer hak ve alacakları da mevcutsa dava açmakta tereddüt etmeyin davanızı açın. Anlattıklarınızda geçerli fesih usulü mevcut olduğunu düşünüyorum.

Levent Bey,
Sizin de belirttiğiniz gibi ben müvekkilin işten çıkartılmasının haklı nedenle değil en fazla geçerli nedenle olduğunu düşünüyorum. Ancak kafamda bir sürü soru işareti oluşmasına neden olan durum işe iade davasındaki işveren tarafından haklı nedenle fesih tespiti ve bunun onanmış olması.
Mesai ve diğer ücret alacaklarının alınıp alınmadığını tam bilemiyorum ama kıdem ve ihbar dışında başkaalacağı olmadığı varsayımından gitmek istiyorum.
Tam bir çıkmazdayım açıkçası.
Acaba şöyle yapsam nasıl olur. Davayı düşük bir alacak talebi ile açsam. Biilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmesem, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak. En azından aleyhe sonuçlanır ise müvekkil az vekalet ücreti vermiş olur. Kabul edilirse de ayrı bir dava ile talep etsem.

Elbette mümkün ihbar ve kıdem zamanaşımı fesihten itibaren on yıldır. Bilirkisi raporunda işçinin kıdem ve ihbar hakkı bulunup bulunmadığı konusunda beyanda bulunduğunda size de yol gösterici olacaktır. Fazla hakkı saklı tutmayı unutmayınız.