Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vasiyetin Tenfizi ve tenkis defi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-03-2012, 01:44   #1
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan Vasiyetin Tenfizi ve tenkis defi

Değerli meslektaşlarım.

Resmi vasiyetnamede, miras bırakan, 3 dairesinden 2 adedini saklı payı olmayan iki mirasçıya, diğerini ise saklı paylı mirasçıya vasiyet ediyor. Bundan başka saklı payı olmayan 5 mirasçı daha var. Saklı paylı mirasçının saklı paylarına tecavüz ediliyor.

Vasiyetname 8.2.2011 tarihinde saklı paylı mirasçıya okunuyor. 1 yıllık hak düşürücü süre geçti ve saklı paylı mirasçı tenkis davası açmadı.

Şimdi, diğer iki mirasçıdan birisi (kendisine yapılan vasiyetin yerine getirilmesi için) vasiyetnamenin tenfizini isterse, saklı paylı mirasçı (1 yıllık süre geçmiş olmasına rağmen) tenkis definde bulunabilir mi?

Teşekkür ederim. Saygılarımla.
Old 24-03-2012, 11:49   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

TMK 571/son m.ye göre bulunabilir.

YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2010/2182
Karar Numarası: 2010/2525
Karar Tarihi: 26.03.2010

TENKİS DAVASI AÇMADA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRELER

4721 s. TMK/571

Davacılar, davalılarla ortak miras bırakanları olan Z.’nın vefat ettiğini, sağlığında noterde 03.02.1994 tarihinde düzenlediği vasiyetname ile bazı taşınmazlar ile 1974 model araç ve 1988 model traktördeki hak ve hisselerini kızları olarak kendilerine vasiyet ettiğini, araçların icra marifetiyle satıldığını, satış bedelinin 6.250 TL’sinin vasiyetçi Z.’ya isabet ettiğini, bu meblağın davalı olan diğer mirasçılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar 21.12.2005 tarihli celsede, murisin yaptığı işlemlerle mahfuz hisselerine tecavüz ettiğini belirterek, ‘‘tenkis def’inde’‘ bulunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Sonuç: Davalılar 21.12.2005 tarihli celsede tenkis def’inde bulmuşlardır. ‘‘Tenkis defi’‘ zamanaşımı sürelerine bağlı olmaksızın her zaman ileri sürülebilir. (4721 S.K. Md. 571/son) Davalıların bu konudaki def’ileri sebebiyle tenkis hesapları yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile, hükmün bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 26.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 24-03-2012, 12:06   #3
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Teşekkürler üstadım. Yalnız bizim olayımızda, saklı paylı mirasçıdan kimse bir şey istemiyor. Saklı payı olmayan mirasçılar vasiyetnamenin yerine getirilmesi için tenfiz davası açacaklar.
Şimdi her mirasçı kendi başına (terekeye karşı) bu davayı açabilir mi? Yoksa lehine vasiyet edilen 3'ü bir araya gelip öyle mi açmalı? Eğer üçü bir araya gelip açmalı dersek, o zaman saklı paylı mirasçının durumu ne olacaktır ?
Old 24-03-2012, 12:42   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Vasiyetin tenfizi davasında saklı paylı mirasçı da davalı olarak gösterilecek değil mi? Saklı paylı mirasçı da tarafı olduğu bu davada TMK 571/son 'a göre tenkis def'inde bulunabilir. Her bir vasiyet alacaklısı ayrı ayrı dava açabilir veya bir arada açabilirler fark etmez. Diye düşünüyorum.
Old 24-03-2012, 13:06   #5
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Def’i Hakkı
MK. m. 571/3’e göre tenkis iddiası, def’i yoluyla her zaman ileri sürülebilir. Tenkise tabi ölüme bağlı tasarruf henüz ifa edilmemişse, tereke mallarına fiilen zilyet olan mirasçıya karşı bunların ifası için açılan davalarda mirasçı tenkis def’ini ileri sürerek yapılan talebi reddeder.
Sayın KOCABAŞ.
M1 ve M2 musaleh. M3 de musaleh ama aynı zamanda oturduğu ev muris tarafından vasiyet ediliyor. İşte benim demek istediğim M1 ve M2 gidip şimdi vasiyetnamenin tenfizini isterse, sanırım davalı diğer mirasçılar olacak, değil mi? O halde M3 ü de mi hasım olarak gösterecekler? Oysa M3 de musaleh. M1 ve M2, M3'den değil, miras şirketinden lehlerine yapılan vasiyetin tenfizi; dolayısıyla dairelerin adlarına geçirimi için mahkemeden tapuya yönelik karar almasını istiyorlar. Umarım anlatabil mişimdir? Zira malumunuz olduğu üzere terzi kendi söküğünü dikemezmiş.
Zira laf aramızda ben bu davada asilim O yüzden epey önem arz ediyor. Ben saklı payı olmayan M1'im
Old 24-03-2012, 14:05   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

M3 vasiyet alacaklısı olduğundan M1 ve M2 nin açacağı davada vasiyet borçlusu olan diğer mirasçılar davalı olarak gösterilir,M3 gösterilmez.Diye biliyorum.
Old 24-03-2012, 14:35   #7
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Çok teşekkürler üstadım. Yani özetle demek istediğim, M3'e yapılan vasiyet konusu taşınmaz zaten M3'ün zilyetliğinde. M1 ve M2'ye vasiyet edilen taşınmazlar ise yine M1 ve M2'nin zilyetliğinde. Dolayısıyla M1 ve M2, M3'ün zilyetliğinde bulunan bir taşınmazın tenfizini ya da kendilerine verilmesini değil; adlarına vasiyet edilen (ve kendi zilyetliklerinde bulunan)taşınmazların tapuda adlarına kaydını istiyorlar. Benim madde 571/son fıkradan anladığım bu. Umarım yanlış anlamıyorum.. Tekrar teşekkürler.
Old 25-03-2012, 23:16   #8
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Değerli üstadım.
Şu an elimde Yargıtay üyesi İhsan ÖZMEN'e ait Miras Hukuku Davaları kitabı var. Sayfa 847'de şu ibare mevcut: "...Ancak tenkis davası açma hakkı, hak düşürücü sürelere bağlandığından, tenkis def'i ancak bu süreler içinde önem taşır. Bu süreler geçtikten sonra, tenkis davası açılamayacağından, ayrıca tenkis def'ini ileri sürmenin pratik bir önemi de bulunmamaktadır..." İsmail ÖZMEN Yargıtay Üyesi, MİRAS HUKUKU DAVALARI, Kartal Yayınevi, 1996 Ankara, sah. 847)

Saygılarımla
Old 26-03-2012, 09:45   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Eski MK.
Madde 513/son;Tenkis iddiası, defan her zaman dermeyan olunabilir.
TMK.
Madde 571/son; Tenkis iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir.

İhsan ÖZMEN'in daha önceki tarihlerde Başkanlığını yaptığı 16.HD.si ilk cevabımda yayınladığım kararında kanundaki metin doğrultusunda karar vermiş.

Kanun metni çok açık. Eski ve yeni MK.aynı hususu yazmış. Ortada değişen birşey yok. İhsan ÖZMEN niçin o şekilde yazmış bilemiyorum.
Old 26-03-2012, 15:55   #10
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Sayın Üstadım: Bildiğiniz gibi zamanaşımı iddiası def'an ileri sürülebilir. Tenkis def'i de bir nevi (eski yasanın yapısından kaynaklandığından) bir nev'i mukabil def'i mahiyetine bürünmüş. Yani diyelim eski yasa zamanında (diyelim 2001'de)vefat eden bir Murisin saklı paylı mirasçısı bana tenkis davası açsa, benim zamanaşımı def'im (itirazım değil) ile karşı karşıya kalacaktı. Ben de amiyane tabiriyle uyanıklık yapıp 5 yıllık süreyi geçirip şimdi vasiyetin tenfizini istersem, işte o halde saklı paylı mirasçı da mukabil def'i ile tenkis def'inde bulunabiliyor.
Ancak sizin de bildiğiniz gibi Yeni Medeni Yasa, tenkis davasını "hak düşürücü sürelere" bağlamış bulunmaktadır. Yani diyelim ki 10 yıllık süre geçtiği takdirde,açılacak bir tenkis davasında ben hareketsiz kalsam bile hakim kendiliğinden davayı red etmek zorunda. Bildiğiniz gibi hak düşürücü süreler def'i yoluyla değil; itiraz yoluyla ileri sürülebilir. Şu halde itiraz yoluyla ileri sürülebilecek bir hakka karşı, def'i yoluyla karşılık verilebilmesi her şeyden önce def'i-itiraz kurumlarının özüyle bağdaşır nitelikte değil.. diye düşünüyorum. İhsan ÖZMEN de bunu demek istemiş olabilir.
Gerçekten de Sayın Üstadım, ben mantığını anlamaya çalışıyorum. Ben saklı paylı mirasçı olayım. Sulh Hukuk Mahkemesinde vasiyet yüzüme okunsun. Ben de bunu kabul etmediğimi bildireyim. (Artık hem vasiyete hem de saklı paylarıma tecavüz edildiğini öğrendim) Aradan 1,5 sene geçsin ve hareketsiz kalayım. Sonra musaleh vasiyetin tenfizini istesin ve ben orada tenkis def'inde bulunayım. İnanın, ben sizin kadar bilmiyorum. Ancak her şeyden önce mantığım almıyor. Ben saklı paylı mirasçı olarak eğer tenkis davası açsam, hakim kendiliğinden davamı red edecek. Ama bunu yapmıyorum.. İçimden "nasıl olsa tenkis defini ileri sürerim" diyorum. Böyle bir şeyi, kabul etmek en azından MK:2 dürüstlük kuralına aykırı olmaz mı?
ÖZMENİn yazısının devamı şu şekilde :
".....Önceki Medeni Yasa döneminde, tenkis davası beş yıllık zamanaşımına uğradığından, aradaki beş yıllık sürede def'i hakkının kullanılmasının pratik bir önemi vardır. Bu sürelerin hem on yıla çıkarılması hem de HAK DÜŞÜMÜ SÜRESİ olarak öngörülmesi, Medeni Yasa yönünden def'i hakkını büyük oranda işlevsiz kılar. Yargıç, hak düşümü süresini re'sen göz önünde bulundurur."
Saygılarımla.
Old 26-03-2012, 16:01   #11
Av. Eugen Huber

 
Varsayılan

Mesela sizin burada bildirdiğiniz kararda, Muris, vasiyetnameyi 1994 senesinde yapmış. Ancak ölüm tarihini göremedim. Belkide eski yasa döneminde vefat etmiştir. Bildiğiniz gibi murisin ölümü tarihindeki yasa kuralları geçerlidir.
Saygılarımla.
Old 12-09-2018, 12:54   #12
avukatsehersahin

 
Varsayılan

Merhaba,

Kardeş olan iki müvekkelimin anneleri 2014 yılında vefat ediyor. İki kardeşe vasiyetname ile bir taşınmaz bırakıyor. Ancak müvekkillerim haricinde üç kardeş daha var. Kardeşlerden bir tanesi açmış olduğum vasiyetnamenin tenfizi davasında tenkis definde bulundu.

Bu davalı saklı paylı mirasçı olan kardeşin tenkis define şöyle cevap vermeyi düşünüyorum: Muris anne eşinin ölümünden sonra (yani mirasçı beş kardeşin de babası) diğer tüm kardeşlerle birlikte anlaşarak babadan kalan malları paylaşmışlar. Tapuda herkes imzasını atmış ve taşınmazlar kardeşler arasında paylaşılmış. Yani vasiyetname ile bir taşınmazını müvekkillerime bırakan anne, sağlığında diğer üç kardeşe de kendi miras hakkını devretmiş (satış mı bağış mı bilmiyorum) hatta benim müvekkillerde imza vermişler.
yani tenkis definde bulunan mirasçı aslında anneye kalacak miras payından, annenin sağlığında payını almış. (hatta diğer kardeşlerden daha çok mal almış o sırada)
benim müvekkilerime bu kardeşten daha az mal verilmiş annenin sağlığında.
anne bu nedenle bir taşınmazı da vasiyet ile bırakmış.

Ben böyle bir durumda; muris anne sağlığında tenkis definde bulunan kardeşin saklı payını vermiştir. Saklı pay ihlali olmamıştır diyebilir miyim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Vasiyetin açılması ve tenfizi faruksa Meslektaşların Soruları 4 31-10-2015 00:15
Vasiyetin açılması ve tenfizi ruze Meslektaşların Soruları 30 23-07-2013 22:33
vasiyetin tenfizi/zamanaşımı furugferruhzad Meslektaşların Soruları 1 12-05-2011 07:48
Vasiyetin tenfizi mi iptali mi? furugferruhzad Meslektaşların Soruları 0 24-09-2010 11:49
muvazaa nedeniyle tapu iptal davası devam ederken terditli olarak tenkis defi erdal düzgün Meslektaşların Soruları 0 10-12-2009 18:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03768110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.