Devre Tatil Sözleşmesinin, Kiracı Tarafından Feshi ve Ödenen Paranın İadesi

Merhabalar,

Arkadaşlar Alman vatandaşı bir müvekkilim var. Muğla tarafında bir gezi sırasında, devre tatil tanıtımlarıyla karşılaşmışlar.
6000-Avro karşılığı, yılın bir haftası için x truzim otelcilik limited şirketiyle, devre tatil sözleşmesi imzalamışlar ve müvekkilime bir sertifika vermişler.

Sözleşme sırasında 1.950-Avro kredi kartından geçilmiş.

5.000-Avroluk bonolar düzenlenmiş bir süre sonra müvekkilimi arayan müşteri temsilcisi, 4.000-Avro'nun tek seferde ödenmesi karşılığında, bonolarda yazılı borcun ifa edilmiş sayılacağını belirtmiş. Müvekkilim de 4.000-Avroyu o hesaba havale etmiş.
Hepsinin makbuzları dekontları var.

Ancak, devre tatil sözleşmesi, X turizm limited şirketiyle yapıldığı halde, yukarıda bahsettiğim ödemeler, Y otel hesabına havale edilmiş. ( Yani ilgili devre tatilin yapılacağı otelin hesabına. Zaten X turizm ltd şirketiyle yapılan devre tatil sözleşmesinde, Y otelin adı, mevkisi ve tatilin burada yapılacağı belirtiliyor. )

Daha sonra müvekkilime, bu sözleşmeyle birlikte birtakım kartlar indirim çekleri, tatil köyleri klavuzları gönderileceği söylenmiş. Bu katolog ve kartlar kendisine ulaşmayınca da müvekkilim, sözleşmeyi sonlandırmak istediğini, telefonla ilgili müşteri temsilcisine iletmiş. X turizm şirketi, bu talebi kabul etmiş.
Ödenen paraların iadesi ve çıkış işlemleri için kendisinden 300-Avro daha istemişler.
Müvekkilim onu da göndermiş. ( Ancak bu ödemeyi müvekkilim, x truzim limited şirketine veya Y otel hesabına değil, başka bir adresteki Z truzim danışmanlık tic. a.ş. hesabına göndermiş)

Sorularım,

1- Davalı olarak X turizm tic. ltd şirketini ve Y oteli birlikte mi göstereceğim? ( Çünkü X sözleşmeyi yapan, Y de 5.950 -Avroyu hesabına alan şirket)

2- 300-avronun gönderildiği Z turizm danışmanlık şirketini de, 300-avro için davalı göstermeli miyim?

3- 3 şirketi de davalı gösterip, müşterek müteselsilen davalılardan tahsilini mi istemeliyim

4- Her bir Avronun gönderildiği tarih farklı. Bu yüzden her bir gönderme tarihinden itibaren faiz isteyeceğim. Ancak gönderilen para Avro olduğu için, bu miktarlar adına, gönderme tarihinden itibaren yasal faiz mi istemeliyim. Yabancı para borçları adına istenen faiz bildiğimiz yasal faiz mi yoksa başka bir faiz oranı mı uygulanıyor)

5- Yargıtay içtihatlarına göre, devre tatil sözleşmesi, atipik sözleşme tipi olduğu ve çıkacak uyuşmazlıklara tüketici mahkemelerinin bakacağı belirtilmiş.
Davamı da tüketici mahkemesinde açmayı düşünüyorum. Yanılıyor olabilir miyim

İlgilenen arkadaşlara şimdiden teşekkürler........

Merhaba;Ben bir süre önce davalısı aynı,davacısı birbirinden farklı 3 ayrı dava açtım.Davalının tacir olmasını gözönüne alıp davayı Asliye Ticaret Mahkemesinde açmıştım.Dosyaların üçü de ayrı mahkemelere düştü ve herbiri ayrı bir karar verdi.Bir tanesi devre tatil sözleşmesinin noterden yapılmadığı,bu nedenle geçerli olmayacağından bahisle davamı reddetti.Bir tanesi davamı kabul etti,bir diğer mahkeme de davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerektiğinden görevsizlik kararı verdi.Saygılarımla

Öncelikle, sözleşmenin “DEVRE TATİL SÖZLEŞMELERİ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK” ışığında incelenmesi ve aykırılıklar varsa dava dilekçesine bunların da konu edilmesi gerekir.

Ayrıca, tatil amaçlı taşınmazların bu şekilde kampanyalı satışa konu edilmesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığından izin alınması da KAMPANYALI SATIŞLARA İLİŞKİN UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK madde 10 hükmü uyarınca zorunludur. ( Bu satış kampanyalı ve taksitle satıştır, yönetmeliği incelemenizi öneririm.)

Diğer ilişkiler ise biraz daha ayrıntılı bakmayı gerektiriyor. Sözleşmede ödeme yeri ile ilgili özel bir düzenleme olmadığını anlıyorum. Konuyu da böyle ele alacağım.

A, X’e kısmi ödemede bulunmuş, kalanı için bono düzenlenmiş. Öncelikle bu bonoların 4077 sayılı yasa 6/A kapsamında, nama yazılı olarak düzenlenip düzenlenmediğine de bakmak gerekir, düzenlenmemişse bu husus da yasanın emredici hükmüne aykırıdır.

5.000 Euroluk borcun, erken ödeme halinde 4.000 Euro ya düşerek kapatılacağı sözlü olarak bildirilmiş. Erken ödemede bir faiz indirimi yapılacağı da kampanyalı satışlara ilişkin yönetmelik madde 9 da belirtiliyor. Ancak bu indirim 1000 Euroyu bulur mu, bilemiyorum.

Yine aynı yönetmelikte tüketicinin cayma hakkı düzenlenmiş ( madde 14) Buna göre,

“Cayma Hakkı
Madde 14- Düzenlenen kampanyalarda, tüketicilere malın veya hizmetin teslim veya ifa edilmemesi koşulu ile tüketicinin bu talebini satıcı veya sağlayıcıya noter aracılığı ile ya da iadeli-taahhütlü mektup ile bildirmesinden sonra, satıcı veya sağlayıcı, mal veya hizmetin teslim veya ifa tarihini geçmemek şartıyla ödemiş olduğu tüm bedeli ve kıymetli evrakı tüketiciye iade etmekte yükümlüdür.”
Y otele yapılan ödeme, sağlayıcıya yapılan bir ödeme gibi görünüyor. Ancak, sözleşme ilişkisi içinde alacaklı X firması olduğuna göre, burada X ve Y arasında bir borcu nakli ilişkisi varmış gibi değerlendirdim.( Borcun nakli için bir şekil şartı yok. Borçluya da sözlü bildirim yapılmış)
Z firmasına ödenen para ( cezai şart ) ise 4077 sayılı yasa kapsamında devre tatil hakkında yönetmeliğin 8 inci maddesine aykırıdır hem de kanunun 6 ncı maddesinde yer alan şekliyle bir haksız şarttır ve geçersizdir. Z, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldığını iade etmelidir.
Yasal araçlarımızı belirlediğimize göre ne yapmak gerektiğine bakabiliriz.
1. Cayma hakkı noter marifetiyle kullanılmalı ve kısa bir süre verilmek ve hesap numarası ihtarnamede belirtilmek üzere tüm ödemelerin ve bonoların iadesi istenmeli. Ben bu tür bir ihtarnameyi olaydaki tüm tüzel kişiliklere ayrı ayrı çekmek gerektiğini düşünüyorum. ( Olayda tecrübe ve muayene kaydıyla yapılan bir satış var ve cayma hakkı için belirlenen süre başlamamış anladığım kadarıyla. – Ayrıntılı bir tartışma için bkz: Y 13 HD 18.10.2004 t. 2004/5531 – 14707 sayılı kararı)

2. İade yapılmadığı takdirde;

a) X ve Y’ye dava açıp sözleşmeden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödemelerin ve bonoların iadesi istenmeli. ( Bonolar 4077 s.k. Madde 6/A ya uygun değilse geçersizliğinin tespiti de talep edilmeli.)
b) X ve Z şirketine cezai şartın geçersizliğinden bahisle bir dava açılıp, caymadan da bahsedilip ödemenin iadesi talep edilmeli, görüşündeyim.

Olayda, tüketici mahkemesi yetkilidir (4077 s.k. m.6/B ve 23)

3. Faizle ilgili sorunuzun yanıtı için 3095 sayılı yasayı incelemeniz yararlı olacaktır.

Saygılar.

21.10.2008 'de X Ltd. Şti ve Y otele noterden ihtarname gönderdim.
Sözleşmenin indirim kartları ve kataloglar sebebiyle, 26.01.2008 tarihinde 300-Avro gönderilmek üzere sonlandırıldığını, yükümlülüklerimizi yerine getirdiğimizi,
bu güne kadar çıkış işlemleri hakkında tarafımıza bilgi verilmediğini, ödediğimiz paraların(6.250-Avro ) 21.10.2008 tarihli kur itibariyle türk parasına çevirip, 26.01.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faziyle, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde tarafımıza, Ptt Online hesabı üzerinden havale edilmesini, aksi takdirde yasal yollara başvuracağımızı ihtarnamede belirttim.

Bir Yargıtay kararı da yine bu tip hukuki uyuşmazlıkların Tüketici mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğini belirtiyor.

Şimdilik beklemedeyiz.

Cevaplayan meslektaşlarıma teşekkür ediyorum...

Not:Olayla ilgili düzenlenen bonolar, müvekkilime teslim edilmiş, o konuda bir sıkıntımız yok.