Barolar bakanlığa cüppe bırakacak

DHA - AYDIN - Türkiye Barolar Birliği'ne (TBB) üye 20 baro başkanının Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yaptığı toplantıdan eylem kararı çıktı. TBB Genel Başkanı Özdemir Özok'un da katıldığı toplantının sonunda sekiz maddelik sonuç bildirgesi açıklandı. İstanbul, İzmir, Zonguldak, Gümüşhane, Çanakkale, Konya ve Antalya'nın da aralarında olduğu baro başkanları, yargının siyasallaştırıldığını ileri sürerek, hükümeti sert bir dille eleştirdi. Avukatları ilgilendiren birçok yasanın TBB ve baroların görüşü alınmadan ve 'hasmane' bir tavırla değiştirildiği öne sürülen bildirgede şöyle denildi:
"İlk olarak TBB'nin belirleyeceği bir tarihte ülkedeki tüm avukatlarımızla birlikte Adalet Bakanlığı önünde toplanıp görüşlerimizi kamuoyuna açıklayıp cüppelerimizi bırakacağız. Sonuç alamazsak bu defa tüm CMK avukatları görevlerini yapmayacak."

kAYNAK: RADİKAL

Bu noktaya gelmemizde en önemli etken TBB'nin verdiği tavizlerdir. Aslında en başta yapılması gereken eylem şimdi yapılıyor. Ama ne diyelim zararın neresinden dönersen kardır. Umarım bu alınan kararlar ciddidir. Ve de uygulanır. Çünkü eğer TBB bunuda yapmazsa artık kimse bizi ciddiye almayacak. Ve bence durum daha da kötüye gidicektir.

Cübbeleri Bakanlık kapısına bırakmak zaman israfından başka bir şey değil.Çözüm de getirmez. CMK dan istifa tek çözüm.Bunda da zaten geç kalındı ya.

TBB CMK avukatlarının parasının ödenmesi için girişimde bulunmuyor da,ne acıdır ki hükümete karşı eylem için CMK avukatlarını kullanmayı düşünüyor.

Yaşanılan sorunlar TBB nin avukatlık mesleğinin sorunlarına karşı ilgisiz ve sorumsuz tutumundan kaynaklanmıyor mu? Daha doğrusu sorunların varlığında ve çözümsüzlüğünde kendilerinin payı oldukça fazlayken nasıl oluyorda böyle bir eylem. Ne amaçlanıyor? Ne isteniyor?
Dost beni bir yerlerde görsün tarzında bir eylem gibi geldi bana.
Yargının siyasallaşması ve bu yöndeki kadrolaşma çok önceden beri var olan bir olgu.1980 yılından sonra yaşanılan süreçte yargı her kurum gibi payına düşeni aldı.Yargıç bağımsılığı ve güvencesi rafa kaldırıldı. Doğal yargıçlık ilkesinden giderek uzaklaşıldı.O günlerden bu güne adım, adım kararlı bir şekilde yapılacaklar yapıldı ve hala yapılmakta. Mesleği yürütmekte olan hakim ve savcıların bu konuda ne yazık ki mücadele etme zemini yoktur.YHSK kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır, mesleki örgütlenmeleri yoktur. Olmadığı gibi dile dahi getirilmemektedir. Yani siyasal kadrolaşma için tüm koşullar hazır. Bu zeminde yapılacak olanlar yapıldı yapılmaya devam ediyor,edecekte.
Bu gelişmelerden etkilenmemek mümkün değil. Bağımsız yargının olmadığı ve bağımsız yargı erkine dayalı yargı geleneğinin olmadığı bir ülkede hukuk devletinden söz etmek olanaksızdır. Bu kuruluş ve işleyiş içerisinde avukatları bağımsızlığında söz etmek zaten mümkün değil. Mevcut uygulama içerisinde avukatın saygınlığından söz etmek ne yazık ki pek mümkün değil.
Bu sorunları yıllardan beri yaşıyoruz.Uzunca bir süre sorun daha ağırlaşarak yaşanacağa ve meslek üyeleri sıfatları statüleri ne olursa olsun yara alacağ benziyor. Kısa sürede yargının içinde bulunduğu sorunların çözümleneceği umudu içerisinde değilim ne yazık ki.
Bu kadar sorun yaşanırken TBB nin soruna bakışı belirli günlerdeki yapılan söylemlerden ibaret kalmıştır. Aktif bir politika üretilememiştir. Yargının içinde bulunduğu sorunların uzantısı olarak avukatlık mesleği yıpratılmış ve yok sayılmak derecesine getirilmiştir. Sorunlar ciddi,önemli ve yakıcı boyutlara ulaşmıştır. Ama TBB den sorunların varlığına dair bir söylem duymak mümkün olmuyor.Çözüm üretmek şöyle dursun.
Kısaca söylemek gerekirse böyle bir eylemi mevcut koşullar ve anlayışlar içerisinde değerlendiğimde pek inandırıcı samimi bulamadım. Anlamlandıramadım.
Selam ve esenlik dileklerimle.

TBB'nin yayınlanan bildirisi tam metin olarak gönderiyorum.

SONUÇ BİLDİRGESİ



17-18 ŞUBAT 2007 TARİHİNDE AYDIN’DA YAPILAN BAROLAR TOPLANTISI SONUCUNDA AŞAĞIDA İMZALARI BULUNAN BAROLARIN AÇIKLAMASIDIR.


1- 1923 DEN BU GÜNE KORUMAYA, GELİŞTİRMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ CUMHURİYETİN, DEMOKRATİK,LAİK VE ÇAĞDAŞ NİTELİKERİ İLE ÜNİTER YAPISINA YÖNELİK SİSTEMLİ YIPRATMA POLİTİKALARININ SON DÖNEMDE ARTTIĞI GÖRÜLMEKTEDİR. BU DURUM BÜTÜN YURTTAŞLARIMIZA VE ÖZELLİKLE DE AYDINLARIMIZA TARİHİ YÜKÜMLÜLÜKLER GETİRMİŞTİR. ULUSAL KİMLİK VE DEĞERLERİMİZİ KORUMAK VE SAHİPLENMEK CUMHURİYETİMİZİN NİTELİKLERİNİ DEĞİŞTİRMEK İSTEYEN VE ÜLKEMİZİ BÖLMEK İSTEYENLERE KARŞI GÜVENCEMİZDİR.

2- 2007 YILININ TÜRKİYE İÇİN KRİTİK BİR YIL OLDUĞU KAÇINILMAZ GERÇEKTİR. BU YIL İÇİNDE YAPILACAK CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNDE CUMHURİYETİN KURULUŞ FELSEFESİNE İNANMIŞ VE HALKIN BAŞKANLIĞINI YAPABİLECEK BİR YURTTAŞIMIZ UZLAŞMA İLE SEÇİLMELİDİR. CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ KONUSUNDA UZLAŞMADAN KAÇINARAK İNATLAŞMA HİÇ KİMSEYE YARAR SAĞLAMAZ. CUMHURİYETİMİZ BU TARİHİ SÜREÇTE KENDİSİ İLE İNATLAŞANLARI AFFETMEYECEKTİR.

3- KOMŞU ÜLKE IRAKA YÖNELİK ULUSLARARASI HUKUK KURALLARINA AYKIRI, İNSAN HAKLARINI HİÇE SAYAN, ABD VE İNGİLİZ İŞGALİ 4.YILININ DOLDURMAK ÜZEREDİR. HUKUK ÜSTÜN TUTULMADIĞI İÇİN GÜCÜN HUKUKU UYGULANDIĞINDAN, KOMŞU IRAKTA İNSANLIK ONURU AYAKLAR ALTINDADIR. BU DURUMU “BİZE NE” DİYEREK GEÇİŞTİREMEYİZ. HUKUK İNSANLARIN HUZURUNU VE BARIŞI HEDEFLER. GÜCÜN HUKUKU İSE KAN, ZULUM VE GÖZ YAŞIDIR. IRAK BUGÜN BÖLÜNME AŞAMASINA GETİRİLMİŞ, İÇ SAVAŞA SÜRÜKLENMİŞTİR. IRAK’IN BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULMASI ÜLKEMİZİNDE GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKACAKTIR. TAPU VE NÜFUS KAYITLARI YAKILARAK BÖLGEDE STRATEJİK ÖNEMİ BULUNAN KERKÜK’E KÜRT ÖZERK YÖNETİMİNİN, İNSAN TAŞIMA YOLU İLE DEMOGRAFİK YAPISINI DEĞİŞTİRME ÇABASI YENİ KIYIMLARA NEDEN OLACAKTIR. TÜRKMENLERE YÖNELİK BU ACIMASIZ SALDIRIYA TÜRKİYE SESSİZ KALAMAZ.

4- HRANT DİNK’İN ÖLDÜRÜLMESİ SONRASI SORUŞTURMADA ORTAYA ÇIKTIĞI GİBİ ÖZELLİKLE EMNİYET TEŞKİLATINDA ZAAFİYETLER OLDUĞU, DEVLETİN GÜVENLİK GÜÇLERİ ARASINDA BİR BİRİNİ YIPRATMA HEVESİNDE OLANLARIN BULUNDUĞUNU ÜZÜNTÜ İLE GÖRÜYORUZ. ÇİRKİN SALDIRININ FAİLLERİNİ VE NEDENLERİNİ ÇÖZMEK YERİNE, GÜZİDE BİR İLİMİZ YURTTAŞLARI TÖHMET ALTINDA BIRAKILMAKTADIR. OLAY GERÇEK YÖNLERİ İLE AYDINLATILIP, FAİİLLERİNİN CEZALANDIRILMASI GEREKİRKEN, KASET YARIŞLARI YAPTIRILMASI CUMHURİYETİMİZİN KURUMLARINA GÜVENSİZLİK YARATMAK İSTEYENLERİN PLANLI OYUNUDUR. BU SORUŞTURMA HUKUK KURALLARINA AYKIRI BİR ŞEKİLDE KAMUOYU ÖNÜNDE YAPILMAKTADIR. BU DURUM ADALETE GÜVENİ SARSAR YARGIYA İNTİKAL ETMİŞ BİR KONUDA, BU DERECE OLUR OLMAZ TARTIŞMALAR YAPILMASI KABUL EDİLEMEZ. BU KONU TÜM AÇIKLIĞI İLE ADALETE İNTİKAL ETTİRİLİP FAİLLER CEZALANDIRILMALIDIR. AYRICA ÖZELLİKLE EMNİYET KENDİ BÜNYESİNDE GEREKLİ OPERASYONLARI HIZLA YAPMALIDIR.

5- 17 AĞOSTOS 1999 DA MARMARA BÖLGEMİZDE MEYDANA GELEN DEPREMDE ONBİNLERCE YURTTAŞIMIZ YAŞAMINI KAYBETTİ YA DA YARALANDI. İNSANLARIMIZ EVSİZ BARKSIZ KALDI. YAPTIKLARI BİNALARI TEKNİĞE VE MEVZUATA UYGUN YAPMAYARAK ÖLÜM VE YARALANMALARDA KUSURLARI OLANLARIN BİR KISMI ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE CEZALANDIRILAMADI..CEZA YASALARINDA YETERLİ TARTIŞMA YAPILMADAN AB’ NİN ÖNÜNE KOYDUĞU ŞEKİLDE DEĞİŞİKLİKLER YAPAN SİYASAL İKTİDAR, YARGILAMANIN SIK SIK MEVZUAT DEĞİŞİKLİĞİ YAPMASI NEDENİYLE UZAMASINA NEDEN OLARAK, ADALETE GÜVENİ SARSMIŞTIR. ” GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR”.

6- ULUSLARARASI ÇIKAR ÇEVRELERİNİN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA İMF ABD VE AB NİN DAYATMALARI NEDENİYLE ÜLKEMİZ ÇIKARLARINA AYKIRI PETROL YASASI SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZIN TBMM ‘NE GERİ GÖNDERME GEREKÇELERİ MUTLAKA GÖZ ÖNÜNE ALINARAK YENİDEN DÜZENLENMELİDİR. BİR ÇOK YASA ÖZÜMSENMEDEN ÇIKARILARAK, ULUSAL ÇIKARLARIMIZ ONARILMASI İMKANSIZ ŞEKİLDE ZEDELENMEKTEDİR. SİYASAL İKTİDAR BU UYGULAMASINDAN HEMEN VAZGEÇMELİDİR.

7- TÜRK YARGISININ BAĞIMSIZLIĞI ZEDELENMİŞTİR. HAKİM VE SAVCI ALIMINDA, ADALET BAKANLIĞININ BELİRLEYİCİ NİTELİĞİ YARGIYI SİYASALLAŞTIRMIŞTIR. BUNUN SONUCU VAN İDDİANEMESİNDE, HRANT DİNK SORUŞTURMASINDA KENDİSİNİ GÖSTERMİŞTİR. TBMM YARGILAMA KONUSU OLAYLAR HAKKINDA MECLİS ARAŞTIRMASI YAPIP, KAMUOYUNA AÇIKLAYARAK YARGIYI ETKİ ALTINA ALMAKTADIR.

8- YARGI ,HAKİM SAVCI VE AVUKAT TEMELİNE DAYANIR. AVUKATLARI İLGİLENDİREN BİR ÇOK YASA TBB VE BAROLARIN GÖRÜŞÜ ALINMADAN HASMANE BİR TAVIRLA DEĞİŞTİRİLMİŞTİR. SİYASAL İKTİDAR KURUMSAL ÇOĞULCULUĞU SİNDİREMEMEKTEDİR. KENDİSİ GİBİ DÜŞÜNMEYEN KURULUŞLARA HASMANE DAVRANMAKTADIR. HÜKÜMET TÜM HALKIN HÜKÜMETİ OLMALIDIR. ANCAK TBB VE BAROLAR KENDİ ANLAYIŞLARINDA OLMADIĞI İÇİN, YARGININ TEMEL UNSURLARINDAN SAVUNMA ALEYHİNE İNANILMAZ YASALAR ÇIKARILMIŞTIR. ANAYASADA GÜVENCE ALTINA ALINAN ANGARYA YASAĞINA VE SAVUNMA İLKELERİNE AYKIRI OLARAK ADİL YARGILANMAYI HİÇE SAYAN DÜZENLEMELERLE CEZA YARGILAMASINDA AVUKATLAR VE BAROLAR HAKİM SAVCIYA BAĞIMLI HALE GETİRİLMİŞTİR. AYLARDAN BERİ AVUKATLAR HAKLARINI ALAMADAN HİZMET VERMEYE ZORLANMIŞTIR. BAROLAR ANGARYA HİZMET VERİR HALE GETİRİLMİŞTİR.HAK ARAYIŞI İÇİN HUKUK HİZMETİ VEREN AVUKATLAR VE BAROLAR BU DURUMA DAHA FAZLA SESSİZ KALMAYACAKTIR.SÖZ BİTMİŞTİR. DEMOKRATİK EYLEMLERİMİZLE GERÇEK ADALETİN TECELLİSİ İÇİN HAKKIMIZI ARAYACAĞIZ. BU NEDENLE TBB NİN BELİRLEYECEĞİ BİR TARİHTE AVUKATLARIMIZLA BİRLİKTE ADALET BAKANLIĞI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI İLE GÖRÜŞLERİMİZİ KAMUOYUNA DUYURARAK CÜBBELERİMİZİ BAKANLIK ÖNÜNE BIRAKMA ÇAĞRISI YAPIYORUZ.


AV.M.ZEKİ DURMAZ AV.SÜMER GERMEN

ANTALYA BARO BAŞKANI AYDIN BARO BAŞKANI

AV.MUZAFFER MAVUK AV.ASUDE ŞENOL

BALIKESİR BARO BAŞKANI BURSA BARO BAŞKANI


AV.TÜLAY ÖMERCİOĞLU AV.ALİ DİLBER

ÇANAKKALE BARO BAŞKANI DÜZCE BARO BAŞKANI

AV.ADİL DEMİR AV.ALİ HAYDAR DERELİ

DENİZLİ BARO BAŞKANI GÜMÜŞHANE BARO BAŞKANI

AV.SİNAN AKGÖL AV.GAMZE BUDAK

HATAY BARO BAŞKANI ISPARTA BARO BAŞKANI


AV.KAZIM KOLCUOĞLU AV.NEVZAT ERDEMİR

İSTANBUL BARO BAŞKANI İZMİR BARO BAŞKANI

AV.HASAN ÖZEN AV.SABİT ÖZDOĞLAR

KONYA BARO BAŞKANI KÜTAHYA BARO BAŞKANI
AV.REMZİ DEMİRKOL AV.İSA GÖK

MANİSA BARO BAŞKANI MERSİN BARO BAŞKANI

AV.ALİ RIZA ACARTÜRK AV.CEMAL İNCİ

SAKARYA BARO BAŞKANI YALOVA BARO BAŞKANI


AV.M.SEYİT EKİNCİ AV.EROL MEKİK

YOZGAT BARO BAŞKANI ZONGULDAK BARO BAŞKANI

AV. NAHİT YAMAN AV.MEHMET DEMİRCİOĞLU

BİTLİS BAROSU TBB DELEGESİ MUĞLA BAROSU SAYMANI

8. maddeyi neden 1. madde olarak yazmamışlar.
Temel sorun burada.
Önceliğimiz 8. madde olmalıdır.
Ondan sonra diğer maddeler gelmelidir.
Bu diğer maddelerin önemsiz veya küçümsendiği anlamına gelmez.
Ancak biz önce kendi öz sorunumuzu çözebilirsek diğer konularda da sözümüzün bir gücü ve anlamı olur.
Ama biz daha kendi sorunumuzu çözemiyorsak başka başka sorunları çözeceğimiz yönündeki iddiamız güçsüz kalır.
Bu tarz bildirileri veya çalışmaları uzun yıllardır izliyorum. (hatta diğer tüm meslek örgütlerinde durum neredeyse aynıdır)
Her yönetim kendi önceliğini ve görüşlerini ilk maddeler olarak yazar ve en sonunda da mesleki bir sorun yazılır yada yazılmaz.
Bunun bir istisnası vardır o da baro seçimleridir.
Oradaki bildirilerde tüm gruplarda 8. madde 1. madde yapılır.
Bunca yıldan sonra küçük şeyler istiyorum artık çok mu ?
Birde cübbelerimizi bırakalım şeklindeki eylem 8. maddenin sonunda yazılıdır. Bu cübbe bırakma eylemi 8. madde için mi yapılıyor yoksa ilk 7 maddeyi de kapsıyor mu ? Tam olarak anlayamadım açıklanırsa sevinirim.
Saygılarımla

Baroların aldığı kararı okuduktan sonra biran aklıma Cem Yılmazın reklamlardaki şu sözü aklıma geldi:''Bunlar reklam kokan hareketler Mike''Bir kurum düşünün ki iki senedir iki üç ayda bir toplanıp tabiri cazi ise''bak eylem yapacağız hazır olun''''bak eylem yaparız he''''bir eylem yapacağız ki tüm dünyaya örnek olacak''şeklinde karar alacak ama eylem meylem olmayacak....O yüzden artık ben Baroların aldığı kararları okuduktan sonra eskisi gibi kızmıyorum gülüyorum çünkü çok komikler çoook

Not:Cüpelerini Bakanlık önüne bırakacaklarmış,bu gidişle avukatlar ruhsatnamelerini taksim meydanında yakacak haberleri yok....ama durun belki istedikleri de budur ne dersiniz???

Bırakılan cübbeleri bırakıldıktan sonra yeniden alınmayacakmı? Alınmayacaksa yeniden TBB denmi alacağız ?
Merak ettim sadece.

Kararlılık gösterilirse hak alınır.Cübbeleri bırakırız demekle iş bitmiyor.Eylem bizzat barolarca sabote ediliyor.

İzmir Barosu Yönetim Kurulunun 20.03.2007 tarihli kararıdır.

"Tüm meslektaşlarımızın CMK ile ilgili savunma bağımsızlığını zedeleyen sarf kararı talebinde bulunmamasını, bulunanlar hakkında disiplin soruşturması açılacaktır."

Bilgilerinize sunulur.