Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yazılı sözleşmedeki kiracı dışında birisinin bankadan para göndermesi sözlü kira sözleşmesinde ispat olarak geçer mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-10-2023, 13:25   #1
AVUKAT2549

 
Varsayılan Yazılı sözleşmedeki kiracı dışında birisinin bankadan para göndermesi sözlü kira sözleşmesinde ispat olarak geçer mi?

Herkese Merhaba,
Kiraya veren müvekkilim ile kiracı (A) arasında 01.08.2012 başlangıç tarihli yazılı bir kira sözleşmesi mevcuttur. Bu kira sözleşmesi 5 yıl süreli yapılmıştır. Aynı zamanda iş yeri olarak kiralanan bu yer sağlık ocağı vasfındadır. Sağlık ocağı sözleşmede kiracı olarak gözükmemekte kiracı (A) gözükmektedir. Kiracı(A) sağlık ocağından emekli olmuş ve burası beni ilgilendirmiyor diye ifade etmekte. Başka sorumlu doktorlar tarafından 2 aydır bankadan kira ödemesi yapılmıştır. Kira bedelinde de bu yeni sorumlu doktorlarla anlaşma gerçekleşememiştir. Müvekkil kira tespit davası açmamı ve tahliyeye yönelik beklentisi vardır.

1-) Kira tespit davası açabilir miyim? Açarsam taraf açısından yazılı olan kira sözleşmesinde kiracı (A) ya mı yöneltmeliyim? Yeni ödeme yapan doktora mı yöneltmeliyim ?Yoksa bankadan ödeme yapan diğer doktor aramızda sözlü bir kira sözleşmesi var derse ; davamız red olur mu ?
2-) İki aylık kira paralarını faizi ile geri göndersek ve ihtar çekilse akabinde müdahalenin menni davası açmamda yarar var mıdır?
3-) Yoksa artık 2 aydır farklı bir doktordan kira parası alınması yeni bir sözlü sözleşme yapıldığı anlamına mı gelir?
Old 06-10-2023, 14:13   #2
av.enesteper

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AVUKAT2549
Herkese Merhaba,
Kiraya veren müvekkilim ile kiracı (A) arasında 01.08.2012 başlangıç tarihli yazılı bir kira sözleşmesi mevcuttur. Bu kira sözleşmesi 5 yıl süreli yapılmıştır. Aynı zamanda iş yeri olarak kiralanan bu yer sağlık ocağı vasfındadır. Sağlık ocağı sözleşmede kiracı olarak gözükmemekte kiracı (A) gözükmektedir. Kiracı(A) sağlık ocağından emekli olmuş ve burası beni ilgilendirmiyor diye ifade etmekte. Başka sorumlu doktorlar tarafından 2 aydır bankadan kira ödemesi yapılmıştır. Kira bedelinde de bu yeni sorumlu doktorlarla anlaşma gerçekleşememiştir. Müvekkil kira tespit davası açmamı ve tahliyeye yönelik beklentisi vardır.

1-) Kira tespit davası açabilir miyim? Açarsam taraf açısından yazılı olan kira sözleşmesinde kiracı (A) ya mı yöneltmeliyim? Yeni ödeme yapan doktora mı yöneltmeliyim ?Yoksa bankadan ödeme yapan diğer doktor aramızda sözlü bir kira sözleşmesi var derse ; davamız red olur mu ?
2-) İki aylık kira paralarını faizi ile geri göndersek ve ihtar çekilse akabinde müdahalenin menni davası açmamda yarar var mıdır?
3-) Yoksa artık 2 aydır farklı bir doktordan kira parası alınması yeni bir sözlü sözleşme yapıldığı anlamına mı gelir?

Merhabalar meslektaşım,

TBK'nun 322 maddesi uyarınca kiracı kiraya verenin yazılı onayı olmadıktan sonra kira ilişkisini devredemez. Devrettiği takdirde ise devralan kişi ile mal sahibi arasında bir kira ilişkisi bulunmuyor ise bu takdirde kira ilişkisini usule aykırı bir şekilde devralan kişinin taşınmazdan tahliyesinin sağlanabilmesi amacıyla elatmanının önlenmesi ve kira bedellerinin de tahsili amacıyla ecrimisil davası açabilirsiniz.

Ya da TBK'nun 322 maddesi uyarınca kira sözleşmesinin yazılı onay olmaksızın devri kira sözleşmesine aykırılık teşkil edeceğinden kiracı aleyhine kira sözleşmesine aykırılığın giderilmesi, aksi halde kira sözleşmesinin sonlandırılacağı şeklinde bir ihtarname keşide edebilirsiniz. Bu durumda kiracı kendisine verilen süre zarfında kira sözleşmesine aykırılığı gidermez ise bu takdirde kira sözleşmesine aykırılıktan dolayı kira ilişkisinin feshini ve devralan üçüncü kişinin taşınmazdan tahliyesini talep edebilirsiniz.

Ancak, bu iki durumda da şu hususa dikkat etmenizde fayda olduğunu düşünüyorum meslektaşım, burası anladığım kadarıyla (sağlık ocağı olması nedeniyle) işyeri vasfında olduğundan TBK'nun 322 maddesi uyarınca iş yeri kiralarında kiraya verenin haklı bir neden olmaksızın devre muvafakat göstermemesi halinde kiracı devre muvafakatin sağlanması için kiraya veren aleyhine dava açabilir.

Tüm hususları değerlendirdiğinizde elatmanın önlenmesi ecrimisil veyahut kira ilişkisinin feshi davası açmaya karar verirsenşz burada dürüstlük kuralına takılmamak için hızlı bir şekilde hareket ederek tarafınıza yatırılan parayı iade etmenizi ve hukuki süreci başlatmanızı tavsiye ederim. Aşağıda sunulu iki adet kararının tarafınıza yardımcı olacağını düşünüyorum meslektaşım.

Üçüncü bir seçenek ise meslektaşım, tahliye davalarının riskli olacağını düşünüyorsanız kira ilişkisinin devrine yazılı bir şekilde onay verdiğiniz takdirde şu an taşınmazda bulunan kişi ilk kiracı ile yaptığınız kira sözleşmeni devralmış olacağından bu sözleşme taşınmazdan faydalanan kişiyi de bağlayacaktır. Bu kapsamda şartları varsa eğer taşınmazdan faydalanan kişi aleyhine kira tespit davası açabilirsiniz.

T.C.
YARGITAY
BİRİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas : 2014/2898
Karar : 2015/11647
Tarih : 12.10.2015

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne; ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.10.2015 Pazartesi günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat S. Ö. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

-KARAR-

Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Davacı, kayden maliki olduğu 299 ada 5 parsel ile 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazları halası B.'nin oğlu davalı Ali ile diğer davalı şirketin uzun yıllardır ardiye olarak ticari amaçla kullanarak işgal ettiklerini, uyarılara rağmen taşınmazların boşaltılmadığı gibi herhangi bir bedel de ödenmediğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile dava tarihi olan 02.03.2012 tarihinden geriye dönük 5 yıllık toplam 1.000,00 TL (ıslah ile birlikte 38.062,00 TL) ecrimisil isteğinde bulunmuştur.
Davalılar, çekişmeli taşınmazları kira sözleşmesine dayalı olarak kullandıklarını, kira paralarını da davacının memur olduğu ve ilçede bulunmadığı için kardeşi Murat'ın aldığını, sonrasında ise M. 'ın İş Bankası A.Ş. ...... Şubesindeki hesabına yatırdıklarını ve kira stopajlarının da vergi dairesine ödendiğini belirtip davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazları davalıların ardiye olarak ticari amaçla kullandıkları ve davacıya herhangi bir kira ödemesi yapmadıkları gerekçesi ile elatmanın önlenmesine ve bilirkişi raporuna göre, davalıların davacının kardeşi Murat'ın İş Bankası A.Ş..... ........ Şubesindeki hesabına dava tarihinden geriye dönük 5 yıl yatırdığı toplam 9.578,00 TL nin mahsup edilmesi suretiyle 38.062,00 TL ecrimisilin ve bu bedele işlemiş 11.065,00 TL faizin (asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu 300 ada 2 sayılı parseli 19.02.1992 tarihinde ve 299 ada 5 ile 300 ada 9 parsel sayılı taşınmazları 24.09.2005 tarihinde annesi Ş.. Y..'den satın almak suretiyle kayden maliki olduğu, 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davacının annesi Şirin ile davalı Ali'nin annesi Bahriye arasında noterde yapılan 22.03.1993 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli 16.04.1993 tarihli kira sözleşmesi ile kiralandığı ve kiracının devir hakkının bulunmadığının belirtildiği, 300 ada 2 parsel için Bahriye D... (..... Ticaret) adına 26.04.1993 tarihli, 300 ada 2 ve 9 parsel için ..... Ardiyecilik İnşaat Taahhüt ve Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi adına 07.07.1998 ve 13.12.2005 tarihli işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının bulunduğu, davalı şirketin dava konusu birbirine komşu 3 parselde de ardiye olarak faaliyet gösterdiği, davalı Ali'nin de davalı şirketin ortağı ve müdürü olduğu, kira sözleşmesinin kiracısı B.'nin 11.03.2006 tarihinde öldüğü,davalı Ali'nin de Bahriye'nin mirasçısı olduğu, davalıların davacının kardeşi M.'ın İş Bankası A.Ş. ..... Şubesindeki hesabına 16.11.2006-29.02.2012 tarihleri arasında her ay düzenli olarak toplam 9.678,00 TL kira parası adı altında para yatırdıkları, davalı şirket tarafından davacı İbrahim ve annesi Şirin vekili M. Y. adına vergi dairesine 300 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için 01.01.2009-31.12.2011 tarihleri arası toplam 6.622,20 TL kira stopajlarının ödendiği, davacının 01.03.2012 tarihinde davalılara ihtarname çekerek taşınmazları boşaltmasını ve ecrimisil istediği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki;çekişme konusu 299 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden taraflar arasında bir kira ilişkisi mevcut olmadığı gözetilerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.
Davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince;
Kiralayanın davacı İbrahim ile davacının annesi Şirin ve kiracının davalı Ali'nin annesi Bahriye olduğu dava konusu 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar için 22.03.1993 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Kira bedelleri de 2 ve 9 parseller için belirlenmiştir.Bu husus mahkemenin de kabulündedir.Kira sözleşmesinin hususi şartlar 1. maddesinde kiracının devir hakkının bulunmadığı belirtilmiştir. Davalı A.'nin diğer davalı .... Ardiyecilik İnşaat Taahhüt ve Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin müdürü ve ortağı olduğu, söz konusu şirketin 1993 yılından beri faaliyet gösterdiği anlaşılmaktadır. Dinlenen davalı tanıkları taşınmazları yaklaşık 20 yıldır davalı şirketin kullandığını, kira paralarının davacının kardeşi Murat'a ödendiğini söylemişlerdir. Dosyada mevcut 2006 ve 2012 yılları arasındaki banka ekstrelerinden her ay düzenli olarak kira parası adı altında davalılar tarafından davacının kardeşi M.ın banka hesabına para yatırıldığı,yine 2009 ve 2011 yılları arasındaki vergi kayıtlarından davalı şirket tarafından davacı İbrahim ve annesi Ş. vekili M. Y. adına 300 ada 2 parsel sayılı taşınmaz için vergi dairesine kira stopajlarının ödendiği,davacının 21.12.2011 tarihinde belediyeye yaptığı şikayetinde 300 ada 2 parselde kiracısının A.. D.. olduğunu bildirdiği görülmüştür. Bu durumda ihtarname tarihine kadar kiralanan 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davalı şirket tarafından kullanılmasına davacının zımnen muvafakat ettiği, akde aykırılığın giderilmesi için davalılara gönderilen ihtarnamenin 01.03.2012 tarihinde keşide edildiği, davanın uzun bir süre geçtikten sonra 02.03.2012 tarihinde açıldığı, davacının bu davranışlarıyla da kiralanan 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazların davalı şirkete devrine zımnen muvafakat ettiği, sonradan dava açmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı tartışmasızdır.
Her ne kadar konusu para olan borçların 6098 sayılı TBK. nun 89. (818 sayılı BK.nun 73.) maddesine göre alacaklının ödeme zamanındaki ikâmetgâhında ödenmesi gerekir ise de bu kural taraflar arasında eda konusunda başka bir anlaşma olmaması hâlinde geçerlidir. Davacının kardeşi M.'ın banka hesabına yapılan ödemeler davacı tarafından uzun bir süre kabul edildiğine göre, taraflar arasında bu konuda zımni bir anlaşmanın, bir eda teamülünün oluştuğunu kabul etmek gerekir.
Bu durumda 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar için taraflar arasında kira sözleşmesi ayakta olduğuna göre uyuşmazlığın bu kira sözleşmesine göre çözümlenmesi gerekmektedir.Bir başka deyişle davalıların 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazları kullanmasında fuzuli şagil olarak nitelendirilemeyeceğine göre, taşınmazı haksız olarak elinde tutan kişinin taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden de sorumlu olamayacağı açıktır.
Hâl böyle olunca; çekişme konusu 300 ada 2 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar yönünden elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi 299 ada 5 parsel sayılı taşınmaz bakımından ise kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenip sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilmesi gerekirken emsal incelenmeden soyut ifadelerle düzenlenmiş ve dava tarihi olan 2012 yılında belirlenen aylık kira gelirinden geriye dönük endeks uygulanarak düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması; ayrıca dava dilekçesinde davadan öncesi için dönemsel faiz istenildiği belirtilmeden yasal faiz istenilmiş, davacı vekil tarafından verilen ıslah dilekçesinde geriye dönük dönemsel faiz talebinde bulunulmuş isede; hesaplanan 11.065.00.-TL'nin peşin harcı yatırılmamıştır. Bu durumda usulüne uygun ıslah bulunmadığı gözetilerek geriye dönük 11.065,00 TL dönemsel faize hükmedilmesi de isabetsizdir.
Davalılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 31.12.2014 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 12.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
ALTINCI HUKUK DAİRESİ

Esas : 2014/6397
Karar : 2014/7434
Tarih : 05.06.2014

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, akde aykırılık sebebiyle kira sözleşmesinin feshi, fuzuli şagil, davalının tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar davaya konu kiralananın davalılar ..., ... ve ...'a kiralandığını ancak taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin Hususi Şartlarının üçüncü maddesinde "kiracı karalananı bir başkasına alt kiraya veremez, ortak alamaz, bir başkasına devredemez" şartının kararlaştırılmasına rağmen kiracıların, sözleşmeye aykırı olarak kiralananı davalılardan ... Mamüller Tic.San.Ltd.Şti.'ne devir edip, kiralananın halen bu şirket tarafından kullanıldığı iddiasıyla akdin feshi ve kiralananın tahliyesini talep etmişlerdir. Kiracı davalılar yargılamaya katılmamış, davalı şirket temsilcisi yargılamaya gelerek, şirketi kiracı ...'dan devir aldığını, devreden kişinin sorun olmayacağını söylemesi sebebiyle, mal sahibine haber vermediğini beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
1-Dosya kapsamına, toplananan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacılar vekilinin kiracılar yönünden davanın reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacılar vekilinin, davalılardan ... Mamüller Tic.Ltd.Şti.'ne yönelik açılan davanın reddine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Türk Borçlar Kanununun 316.maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.
Olayımıza gelince; Türk Borçlar Kanunu'nun 316.maddesinde, mahkemenin kabulünde olduğu gibi otuz gün süreli eski hale getirme ihtarnamesinin kiracılara gönderilmesi gerekmektedir. Kiralananı fuzuli işgal eden davalı şirket için yasada ihtar şartı düzenlenmemiştir. Kiralananın, sözleşmedeki devir yasağına rağmen davalı şirkete devredildiği anlaşılmıştır. Mahkemece kiralananda fuzuli işgalci durumunda bulunulan davalı şirket yönünden tahliye kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davacıların kiracı davalılar hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, (2) bentte yazılı nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün davalı şirket yönünden BOZULMASINA, onanan kısım için temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına 05/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 08-10-2023, 22:44   #3
AVUKAT2549

 
Varsayılan

Meslektaşım merhaba,
Fikirlerinizi ve kararı detaylı bir şekilde okudum. Öncelikle çok çok teşekkür ederim. Biz de üçüncü seçeneğin daha az riski olacağı kanaatindeyiz. Fakat aşağıda takıldığım bir nokta var. Kira ilişkisinin devrine yazılı bir şekilde onay vermek isteriz. Ama karşı tarafın devir yaptığını bize sözlü olarak belirttiler. Biz ihtarname çekip (A) nın bankadan ödeme yapan kişiye kira ilişkisinin devrine onayımız var mı dememiz gerekiyor ?

Yani devir olduğunu ve bizim bu devire onay verdiğimizi ispatlarken nasıl delillendirebileceğimiz konusunda çıkmazdayım.
Old 09-10-2023, 11:49   #4
av.enesteper

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AVUKAT2549
Meslektaşım merhaba,
Fikirlerinizi ve kararı detaylı bir şekilde okudum. Öncelikle çok çok teşekkür ederim. Biz de üçüncü seçeneğin daha az riski olacağı kanaatindeyiz. Fakat aşağıda takıldığım bir nokta var. Kira ilişkisinin devrine yazılı bir şekilde onay vermek isteriz. Ama karşı tarafın devir yaptığını bize sözlü olarak belirttiler. Biz ihtarname çekip (A) nın bankadan ödeme yapan kişiye kira ilişkisinin devrine onayımız var mı dememiz gerekiyor ?

Yani devir olduğunu ve bizim bu devire onay verdiğimizi ispatlarken nasıl delillendirebileceğimiz konusunda çıkmazdayım.

Merhabalar meslektaşım,

Öncelikle yardımcı olabildiysem ne mutlu bana. Yazılı onay konusunda ise önceki kiracı ile kira ilişkisinin devrine yönelik bir tutanak düzenleyerek imza altına almanız mümkün ise bunun sizin açınızdan yeterli olacağını düşünmekteyim.

Ancak, mümkün değil ise meslektaşım çekeceğiniz ihtarname ile (bu ihtarnameyi de hem yeni hem de eski kiracı adına keşide etmenizin daha sağlıklı olacağını düşünmekteyim) devir ilişkisine yazılı bir şekilde onay verdiğini belirtseniz sizin açınızdan yeterli olacağını düşünmekteyim. Tabi ki bu durumda başka meslektaşların da görüşünü alırsanız daha az sorunla karşılaşırsınız diye düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yazılı Olmayan Kira Sözleşmesinde ispat pati Meslektaşların Soruları 1 04-09-2023 15:39
Yazılı Olarak Yenilenen Kira Sözleşmesinde Kira Tespit Davası Ne Zaman Açılabilir? alcayp Meslektaşların Soruları 2 27-07-2023 10:50
Sözlü Kira Sözleşmesinde Başlangiç Ve Uzama Tarihleri Ispat Sorunu Avukat9444 Meslektaşların Soruları 0 02-01-2023 16:59
Sözlü Kira Sözleşmesinde Kira Bedelinin Ne Kadar Olduğunun Ispat Yükü Av.BugraH Meslektaşların Soruları 1 07-02-2017 17:52
yazılı kira sözleşmesinde ödemeyi ispat sorunu eylul83 Meslektaşların Soruları 3 01-04-2008 21:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05537796 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.