Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Boşanma davası sürerken yeni bir boşanma davası açılması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-02-2022, 23:15   #1
Av. Edward Watson

 
Varsayılan Boşanma davası sürerken yeni bir boşanma davası açılması

Merhaba meslektaşlarım, yaklaşık 8 ay önce tarafıma adli yardımdan bir boşanma davası geldi. Ben davacı vekiliyim. Davayı açtık, ön inceleme duruşması yapıldı ve davalı taraf başta tanık deliline dayanmadığı için tanıkların dinlenmesi mahkeme tarafından reddedildi. Davalı taraf, aynı taraflar ve aynı konuya dayanarak yeni bir boşanma davası açtı ve aynı tanıkları yeni açtıkları davada yeniden sundu. hukuki bağlantı ve tarafların aynı olması sebebiyle davanın birleştirilmesini talep etti.
Yeni açılan dava tarafıma tebliğ edilmedi. Sadece müvekkile davalı sıfatıyla tebliğ edildi. Kafam gerçekten çok karıştı.. burada ne yapmamı önerirsiniz? Şimdiden herkese çok teşekkür ederim.
Old 11-02-2022, 12:07   #2
avukat.fks

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Edward Watson
Merhaba meslektaşlarım, yaklaşık 8 ay önce tarafıma adli yardımdan bir boşanma davası geldi. Ben davacı vekiliyim. Davayı açtık, ön inceleme duruşması yapıldı ve davalı taraf başta tanık deliline dayanmadığı için tanıkların dinlenmesi mahkeme tarafından reddedildi. Davalı taraf, aynı taraflar ve aynı konuya dayanarak yeni bir boşanma davası açtı ve aynı tanıkları yeni açtıkları davada yeniden sundu. hukuki bağlantı ve tarafların aynı olması sebebiyle davanın birleştirilmesini talep etti.
Yeni açılan dava tarafıma tebliğ edilmedi. Sadece müvekkile davalı sıfatıyla tebliğ edildi. Kafam gerçekten çok karıştı.. burada ne yapmamı önerirsiniz? Şimdiden herkese çok teşekkür ederim.

Merhaba meslektaşım, karşı taraf şansını denemek istemiş. Bilindiği üzere Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava Şartları başlıklı m. 114/1-ı bendinde;

"Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması"

şartı aranmaktadır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “kamu düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Dolayısıyla ikinci açılan davanın tarafları ve konusu aynı ise birleştirilmesine değil, davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.

Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re'sen araştıracak zaten ama benim size tavsiyem cevap dilekçenizi süresinde sunun ve dilekçenizde de iki başlık altında (1. Usule Yönelik İtirazlarımız 2. Esasa Yönelik İtiraz ve Beyanlarımız) yazın. usule ilişkin olarak kanun maddeleri ve birkaç Yargıtay kararı ekleyerek davanın usulden reddi gerektiğini belirtin.
Old 11-02-2022, 19:15   #3
Av. Edward Watson

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.fks
Merhaba meslektaşım, karşı taraf şansını denemek istemiş. Bilindiği üzere Hukuk Muhakemeleri Kanununun Dava Şartları başlıklı m. 114/1-ı bendinde;

"Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması"

şartı aranmaktadır. Dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan “kamu düzeni” ile ilgili zorunlu koşullardır. Dolayısıyla ikinci açılan davanın tarafları ve konusu aynı ise birleştirilmesine değil, davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.

Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını re'sen araştıracak zaten ama benim size tavsiyem cevap dilekçenizi süresinde sunun ve dilekçenizde de iki başlık altında (1. Usule Yönelik İtirazlarımız 2. Esasa Yönelik İtiraz ve Beyanlarımız) yazın. usule ilişkin olarak kanun maddeleri ve birkaç Yargıtay kararı ekleyerek davanın usulden reddi gerektiğini belirtin.
Değerli görüşünüz için teşekkür ederim meslektaşım fakat Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 24.12.2015 tarih 2015/10091 E. 2015/24921 K. No'lu kararında Tarafların davadaki sıfatları farklı olduğundan diğer eşin daha önce açmış olduğu derdest boşanma davası yeni açılan boşanma davası için derdestlik oluşturmaz demiştir.. yine de derdestlik itirazında bulunmalı mıyız meslektaşım kafam bu noktada çok karıştı..
Old 13-02-2022, 07:58   #4
Maritime Expert

 
Varsayılan

Her ne kadar taraflar ve dava konusu aynı olsa da sizin göreviniz ilk boşanma davası ile sınırlı. Bu sebeple, ilk olarak baronuzun adli yardım bürosu ile irtibata geçmeniz ve ek görevlendirme alarak yeni dosyaya vekil kaydı yapmanız gerekir meslektaşım. Cevap süresi geçmeden ilk olarak bunu aradan çıkarmanızı tavsiye ederim.
Old 13-02-2022, 13:21   #5
Av. Edward Watson

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Maritime Expert
Her ne kadar taraflar ve dava konusu aynı olsa da sizin göreviniz ilk boşanma davası ile sınırlı. Bu sebeple, ilk olarak baronuzun adli yardım bürosu ile irtibata geçmeniz ve ek görevlendirme alarak yeni dosyaya vekil kaydı yapmanız gerekir meslektaşım. Cevap süresi geçmeden ilk olarak bunu aradan çıkarmanızı tabsiye ederim.
Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim meslektaşım. Baromuzun adli yardım bürosuyla görüştüm ek görevlendirme talep ettim fakat reddedildi. Cevap dilekçesini davalı asil elden verdi mecbur
Old 14-02-2022, 11:39   #6
avukat.fks

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Edward Watson
Değerli görüşünüz için teşekkür ederim meslektaşım fakat Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 24.12.2015 tarih 2015/10091 E. 2015/24921 K. No'lu kararında Tarafların davadaki sıfatları farklı olduğundan diğer eşin daha önce açmış olduğu derdest boşanma davası yeni açılan boşanma davası için derdestlik oluşturmaz demiştir.. yine de derdestlik itirazında bulunmalı mıyız meslektaşım kafam bu noktada çok karıştı..

Rica ederim, ben teşekkür ederim meslektaşım. Adli yardım görevi hususunu gözden kaçırarak cevaplamışım sayın Maritime Expert in yanıtına aynen katılıyorum. Sorunuza gelince, haklısınız Yargıtay Kararı gayet açık ve net fakat evet yine de derdestlik itirazında bulunabilirsiniz. Biz vekil olarak elimizden geldiğince mesleki etik sınırlarını aşmayacak şekilde müvekkilimizin çıkarları doğrultusunda hareket etmekle yükümlüyüz. Yargıtay kararına ters bir talepte bulunabilirsiniz hatta Yerel Mahkemece talepleriniz kabul de edilebilir. Sizin taşıdığınız kaygıyı aslında dosyaya bakmakla görevli hakim taşımakla yükümlü. O sebeple endişe etmenize, kafa karışıklığı yaşamanıza hiç gerek yok, rahat olunuz. Her itirazımız yasaya ve içtihatlara uygun olmak zorunda değil, kabul edilmek zorunda da değil. Biz üzerimize düşeni yapacağız, müvekkilimizi de bu şekilde itiraz ediyoruz fakat kanunen böyle bir dava açmaları mümkün, itirazımız reddedilebilir şeklinde dürüstçe bilgilendireceğiz gerisi mahkemenin takdirine kalmış.

Aslında bu olayda asıl üzerinde durulması gereken konu derdestlikten ziyade karşı dava ve karşı dava açma süresi. Anladığım kadarıyla karşı taraf cevap dilekçesi sunmuş fakat tanık deliline dayanmamış ve karşı dava talebi de yokmuş, tanıklarının dinlenmesinin reddi üzerine bu yola başvurmuş fakat HMK m. 133 te geçen karşı dava açma süresini kaçırmış. Bahsettiğiniz Yargıtay Kararını okuyunca dank etti kusuruma bakmayın bu hususu atlamışım. Müvekkiliniz ön inceleme duruşmasında ilk dava ile aynı olgulara dayanıldığından ve dava açma süresinin geçtiğinden bahisle de davanın reddini mutlaka talep etsin. Fakat m. 133 devamında "Cevap süresi içinde açılmayan karşı davanın ayrılmasına karar verilir" denilmekte bu nedenle davaya devam edilebilir hatta usul ekonomisi gereğince süresinde açılmamış olsa dahi birleştirme kararı da verilebilir. Ya da farklı bir olguya değinilmediğinden itirazınız kabul de edilebilir. Bildiğim kadarıyla bu konu biraz tartışmaya açık, benim konu hakkındaki bilgim bu kadar.

Yargıtay kararında da gördüğünüz üzere yerel mahkemece derdestlik nedeniyle usulden red kararı verilebiliyor. Reddedildiği takdirde de sizin bahsettiğiniz Yargıtay Kararı ile İstinaf kanun yoluna başvurmakla yükümlü olan karşı tarafın vekili. Bazen uygulamada karşı taraf istinaf yoluna başvurmayabiliyor ve karar sizin istediğiniz yönde kesinleşebiliyor. Bir müvekkilimin başına daha önce aynen böyle bir durum gelmişti.

Uzun lafın kısası, siz hem süre yönünden hem de derdestlik yönünden itirazda bulunun, zarar gelmez en kötü itirazlarınız reddedilir. Siz de üzerinize düşen görevi hakkıyla yerine getirmiş, en azından denemiş olursunuz içiniz rahat olur.
Old 17-02-2022, 14:20   #7
Av. Edward Watson

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.fks
Rica ederim, ben teşekkür ederim meslektaşım. Adli yardım görevi hususunu gözden kaçırarak cevaplamışım sayın Maritime Expert in yanıtına aynen katılıyorum. Sorunuza gelince, haklısınız Yargıtay Kararı gayet açık ve net fakat evet yine de derdestlik itirazında bulunabilirsiniz. Biz vekil olarak elimizden geldiğince mesleki etik sınırlarını aşmayacak şekilde müvekkilimizin çıkarları doğrultusunda hareket etmekle yükümlüyüz. Yargıtay kararına ters bir talepte bulunabilirsiniz hatta Yerel Mahkemece talepleriniz kabul de edilebilir. Sizin taşıdığınız kaygıyı aslında dosyaya bakmakla görevli hakim taşımakla yükümlü. O sebeple endişe etmenize, kafa karışıklığı yaşamanıza hiç gerek yok, rahat olunuz. Her itirazımız yasaya ve içtihatlara uygun olmak zorunda değil, kabul edilmek zorunda da değil. Biz üzerimize düşeni yapacağız, müvekkilimizi de bu şekilde itiraz ediyoruz fakat kanunen böyle bir dava açmaları mümkün, itirazımız reddedilebilir şeklinde dürüstçe bilgilendireceğiz gerisi mahkemenin takdirine kalmış.

Aslında bu olayda asıl üzerinde durulması gereken konu derdestlikten ziyade karşı dava ve karşı dava açma süresi. Anladığım kadarıyla karşı taraf cevap dilekçesi sunmuş fakat tanık deliline dayanmamış ve karşı dava talebi de yokmuş, tanıklarının dinlenmesinin reddi üzerine bu yola başvurmuş fakat HMK m. 133 te geçen karşı dava açma süresini kaçırmış. Bahsettiğiniz Yargıtay Kararını okuyunca dank etti kusuruma bakmayın bu hususu atlamışım. Müvekkiliniz ön inceleme duruşmasında ilk dava ile aynı olgulara dayanıldığından ve dava açma süresinin geçtiğinden bahisle de davanın reddini mutlaka talep etsin. Fakat m. 133 devamında "Cevap süresi içinde açılmayan karşı davanın ayrılmasına karar verilir" denilmekte bu nedenle davaya devam edilebilir hatta usul ekonomisi gereğince süresinde açılmamış olsa dahi birleştirme kararı da verilebilir. Ya da farklı bir olguya değinilmediğinden itirazınız kabul de edilebilir. Bildiğim kadarıyla bu konu biraz tartışmaya açık, benim konu hakkındaki bilgim bu kadar.

Yargıtay kararında da gördüğünüz üzere yerel mahkemece derdestlik nedeniyle usulden red kararı verilebiliyor. Reddedildiği takdirde de sizin bahsettiğiniz Yargıtay Kararı ile İstinaf kanun yoluna başvurmakla yükümlü olan karşı tarafın vekili. Bazen uygulamada karşı taraf istinaf yoluna başvurmayabiliyor ve karar sizin istediğiniz yönde kesinleşebiliyor. Bir müvekkilimin başına daha önce aynen böyle bir durum gelmişti.

Uzun lafın kısası, siz hem süre yönünden hem de derdestlik yönünden itirazda bulunun, zarar gelmez en kötü itirazlarınız reddedilir. Siz de üzerinize düşen görevi hakkıyla yerine getirmiş, en azından denemiş olursunuz içiniz rahat olur.

Değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederim meslektaşım.. çok istifade ettim.. sağ olun
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şiddetli Geçimsizlik Nedeniyle Açılan Boşanma Davası Derdest İken Zina Nedeniyle Boşanma Davası Açılması sustundag Meslektaşların Soruları 2 29-01-2020 15:35
boşanma davası devam ederken yeni dava açılması zeynur Meslektaşların Soruları 3 24-01-2010 18:58
boşanma davası sürerken tedbir nafakası ve manevi tazminat davası açılırmı? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 25-10-2009 21:33
Derdest boşanma davası dışında yeni bir dava açılması hk bir soru! av.egemen Meslektaşların Soruları 3 26-03-2007 12:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04879093 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.