İşe İade ve Kıdem ihbar tazminatı istenebilir mi

tarafımızdan açılan iki dava mevcuttur İşe İade ve Kıdem ihbar tazminatı bu iki davanın birlikte açılabileceğini düşünüyorum buna ilişkin bir yargıtya kararı arıyorum Aynı zamanda karşı taraf işe iade talebimizi samimi bulmadığı gibi işçilik alacaklarını içeren başka bir dava mevcuttur diye bir savunma bulunmuştur üstadlar ben her iki davanın birlikte açılabileceğini düşünüyorum sizin düşüncelerinizi merak ediyor bu savunmaya karşı nasıl bir savunma bulunabilirim her iki davanın açılabileceğine ilişkin bir de yargıtay kararı aramaktayım saygılarımla

işe aide ve tazminat davalrını birlikte açabilirsiniz. davalrın birleştirilmesini talep etmelisiniz bence. işe iade talebinin samimi olmadığı kısmına gelince işten haksız olrak çıkarılan müvekkiliniz olduğuna göre, günümüz ekonomik koşullaırnda işine geri dönmek istemesi kadar doğal bri yol olmadığını düşünüyorum. savunmanızı bu teme üzerine kurarsanız sanırım samimiyetlik iddiasını ortadan kaldıranız kolay olacaktır.

Arkadaşlar, yeri geldiğinde tüm meslektaşlarıma söylüyorum. Yargıtay'ın çok güzel faize ilişkin kararları var. İşçilik alacakları ve tazminatlarınızın ödenmesi için işverene ihtar çekin. Faiz başlangıç tarihi (ıslah edilen kısım için bile) ihtarın tebliğ tarihi kabul ediliyor. Alacak davası açmayın, samimi olmadığınız savunması kabul görür, sırf tazminat ve boşta geçen süre alacağı için dava açtığınız kanaatı uyanır. Oysa işe iade davaları iş güvencesi hükümleri gereği aslen işçinin eski işine iadesi amacıyla açılır. Kaldıki açtığınız alacak davasında feshe bağlı alacak kalemleri yönünden (kıdem, ihbar ve izin alacağı) işe iade davası sonucu, hatta daha da ileri giderek, davanın neticelenmesi ve kesinleşmesinden sonra işçi ve işverenin hak ve yükümlülüklerini kullanması beklenecek. Bu nedenle faizden bir kaybınız olmadığı gibi, somut olayda olduğu gibi samimi olmadığınız savunmasıyla karşılaşmazsınız.
*İşe iade ve alacak davaları birleşmez.

üstadlar ayrı ayrı tek tek açılabilir mi arkadaşlar karşı taraf ikinci bir dava açıldı diye işe iade bu da samimiyetsizilğin ifadesidir. diyor halbuki kendileri işten çıkardılar ikisinin ayrı ayrı açılabileceğini düşünüyorum bizim üstad buna ilişkin yargıtay kararı olduğunu düşünüyor ben bulamadım

sizde varsa gönderin üstadlar saygılar sevgiler farklı farklı davalar şeklinde açtık

YARGITAY9. HUKUK DAİRESİE. 2008/36889K. 2008/29872
T. 3.11.2008
• FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE DAVASI ( İle Birlikte Kıdem Kötüniyet Tazminatı ve İşçilik Alacaklarının Aynı Davada İstenmesi Olanağı Bulunmadığı )
• KIDEM TAZMİNATI VE İŞÇİLİK ALACAKLARI ( Yargılama Usulleri Farklı Olan Feshin Geçersizliği ve İşe İade İstemi İle Birlikte İstenemeyeceği )
• YARGILAMA USULÜ ( İşe İade Davası Dışında Kalan Diğer Hak ve Alacaklar İle İlgili Davalar Sözlü Yargılama Usulüne Tabi Olduğu - İşe İadeyle Birlikte Diğer İşçilik Haklarının da Dava Edildiği Hallerde Bu Davaların Ayrılmasına Karar Verileceği )
• İŞÇİLİK ALACAKLARI ( Yargılama Usulleri Farklı Olan Feshin Geçersizliği ve İşe İade İstemi İle Birlikte Kıdem Kötüniyet Tazminatı ve İşçilik Alacaklarının Aynı Davada İstenemeyeceği )
4857/m.2,18,21
1475/m.14
ÖZET : Yargılama usulleri farklı olan feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile birlikte kıdem, kötüniyet tazminatı ve işçilik alacaklarının aynı davada istenmesi olanağı bulunmamaktadır. Zira işçinin işe iadeyle ilgili isteklerinin yanında işçilikten doğan diğer tazminat ve alacakların da istenmesi halinde, bu talepler yönünden yargılama yapılması, işe iade davasının yasa koyucunun öngördüğü süre içinde seri yargılama usulüne göre görülüp sonuçlandırılmasına engel oluşturur. İşe iade davası dışında kalan diğer hak ve alacaklar ile ilgili davalar ise sözlü yargılama usulüne tabidir. Bu nedenle işe iadeyle birlikte diğer işçilik haklarının da dava edildiği hallerde bu davaların ayrılmasına karar verilerek yargılama yapılmalıdır. Esasen işçinin açmış olduğu işe iade davasında ihbar ve kıdem tazminatlarını da talep etmiş olması bir çelişkiyi oluşturur. Bir taraftan feshin geçersizliği ve işe iade talep edilirken, diğer yandan feshin sonucuna bağlı olan tazminatların istenmesi doğru olmaz.

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesi ile kötüniyet ve kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve diğer işçilik alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, feshin geçersizliğine, davacının davalı Alkan-Berkler Ortak Girişim işyerine işe iadesine, feshin geçersizliğine bağlı kıdem tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağının bu aşamada talep edilemeyeceği, işe başlatılmaması ve feshin gerçekleştiği tarihte yeni bir dava ile talep edilebileceği gerekçesi ile akdin feshin dayalı alacaklarının reddine karar verilmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı vekili ve davalı asıl işveren Afşin Elbistan Linyit İşletmeleri E.Ü.A.Ş. avukatı ve ortak girişimin taraflarından davalı Alkan A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi B.Kar tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davalı Alkan Güv. Tem. Gıda Taş. Sosyal Hizmetler San. Tic. A.Ş. ve Berkler Taş. Tur. Tem. İnş. Paz. Ldt. Şti ortak girişimi işçisi olarak davalı asıl işveren AEL İşletmeleri Elektrik Ü. A. Şirketi işyerinde iş makinesi ve nakil araçlarının bakım ve onarım işinde çalışan davacı işçi vekili aracılığı ile, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan ve kötüniyetli olarak feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesi ile kötüniyet tazminatı, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin ve diğer işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davalı AEL EÜAŞ ile davalı ortak girişim arasındaki sözleşmenin konusuna göre 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi anlamında asıl alt işveren ilişkisi bulunduğu, asıl işverenin alt işveren işçilerine karşı İş Kanunundan ve iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumlu olduğu, davacının iş güvencesi kapsamında kaldığı, iş sözleşmesinin yazılı fesih bildirimi yapılmadan, savunması alınmadan ve geçerli neden kanıtlanmadan feshedildiği, feshin geçersizliği neden ile istenilen kıdem, ihbar tazminatı ve yıllık ücretli izin alacağı istemlerinin bu aşamada istenemeyeceği, feshin gerçekleştiği tarihe göre yeni bir dava açarak alacaklarını talep edebileceği gerekçesi ile feshin geçersizliğine, davacının ortak girişim işyerine işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden davalıların birlikte sorumluluğuna, kıdem ve ihbar tazminatı ile işçilik alacaklarının reddine karar verilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunun 8.10.2003 tarih, 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olup, bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliği bulunmamaktadır. Davacı işçi, Alkan Güv. Tem. Gıda Taş. Sosyal Hizmetler San. Tic. A.Ş. ve Berkler Taş. Tur. Tem. İnş. Paz. Ldt. Şti ortak girişimi işçisi olarak diğer davalı asıl işveren işyerinde, ortak girişimin üstlendiği işte çalışmaktadır. Ortak girişimin tüzel kişiliği olmadığından ve dava dilekçesinde her iki şirket gösterildiğinden dava dilekçesinin ortak girişimi oluşturan her iki şirkete ayrı ayrı tebliğ edilmesi, taraf teşkilinin sağlanması gerekir. Mahkemece, ortak girişim adına dava dilekçesinin tebliğ edilerek usule aykırı davranılması hatalıdır.

Diğer taraftan Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması gereği yargılama usulleri farklı olan feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile birlikte kıdem, kötüniyet tazminatı ve işçilik alacaklarının aynı davada istenmesi olanağı bulunmamaktadır. Zira işçinin işe iadeyle ilgili isteklerinin yanında işçilikten doğan diğer tazminat ve alacakların da istenmesi halinde, bu talepler yönünden yargılama yapılması, işe iade davasının yasa koyucunun öngördüğü süre içinde seri yargılama usulüne göre görülüp sonuçlandırılmasına engel oluşturur. İşe iade davası dışında kalan diğer hak ve alacaklar ile ilgili davalar ise sözlü yargılama usulüne tabidir. Bu nedenle işe iadeyle birlikte diğer işçilik haklarının da dava edildiği hallerde bu davaların ayrılmasına karar verilerek yargılama yapılmalıdır. Esasen işçinin açmış olduğu işe iade davasında ihbar ve kıdem tazminatlarını da talep etmiş olması bir çelişkiyi oluşturur. Bir taraftan feshin geçersizliği ve işe iade talep edilirken, diğer yandan feshin sonucuna bağlı olan tazminatların istenmesi doğru olmaz. Mahkemece, kıdem ve kötüniyet tazminatı ile yıllık ücretli izin ve diğer işçilik alacaklarının tefrik edilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsizdir. Kaldı ki kıdem ve kötüniyet tazminatı ile yıllık ücretli izin dışında, iş sözleşmesinin feshine bağlı olmayan işçilik alacakları da istenmiştir. Feshe bağlı kıdem ve kötüniyet tazminatı ile yıllık ücretli izin alacağı, feshin geçersizliği ile ilgili davanın sonucuna bağlı tutulmalı ve tefrik edildikten sonra bu istekler yönünde bekletici mesele yapılmalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sağolun Üstad teşekkür ederim diğer ilgilenen arkadaşarımıza bolbol teşekkür eder hukuk hayatında başarılar dilerim yol göstericiliğiniz için sağolun

BİR... İşe iade davası açıldığında ayrı bir dava daha açılarak işçilik alacakları talep edilebilir.

İKİ... Yukarıdaki kararda da ifade edildiği üzere yargılama usulleri farklı olduğundan işe iade talebiyle işçilik alacaklarının ödetilmesi talebi aynı dava içinde görülmez.

ÜÇ... İşçilik alacakları talepli davada feshe bağlı olan alacaklar(kıdem tazminatı-ihbar tazminatı-yıllık izin ücreti)bakımından işe iade davası bekletici mesele yapılır. İşe iade davasının sonucu beklenirken dilekçeler sunulur, tanıklar dinlenir, hesap yapılır ve dosya karar aşamasına gelir. Böylelikle işe iade davası sonuçlandığında(örneğin fesih geçerli nedene dayandığından reddedildiğinde) kıdem - ihbar tazminatı talebi kabul edilir ve süreç kısalmış olur.

DÖRT.. Yukarıdaki kararda yer alan ve "işe iade davası varken kıdem-ihbar talep edilmesi çelişklidir" şeklinde yorumlanacak kısım için argo tabirler kullanmak istiyorum. Ancak site kuralları elvermediğinden kullanmıyor ve "yasada dört ayda bitirilmesi öngörülen bir davayı en erken iki senede kesin hükme bağlayan bir yargı organının süreci kısaltmaya yönelik hak arama faaliyetini işe iade davası bakımından çelişkili bulması"nın isabetsiz olduğunu düşündüğümü söylemekle yetiniyorum.

Alıntı: Yazan Engin Özoğul BİR... İşe iade davası açıldığında ayrı bir dava daha açılarak işçilik alacakları talep edilebilir. İKİ... Yukarıdaki kararda da ifade edildiği üzere yargılama usulleri farklı olduğundan işe iade talebiyle işçilik alacaklarının ödetilmesi talebi aynı dava içinde görülmez. ÜÇ... İşçilik alacakları talepli davada feshe bağlı olan alacaklar(kıdem tazminatı-ihbar tazminatı-yıllık izin ücreti)bakımından işe iade davası bekletici mesele yapılır. İşe iade davasının sonucu beklenirken dilekçeler sunulur, tanıklar dinlenir, hesap yapılır ve dosya karar aşamasına gelir. Böylelikle işe iade davası sonuçlandığında(örneğin fesih geçerli nedene dayandığından reddedildiğinde) kıdem - ihbar tazminatı talebi kabul edilir ve süreç kısalmış olur. DÖRT.. Yukarıdaki kararda yer alan ve "işe iade davası varken kıdem-ihbar talep edilmesi çelişklidir" şeklinde yorumlanacak kısım için argo tabirler kullanmak istiyorum. Ancak site kuralları elvermediğinden kullanmıyor ve "yasada dört ayda bitirilmesi öngörülen bir davayı en erken iki senede kesin hükme bağlayan bir yargı organının süreci kısaltmaya yönelik hak arama faaliyetini işe iade davası bakımından çelişkili bulması"nın isabetsiz olduğunu düşündüğümü söylemekle yetiniyorum.

ÜÇ... Benim düşünceme göre, burada her somut olayda ayrı bir strateji belirlemek gerekir. Örneğin, işçinin işe iade sonucu işe başlatılması ve alacak davasının konusuz kalması da ihtimal dahilinde olabilir. Keza işe iade davası, kıdem ve ihbar tazminatı haklarının doğup doğmadığı konusunda da kesin hüküm teşkil edebilecektir. İşe iade davasının kazanılması sonucu işe başlatılmayan ve alacakları ödenmeyen işçinin açtığı davada da sadece hesaplama yapılacaktır. Her iki olasılıkta da kararın temyiz edildiğini düşünürsek, süreçler arasındaki fark önemsizleşecektir. Hasılı, ben işe iade davası devam ederken alacak davası açmanın çok fazla pratik bir faydası olduğunu sanmıyorum.

DÖRT.. Biraz sakin ol.

Sayın Adli Tip'in stratejisine saygı duymakla birlikte...

BİR... Giydirilmiş ücretin tespiti bakımından da tanık deliline ihtiyaç duyulduğunu bu nedenle de sürecin öngörülenden daha uzun sürebileceğini...

İKİ... Fazla çalışma vs alacakarı bakımından zamanaşımı süresinin işlediğini...

"dikkate almak" gerekir.

Arkadaşlar,işçi ücretsiz izin dönemine ait ücreti isteyebilir mi?

Örneğin işçiye öncelikle 20 gün ücretsiz izin kullandırılımış ve ücretsiz izin dönüşü işe başalamasına izin verilmemiş ve sözleşmesi feshedilmiştir. Burada kıdem ,ihbar tazminatı ,ve diğer alacaklarla işveren tarafından zorunlu olarak ücretsiz izin kullandırıldığı yönünde tanık dinleterek bu dönemin ücreti istenebilir mi?

Alıntı: Yazan Aybüke Kağan Arkadaşlar,işçi ücretsiz izin dönemine ait ücreti isteyebilir mi? Örneğin işçiye öncelikle 20 gün ücretsiz izin kullandırılımış ve ücretsiz izin dönüşü işe başalamasına izin verilmemiş ve sözleşmesi feshedilmiştir. Burada kıdem ,ihbar tazminatı ,ve diğer alacaklarla işveren tarafından zorunlu olarak ücretsiz izin kullandırıldığı yönünde tanık dinleterek bu dönemin ücreti istenebilir mi?

Sayın Aybüke Kağan

ÜCRETSİZ İZİN... Ücretsiz izin uygulaması ancak işçinin yazılı kabulüyle mümkündür. Yani işçi ücretsiz izne çıkacağına yazılı onay vermemişse bu uygulama işçiyi bağlamaz. Ancak Yargıtay işçinin davranışlarıyla da bu durumu onaylayabileceğini kabul ediyor. Dilekçenizde "izin dönüşü işe başlamak istemiştir" derseniz Yargıtay: "işçi, ücretsiz izni zımnen kabul etmiştir" diyecektir. Böylelikle de izin "ücretsiz" olduğu için müvekkiliniz de bu döneme ait ücreti isteyemeyecektir.

Ücretsiz iznin zorunlu olarak kullandırıldığını söylemek yerine işçinin bu uygulamaya hiçbir şekilde(zımnen-alenen) onay vermediği üzerine bir savunma iyi olur.

KIDEM - İHBAR TAZMİNATI... İşverenin davranışı eylemli fesih olarak kabul edilebileceğinden bu alacakların talep edilmesi mümkün. Ancak yukarıda da değindiğim gibi müvekkilinizin ücretsiz izin uygulamasını kabul ettiği sonucuna varılırsa "ücretsiz izin dönemi"nin bitiş tarihi ile ilgili tartışma başlayacaktır ki bu da aleyhinize olabilir. Yani işveren şu tarihte değil bu tarihte dönmesi gerekirdi diyerek davayı karmaşıklaştırabilir.

Merhabalar,
İşe iade davası sonucunda işe başlatılmayan müvekkil için işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti için dava açmak istiyorum ancak aynı zamanda müvekkilin kıdem ve ihbar tazminatları da ödenmemişti. Kıdem, ihbar, boşta geçen süre, işe başlatmama talepleri tek bir davada istenebilir mi? Yardımlarınızı bekliyorum, teşekkürler.