Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

itibrı hizmet-acil

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-10-2007, 10:55   #1
parézer

 
Olumsuz itibrı hizmet-acil

tekelde çalışan müvekkilin itibarı hizmet süresinden faydalanabilmesi için dava açmayı düşünüyorum.İtibarı hizmet süreleri ile ilgili 2007/mart ayında Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu bir karar var.
- Müvekkilim yaklaşık olarak 19 yıl gibi bir süredir Tekel işletmesinde çalışmakta(farklı kentlerde çalışmış).Geriye yönelik olarak çalıştığı tüm yıllar için itibarı hizmetten yararlanmasını isteyebilirmiyim.Bu konuda zamanaşımı veya Anayasa Mahkemesi kararının geriye yürütülemeyeceği sorunu ile karşılaşabilirmiyim
- müvekkilin işveren ile yaptığı görüşmelerde işveren kurumun tavrı olumsuz olduğundan kuruma haktan yararlanması için yazılı başvuruda bulunmadık.Mahkemede, kuruma başvurmamış olmamamız nedeni ile bir sorunla karşılaşabilirmiyiz.

İlgili arkadaşlara teşekkürler ve herkese iyi çalışmalar
Old 31-10-2007, 12:36   #2
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

YARGITAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME BÜYÜK GENEL KURULU KARARI

Tarih : 18.02.2000
Esas No : 1997/1
Karar No : 2000/1

506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’na 11.08.1977 tarih ve 2098 sayılı Yasa’yla getirilen Ek-5 maddesinde düzenlenen itibari hizmet süresinin; anılan Yasa’nın 108.maddesinde öngörülen sigortalılık süresine eklenebileceğine, ayrıca sigortalının prim ödeme gün sayısına eklenemeyeceğine ilişkindir.

I- İçtihatları Birleştirme İsteği

Yargıtay 10.Hukuk Dairesi Başkanı, 03.07.1997 tarihi başvurusuyla, Yargıtay Yüksek Hukuk Genel Kurulu’nun 15.06.1988 tarih ve 270/472 sayılı Kararıyla 02.05.1997 tarih ve 207-392 sayılı Kararları, ayrıca aynı konuda Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 09.06.1997 tarih ve 3756-3757-3578 esas, 1997/4405-4406-4407 Karar Sayılı kararıyla, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 17.02.1997 gün, 7337/854 Sayılı Kararları arasında görüş aykırılığı bulunduğunu ileri sürerek içtihatların birleştirilmesini istemiştir. Birinci Başkanlık Kurulu, 16.10.1997 tarih ve 66 Sayılı Kararıyla içtihatlar arasında aykırılık bulunduğuna, aykırılığın Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nca giderilmesine karar vermiştir.

II- İçtihatları Birleştirmeye Yol Açan Kararlar

1- 10.Hukuk Dairesi Kararları :
a) 10.Hukuk Dairesinin 09.06.1997 tarih ve 1997/3756-4403 sayılı Kararında; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın Ek-5.maddesindeki itibari hizmet süresinin hem sigortalılık süresine, hem de sigortalının fiilen çalışılmış gün sayısına eklenmesi ve ayrıca sigortalılık başlangıç tarihinin, itibari hizmet süresi kadar geri götürülmesi gerektiğine karar verilmiştir.
b) 10.Hukuk Dairesinin 09.06.1997 tarih ve 1997/3757-4406, 1997/3578-4407 Sayılı Kararları da aynı doğrultudadır.

2- 21.Hukuk Dairesinin 17.02.1996 tarih ve 1996/7337-854 sayılı Kararında ise, 506 sayılı Yasa’nın Ek-5 maddesindeki itibari hizmet süresinin prim ödeme gün sayısına eklenemeyeceğine, bu sürenin iki kez kullanılmasının olanaksız bulunduğuna karar verilmiştir.

II- Hukuk Genel Kurulu Kararları :

a) Hukuk Genel Kurulu, 02.05.1997 tarih ve 1997/21-208 Esas, 1997/392 Sayılı Kararında; yerel mahkemenin 506 sayılı Yasa’ya 2098 sayılı Yasa’yla getirilen Ek-5 maddesindeki itibari hizmet süresini, hem sigortalılık süresine hem de prim ödeme gün sayısına ekleyip, sigortalılık başlangıcını prim ödeme gün sayısı kadar geri götüren ve davacıya yaşlılık aylığı bağlanmasını hükme bağlayan yerel mahkemenin direnme kararını, itibari hizmet süresinin yalnızca sigortalılık süresine eklenebileceği ve bu sürenin iki kez kullanılmasına yasaca olanak bulunmadığı gerekçesiyle bozmuştur.
b) Hukuk Genel Kurulu’nun 15.06.1988 günlü ve 1988/10-270, 1998/472 Sayılı Kararı ise, Emekli Sandığı’nda ve fiili hizmet zammının gerektirdiği hizmetlerle Sosyal Sigortalar Kurumu’nda geçen hizmetlerin birleştirilmesine ilişkin olup, içtihatları birleştirme konusuyla ilgili değildir.

2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 16/5. Ve 45.maddeleri uyarınca toplanan Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nda kararlar arasında aykırılık bulunduğuna karar verilerek işin esasına geçilmiştir.

III- İçtihatlar Arasında Aykırılığın Konusu ve Çözümün Gerekçesi

Aykırılığın konusu, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’na 11.08.1977 tarih ve 2098 sayılı Yasa’ya getirilen Ek-5.maddede öngörülen iş kollarında çalışan sigortalılara tanınan itibari hizmet süresinin 506 sayılı Yasa’nın 108.maddesinde tanımlanan sigortalılık süresine mi, yoksa hem sigortalılık süresi ve hem de prim ödeme gün sayısına mı eklenmesi gerektiğine ilişkindir.

Aralarında aykırılık bulunduğu kabul edilen kararlarda, sözü edilen “sigortalılık süresi” ve “fiili prim ödeme gün sayısı” 506 sayılı Yasa’nın “yaşlılık sigortası” yönünden önem taşıyan temel kavramlarıdır. Gerçekten, yaşlılık sigortasından yararlanmada üç temel öğe söz konusudur. Sigortalılık süresi, fiili prim ödeme gün sayısı ve yaştır. Bunlardan yaşla ilgili olarak, Yasa’nın doğrudan belirlediği ve zaman zaman üzerinde değişiklik yaptığı yaş sınırı, her sigortalı için aynıdır. Sigortalılık süresi ise, 506 Sayılı Yasa’nın 108.maddesinde tanımlandığı üzere, sigortalının ilk işe giriş tarihi ile yaşlılık aylığı için Kuruma başvurduğu tarih arasında geçen süredir. “Fiili prim gün sayısı”na gelince; burada, Kuruma yapılan parasal katkı söz konusudur. Daha açık bir anlatımla, fiili prim gün sayısı, sigortalı yararına, sigortalılık süresi içerisinde, eylemli biçimde günlük kazançları üzerinden ödenen primli günler toplamıdır. 506 sayılı Yasa; yaşlılık sigortası yönünden, seçenekli bir sistem öngörmüş, kimi zaman iki, kimi zaman üç öğenin gerçekleşmesi durumunda, kişinin yaşlılık aylığından yararlanabileceğini hükme bağlamıştır. 2098 sayılı Yasa ise, 506 sayılı Yasa’yla getirilen “itibari hizmet” kurumu ile yıpratıcı kimi işlerde çalışan sigortalılara, Yasaca belirlenen oranda, itibari bir sürenin eklenmesini öngörmüştür. Böylece, itibari hizmet süresinden yararlanan bir sigortalı, yaşlılık sigortası uygulamasında öbür sigortalılara göre ayrıcalıklı bir duruma geçmekte ve daha erken emekli olabilme olanağına kavuşmaktadır. İşte, görüş aykırılığının temeli, bu ayrıcalığın kapsam ve boyutlarında düğümlenmektedir.

Gerçekten, itibari hizmetten yararlanan bir sigortalının sigortalılık süresine dörtte bir oranında ek yapılmasıyla; sözgelimi, 20 yıllık bir sigortalıyı benzerlerine göre 5 yıl önce emekli olabilme olanağı sağlamakta, 25.08.1999 tarihli ve 4447 sayılı Yasa’nın yürürlüğünden önceki dönemde 38 yaşında emekli olabilme hakkı tanınmaktadır. Bu tür bir olanak, kuşkusuz önemli bir ayrıcalıktır. Bunun dışında, itibari hizmet süresinin fiili prim ödeme gün sayısına katılması durumunda ise, yukarıda sözü edilen sigortalı, ayrıca 1800 günlük fiili prim üstünlüğünü elde etmekte, yalnızca 3200 gün prim ödediğine, yaşlılık aylığına hak kazanabilmekte ve böylelikle benzerlerine göre yaşlılık aylığı bağlama oranını yükseltebilmektedir. Oysa, yasa koyucu bu tür ikiye katlı bir ayrıcalığı öngörmemiş, yalnızca sigortalılık süresi yönünden bir üstünlük sağlamıştır. Bu durum öncelikle Ek-5.maddenin birinci fıkrasının açık anlatımından ortaya çıkmaktadır. Gerçekten söz konusu birinci fıkrada; itibari hizmet süresinin sigortalılık süresine ekleneceği açıkça belirtilmiş, ayrıca fiili prim ödeme gün sayısına ekleneceği yolunda bir anlatıma yer verilmiştir. Her ne kadar maddenin ikinci fıkrasında, fiili gün sayısına ilişkin bir anlatım yer almışsa da, bu durum maddenin birinci fıkrasında belirtilen sigortalılık süresinin hesaplanması yöntemine ilişkindir ve itibari hizmet süresinin yıl olarak değil de, gün olarak değerlendirilmesi durumunda eklemenin nasıl bulunacağını göstermektedir. Birbirinden ayrı kurumlar olan, “sigortalılık süresi” ve “prim ödeme gün sayısı”nın Yasa’da açıkça gösterilmedikçe birbirlerinin yerine geçirilmesi ya da yorum yoluyla öngörülmesi olanaksızdır. Nitekim, 506 sayılı Yasa’nın bölümünde Ek-5.madde dışında ayrıcalıklı sistemde, yalnızca maden işçileri yönünden yer verilmiş ve Yasa’nın 60/E. Maddesinde, 1800 gün çalışmış bulunan sigortalılara bu işlerdeki “prim ödeme gün sayıları” toplamına göre birinin ekleneceği ve böylece bulunan toplam sürenin “prim ödeme gün sayısı” olarak benimseneceği öngörülmüştür. Görülüyor ki, yasa koyucu, 506 sayılı Yasa’da, söz konusu deyiş ve kavramların ikisinin birlikte ayrıcalık yaratacak biçimde değerlendirilmesini istememiş, yalnızca, en tehlikeli işlerden sayılan maden işçilerine, fiili prim ödeme sayısına eklenmek üzere itibari bir süreyi kabul etmiştir. Öte yandan, öğretide de,itibari hizmet süresinin, salt sigortalılık süresine ekleneceği görüşü ağır basmaktadır. (Bkz.Prof.Dr.A.CanTuncay, Sosyal Güvenlik Kurulu Dersleri, 6.Bas.,Sh.258, Prof.Dr. Ali Nazım Sözer, Sosyal Sigorta İlişkisi, İzmir 1991, Sh.192, Prof.Dr.Ali Nazım Sözer, İtibari Hizmet Müessesesi ve İtibari Hizmetle İlgili Bazı Uygulama Sorunları, Çimento İşveren Cilt 12, Sh.3.Mayıs 1998 Sh.10 v.s) Ayrıca, 25.09.1999 tarih ve 4447 sayılı Yasa’nın 16.maddesiyle getirilen Ek-39.maddesinde açıkça, “itibari hizmet süresinin”, “sigortalılık süresine” eklenmek suretiyle bulunacağı belirtilmiş ve yasa koyucunun bu yöndeki görüşü bir kez daha yinelenmiştir.

Amaçsal yorum, çağcıl bir yöntemdir. Yasa’nın yapıldığı andaki değil, uygulandığı andaki yasa koyucunun nesnel amacını gözeten bir yorumdur. Ancak, bu yorumun sınırımı yasanın anlatım çerçevesi çizer. Anlatım içindeki deyişler ve/yada kavramlar, bu nesnel amaç içinde geniş ya da dar algılanabilir. Ancak, amaçsal yorum bahanesiyle, kesinlikle bu çerçevenin dışına çıkılarak yasal metne anlam verilmez. Bu yapıldığı takdirde, uygulayıcı yasayı örtülü olarak değiştirmiş olur. Kuşkusuz hiçbir yorum aracı ve yöntemi böyle bir keyfiliğe izin veremez.

506 sayılı Yasa’nın Ek-5.maddesinde sözü edilen itibari hizmet süresinin; metnin yasal çerçevesi içinde kalan amaçsal yorumu gözettiğinde, yukarıda açıklanan nedenlerle, yalnızca sigortalılık süresine eklenmesi gerekeceği açıkça ortaya çıktığından, içtihatların, Hukuk Genel Kurulu ve 21.Hukuk Dairesinin görüşleri doğrultusunda birleştirilmesi gerekir.

SONUÇ : 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Yasası’nın Ek-5. Maddesinde öngörülen itibari hizmet süresinin, salt sigortalılık süresine eklenmesi gerekeceğine ve ayrıca bu sürenin fiili prim ödeme gün sayısına eklenmesinin söz konusu olamayacağına, 18.02.200 tarihinde ve ilk oturumda üçte iki çoğunlukla karar verildi.
Old 31-10-2007, 12:39   #3
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

İtibari Hizmet Müddeti



Madde 35 - İtibari hizmet müddeti, bu kanun gereğince bağlanacak aylıklar ve yapılacak kesenek iadesi ve toptan ödemelerinin hesabında fiili hizmet müddetlerine eklenen müddettir. (1)
AÇIKLAMA
(1) İtibari hizmet süresi;
a) Emeklilik keseneklerinin geri verilmesi için gerekli 5 yılın,
b) Ölüm, yaş haddi ve malüliyet hallerinde aylık bağlanabilmesi için zorunlu olan 10, veya özel hallerde 5 yılın,
c) İstekle emekliye ayrılabilmek için aranan 20 veya 25 yılın,
d) Emekli ikramiyesinin,
hesaplanmasında dikkate alınmaz.
Ancak, itibari hizmet süresi, keseneklerin iadesinde, toptan ödeme yapılmasında ödenecek paranın, aylık bağlanmasına hak kazanılması halinde de bağlanacak aylığın yüzde miktarının artmasına tesir eder.


Madde 36 - (Değişik : 18/1/1979 - 2177/1 Md.)
İştirakçilerin bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aşağıda yazılı görevlerde geçen fiili hizmet sürelerinin (zamlar hariç) her yılı için fıkralarında gösterilen itibari hizmet süreleri eklenir;
A) Muvazzaf ve yedek subay, astsubay, uzman jandarma çavuş ve uzman erbaşlardan;
a) Harbi doğuran genel ve kısmi seferberliğe katılanların, harbin ilanından seferberliğin bitim tarihine,
b) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli olanların, çarpışmaların başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe,
c) Harp veya seferberlik ilan edilmeden, Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası andlaşmalar uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapanların, çarpışma meydana gelmesi halinde çarpışmanın başlangıcından bitimine veya Türkiye'ye dönüş tarihine, (1)
kadar geçen fiili hizmet sürelerinin (bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık süreleri dahil) bir katı;
B) Kanunları gereğince aylıkları ödenmek suretiyle, kurumları ile ilgileri kesilmeyerek, (A) fıkrasının (a), (b), (c) bendlerinde yazılı hareketlere sivil iştirakçi, er veya erbaş olarak katılanların, bu durumlarda geçen fiili hizmet sürelerinin (bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık süreleri dahil) bir katı;
C) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya düşman tarafından enterne edilen iştirakçilerden kanunları gereğince, aylıkları ödenmek suretiyle, kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiili hizmet sürelerinin bir katı;
Yukarıdaki yazılı itibari hizmet süreleri üç aydan az ve toplamı 5 yıldan fazla olamaz.(*)
AÇIKLAMA
(1) 1960 Anayasasında 66 ncı madde olarak düzenlenen bu fıkra, 1982 Anayasası ile 92 nci madde olarak yeniden düzenlenmiştir.
DEĞİŞİKLİK
(*) Madde 36 - (2177 SK ile değişik 8/6/1949 tarih ve 5434 SK hükmüdür.)
İştirakçi veya tevdiatçıların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aşağıda yazılı vazifelerde geçen fiili hizmet müddetlerinin (zamları hariç) her yıl için fıkralarında gösterilen itibari hizmet müddetleri eklenir;
a) Muvazzaf gedikli veya yedek subay, askeri memur ve gedikli erbaşlardan harbi doğuran genel veya kısmi seferberliğe katılanların, harbin ilanından seferberliğin sonuna ve seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen katılan birliklerde vazifeli olanların, çarpışmanın başlangıcından seferberliğin sonuna ve seferberliğin bitiminden önce terhis edilmişlerse terhis tarihine kadar geçen fiili hizmet müddetlerinin (Bu tarihlerden sonra dahi devam eden esirlik müddetleri dahil) bir katı;
b) Kanunları gereğince aylık veya ücretleri tam veya eksik ödenmek suretiyle kurumları ile ilgileri kesilmeyerek yukarıda yazılı hareketlere er olarak katılanların bu durumda geçen fiili hizmet müddetlerinin (Bu tarihten sonra dahi devam eden esirlik müddetleri dahil) bir katı;
c) Harb halinde düşmana esir düşen veya düşman tarafından enterne edilen iştirakçi veya tevdiatçılardan Kanunları gereğince, aylık veya ücretleri tam veya eksik ödenmek suretiyle, kurumları ile ilgileri kesilmiyenlerin, bu durumlarda geçen fiili hizmet müddetlerinin bir katı;
Yukarki fıkralarda yazılı itibari hizmet müddetleri toplamı 5 yılı geçemez.

GENELGELER
T - 26) İtibari hizmet sürelerinin aynı ay içinde olsa dahi 3 aydan az olamıyacağı.
T - 27) Emniyet ile diğer Kamu Kurum ve Kuruluşlarında uçucu personel olarak görev yapanlara itibari hizmet süresi zammı verileceği.


Madde 37 - (Değişik : 23/6/1983 - 2852/1 Md)
Pilot olan ve olmayan Türk Silahlı Kuvvetleri (Jandarma Genel Komutanlığı dahil) uçucuları ile Devlet Hava Yolları Genel Müdürlüğü uçucu personelinin uçucu olarak; denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçü subay, yedek subay ve astsubayların denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçü olarak görevlerinde geçirdikleri fiili hizmet müddetlerinin her yılı için 32 nci maddenin (a) fıkrası ile 36 ncı maddenin (a), (b) fıkralarında gösterilen fiili ve itibari hizmet müddetleri zamları dışında ayrıca 6 ay itibari hizmet müddeti eklenir. (1) (2) (*)

AÇIKLAMA
(1) 28/2/1985 tarih ve 3160 sayılı Emniyet Teşkilatı Uçuş Hizmetleri Tazminat Kanununun 15 inci maddesi gereğince Emniyet Genel Müdürlüğü uçucu personeli de aynı haktan yararlanır.
(2) 8/6/1989 tarih ve 3570 sayılı Kanunun 12 nci maddesi ile değiştirilen 3160 sayılı Kanunun 15 inci maddesi uyarınca 1/7/1989 tarihinden sonra bu haktan sadece Emniyet Genel Müdürlüğü uçucu personelinden sözleşmeli olarak görev yapanlar yararlanır.

DEĞİŞİKLİK
(*) Madde 37 - (670 SK ile değişik 8/6/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanunun hükmüdür.)
Pilot olan ve olmayan uçucuları ile Devlet Hava Yolları Genel Müdürlüğü uçucu personelinin uçucu olarak, denizaltı subay, gedikli, yedek subay ve askeri memurları ile gedikli erbaşların denizaltıcılık vazifelerinde geçirdikleri fiili hizmet müddetlerinin her yılı için 32 nci maddenin (a) fıkrası ile 36 ncı maddenin (a), (b) fıkralarında gösterilen fiili ve itibari hizmet müddetleri zamları dışında ayrıca 6 ay itibari hizmet müddeti eklenir.
(*) Madde 37 - (2852 SK ile değişik 15/7/1965 tarih ve 675 SK hükmüdür.)
Pilot olan ve olmayan ordu uçucuları ile Devlet Hava Yolları Genel Müdürlüğü uçucu personelinin uçucu olarak; denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam, subay, yedek subay ve askeri memurları ile astsubayların denizaltıcılık, dalgıç, kurbağa adam görevlerinde geçirdikleri fiili hizmet müddetlerinin her yılı için 32 nci maddenin (a) fıkrası ile 36 ncı maddenin (a), (b) fıkralarında gösterilen fiili ve itibari hizmet müddetleri zamları dışında ayrıca 6 ay hizmet müddeti eklenir.


Madde 38 - Müddet tahdidine ait hükmü hariç olmak üzere 33 üncü madde ile 34 üncü maddenin hükümleri 36 ve 37 nci maddelerde yazılı itibari hizmet müddeti zamları hakkında da uygulanır.

(İl.Ek Md. 38,56)




ONİKİNCİ KISIM
Emekli Aylığı Bağlanacak Haller



Madde 39 - Emekli aylığı aşağıdaki hallerde bağlanır1)
a) Cumhurbaşkanlığında bulunanların bu yerlerden ayrılışlarında istekleri üzerine; (2)
b) (Değişik : 25/08/1999 - 4447/23 Md.) 25 fiili hizmet yılını dolduran iştirakçilerden kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını dolduranların istekleri üzerine, (3)(4)(5)(6)
Seçilmiş belediye reisleri ve vilayetlerin daimi komisyon azaları hariç olmak üzere, 30 hizmet yılını tamamlamış olanlar kurumlarınca lüzum görüldüğünde yaş kaydı aranmaksızın re'sen,
(Mülga : 21/04/2005 - 5335/29 Md.)
Subay ve askeri memurlarla gedikli subay ve gedikli erbaşların harbe hazırlık devresinde istekleri ile emekliye ayrılma muameleleri, durumun aydınlanmasına ve tehlikenin geçmesine kadar geri bırakılabilir. Bu devrenin başladığı ve bittiği tarihler İcra Vekilleri Heyetince tespit edilir. (3)
(Dördüncü Fıkra Mülga : 7/2/1969 - 1101/2 Md.)
(Beşinci Fıkra iptal: Anayasa Mah.nin 30/1/1963 tarih ve E.1962/262, K.1963/21 sayılı kararı ile)
c) (Değişik : 25/08/1999 - 4447/23 Md.) İştirakçilerden 40 ıncı madde gereğince haklarında yaş haddi hükümleri uygulanacak olanlar kurumlarınca re'sen veya (61) yaşını doldurduklarında istekleri üzerine; (4)(5)
ç) (Değişik : 25/08/1999 - 4447/23 Md.) 87 nci maddenin (a, b, c, d, e, g, h, i, j ve m) fıkralarında gösterilenlerden 25 fiili hizmet yılını dolduran iştirakçilerden kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını dolduranların istekleri üzerine, (4)(5)
d) (Değişik : 25/08/1999 - 4447/23 Md.) 88 inci madde gereğince emekli kesenekleri geri verilmemiş olanların (61) yaşını doldurmalarında istekleri üzerine ve (b) fıkrasındaki durumda iseler re'sen;(4)(5)
e) Subay ve askeri memurlarla, gedikli subay ve gedikli erbaşların ahlak noktasında hüküm ile veya yetersizlik veya disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine veyahut askeri mahkemelerce verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re'sen;
f) (e) fıkrasında yazılı olanlar dışındakiler ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine kurumlarınca re'sen;
g) (Değişik. 9/7/1953 - 6122/1 Md.) Belediye reisleri ile vilayetlerin daimi komisyonu azalarının bu yerlerde iken (b) fıkrasında yazılı duruma girmelerinde istekleri üzerine; (4)(5)
h) (Mülga: 20/2/1992 - 3774/6 Md.)
i) (Mülga: 20/2/1992 - 3774/6 Md.)
j) (Ek : 21/04/2005 - 5335/3 Md.) Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı en az % 40 olanlardan fiili hizmeti 15 yıl olanların istekleri üzerine,(4) (5)
k) (7/7/1994 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 13/6/1994 tarih ve 546 sayılı KHK ile eklenen hüküm olup, Anayasa Mahkemesinin 21/7/1994 tarih ve E:1994/67, K:1994/64-2 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.)
(Değişik : 25/08/1999 - 4447/23 Md.) Emekli aylığı bağlanabilmesi için yukarıdaki (c ve d) fıkralarında yazılı hallerde ilgililerin fiili hizmet müddetlerinin 15 yılı, (e ve f) fıkralarında yazılı hallerde de 25 yılı doldurmuş olmaları şarttır. (b) fıkrasının ikinci paragrafı ile (27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevkedilenler hariç) (d, e ve f) fıkraları kapsamına girenlere 61 yaşını doldurmadan emekli aylığı bağlanmaz.
(Ek : 25/08/1999 - 4447/23 Md.) (b) ve (ç) fıkralarında gösterilenlerden 32 nci madde gereğince fiili hizmet sürelerine zam yapılanların yaş hadlerinden; eklenilen bu sürenin üç yıldan çok olmamak üzere yarısı indirilir.
(Mülga : 25/08/1999 - 4447/23 Md.)
(Mülga: 20/2/1992 - 3774/6 Md.) (*)

(İl.Md. 42,43,102,104; Ek Md. 5,26,29,31,38; Ek G.Md. 8,22)

AÇIKLAMA

(1) Emekliye sevk onaylarının hangi mercilerce alınacağı hakkında Ek 26 ncı maddeye bakınız.
(2) Fıkrada, Cumhurbaşkanlarının bu yerlerden ayrılışlarında aylık bağlanacağı yer almış ise de; daha önceki hizmetleri emekliye ayrılmalarına yeten Cumhurbaşkanları bu makamlarda iken de emekliye ayrılmalarını isteyebilirler. (md./42)
(3) Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin emekliye ayrılabilmeleri ve emekliliklerini isteyebilecekleri aylar konusunda 27/7/1967 tarih ve 926 Sayılı Kanunun 8 inci maddesinin dikkate alınması gerekmektedir.
(4) Geçmiş hizmet sürelerini borçlananlar, borçlanma dilekçelerinin T.C.Emekli Sandığı kayıtlarına geçiş tarihinden, hizmetlerini ihya edenler paralarının T.C.Emekli Sandığına yatırıldığı tarihten itibaren 6 ay geçmedikçe, bütün şartlar meydana gelmiş olsa dahi, istekle emekliye ayrılamazlar. (md./102)
(5) 8/1/1972 tarih ve E:1968/9, k:1972/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, istekle emekliye ayrılma işlemi tekemmül edip, T.C.Emekli Sandığınca aylık bağlandıktan sonra idare bu işleminden geri dönemez, geri dönülmesi halinde, dönme işlemi yok sayılacaktır.
(6) Malüliyetleri sebebiyle aylık bağlanmış olanlardan, emeklilikle ilgili bir göreve girenlerin, yeniden emekliye ayrılmalarını istemeleri halinde, hizmetleri ne olursa olsun önceki malüliyetlerine izafeten, önceki ve sonraki hizmetlerinin toplamı üzerinden aylık bağlanacaktır.

DEĞİŞİKLİK
(*) Madde 39 bent (b) fıkra bir - (21/6/1954 tarih ve 6422/1 Md. hükmüdür.)
b) Fiili hizmet müddeti 30 yılı doldurmuş olanların istekleri üzerine;
Madde 39 fıkra (b) - (6422 SK ile değişik 9/7/1953 tarih ve 6122 sayılı Kanunun hükmüdür.)
b) Fiili hizmet müddeti 25 yılı doldurmuş olanların istekleri üzerine; 40 ıncı maddenin (a) ve (b) fıkralarında yazılı olanlarla seçilmiş belediye reisleri ve vilayetlerin daimi komisyon azaları hariç olmak üzere 25 hizmet yılını tamamlamış olanlar kurumlarınca lüzum görüldüğünde yaş kaydı aranmaksızın resen;
Ceza bakımından takibat veya muhakemeleri yapılmakta olanlardan bu durumda bulunanların istekleri takibat veya muhakemeleri sonuna bırakılır.
Subay ve askeri memurlarla gedikli subay ve gedikli erbaşların harbe hazırlık devresinde istekleri ile emekliye ayrılma muameleleri, durumun aydınlanmasına ve tehlikenin geçmesine kadar geri bırakılabilir. Bu devrenin başladığı ve bittiği tarihler İcra Vekilleri Heyetince tespit edilir.
Subay ve askeri memurlardan, subay ve askeri memur olduktan sonra veya askeri memur olmazdan evvel öğrenci sıfatı ile yabancı memleketlerde tahsil veya stajda bulunarak avdet edenler, masrafları kendi tarafından ödenmiş ise tahsil veya staja gidiş ve dönüş tarihleri arasında geçen müddet kadar, devlet tarafından ödenmiş ise bu müddetin iki misli kadar yukarıda yazılı (25) yıl fiili hizmetten ayrıca hizmet etmedikçe emekliye ayrılmalarını isteyemezler.
Bu fıkra hükümlerine göre resen emekliye sevk edilenler hakkındaki kararlar katidir. Bu kararlar aleyhine hiç bir suretle kaza merciine başvurulamaz.
Madde 39 bent (b) fıkra beş - (Anayasa Mah. 30/1/1963 gün ve 1962/262 K. 1963/215 kararı ile iptal edilen madde. 21/6/1954 tarih ve 6422 sayılı Kanun hükmüdür.)
Bu fıkra hükümlerine göre re'sen emekliye sevk edilenler hakkındaki kararlar katidir. Bu kararlar aleyhine hiçbir suretle kaza mercilerine başvurulamaz.
Madde 39 bent (b) fıkra dört - (1101 SK ile değişik 21/6/1954 tarih ve 6422 sayılı Kanunun hükmüdür.)
Subay ve askeri memurlardan, subay ve askeri memur olduktan sonra veya askeri memur olmazdan evvel öğrenci sıfatı ile yabancı memleketlerde tahsil ve stajda bulunarak avdet edenler, masrafları kendi taraflarından ödenmiş ise tahsil veya staja gidiş ve dönüş tarihleri arasında geçen müddet kadar, devlet tarafından ödenmiş ise bu müddetin iki misli kadar yukarıda yazılı 25 yıl fiili hizmetten ayrıca hizmet etmedikçe emekliye ayrılmalarını isteyemezler.
Madde 39 bent (ç) - (2898 SK ile değişik 23/9/1983 tarih ve 6122 sayılı Kanun hükmüdür.)
ç) 87 nci maddenin (a, b, c, d, e, g, h, i, j ve m) fıkralarında gösterilenlerden kadın ise fiili hizmet müddetleri 20 yıl olanların (45) yaşını, erkek ise fiili hizmet müddetleri 25 yıl olanların (50) yaşını doldurmalarında istekleri üzerine;
Madde 39 bent (ç) - (2898 SK ile değişik 9/7/1953 tarih ve 6122 sayılı Kanunun hükmüdür.)
ç) 87 nci maddenin (a, b, c, d, e, g, h, i, j ve m) fıkralarında gösterilenlerden müstehak iseler, hizmet müddetleri 25 yıl doldurmuş bulunanlar istekleri üzerine;
Bent (h ve i) - ((2898 SK ile değişik 23/9/1983 tarih ve 1925 sayılı Kanun hükmüdür.)
h) Fiili hizmet müddetleri 20 yıl ve yaşları (45)'i dolduran kadın iştirakçiler istekleri üzerine;
i) Fiili hizmet müddetleri 25 yıl ve yaşları (50)'yi dolduran erkek iştirakçiler istekleri üzerine;
Bent (h ve i) - (3/7/1975 tarih ve 1922 SK hükmüdür.)
h) Fiili hizmet süresi 20 yılı doldurmuş kadın iştirakçiler istekleri üzerine,
i) İştirakçilerden 25 fiili hizmet yılını dolduranlar istekleri üzerine,
Madde 39 - (6122 SK ile değişik 5434 sayılı Kanun hükmüdür.)
ç) 87 inci maddenin (a, b, c, ç, d, e, g, h, i, j ve m) fıkralarında gösterilenlerden müstehak iseler, yukarıdaki (b) fıkrasının ikinci bendi hükmü uygulanmak suretiyle yaşları (55) ve fiili hizmet müddetleri (30) yılı doldurmuş bulunanlar istekleri üzerine;
g) Belediye başkanları ile İllerin Daimi Komisyonu üyelerinin bu yerlerde iken (b) fıkrasında yazılı duruma girmelerinde istekleri üzerine;
Madde 39 son fıkra - (23/9/1983 tarih ve 2898 sayılı Kanun hükmüdür.)
(ç), (h) ve (i) fıkralarında gösterilenlerden, 32 nci madde gereğince fiili hizmet sürelerine zam yapılanların yaş hadlerinden, eklenilen bu sürenin 3 yıldan çok olmamak üzere yarısı indirilir.
Madde 39 - (25/08/1999 tarih ve 4447 sayılı Kanun ile değişik 39 uncu maddenin (b) fıkrasının 1 nci paragrafı, (c, ç ve d) fıkraları ile (k) fıkrasından sonra gelen 1 nci paragraf ve yürürlükten kaldırılan son iki paragraf hükümleri).
b) fıkrasının 1 nci paragrafı (20/02/1992 tarih ve 3774 sayılı Kanun hükmüdür); Kadın iştirakçilerden 20, erkek iştirakçilerden 25 fiili hizmet yılını dolduranların istekleri üzerine;
c) (08/06/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanun hükmüdür); İştirakçilerden 40 ıncı madde gereğince haklarında yaş haddi hükümleri uygulanacak olanlar kurumlarınca re'sen veya (60) yaşını doldurduklarında istekleri üzerine;
ç) (20/02/1992 tarih ve 3774 sayılı Kanun hükmüdür); 87 nci maddenin (a, b, c, d, e, g, h, i, j ve m) fıkralarında gösterilenlerden kadın ise 20, erkek ise 25 fiili hizmet yılını dolduranların istekleri üzerine,
d) (08/06/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanun hükmüdür); 88 inci madde gereğince emekli kesenekleri geri verilmemiş olanların (60) yaşını doldurmalarında istekleri üzerine ve (b) fıkrasındaki durumda iseler re'sen;
Emekli aylığı bağlanabilmesi için yukarıdaki (c) fıkrasında yazılı halde ilgililerin fiili hizmet müddetlerinin 10 yılı (e ve f) fıkralarında yazılı hallerde de 25 yılı doldurmuş bulunmaları şarttır.
(b, e ve f) fıkralarına göre kurumlarınca emekliye ayrılanların 55'den eksik olan her yaş yılı için ilgilinin emekli keseneğine esas aylık veya ücretinin tutarının yıllık toplamının kesenek ve karşılık toplamları ilgili kurumlarca derhal ve toptan Sandığa ödenir.
Ancak 32 nci madde gereğince fiili hizmet müddetlerine zam yapılanların 55'ten eksik yaşlarının hesabında eklenen bu müddetler kadar yaşlarından indirme yapılır.
Madde 39 fıkra (j) 21.04.2005 tarih ve 5335 sayılı Kanunla değişik 2559 sayılı Kanun hükmüdür.
j) Sakatlıkları sebebiyle ilgili mevzuat uyarınca göreve alınanlardan en az 15 yıl fiili hizmeti bulunanların istekleri üzerine.
(21/04/2005 tarih 5335 sayılı Kanunun 29 ncu maddesi ile iptal edilen 08/06/1949 tarih ve 5434 sayılı Kanun hükmüdür.)
Ceza bakımından takibat veya muhakemeleri yapılmakta olanlardan bu durumda bulunanların istekleri takibat veya muhakemeleri sonuna bırakılır.


GENELGELER

T - 28) Emekliye sevk edilip, T.C.Emekli Sandığınca aylık bağlanmadan emeklilik onayları iptal edilenlerin emekliliklerinin iptal edilmesi,
T - 29) 39 uncu maddenin (e) ve (f) fıkralarına göre emekliye sevk edilenlerden, 104 üncü madde gereğince, T.C.Emekli Sandığı ile ilgili göreve alınmamaları gerektiği halde göreve alınanların, iki terfi süresi geçmiş olması halinde, toptan ödeme yapılmış hizmetlerinin ihya edilerek, sonradan geçen hizmetleriyle birleşeceği,
T - 30) 5434 SK.nun 39 uncu maddesinin (f) fıkrasına göre sicillen emekliye sevkedilen kadın iştirakçide 25 yıl hizmet şartının aranacağı,
T - 31) 5434 sayılı Kanunun 87 nci maddesi uyarınca görevlerinden ayrılanlarla, malülen veya istekleri üzerine haklarında emeklilik işlemi uygulanarak aylık bağlananlardan, sonradan kurumlarınca sicillen emekliye sevk edilenlerin, ikinci kez alınan onaylara göre işlem yapılması, ancak, haklarında malülen veya istek gibi nedenlerle aylık bağlama işlemi uygulanmış olanların kazanılmış hak mahiyetini alan tahsis işlemlerinin değiştirilmemesi,
T - 35) 5434 sayılı Kanunun 44 üncü maddesine göre malüllüğü tasdik edildikten sonra aynı veya başka bir kurumda sınıf değiştirenlerin,yeniden yükümlülük süresine tabi olarak, emekliliklerini isteyebilecekleri,
T -115) Resen emekliye sevk edilenlerden emeklilikleri iptal edilenlerden görevlerine dönenlerin, emekliye ayrıldıkları tarihten göreve başladıkları tarihe kadar ödenen emekli aylıklarının geri alınacağı,
T -217) T.C.Emekli Sandığına tabi bir görevde çalışmakta iken % 35 oranında sakatlanan ve malül olarak 15 yıldan fazla çalışan iştirakçinin, çalışmasına devam ettiği sırada, malüliyeti % 40 ve daha fazla oranda artmış ise, Ek Geçici 22 nci maddeden yararlanacağı,
T -366) Bağ-Kur'a tabi hizmetlerin ne şekilde birleştirilerek aylık bağlanacağı.
T -453) Hizmetleri 1214 sayılı Kanun hükümlerine göre birleştirildikten sonra SSK'ca aylık bağlananların SSK'ya tabi yeniden göreve girip de 2829 sayılı yasaya göre Sandığımızdan aylık bağlanması talebinde bulunanlara Sandığımızca aylık bağlanamıyacağına dair Y.K. 9/6/1994 tarih ve 956 S. karar.
T -641)Kadrosuzluk sebebiyle emekliye sevkedilen 1 inci ve 2 nci Sınıf Emniyet Müdürlerine rütbelerinin yaş haddini (60 yaşını) doldurdukları tarihe kadar zorunlu emeklilik ek ödemesi yapılması hk.
H - 57) İlk defa sağlam olarak sigorta primi ödemek suretiyle sigortalı çalışan, daha sonra açıkta iken geçirdiği kaza neticesi sakat kalan ve bu haliyle memuriyete girerek emekliye ayrıldığı tarihe kadar Sandığa tabi çalışanların 5434 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin (j) fıkrasından yararlandırılarak sigorta ile Sandığa tabi hizmetlerinin birleştirilmesi,
H -146) 5434 sayılı Kanunun 39 uncu maddesinin (e) ve (f) fıkraları gereğince emekliye sevk edilen, bu nedenle 104 üncü madde gereğince T.C.Emekli Sandığı ile ilgili göreve alınmamaları gerektiği halde göreve alınanlardan iki terfi süresi geçtikten sonra bu durumları anlaşılanların T.C.Emekli Sandığı ile ilgilerinin devam edeceği.
Old 31-10-2007, 13:06   #4
parézer

 
Varsayılan

cevabınız için teşekkürler.
aklımı kurcalayan kısım, Anayasa Mahkemesi'nin Sosyal Sigortalar Kanunu”nun Ek 5. maddesinin birinci fıkrasının 20.6.1987 günlü, 3395 sayılı Yasa ile eklenen IV numaralı bendinde yer alan “Azotlu gübre ve şeker sanayiinde, ...” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE,ilişkin vermiş olduğu 2007/Mart tarihinde yayınlanan kararına karşı müvekkilin bu karadan önceki çalışmaları açısından da itibarı hizmet süresinden yararlandırılır mı?
Old 01-11-2007, 13:53   #5
ahmetyılmaz

 
Varsayılan

Anayasa mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği kuralı çerçevesinde Mart2007 tarıhınden oncekı çalışmaları ıcın itibarı hizmet süresinden yararlanılamayacagı dusuncesındeyım
ama yıne de denenebılır
saygılar
Old 13-11-2007, 11:15   #6
gülnihal çevik

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ahmetyılmaz
Anayasa mahkemesi kararlarının geriye yürümezliği kuralı çerçevesinde Mart2007 tarıhınden oncekı çalışmaları ıcın itibarı hizmet süresinden yararlanılamayacagı dusuncesındeyım
ama yıne de denenebılır
saygılar


itibari hizmetle ilgili açılacak davalarda zamanaşımı suresi ne kadardır?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hizmet Tespiti, İşe Giriş Bildirgesi Kadir COŞKUN Meslektaşların Soruları 24 13-03-2017 15:20
Hizmet Satın Almak - Hizmet Satmak Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 6 03-08-2012 13:31
Mevsimlik İşçilerin Açtığı Hizmet Tesbiti Davasında Hizmet Alımı Yapıldığı iİddiası altiokebru Meslektaşların Soruları 0 17-09-2007 15:29
-Acil-İş Hukuku-Hizmet Tespite Konu Hizmetin Nev'i ad-hoc Meslektaşların Soruları 5 25-06-2007 12:09
acil/iş sözleşmesinin feshi ve kıdem sorunu/ acil avenginakbaba Meslektaşların Soruları 5 18-01-2007 09:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04990792 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.