Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mahkemenin Hükmettiği Vekalet Ücreti MÜVEKKİLİN midir ?

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 4,50 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-11-2007, 01:05   #1
Sedat KAÇMAZ

 
Acil Mahkemenin Hükmettiği Vekalet Ücreti MÜVEKKİLİN midir ?

Sevgili meslektaşlar ;
Avukatlık yasasında ve avukatlık asgari ücret tarifesinde mahkemelerin takdir ettiği ve icra dairesince hesaplanıp borçluya yüklenilen vekalet ücretinin avukata ait olduğuna dair açık hüküm var diye biliyorum
Ancak geçen gün kendisi de hukukçu olan ancak avukat olmayan biri mahkemelerce hükmedilen vekalet ücretlerinin ve icra dairelerince borçludan alınan vekalet ücretlerinin müvekkile verilmesi gerektiğine dair Yargıtay Genel Kurul ve Daire kararları olduğunu söyledi Böyle birşey olabilir mi ??? Böyle olduğuna veya karşı yönde kararları olan arkadaşlarımız paylaşırsa sevinirim
Old 25-11-2007, 01:26   #2
Ahmet Turan

 
Varsayılan

(1) nolu bentte de açıklandığı gibi davada redddedilen bir müddeabih bölümü olmadığı için davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, vekalet ücreti yargılama giderlerinden olup, davanın taraflarına yönelik olarak hükmedilmesi gerekirken vekiller lehine vekalet ücretine karar verilmesi de kabul şekli itibari ile doğru değildir. (19. Hukuk Dairesi 2006/4792 E, 2006/7417 K. )
Old 25-11-2007, 01:40   #3
Sedat KAÇMAZ

 
Varsayılan Bu paranın müvekkile verilmesi anlamına mı gelir ?

Avukatlık Yasası'nın 164/son maddesi açık bence ;
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti, avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.
Davanın tarafları lehine vekalet ücretine hükmedilmesi teknik bir mesele. Bu hükmedilen vekalet ücretinin müvekkile ödenmesi gerektiği anlamına gelmiyor bence. Anayasa Mahkemesi bu fıkrayı iptal mi etti ??
Old 25-11-2007, 01:56   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Bence de hakkınızı vermeyin. Sonra geri alınmıyor. Kanun da benim gibi düşünüyor:

Avukatlık Kanunu
Avukatın hapis hakkı ve avukatlık ücretinin rüçhanlı bulunması:
Madde 166 – Avukat, müvekkili tarafından verilen veya onun namına aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıymetleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı nispetinde elinde tutabilir.

Saygılarımla
Old 25-11-2007, 02:10   #5
Sedat KAÇMAZ

 
Varsayılan

Üstad vermesine vermiyorum da mesleki ve cezai anlamda bir sıkıntı doğar mı o önemli ? Tahsil ettiğim paranın ödemesini yaptım karşı yan ve vekalet ücreti ve müvekkilden almam gerekeni kestim. Ama vatandaş bunlar bana ait ödemezsen baroya ve savcılığa şikayet edeceğim diyor. Varsa aleyhe karar bilmek lazım başımızı durduk yerde derde sokmayalım
Old 25-11-2007, 03:48   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Avukatlık Kanunu 164.maddesi size hak tanımış ve 166. maddesi size hapis hakkı tanımış. Karar aramanıza gerek yok kanısındayım.

''Müvekkilinizden almanız gereken'' ücreti yazılı sözleşme ile kanıtlayabiliyorsanız mesleki veya cezai sorumluluğunuz doğmaz.

Karşı taraftan tahsil ettiğiniz vekalet ücreti için ise bir kanıta dahi gerek yok. Mahkeme kararının kendisi yeterli kanıttır.

Saygılarımla
Old 25-11-2007, 11:04   #7
Av. Ramazan Çakmakcı

 
Varsayılan Karşı taraf vekalet ücreti avukata aittir

Değerli meslektaşım
Avukatlık Kanunu ile koruma altına almaya çalıştığımız karşı taraf vealet ücretimiz Yargıtayın gelenekselleşmiş yaklaşımı sonucu maalesef bu hale getirildi.
Özel bir kanun olan Avukatlık Kanununa daha sonraki bir tarihte eklenen bu hüküm yerine HUMK hükümlerine dayanan yargı kararları özetle şunu demektedir.
Karşı taraf avukatlık ücreti avukata ait olabilir ama biz yargılamada avukatı HUMK anlamında taraf olarak alamayacağımızdan karar kısmında da karşı taraf avukatlık ücretinin avukata ait olduğuna hükmedemeyiz. Biz tarafa ait olmak üzere hükmederiz avukatta onu müvekkilinden alsın...
Sizin sorunuzdan karşı taraftan tahsilatı yaptığınız ve paranın da elinizde olduğunu anlıyorum.
Usulen verilen bu karar ve yargıtay kararları Avukatlık Kanunundaki karşı taraf vekalet ücretinin avukata ait olduğuna dair kanun hükmünü ortadan kaldırmamaktadır. Yani kendi paranızı müvekkile verip ondan tekrar geri almak gibi bir anlamsızlık içine girmenize bence gerek yok. Yukarıda değerli meslektaşlarım hapis hakkımızdan da bahis açmışlar ve kanun hükmünün yeterli olduğunu belirtmişlerdir.
Müvekkiliniz epey akıllı imiş ? usulü kararlardan kendine esasa yönelik haklar çıkarmaya kalkmaktadır. Bence hakkınızı yedirmeyin derim. Baronunda Savcılığında sizin aleyhinize bir karar verebileceğini de zannetmiyorum. Kaldı ki böyle bir harekete girerse müvekkiliniz aleyhine baroya haber vermek kaydıyla manevi tazminat ve iftira vb. davalar açmanız çok uygun olacaktır.
Mücadelenizde başarılar dilerim.
Sevgi ve saygıyla
Old 25-11-2007, 13:56   #8
tosunkartal

 
Varsayılan

Selamlar;

Ben de diğer meslektaşlarım gibi düşünüyorum. Kanunun maddesi oldukça açıktır. Bunun yanında ben bugüne kadar vekille takip edilmeyen davalarda ayrıca vekalet ücretine hükmedildiğine şahit olmadım. Bu bile vekalet ücretinin bizim hakkımız olduğunun delilidir bence.

Saygılarımla.
Old 25-11-2007, 14:58   #9
ali ekmekçi

 
Varsayılan

hapis hakkınız var ve ücretiniz size ait meslektaşlarımın açıkladığı üzere bırakın sizi şikayet etsin alsın cevabını
Old 25-11-2007, 16:57   #10
urfalı

 
Varsayılan

Avukatlık yasası m.164 son fıkra oldukça açık."kararla karşı tarafa yüklenecek Ücreti vekalet avukata aittir."
demek ki bu kısım ,davayı kaybeden tarafın ödeyeceği toplam miktar içinde vekilin iş ve işlem yapamayacağı bir kısımdır.Çünkü vekile ait olmayan bir paradır,kazanan taraf parayı alsa da ücreti vekalet kısmını avukata vermek zorundadır.
Old 25-11-2007, 23:07   #11
üye14072

 
Varsayılan

müvekkilin sizden para istediğine dair bir belge elde edin.
masrafını siz verin noter tebligatı çeksin
mektup yazsın
ve sair

bunun üzerine menfi tespit davası açın.
bir arkadaşınıza da vekalet verin

davayı kazanırsanız (ki kazanırsınız) %40
bir de üstüne vekkalet ücreti daha

hadi hayırlı işler

NOT forum yöneticileri görmeden kitaba bi de siz bakın kontrol edin,
sonra bu mesajı silin

sevgiler
av. m. emin öztürk
kocaelii
Old 25-11-2007, 23:09   #12
köktaş

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
İcrada yapılan takip işlemlerinde borçlu tarafın ödediği vekalet ücreti avukatındır. Ancak bir dava sonunda ödenilecek vekalet ücreti müvekkilindir. Bundan çok eminim bir yargıtay kararında okumuştum. Sizin yapacağınız ( bundan sonra alacağınız bir davada )müvekkille avukatlık sözleşmesi yapmak ve sözleşmenin içeriğine de dava sonunda kazanılacak vekalet ücreti avukatındır diye bir ibare eklemenizdir. Aksi takdirde davayı kazansanızda, dava sonunda hükmedilecek vekalet ücreti müvekkile vermek zorunda kalırsınız. Saygılarımla
Old 26-11-2007, 12:02   #13
müge yenihan gökrem

 
Varsayılan mahkemenin hükmettiği vekalet ücreti müvekkilindir

Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 2004/1638 E.2004/8367 K.sayılı kararı ve 29.5.1957 tarih 4/16 sayılı İBK.sorunuzu cevaplıyor.Gerek Avukatlık Yasası ve gerekse yasaya dayalı olarak hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde yer alan düzenlemeler;HUMK'un davanın taraflarına ve hükmün kimlere yönelik kurulacağına ilişkin hükümlerini kaldırıcı ve değiştirici nitelikte değildir.Aksine,hükmün ve ayrıntısı niteliğindeki yargılama giderlerinin ve yargılama giderlerine dahil bulunan vekalet ücretinin davanın tarafları hakkında kurulması gerekir.Avukatlık Yasasındaki ,"vekalet ücreti avukata aittir"biçimindeki düzenleme hükmü kuran mahkemeye değil,vekil ile vekil edene yönelik bir kuraldır.Bu yorum ve varılan sonuç aynı maddedeki "bu ücret,iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez,haczedilemez"biçimindeki düzenleme ile de doğrulanmaktadır.Dolayısıyla tahsil etmiş olduğunuz vekalet ücretini Av.Y mucibince müvekkilinizle aranızdaki içi ilişki gereği müvekkile ödemek durumunda değilsiniz.
Old 26-11-2007, 13:29   #14
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

T.C
ZONGULDAK
İDARE MAHKEMESİ


ESAS NO: 2001/1206
KARAR NO: 2002/505

DAVACI : Av.Nüket Kara Orman İşletme Müdürlüğü Kdz.Ereğli-ZONGULDAK


DAVALI : Orman Genel Müdürlüğü-ANKARA

VEKİLİ : Av.Zehra D.Yurtseven, Orman İşletme Müdürlüğü ZONGULDAK
DAVANIN ÖZETİ : Kdz. Ereğli Orman İşletme Müdürlüğü avukatı olarak görev yapan davacının, Avukatlık Yasası’nda yapılan değişiklik nedeniyle vekalet ücretlerinin herhangi bir limit olmaksızın tamamının kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 13/9/2001 tarih ve 5724 sayılı işlemin; 1136 sayılı Avukatlık Yasası’nın 164. maddesinde yapılan değişiklik sonucu getirilen “Avukatlık ücreti avukatındır. Aksine sözleşme yapılamaz.” hüküm ile değişiklikten önceki mevcut mevzuat çerçevesinde belirli limitler dahilinde avukatlık ücretinden kesinti yapılmasına cevaz veren hükümlerin kaldırıldığı, yeni yapılan düzenleme hükmünün amir hüküm olduğu, avukatın emek ve mesaisi karşılığında ve en önemlisi “avukat” olması sebebiyle, müvekkili ile ilgisi olmayan, müvekkilin hesabından çıkmayan ve tamamen davayı kazanmış olması ile ünvanından kaynaklanan, avukat ile takip edilmemesi halinde tahakkuk etmesi de söz konusu olamayacak olan avukatlık ücretine limit konulmasının mümkün olmadığı, avukatın kişisel emeği ve üzerine aldığı sorumluluk karşılığı tamamen alması gereken ücrette kesinti yapılmasının insan hakları ve hiçbir yasayla bağdaşmayacağı, mahkeme kararlarının uygulanma zorunluluğu kapsamında bizzat unvanı ve adı geçen kararlarda yasa gereği kararda adı geçen avukat adına hükmedilen ücretten kesinti yapılmasının ve limit konulmasının da usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.



SAVUNMANIN ÖZETİ : 657 sayılı Yasanın 146. maddesi 2. fıkrası hükmü uyarınca memurlara yasa, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu yasayla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği ve hiçbir yarar sağlanamayacağı, aynı maddenin 3. fıkrasına göre ise 1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümlerin saklı olduğu ve vekalet ücretinin yıllık tutarının, 6000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katını geçemeyeceği ve bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktarın merkezde bir hesapta toplanarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılacağı hükümlerine yer verildiği, idarelerince avukatlarına vekalet ücretlerinin, 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkındaki Yasa ve bu yasanın 2. maddesi uyarınca çıkarılarak 12/8/1961 tarih ve 5/1560 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konan 1389 sayılı Yasaya göre Vekalet Ücreti Tevzi Yönetmeliği ile 1136 sayılı Avukatlık Yasası ve 657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 146. maddesi ile bu madde uyarınca çıkarılarak 22/3/1983 tarih ve 83/6259 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konan Limit Dışı Kalan Vekalet Ücretinin Dağıtım Esasları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tevzi edilmekte ve ödenmekte olduğu, bu çerçevede 657 sayılı Yasanın 146. maddesi ile getirilen yasal sınırlamalar ile belirlenen en üst miktarı aşan vekalet ücretlerinde kesinti yapılmasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.



TÜRK MİLLETİ ADINA



Karar veren Zonguldak İdare Mahkemesince dava dosyası ve ekleri incelenerek işin gereği görüşüldü:



Dava, Kdz. Ereğli Orman İşletme Müdürlüğü avukatı olarak görev yapan davacının, Avukatlık Yasası’nda yapılan değişiklik nedeniyle vekalet ücretlerinin herhangi bir limit olmaksınız tamamının kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 13.09.2001 tarihli ve 5724 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.



657 sayılı Devlet Memurları Yasasının 146. maddesinin 2. fıkrasında, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı, ancak, 2/1/1961 tarihli ve 196 sayılı Kanunun 2. maddesi, 7/6/1926 tarihli ve 904 sayılı Kanuna 30/1/1957 tarihli ve 6893 sayılı Kanunla eklenen ek 5. maddenin birinci ve ikinci fıkraları, 19/7/1972 tarihli ve 1615 sayılı Kanunun 161. maddesi, 13/1/1943 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun değişik 14.maddesi ve 02/02/1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli kurumların, il özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümlerine saklı olduğu, şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarının, 6000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının oniki katının geçemeyeceği, bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktarın merkezde bir hesapta toplanarak Maliye ve Gümrük Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında, yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılacağı kurala bağlanmış,1389 sayılı Devlet Davalarının İntaç Eden Avukat Ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkında Yasanın 1. maddesinde ise, “Devlet lehine intaç edilen davalardan dolayı hükme rapt ve tahsil olunan vekalet ücretleri Muvazenei Umumiyeye dahil vekaletler ve umumi müdüriyetlerce hizmet mesbuk olanlara aşağıdaki cetvel mucibince tevzi ve bütçelerdeki mahkeme harçları tertibinden tesviye olunur.”hükmüne yer verilmiş, gerek Yasasının devamındaki hükümlerinde, gerek bu yasa uyarınca ve 657 sayılı Yasanın 146/2. maddesi uyarınca yayımlanan yönetmeliklerde de bu kesintilerin hangi usul ve esaslara göre yapılacağı düzenlenmiştir.



1136 Sayılı Avukatlık Yasasının 164. maddesinin 4. fıkrasının 4667 Sayılı Yasayla değiştirilmeden önceki halinde, avukatla iş sahibi arasında aksine yazılı sözleşme bulunmadıkça tarifeye dayanarak karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücretinin avukata ait olduğu belirtilmiş, 4467 sayılı Yasayla anılan maddede yapılan değişiklik sonucunda ise 164. maddede , “Avukatlık ücreti, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade eder.




Yüzde yirmibeşi aşmamak üzere, dava veya hükmolunacak şeyin değeri yahut paranın belli bir yüzdesi avukatlık ücreti olarak kararlaştırılabilir.



İkinci fıkraya göre yapılacak sözleşmeler, dava konusu para dışındaki mal ve haklardan bir kısmının aynen avukata ait olacağı hükmünü taşıyamaz.



Avukatlık asgari ücret tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir.Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu hallerde, değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. Değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde ise asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın sonucuna ve avukatın emeğine göre değişmek üzere ücret anlaşmazlığı tarihindeki dava değerinin yüzde beşi ile yüzde onbeşi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir.



Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.” Hükmüne yer verilmiştir.



Dava dosyasının incelenmesinde, Kdz. Ereğli orman İşletme Müdürlüğü avukatı olarak görev yapan davacının, Avukatlık Yasasında yapılan değişiklik nedeniyle vekalet ücretlerini herhangi bir limit olmaksızın tamamının kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun 13.09.2001 tarih ve 5724 sayılı işlemle reddedilmesi sonucu ret işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.



Yukarıda yer alan hükümlerin incelenmesinden, Avukatlık Yasası’nda yapılan değişiklikle hiçbir istisna getirilmeksizin yargı mercileri kararlarıyla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin davada haklı çıkan tarafın avukatına ait olduğu öngörüldüğünden, davalı idarenin tarafı olduğu davalarda da karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti davalı idare avukatı olan davacıya ait olacağından aksi yöndeki dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.




Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 15.180.000 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan 16.300.000 TL posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, 17/4/2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 26-11-2007, 15:31   #15
seyitsonmez

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşlarım ben dilekçelerimde "avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine ve avukat adına hükmedilmesine" diye talepde bulunuyorum ama şimdiye kadar kabul edilmedi.

İsteyenin bir yüzü vermeyenin iki yüzü kara misali

sevgi ve ışıkla kalın..
Old 26-11-2007, 15:53   #16
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Selim Hartavi

Yukarıdaki 14 nolu mesajınızla çok güzel bir karar aktarmışsınız ama Zonguldak İdare Mahkemesinin verdiği bu karar Danıştay'ca bozuldu diye hatırlıyorum. Diğer üyelerimizin yanılmaması için açıklama zorunluluğunu duydum.

Kamu avukatları karşı taraftan hak ettikleri ücretleri limit dahilinde almaya devam etmektedir. Ancak kamudaki bu uygulama serbest avukatları bağlamaz. Karşı taraftan alınan vekalet ücretine mahkemece taraf adına hükmedilse bile, avukatla müvekkil ilişkisi içinde avukatlık ücreti avukata aittir.

Saygılarımla
Old 26-11-2007, 16:59   #17
köktaş

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
E. 2002/1-185
K. 2002/300
T. 9.7.2002
Öte yandan, 1136 sayılı Avukatlık Yasasının 168. maddesinde 10.5.2001 gün ve 24398 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 4667 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik öncesinde, yerleşik yargısal kararlarda vurgulandığı ve ayrıntıları 23.12.1976 gün ve 7-6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; yargı mercilerince ceza davalarında karşı tarafa yükletilecek avukatlık ücreti, kamu davasına katılma isteği ya da kişisel dava gününde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenmekteydi.

Ancak, Avukatlık Yasasının ücret sözleşmesini düzenleyen 168. maddesinde 4667 sayılı Yasanın 81. maddesi ile yapılan ve somut olaydaki hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren değişiklik karşısında, anılan maddenin son fıkrasına göre; "Avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarife" nin esas alınması gerekmektedir..

Yine aynı Yasanın 4667 sayılı Yasanın 77. maddesi ile değişik 164. maddesinin son fıkrası ile, "Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti, avukata aittir." hükmü getirilmiştir.

Açıklanan yasa değişikliklerinden sonra düzenlenip 4.12.2001 tarih ve 24603 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve direnmeye ilişkin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 2. Kısım 2. Bölümünde ise, ağır ceza mahkemelerinde görülen davalardaki avukatlık ücreti 480.000.000 TL, olarak belirlenmiştir.

Bu itibarla, yerel mahkemenin Avukatlık Yasasında yapılan ve hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren değişiklikler doğrultusunda, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre müdahil vekiline verilmek üzere 480.000.000 TL. avukatlık ücretine hükmetmesi gerekirken, kamu davasına katılma isteği tarihinde yürürlükte bulunan tarife uyarınca müdahile verilmek üzere 115.000.000 lira avukatlık ücreti tayini isabetsiz olup, direnme hükmünün bu nedenle de bozulması gerekir.
Old 26-11-2007, 20:24   #18
Av.Hülya İREN

 
Varsayılan

Arkadaşlar bende bu konuda vekalet ücreti avukatın diye biliyorum.Hatta bu ücretten kesinti dahi yapılamaz.Bence bağlı bulunduğunuz baroya dilekçe ile başvurun.Ordan alacağınız yanıta göre işlem yapın.
Old 27-11-2007, 16:11   #19
Sedat KAÇMAZ

 
Varsayılan

Konuyla ilgili değerli görüşlerini gönderen tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Müvekkile konuyu en ince ayrıntısına kadar açıklamaya çalıştım. İlamı icraya koymuş ve icra vasıtasıyla tahsil etmiştim. Gerek ilamdan gerekse icradan kaynaklanan karşı yan vekalet ücretlerine ilişkin serbest meslek makbuzlarını kesip, icra dosyasına koymuştum. Müvekkilden aldığım vekalet ücretine ilişkin olarak da serbest meslek makbuzunu kesip kendisine verdim. "Artık bundan sonrası senin bileceğin iştir. Baro ve savcılık şikayetlerinde ben haklı çıkarsam tazminat davası açacağımdan kuşkun olmasın" dedim ve uğurladım. Bekleyip göreceğiz. Herkese tekrar teşekkür ediyorum.
Old 02-12-2007, 15:59   #20
echokosmos

 
Varsayılan

Arkadaşlar..;
benim kanaatime göre,vekil-müvekkil arasında yazılı bir sözleşme varsa,sözleşme şartları geçerlidir.Barolara kayıtlı, avukat arkadaşlarımızdanda,BAROLAR ve TÜRKIYE BAROLAR BİRLİĞİ..barolarına kayıtlı Avukatların, yazılı sözleşmeler ile, vekil-müvekkil..ilişkisi kurulmasını şart koşmaktadır.ilgili şamil.kanunlarımıza göre,yazılı sözleşme olmadığı hallerde.vekil-müvekkil.ilişkisinden doğan HAK ve ALACAKLAR..ilgili KANUNLARIN ışığında değerlendirilir.Her avukat.mutlaka..aldığı avukatık ücretinin karşılığında,Makbuzunu kesmek zorunluluğu vardır...ileride doğabilecek anlaşmazlıkların giderilmesi için bu şart dır.Ayrıca,Bir işten,
bir vekil üst üste,2 ücret taleb edemez,ancak,eksik kalan alacağını talep edebilir.(vekil-müvekkil ilişkisinden doğan yasal hakkını 1.kere talep edebilir ve alır).Mahkemelerin tayin ettiği,vekalet ücreti,davaya konu
tarafları ilgilendirir..Bunların vekillerini bağlamaz.VEKİL..sadece..hukuken müvekkilini..elinden geldiğince..savunmakla sınırlıdır.SORUMLULUĞUDA YOKTUR.
davayı kazanmak veya kaybetme konusunda...AVUKATLIK vekalet ücretine bu ışık altında bakmak gerekir..Kanısını taşımaktayım... saygılar..
Old 02-12-2007, 23:48   #21
MisName

 
Mutsuz Üzüldüm

Saygıdeğer Meslektaşlarım ;
Uzun bir süre rizikoyu sırtında taşıyıp , işin sonunda vekalet ücreti yüzünden çıkan bu karmaşa ve hizmet ettiğimiz kişilerden duyduğumuz " şikayet ederim " lafı çok kanıma dokunuyor , gururumu incitiyor.
Old 03-12-2007, 15:25   #22
Av.Hatice CAN

 
Varsayılan Vekalet Ücretine yeni bir düzenleme. .

Sayın Meslektaşlarım,
Bizim mesleğimizin en kötü tarafı, bu, vekalet ücreti kısmı. Müvekkilinizle sürekli iş ilişkisi içerisinde iken her dava ve takipte, gel bir sözleşme yapalım demek ne yazık ki olmuyor. Benim kanaatime göre yeni bir düzenleme gerekli. Bu konuda naçizane bir fikrim var. UYAP sisteminde tevziye girmeden hiç bir dava ve takip açılamıyor. Avukatlık ücreti de peşin ödenir deniyor. Tevziye gitmeden önce, vekille takip edilen bir dosyada serbest meslek makbuzunun kesilmiş olduğuna dair Baroca imzalanmış bir yazı olsa. Yani dosyalar öncelikle Baronun onayından geçse. En az tavsiye niteliğindeki ücretin makbuzunu kesme zorunluluğu getirilse. Makbuz vekalet ücretinin ödendiğinin göstergesidir. Parayı almadan makbuz kesebiliyorsa buna gücü varsa (KDV ve Vergisi açısından)Avukatın, amenna. Ama hiç sanmıyorum ücretini almadan hiç bir meslektaşım makbuzunu kessin. Bu durumda ne olacak, vekalet ücretini peşin almış olacaksınız. Makbuz vermeme gibi bir durum söz konusu bile olamayacak. Devlet vergisini düzenli, hak ölçüsünde alacak. Avukatta ücretini peşin aldığı için rahatlıkla vergisini ödeyebilecek. UYAP üzerinden vergi kontrolüde sağlanmış olacak. Böylelikle Baro, hiç bir Avukatının vekalet ücreti nedeniyle mağdur olmasına izin vermemiş olacak. Müvekkilde bilecek ki bu dava ya da takip şayet bir Avukat aracılığı ile açılacaksa bu işin ücreti peşin ödenecek. Hiç bir dava ya da takip ücret makbuzunun Baro tarafından onaylanmasından önce açılamayacak. Tevziye giremeyecek. Şu soru gelebilir aklınıza,Açılmış dava ve takiplerde vekalet koyarken nasıl olacak bu iş? Aynı usule tabi olacak. Serbest Meslek Makbuzu onaylanmadan vekalet dosyaya kabul edilmeyecek. Baro pulsuz, suret harçsız vekalet koyamıyorsak, ücret makbuzu onayı olmadan da vekalet koyamayız olmalı. Tavsiye niteliğindeki ücretin üzerinde alan, meslektaşlarımın bu durum hoşuna gitmeyecek gibi ama onun da formülünü düşündüm. Bu davayı ya da takibi yapabilmek için Avukat bu makbuzu kesmek zorunda. Müvekkili ile ayrıca bir sözleşme yapabilir. Ama bu davanın açılması için zorunlu olacak. Yani, en az bu tarifeye göre makbuz kesmek zorunda kalacak Avukat. Kestiği makbuzun üzerinde, ücret, alır almaz onun bileceği iş. Ama en azından bu ücreti peşin alacak. Bu şekilde ki bir uygulama ile müvekkil ile Avukat arasında ücret çatışması yaşanmayacak. Taksitle ödeyeyim kavramı kalkacak. Devlet vergisini düzenli alacak. Dava sonunda ödeyeyim olmayacak. Şayet kişi, işini vekille takip ettirmek istiyorsa bu bedeli ödemek zorunda kalacak. Böylece hiç bir meslektaşımız çerez parasına davaya bakmak zorunda kalmayacak. Hakettiği ücretini peşin almış olacak. Vergi borcu,ssk,büro kira borcu vs. nedeni ile acze düşmeyecek. Çok yüksek fiyatlarla dava takip ediyorsa da en azından bunun tamamını vergiden kaçıramayacak.En azından tarife miktarı kadarının, zorunlu olarak vergisini de ödemiş olacak. Bazı meslektaşlarımın bu durum pek hoşuna gitmeyecek gibi görünsede akli selim düşündüğünüzde çok mantıklı olduğunu göreceksiniz. Uygulaması zor olmayan, istenilirse çok kolay işleyişe konulabilecek bir yöntem. UYAP için bile yürümez, olmaz dedik ama bakın sonuçta nasılda işliyor. Bütün hepimiz birlik olursak bunu da başarabiliriz. Bu fikirimi tüm Türk Hukuk Sitesi üyeleri ile paylaşmak istedim. Teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karşı Vekalet Ücretinin Takibinde İcra Vekalet Ücreti Sorunu mslmklvz Meslektaşların Soruları 13 06-01-2017 01:43
Azledilen Vekalet İlişkisinde Vekalet Ücreti Alacağı Av. Tuncer Öztürk Meslektaşların Soruları 17 02-10-2015 16:18
Mahkemenin takdir ettiği vekalet ücreti irfan AYDIN Hukuk Sohbetleri 12 28-10-2011 22:06
Vekalet Ücreti - icra vekalet ücretini asilin tahsil etmesi cemoka23 Meslektaşların Soruları 14 19-05-2007 08:34
vekalet ücreti yargılama gideri midir? av.semire nergiz Meslektaşların Soruları 1 20-11-2006 17:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06796288 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.