Taleple bağlılık ilkesi hk.

Değerli meslektaşlarım taleple bağlılık ilkesi hakkında bir sorum olacak. Görülen bir davada 3 adet davalı var ve davacı taraf her birinden de maddi tazminat talep ederken sadece müvekkil olan diğer iki kişiden manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Diğer davalı da poliçe gereği manevi tazminattan sorumludur ancak davacının talebinde yer almadığından bu konuda davaya katılım sağlamamıştır. Nitekim karar açıklandığında maddi tazminat için sigorta şirketi teminat miktarı oranında sorumlu tutulurken manevi tazminat için herhangi bir hariç tutma olmaksızın "davalılardan müştereken ve müteselsilen" alınması şeklinde hükmedilmiştir. Biz manevi tazminat yönünden temyiz başvurusu yapmadık. Sigorta şirketi ise manevi tazminat için tehiri icralı temyiz başvurusunda bulundu. Temyiz dilekçelerinde ise talebe bağlılık ilkesi gereği hükmün kendileri hakkında kurulmaması gerektiği ve manevi tazminatın miktarının fahiş olduğu itirazlarında bulunmuşlardır. Sizce Yargıtay taleple bağlılık ilkesi gereği temyiz taleplerini kabul ettiğinde, manevi tazminat miktarına itirazları hakkında ne tür karar verir?

Manevi tazminattan talep olmadığı halde (+ sigorta şirketlerinin manevi tazminattan da sorumlu olması için sözleşmede açık madde gerekir) sorumluymuş gibi aleyhine hüküm kurulanın temyiz itirazları sadece bu açıdan karara bağlanır.

Yani diğer iki davalı kararı manevi tazminat miktarı açısından temyiz etmemişlerse, Yargıtay sigorta şirketinin manevi tazminatın yüksekliği hakkındaki temyizini incelemez. Düşüncesindeyim.

Kolay gelsin

Diğer iki davalının da vekiliyim ve temyiz etmedik. Ben de aynı görüşteyim ancak Yargıtay kararı bulamadım tam olarak benzer konuda. Cevabınız için teşekkür ederim.