Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatlık Kanununa aykırı sözleşme, vekalet ücreti

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-02-2012, 15:01   #1
mduranauhf

 
Varsayılan Avukatlık Kanununa aykırı sözleşme, vekalet ücreti

Bankalar, Tedaş ve Telekom... gibi kurumlar, alacaklarının tahsili için serbest avukatlar ile sözleşme dahilinde çalışmaktadırlar.Avukatlar ile yapılan bu sözleşmelerde, yapılan icra takiplerinde tahsilat olması durumunda, kendileri tarafından herhangi bir vekalet ücreti ödenmeyeceği, karşı taraftan alınacak vekalet ücretinin de belirli bir kısmının kurumca mahsup edileceği gibi hükümler yer almaktadır. Bu hükümler, Avukatlık Kanunu 164. maddeye açıkça aykırıdır. İlgili kurumlarla sözleşmenin feshi veya haksız azil gibi durumlarda, ne gibi bir hukuki durum ortaya çıkacaktır. Sözleşmenin bu maddelerinin Avukatlık KAnunun 164. maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile, kesilen vekalet ücretleri geri istenebilir mi? Bu duruma ilişkin içtihat örneği olan var mı?
Old 02-02-2012, 12:03   #2
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Avukatlık Kanunu gereği; tavan oranı aşan sözleşmeler ifa edilmiş ise sözleşmenin geçersizliği ileri sürülemez. Ancak sizin olayınız tam tersi. Bu durumda sözlşeme geçersiz değil, vekalet ücret hükümleri geçersiz kabul edilerek yasaya uygun şekilde talep edilmesi mümkün olmalıdır. Ancak bunun içinde geçmişe dönük taleplerinizide zamanaşımı dükkate alınmalıdır. Kurum dahi olsa vekalet ücretinin yasal oran altında kararlaştırılması hatta karşı vekalet ücretinden de kesinti yapılmasının dayanağı yoktur. Zamanaşımı dikkate alınarak talep edilebilmelidir.
Old 02-02-2012, 13:36   #3
Av. Önder ATASEVEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mduranauhf
Bankalar, Tedaş ve Telekom... gibi kurumlar, alacaklarının tahsili için serbest avukatlar ile sözleşme dahilinde çalışmaktadırlar.Avukatlar ile yapılan bu sözleşmelerde, yapılan icra takiplerinde tahsilat olması durumunda, kendileri tarafından herhangi bir vekalet ücreti ödenmeyeceği, karşı taraftan alınacak vekalet ücretinin de belirli bir kısmının kurumca mahsup edileceği gibi hükümler yer almaktadır. Bu hükümler, Avukatlık Kanunu 164. maddeye açıkça aykırıdır. İlgili kurumlarla sözleşmenin feshi veya haksız azil gibi durumlarda, ne gibi bir hukuki durum ortaya çıkacaktır. Sözleşmenin bu maddelerinin Avukatlık KAnunun 164. maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile, kesilen vekalet ücretleri geri istenebilir mi? Bu duruma ilişkin içtihat örneği olan var mı?

Örnek bir karar faydalı olabilir;

DANIŞTAY
11. Daire 2002/4665 E.N , 2003/4924 K.N.

İlgili Kavramlar

AVUKATLIK ÜCRETİNİN DAĞITIM USULLERİ
DEVLET MEMURU STATÜSÜNDEKİ AVUKATLAR
KARŞI TARAFTAN TAHSİL EDİLEN VEKALET ÜCRETİNİN DAĞITIM USULÜ
KURUM AVUKATLARINA DAĞITILACAK ÜCRETİ VEKALET
MEMUR STATÜSÜNDEKİ AVUKATLAR
VEKALET ÜCRETİNİN DAĞITIM USULÜ

Özet
BAĞLI BULUNDUKLARI KURUMLARI TEMSİL YETKİSİNE SAHİP KURUM AVUKATLARI MEMUR OLMALARI NEDENİYLE, KURUMLARI ADINA TAKİP EDİP SONUÇLANDIRDIKLARI DAVALARDAN DOLAYI ALACAKLARI VEKALET ÜCRETLERİNİN ÖZEL YASA HÜKÜMLERİNDE GÖSTERİLEN ŞARTLAR VE ORANLARDA ÖDENMESİ GEREKİR


İçtihat Metni

İstemin Özeti: Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü'nde avukat olarak görev yapan davacı tarafından 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesinde 4667 sayılı Yasayla yapılan değişiklik nedeniyle kurum adına takip edip sonuçlandırdığı dava dosyalarında yargı kararıyla karşı tarafa yüklenilen vekalet ücretinin, hiçbir limit veya kısıntıya tabi olmaksızın tamamının hukuk müşavirleri ile avukatlara eşit olarak ve defaten ödenmesi yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenmeyen vekalet ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi yolunda verilen Zonguldak İdare Mahkemesinin 11.9.2002 günlü ve E: 2002/751, K: 2002/948 sayılı kararının; davalı idare tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi Füsun Erkin Tüllük'ün Düşüncesi: Dava, Türkiye Taşkömürü Kurumu avukatı olan ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak görev yapan davacı tarafından Avukatlık Kanununun 164. maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle kurum adına takip ettiği dava dosyalarında yargı kararıyla karşı tarafa yüklenilen vekalet ücretinin hiçbir kısıntıya tabi tutulmaksızın hukuk müşavirleri ve avukatlara eşit olarak defaten ödenmesi yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Davacının 399 sayılı KHK'ya tabi olarak görev yaptığı ve anılan Kanun Hükmünde Kararnamenin atıfta bulunduğu 657 sayılı Yasanın 146/2. maddesinde kurum avukatlarına ödenecek vekalet ücretine ilişkin esaslarda herhangi bir değişiklik yapılmadığı dikkate alındığında hukuka uygun bulunan dava konusu işlemin iptali yolunda verilen idare mahkemesi kararında yasal isabet bulunmayıp bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı Handan Yağuş'un Düşüncesi: Uyuşmazlık; Davacının, mahkemenin ücret tarifesine istinaden davada haksız çıkan taraftan tahsiline hükmettiği vekalet ücretinin tamamının avukat sıfatıyla kendisine ödenmesi yolundaki isteğinin reddine ilişkin işlemi iptal eden idare mahkemesi kararının, davalı idarece temyiz yoluyla incelenerek bozulması isteğinden ibarettir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 164 üncü maddesinde ""Memurlara Kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerinin tayin ettiği görevleri karşılığında bu kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemez. Ancak,.....1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli Kurumların , İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarının sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarı 6000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın on iki katını geçemez. Bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktar merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılır."", 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekalet Hakkında Kanunun 1 inci maddesinde ""Devlet lehine intaç edilen davalardan dolayı hükme rapt ve tahsil olunan vekalet ücretleri muvazenei umumiyeye dahil vekaletler ve umumi müdüriyetlerce hizmeti mesbuk olanlara aşağıdaki cetvel mucibince tevzi ve bütçelerdeki mahkeme harçları tertibinden tesviye olunur"" hükümleri yer almıştır.

Dava dosyasının incelenmesi sonucunda; Davacının, ....Genel Müdürlüğünde görevli ... olup 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164 üncü maddesinde yapılan değişiklik nedeniyle mahkemece Avukatlık Ücret Tarifesine istinaden davadan haksız çıkan tarafa yükletilen vekalet ücretinin tamamının kendisine verilmesi yolundaki istemin reddine ilişkin işlemi iptal eden idare mahkemesi kararının, davalı idarece bozulması istendiği anlaşılmıştır.

1136 sayılı Avukatlık Kanununun 116 ncı maddesinin son fıkrasında yer alan ""Avukatla iş sahibi arasında aksi yazılı sözleşme bulunmadıkça tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücreti avukata aittir"" hükmü 4667 sayılı Kanunla değiştirilerek ""Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir."" hükmü getirilmiştir.

Avukatlık Kanununun 164 üncü maddesinin son fıkrasında yapılan değişiklik ile daha önce avukatla iş sahibi ( müvekkil ) arasında aksi yazılı sözleşme hükmü bulunması halini içeren istisnai durum ortadan kaldırılarak her halükarda mahkemenin tarife kararına istinaden haksız çıkan tarafa yükletilecek vekalet ücretinin diğer taraf avukatına ait olduğu hükme bağlanmıştır.

Değiştirilmeden önceki fıkra hükmünde öngörülen sözleşme hükmü ancak serbest faaliyette bulunan avukatlar yönünden söz konusudur. 657 sayılı Yasanın 36 ncı maddesinin ( v ) Avukat Hizmetleri sınıfında yer alan, avukatlık ruhsatına sahip, baroya kayıtlı ve kurumlarını yargı mercilerinde temsil yetkisine haiz olan memurları kapsamaz. Çünkü; 657 sayılı Yasada öngörülen Avukatlık Hizmetleri sınıfında yer alan memurlar temsil yetkisini kanundan, serbest faaliyette bulunan avukatlar ise temsil yetkilerini bir akit olan vekaletnameden almaktadırlar.

Kurum avukatları; Mahkemelerde kurumlarını temsile yetkili devlet memuru olmaları nedeniyle diğer memurların tabi olduğu yasa hükümleriyle bağlıdırlar. Özlük haklarında olduğu gibi idarenin haklı çıktığı davalarda hükmedilen vekalet ücretlerinin kendilerine ödenmesinde yukarıda anılan bu konuya ilişkin özel yasa hükümlerine tabidirler. Bunun sonucunda; serbest meslek erbabı avukatlar, mahkemece hükmedilen vekalet ücretini vekil avukat sıfatıyla tamamını almakta, bağlı bulunduğu kurumunu temsil yetkisine sahip kurum avukatları ise mahkemece hükmedilen vekalet ücretini kurumlarını temsile yetkili memur olmaları nedeniyle özel yasa hükümlerinde gösterilen şekil ve miktarda almaktadırlar. Bu nedenle aksine verilen idare mahkemesi kararında yasal isabet bulunmamıştır.

Yukarıda açıklanan nedenle; Davalı idarenin yerinde görülen temyiz isteminin kabul edilerek temyiz konusu idare mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dava, Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğünde ... olarak görev yapan davacı tarafından 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesinde 4667 sayılı Yasayla yapılan değişiklik nedeniyle kurum adına takip edip sonuçlandırdığı dava dosyalarında yargı kararıyla karşı tarafa yüklenilen vekalet ücretinin, hiçbir limit veya kısıntıya tabi olmaksızın tamamının hukuk müşavirleri ile avukatlara eşit olarak ve defaten ödenmesi yolunda yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenmeyen vekalet ücretinin yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.

Zonguldak İdare Mahkemesince, Avukatlık Yasasında yapılan değişiklikle hiçbir istisna getirilmeksizin yargı mercileri kararlarıyla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin davada haklı çıkan tarafın avukatına ait olduğunun öngörüldüğü, dolayısıyla davalı idarenin taraf olduğu davalarda da karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin davalı idare avukatı olan davacıya ait olacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164. maddesinin son fıkrası, ""Avukatla iş sahibi arasında yazılı sözleşme bulunmadıkça tarifeye dayanarak karşı tarafa yüklenecek avukatlık ücreti avukata aittir."" şeklindeyken 4667 sayılı Yasanın 77. maddesiyle yapılan değişiklikle, ""Dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez."" şeklinde değiştirilmiştir.

399 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 sayılı KHK'nin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 37. maddesinde, mahkeme ve icra dairelerince teşebbüs ve bağlı ortaklık lehine hükmedilip borçlusundan tahsil olunan vekalet ücretlerinin, davaları izleyen ve sonuçlandıran avukatlara dağıtımında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiş, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146. maddesinin 2. fıkrasında ise, memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği, hiçbir yarar sağlanamayacağı kurala bağlanmış; 3. fıkrasında da, ""Ancak 2.1.1961 tarihli ve 196 sayılı Kanunun 2. maddesi, 7.6.1926 tarihli ve 904 sayılı Kanuna 30.1.1957 tarihli ve 6893 sayılı Kanunla eklenen ek 5. maddenin 1. ve 2. fıkraları, 19.7.1972 tarihli ve 1615 sayılı Kanunun 161. maddesi, 13.1.1943 tarihli ve 4358 sayılı Kanunun değişik 14. maddesi ve 2.2.1929 tarihli ve 1389 sayılı Kanun ile Katma Bütçeli Kurumların, İl Özel İdareleri ve Belediyeler ile bunlara bağlı birliklerin davalarını sonuçlandıran avukat ve saireye verilecek vekalet ücretine ilişkin sair kanun hükümleri saklıdır. ( Değişik cümle: 20/03/1997-KHK-570/8 md ) Şu kadar ki, vekalet ücretinin yıllık tutarı; 6.000 gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarın oniki katını geçemez. Bu esasa göre yapılacak dağıtım sonunda artan miktar merkezde bir hesapta toplanarak Maliye Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmeliğe göre diğer avukatlar arasında yukarıdaki miktarı aşmamak üzere eşit olarak dağıtılır."" hükmüne yer verilmiştir.

Dava konusu olayda, kurum avukatı olan davacının 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi olarak kamu personeli statüsünde görev yaptığı ve ücret ve özlük haklarının bu Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendiği tartışmasız bulunmaktadır.

Öte yandan kurum avukatlarının; müvekkillerinin, tek yanlı olarak yaptırım gücünü uygulama yetkisine sahip bulunan devlet kurumları olduğu ve görevlerinin devlet hizmetinin yürütümü sırasında ortaya çıkan hukuksal sorunların çözümüyle ilgili olduğu dikkate alındığında, hem temsil ettikleri şahıslar ( devlet kurumları ) hem yaptıkları iş ( kamu hizmeti ) serbest avukatlara göre farklılık arzetmektedir.

Bu durumda, 657 sayılı Yasada kurum avukatlarına verilecek vekalet ücretine ilişkin olarak farklı bir düzenleme yapılmadığı sürece, 1136 sayılı Avukatlık Yasasında 4667 sayılı Yasa uyarınca yapılan değişikliğin kamu personeli statüsünde bulunan kurum avukatlarına ve bu arada davacıya ödenen vekalet ücretine uygulanan sınırlamayı kaldırdığından sözetmek mümkün olmadığından dava konusu işlemin iptali yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmayıp bozulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle, Zonguldak İdare Mahkemesinin 11.9.2002 günlü ve E: 2002/751, K: 2002/948 sayılı kararının yukarıda belirtilen hususlar gözönüne alınarak yeniden bir karar verilmek üzere bozulmasına, 10.11.2003 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

AZLIK OYU

Temyizen incelenerek bozulması istenilen idare mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan onanması gerektiği görüşü ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.



*
Old 02-02-2012, 13:43   #4
janveljan

 
Dikkat

Alıntı:
Yazan mduranauhf
Bankalar, Tedaş ve Telekom... gibi kurumlar, alacaklarının tahsili için serbest avukatlar ile sözleşme dahilinde çalışmaktadırlar.Avukatlar ile yapılan bu sözleşmelerde, yapılan icra takiplerinde tahsilat olması durumunda, kendileri tarafından herhangi bir vekalet ücreti ödenmeyeceği, karşı taraftan alınacak vekalet ücretinin de belirli bir kısmının kurumca mahsup edileceği gibi hükümler yer almaktadır. Bu hükümler, Avukatlık Kanunu 164. maddeye açıkça aykırıdır. İlgili kurumlarla sözleşmenin feshi veya haksız azil gibi durumlarda, ne gibi bir hukuki durum ortaya çıkacaktır. Sözleşmenin bu maddelerinin Avukatlık KAnunun 164. maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile, kesilen vekalet ücretleri geri istenebilir mi? Bu duruma ilişkin içtihat örneği olan var mı?


Değerli meslektaşım,

İş sahibinin avukata ücret ödemeyeceği şeklindeki sözleşme ücretsiz iş ya da dava alınmasıdır.Bu husus 164. Madde değil 165. Madde de düzenlenmiştir.

Alıntı:
Madde 165 - (Değişik madde: 02/05/2001 - 4667/78. md.)
Avukatlık asgari ücret tarifesi altında vekalet ücreti kararlaştırılamaz. Ücretsiz dava alınması halinde, durum baro yönetim kuruluna bildirilir.
Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekâlet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemez, haczedilemez.

Kanundan benim anladığım ücretsiz dava alınmasının ücret sözleşmesini geçersiz hale getirmediği, sadece avukata baroya bildirimde bulunma yükümlülüğü getirdiğidir. Bu şekilde yapılan ücret sözleşmeleri geçersiz hale gelmediğinden Av.K. 164/4 deki hükümden yararlanarak ücret uyuşmazlığı önüne götürülen yetkili mercinin (Mahkeme ya da hakem heyeti) dava değerinin % 10 ile 20 si arasında ücrete hükmedemeyeceği düşüncesindeyim.

Bu konuda yanılıyor olabilirim. Değerli meslektaşlarımın düşüncelerini öğrenmek isterim.Zira ortada mantığa ve hakkaniyete pekte uymayan bir durum var.Bir yandan asgari tarife altında ücret alınmasını kamu düzeni, mesleğin saygınlığı, haksız rekabet gibi bence haklı bir takım gerekçelerle yasaklıyorsunuz ve buna ilişkin sözleşmeyi geçersiz sayıyorsunuz öte yandan bırakın asgari tarifenin altını hiç ücret alınmayacağı yönündeki ücret sözleşmesini geçerli sayıyorsunuz.


Ayrıca karşı taraftan alınacak avukatlık ücretinin bir kısmını iş sahibi kurumca alınmasının da avukatlık kanuna aykırı olduğunu düşünüyorum. Gider olarak karşı tarafa yüklenen bu avukatlık ücreti esasen iş sahibi lehine hükmedilir.Avukatlık Kanununun 165. maddesindeki özel hüküm gereği iç ilişkide bu ücret avukata verilir.Kanunun eski metninde hatırladığım kadarıyla aksine sözleşme yoksa ibaresi vardı ve bu son değişiklikte kaldırıldı.Dolayısıyla sözleşme ile kanunun bu açık hükmüne istisna getirilmesi mümkün değil .Avukatlık ücreti kamu düzenine ilişkin olduğundan kanunda da karşı taraf avukatlık ücretinin avukata ait olduğu açıkça emredildiğinden bu ücretin tamamının avukat tarafından istenebileceğini düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 02-02-2012, 17:12   #5
mduranauhf

 
Varsayılan

Alıntı:
Örnek bir karar faydalı olabilir;

DANIŞTAY
11. Daire 2002/4665 E.N , 2003/4924 K.N.
Üstadım çok teşekkür ederim ancak benim sormak istediğim, memur statüsünde olmayan ve sözleşe ile vekalet alan serbest avukat.
Old 03-02-2012, 01:22   #6
BALDIRAN

 
Varsayılan

Bir görüşe göre, bu sözleşmeler, kanunun açık hükmüne aykırı olduğundan geçersizdir. Diğer bir görüşse, bu sözleşmeyi imzalayan ve belli bir süre boyunca bu sözleşmeye dayanarak iş yapan tarafın (avukatın) daha sonra, bu sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia etmesi (ve avukatlık kanununda ve AAÜT deki oranlarda ücret istemesi) hakkın kötüye kullanımıdır ve sözleşme geçerlidir.Saygılar
Old 05-02-2012, 03:04   #7
Av. Önder ATASEVEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mduranauhf
Üstadım çok teşekkür ederim ancak benim sormak istediğim, memur statüsünde olmayan ve sözleşe ile vekalet alan serbest avukat.




Kimi kamu kurum ve kuruluşları ile vekalet akdi yapan serbest avukatların haksız vekaletten azli halinde karşı yana tahmil edilen vekalet ücretinin bir kısmının Kurum tarafından sözleşme ile el konulması, Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesine açıkça *aykırı olduğundan sözleşmenin bu maddesi geçersizdir ve zamanaşımı söz konusu değilse, geri istenebileceği kanaatteyim.
Çünkü Kanun maddesi tevile gerek bırakmayacak derecede sarihtir.
Sözleşmenin ilgili maddesinin şu bakış açısı ile de geçersiz olduğu düşünülebilir; Yargıtay, kira sözleşmesi ile aynı ya da yakın tarihli alınan tahliye taahhütnamelerini geçersiz saymasını, kiracının baskı altında taahhütnameyi imzaladığı gerekçesine dayandırarak, güçsüz kiracıyı mal sahibi karşısında korumayı amaçlamıştır. Büyük sermaye karşısında vekalet sözleşmesine iş alamama/kaybetme saiki ile imza atan birey hukuk kişisinin ise, aynı hukuk mantığı ile korunarak, serbest çalışan avukatın Kanun'un 164. maddesine aykırı sözleşme yapmış olsa bile, *Yargıtay'ın kiracılarla ilgili verdiği kararlar kıyasen uygulandığında sözleşmenin o maddesi geçersizdir, düşüncesindeyim.*

Sayın Meslektaşım mduranauhf, ben sizin sorunuzu anladım; siz kamuda çalışan avukatlar için değil serbest çalışan avukatın fesih/haksız azil durumunda imzaladığı sözleşmenin geçersizliğine ait karar var mı ? diye sormuştunuz. Benim yukarıdaki Danıştay kararını iletmemin sebebi, sorunuzun cevabının kararın içeriğinde kısmen yer almış olmasıdır. *O içerik şudur;*

" Değiştirilmeden önceki fıkra hükmünde öngörülen sözleşme hükmü ancak serbest faaliyette bulunan avukatlar yönünden söz konusudur. 657 sayılı Yasanın 36 ncı maddesinin ( v ) Avukat Hizmetleri sınıfında yer alan, avukatlık ruhsatına sahip, baroya kayıtlı ve kurumlarını yargı mercilerinde temsil yetkisine haiz olan memurları kapsamaz. Çünkü; 657 sayılı Yasada öngörülen Avukatlık Hizmetleri sınıfında yer alan memurlar temsil yetkisini kanundan, serbest faaliyette bulunan avukatlar ise temsil yetkilerini bir akit olan vekaletnameden almaktadırlar. "

Dikkat edilirse Danıştay serbest avukat / kamu avukatı ( memur ) ayrımı yaparak 164. maddenin kamu avukatlarına uygulanamayacağından karşı yana yükletilen vekalet ücretinin 657'ye tabi olmanın bir sonucu olarak, paylaşılacağını belirterek, serbest avukatlarla yapılan sözleşmelerde ise *vekalet ücretinin tamamının avukata kalabileceğini ima etmiş olduğu için size yardımcı olabilir amacı ile önermiştim.*

Ez cümle, Mahkemelerin maalesef avukatlara *bakış açıları ( tamamı değil tabi/ *bu düşüncede olmayanları tenzih ederim ) olumsuz olduğu için açacağınız davada başarı şansınızın pek olmadığı kanaatindeyim.
*
Old 13-02-2012, 17:35   #8
tiryakim

 
Varsayılan

Ben birşey öğrenmek istiyorum değerli meslektaşlarım ;

Benim bir Avukat arkadaşım 2 yıldır Tedaşın avukatlığını yapmaktadır. 2 yıl boyunca Avukat arkadaşıma toplam 15 tane dosya verilmiştir tedaş tarafından...Şimdi Tedaş başka bir avukatla anlaşmış...Artık dosyaları tedaş yeni anlaştığı avukata verecekmiş...

Avukat arkadaşım 2 yıldır tedaş tarafından imzatılan sözleşmede Avukatlık Asgari ücret tarifesinde yer alan Sözleşmeli avukatlara ödenen vekalet ücreti ödenmemiştir. Avukat arkadaşım bu ücrtlerin ödenmesi için Tedaşa dava açmayı düşünmektedir.

İmzalan hukuka aykırı sözleşmede de hiç avukatlık ücretinden bahsetmemektedir. Arkadaşım Ortalama 2 yıldır Tedaşın avukatıdır, 2 yıldır tedaşa imzalanan hukuki dayanaktan yoksun sözleşme ile Avukatlık Kanununda belirtilen vekaket ücretini almamaktadır. Bu ücrette aşağı yukarı 20 bin tl civarındadır.

Bu durumda arkadaşım sözleşmeli avukatlığını yaptığı tedaşa karşı dava açarsa kazanma şansı var mıdır ? Bu durumla ilgili görüşleriniz eklerseniz çok sevinirim.

Teşekkürler...
Old 27-06-2012, 13:58   #9
Turgay Kollama

 
Varsayılan

Öncelikle kurumların dava ve takiplerinde kamu avukatları aracılığıyla temsil edilmeleri halinde vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekir.

Yasaya aykırı ve art niyetli olarak karşı yandan tahsil edilen bir ücrettir bu. Avukatın gösterdiği emeğin karşılığı olarak hükmedilen bir ücret avukata ödenmiyorsa da bunu her zaman tahsil etmenin bir yolu vardır.

tiryakim isimli üyenin bahsettiği durumda sözleşmeli vekil var. 15 dosyanın hangileri olduğunu belirterek dava ve takip yoluna gidebileceğini, asgari ücret tarifesi çerçevesinde alacağını tahsil edebileceğini düşünüyorum. Sözleşmeyle asgari ücret tarifesinin üzerinde bir rakam kararlaştırılabilir ancak aksi söz konusu değil. Hakkını arasın her halükarda sonuca ulaşacaktır. Bu tedaş ben bundan tahsil edemem diye de düşünmesin..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatlık Vekalet Ücreti mügekaplan Meslektaşların Soruları 13 19-01-2011 16:34
avukatlık vekalet ücreti ne zaman kesinleşir Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 20-10-2010 16:06
Vekalet ve Avukatlık ücreti akrd61 Meslektaşların Soruları 2 03-10-2010 22:16
Avukatlık Kanununa Aykırı Vekalet Sözleşmesinin Durumu? cuneydaltıparmak Meslektaşların Soruları 6 04-06-2008 11:16
Avukatlık Ücreti - yazılı sözleşme olmaması Av.İbrahim Hakkı KOÇ Hukuk Soruları Arşivi 1 04-02-2007 16:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,12783909 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.