11-10-2006, 00:40 | #1 |
|
Acıttı Kalışın
sen içimdesin diye sevdim dışımda kalma diye...
kapıyı açtığım gün bilmeliydim oysa hücrelermin uslanmaz olduğunu...bilmek istemeyince sonuçlar bana vuruldu ben sevdim sen gittin..ben çok sevdim sen ittin...uçurum uçurum arttı sesin kulaklarımın duyumsamazlığında sen bağırdın ben sevdim sen bağırdın ben çok sevdim ...ezildim... sen içimdesin dışımda kalma diye çok sevdim ...kendimden iğrendim... NNA |
11-10-2006, 09:31 | #2 |
|
Vallaha kimseye olduğundan fazla değer vermeyeceksin versen de bunu fazla göstermeyeceksin.Hayat insanları sevmekle güzelleşebiliyor ama bu sevgi karşılıksız olunca araya uçurumlar da girebiliyor.Bazen çok sevilmek insanları şımartıp onların bizlere olan sevgileirni de erittiği olabiliyor.Yani acı çektirmek şart.Her iki tarafta çekecek tabii bu acıyı.Hiçbir şey kolay elde edilmemeli sonra kıymeti azalır..
|
11-10-2006, 10:26 | #3 |
|
bu oyun iki kişinin tek kişiye evrilmesi.iki kişinin özgürrken birbirine tutsak hikayelerini sürdürmeleri.biri birine daha fazla yaklaşırsa digeri kaçar biri birinden kaçarsa digeri takipeder....bir garip mutluluk bir garip salah diyarıdır tadı hep bogazda kalır...hakketdip haketmeme degildir denklemin sorularından biri..o kadar saçmalayamaz insan kalbi.sevmek ya nihayetinde birini kendinden çok ,anlamsızdır aldıgın sevginin çoklugu......dinletiyosan kalbine söz geciyorsa hükmün bedenine üzgünüm daha oyun başlamamış senin sahnende içindeki sadece basit bi kalp agrısı geçer meraketme sabaha giderse seni hakeden.....
|
22-10-2006, 23:53 | #4 |
|
acıttı tekrar tekrar kalan gidişlerin......
|
12-11-2006, 14:28 | #5 |
|
Gitmekti tek çare acıtsa da yüreğimi. Buydu açıklayamadığım karşılıksız sevdamın ilk ve son havadisi. Yasaktın, cesaret edemedim, söyleyemedim içimde hapsolan sevgini. En kötüsü de giderken bir iç kanaması gibi yaşamaktı seni..
|
12-11-2006, 15:52 | #6 |
|
yok yok kapat kapıyı suratıma kalayım en içinde en dipte.git git kalma artık bırak gülüşümü özgür bırak ellerimi donsunlar..ne olur uzatma sonu...olurmu deme olur hemde çok güzel olur bu kıyıda ölüm....sakın dönme arkanı görmek için kal diyecek beni bir tek esaret yeter......
|
12-11-2006, 15:58 | #7 |
|
Peki NALAN.
|
12-11-2006, 23:41 | #8 |
|
bit bit ve git...
|
13-11-2006, 23:06 | #9 |
|
Çalilar KaplamiŞ
İÇİmİ Basamiyorum Yere Ayaklarima Dİkenler Batiyor Kan İÇİnde Kaldi YÜregİm Ayaklarim Acidan Hİssİz Sessİz Degİl İnadina Sesler Çogaliyo İÇİmde KariŞiyo Beynİm KaÇip Gİdemİyorum Ayaklarim Yok YÜregİm Kan ... |
16-11-2006, 23:26 | #10 |
|
Bitsin dedin, ben direndim,
Sen gittin, ben seni hep ilk günkü heyecanla bekledim, An itibariyle tükenmeye yüz tuttu umudum ve tak'atim, Biliyorum ki umrunda değilim, Ama sen de şunu bilmeliydin, Ben tüm aşklarımı sende temize çekmiştim.. |
20-11-2006, 21:24 | #11 |
|
................,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,:::.?!
Ruhu şad olmuş ölüleriz biz…
Konuşamam bekleme, gözlerimi açamam yalvarma Artık gidiyorum gitme vaktinin gelmediği bir anda öylece aniden..ruhun çekildiği bir anda bedenden Uyku uyanıklık hali değil artık dünya, gözlerim kapalı öylece seyrediyorum gözlerimin önündeki karanlığı, bildiğim hiçbir şey yok… Bilmek çok uzak artık.. Seslerin duyulmaz olduğu, dudakların sadece kanadığı bir çukurun içine öylece yuvarlanmak… ellerim kanıyor ellerim kanıyor… Vaktim doldu, tutunamam artık… vakit dolu… kovulduğum yaşamlar var, istesem de geri gelemem, yetmez içimdekiler… çok geç, vakit beni doldurdu… Uzanamam elimlerimi uzatamam tut beni demek artık sadece daha derine sürükleniş Üşümek fiili anlamsız artık yanıyorum sürtündüğüm duvarlarda bedenim alev almış tenimi yanıklara boğuyor kurtulmak için çok geç kurtulabilmek zaten anlamsız… İstemiyorum artık uyandırma dokunma hissetmiyorum varlığını taa içimde… Ellerin teğet geçiyor tenimi Gözlerin.. gözlerin artık köze dönüşmüş… gri kül rüzgarları… anlamsız boş karamsar… artık yağmur yağmıyor gözlerin çöle dönüşmüş… artık uyumalıyım dokunma yalvarma artık duymuyorum sesler kayboluyor kulağıma çarpıp biz sadece ruhu şad olmuş iki ölüyüz artık… |
25-12-2006, 22:59 | #12 |
|
Sessizlik miydi düzeni bozan içten içe?
İnceden inceye bizle dalga geçen bir türlü ses veremediğimizkelimelermiydi Kesif bir kelimesizlık, iz yoksunluğu sardı duvarları, aynaları, elleri, gözleri. En ufak bir düşüş raddede hissedilir oldu. Hava soğumadı bu kış. Ondan olsa gerek tene hala çok yakın yoksunlar şehri. Eller hala havada çeplere grmedi. Hava soğumadı ya ten hala fahişe. Ten hala sessiz duvarlara çarpıyor düzeni bozuyor sonra hiç bir şey olmamış gibi sığınıyor kana ete. Ses yok işte. Yok yok… Sormadım nerededir nasıldır ne yapar diye. Sormamda vardır elbet bir türlü soğumayan havada ceplerine sokmadığı elleriyle duvarlara yazacağı bir çift cümlesi. Bir sessizlikti öylesine değil, anlamını anlık hasbihaller de mayalamış, meydanlarda uluorta ayaklar altına serilmeden. Şimdi gece bilmediğim hayal bile edemediğim bir yerelerde glecek duruyor öylesine dürülü bükülü. Benimi bekliyor zamanımı bekliyor düzenimi bilmiyorum. Daha varamadım ayrımına bunun. Bir dilemma bile değil bu. Soru tek sorunun gebe olduğu soru çok. Şık çok çözümleyecek ip ucu yok.. Çok olan şıkları azaltmak uğruna her attığım adım. Nedeni basit ve çok yazmamın. Yazdıkça şekil almak, şekillendikçe azalmak, azatlıkça toparlanmak içimde tek olmak. San yazmamın nedeni sen bu yazıyı sessizce okurken anlamaya çalışırken var olduğumu bilmen. Ve riskini almak hissettiğim gibi anlaşılmanın. Nedenin, nedenim çok var olmak için. Sessizken mi sessiziz yoksa konuşurken mi ? Görmediğim bir yüzle bunun denklemini işte bu risk Her şey böyle başladı sana yazmak için geçince kendi karşıma, kalem elime düştüğünde geceden. Risk aldım hissettiğim gibi anlaşılacağımı iddiaederek bilmediğim bir yüzde… 17.12.06 |
25-12-2006, 23:00 | #13 |
|
Bİttİİİİİİİ.......
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |