Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tarihi Hatalı Olarak Yazılan Trafik Para Cezasına İtiraz Edilebilir mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-07-2009, 09:22   #1
a.lawyer

 
Varsayılan Tarihi Hatalı Olarak Yazılan Trafik Para Cezasına İtiraz Edilebilir mi?

Herkese iyi çalışmalar. Müvekkile, araba sürerken cep telefonuyla konuştuğu için 60,00-TL tutarında para cezası kesilmiştir. Ancak, ceza tutanağında cezanın kesildiği tarihe 29.12.2009 yazılmıştır. Bu durumda cezaya itiraz etmek mümkün müdür, itiraz Trafik Mahkemesi'ne mi yapılacaktır. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Old 04-07-2009, 11:22   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan a.lawyer
Herkese iyi çalışmalar. Müvekkile, araba sürerken cep telefonuyla konuştuğu için 60,00-TL tutarında para cezası kesilmiştir. Ancak, ceza tutanağında cezanın kesildiği tarihe 29.12.2009 yazılmıştır. Bu durumda cezaya itiraz etmek mümkün müdür, itiraz Trafik Mahkemesi'ne mi yapılacaktır. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.

Benzer bir şey benim başıma da gelmişti. İlgili defterdarlıktan düzeltiyor galiba.
Old 04-07-2009, 16:18   #3
m_argun

 
Varsayılan

Müvekkil telefonla konuşmuş mu konuşmuş. Suç işlenmiş mi işlenmiş. İptal ettirmek etik olmaz. Kaldı ki o para cezaları kamu hizmeti olarak tüyü bitmemiş yetimlere kadar dağıtılıyor.

Bu yüzden iptal edilip edilmeyeceğine dair birşey yazmayacağım.
Old 04-07-2009, 20:49   #4
gülnihal çevik

 
Varsayılan

sulh ceza mahkemesine itiraz ediliyor diye biliyorum.
Old 04-07-2009, 23:16   #5
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan m_argun
Müvekkil telefonla konuşmuş mu konuşmuş. Suç işlenmiş mi işlenmiş. İptal ettirmek etik olmaz. Kaldı ki o para cezaları kamu hizmeti olarak tüyü bitmemiş yetimlere kadar dağıtılıyor.

Bu yüzden iptal edilip edilmeyeceğine dair birşey yazmayacağım.

Olaya etik açıdan baktığımızda haklısınız.
Olayı bir de 'HUKUKİ' açıdan değerlendirdiğinizi düşünelim. Aynı cevabı mı verirdiniz?
Old 05-07-2009, 10:52   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Benzer bir şey benim başıma da gelmişti. İlgili defterdarlıktan düzeltiyor galiba.

Aynı koçandan düzenlenmiş bir önceki ve bir sonraki ceza tutanağına bakılarak, tarih DÜZELTİLİYOR. Cezaya itiraz etmek, başka bir prosedür ve (bend de)sulh cezadan itiraz ediliyor (diye biliyorum).

Benim başıma gelen olayda, 29 Ekim 1997 günü ceza almıştım fakat tutanakta 29 Eylül 1997 yazıyordu. Öyle olunca da cezanın kesildiği gün tüm faizi de işlemiş olarak kesilmişti.

Sayın m_argun'un düşüncelerine ben çekinser yaklaşıyorum. "Olaya etik açıdan baktığımızdaki haklılık." yönünden de sayın Gemici'nin düşüncelerine tam olarak katılamıyorum.

Saygılar,
Old 05-07-2009, 12:56   #7
m_argun

 
Varsayılan

Sayın adli tıp;

Başınıza gelen olayla bunu bir tutmamak gerekir. Zira siz ödememek zorunda olduğunuz bir aylık faizi de ödemek durumundaydınız. O yüzden tutanağı düzelttirme yoluna gittiniz. Ve işlediğiniz suçun cezasını ödediniz.

Sayın Gemici, ben değerlendirmemi zaten Hukuki açıdan yaptım. Zira siteye girerken karşımıza çıkan uyarı da sitede bulunduğumuz sürece üzerimizde cübbe bulunduğu yönünde. Dediğiniz gibi bizler öncelikle hukuçuyuz, ADALETi savunuyoruz. Olay olmuşmu olmuş, ceza kesilmesi olay yönünden gerekli mi gerekli. Adalet tecelli etmiş mi etmiş. Buna rağmen düzeltmeyi değilde iptali düşünmek kötünyetliliktir.

Eğer müvekkiliniz araba sahibi olacak, direksiyon başında cep telefonuyla konuşacak kadar durumu iyi olduğu halde, 60TLcezayı ödeyemecek durumda ve bu yüzden iptal ettirip kurtulmayı düşünüyor ise, buraya gerekli bilgileri yazınız. Ben cezayı ödemeye hazırım!
Bu çıkışımı da bir hukukçu, adalet savunucusu olarak, hukuk etiğiyle düşünerek yapıyorum.
Saygılarımla
Old 05-07-2009, 14:23   #8
Gemici

 
Varsayılan

Olayın 'etik' yönünü ve 'hukuki' yönünü biraz daha açıp ona göre tartışmaya ne dersiniz?
Araba sürerken cep telefonu ile konuşan herkes yasaya aykırı bir davranışta bulunmuyor mu?
Yasaya aykırı harekette bulunan herkes mi, yoksa sırf bu fiili işlediği tespit edilen kişi mi ceza ödemek zorundadır?
Yasaya aykırı harekette bulunup ceza ödemeyen herkes 'kamu hizmeti olarak tüyü bitmemiş yetimlere' dağıtılan cezayı ödemediği için etik olarak kabul edemiyeceğimiz bir davranışta bulunmuş olmuyor mu?

Bir suç veya bir kabahat işlendiğini, yasaya aykırı bir davarnışta bulunulduğunu iddia eden kişi veya makam bunu ispat etmek durumunda değil midir? Tarihini bile duğru olarak yazmadığı bir ceza tutanağında belirtilen yasaya aykırı bir fiili mahkeme önünde nasıl kanıtlıyacak o tutanağı düzenliyen kişi?

Saygılarımla
Old 05-07-2009, 15:19   #9
m_argun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Olayın 'etik' yönünü ve 'hukuki' yönünü biraz daha açıp ona göre tartışmaya ne dersiniz?
Neden olmasın

Alıntı:
Yazan Gemici
Araba sürerken cep telefonu ile konuşan herkes yasaya aykırı bir davranışta bulunmuyor mu?
Evet. Zira "2918 sk Madde 73 - (Değişik fıkra: 17/10/1996 - 4199/27 md.) Karayolunda araçların kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde saygısızca sürülmesi, araçlardan bir şey atılması veya dökülmesi, seyir halinde sürücülerin cep ve araç telefonu ile benzer haberleşme cihazlarını kullanması yasaktır."net hükmü bize bunu gösteriyor.

Alıntı:
Yazan Gemici
Yasaya aykırı harekette bulunan herkes mi, yoksa sırf bu fiili işlediği tespit edilen kişi mi ceza ödemek zorundadır?

Umulan hukuk sisteminde ve yasanın açık anlatımına göre suçu işleyen kişi gidip cezasını ödemeli. Ancak şu durumda sadece tespit edilenler ödüyor.

Alıntı:
Yazan Gemici
Yasaya aykırı harekette bulunup ceza ödemeyen herkes 'kamu hizmeti olarak tüyü bitmemiş yetimlere' dağıtılan cezayı ödemediği için etik olarak kabul edemiyeceğimiz bir davranışta bulunmuş olmuyor mu?

5326 Sayılı kabahatler kanunun 17. maddesinde yer alan "Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen idari para cezaları ise, ilgili kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Genel Bütçeye gelir kaydedilir." hükmü uyarınca trafik para cezaları genel bütçeye gelir kaydediliyor. Sonra bu paralarla Mehmetçiğin silahına mermi, sabiinin sırtına kazak, hastaya ilaç vs alınıyor. Sen para cezasını ödemezsen bunlar eksik alınıyor.

Alıntı:
Yazan Gemici
Bir suç veya bir kabahat işlendiğini, yasaya aykırı bir davarnışta bulunulduğunu iddia eden kişi veya makam bunu ispat etmek durumunda değil midir? Tarihini bile duğru olarak yazmadığı bir ceza tutanağında belirtilen yasaya aykırı bir fiili mahkeme önünde nasıl kanıtlıyacak o tutanağı düzenliyen kişi?

Sayın meslektaşımız da zaten
Alıntı:
Yazan a.lawyer
Müvekkile, araba sürerken cep telefonuyla konuştuğu için 60,00-TL tutarında para cezası kesilmiştir
sözleriyle suçun işlendiğini ikrar etmiş. Bu durumda itiraz dilekçesi nasıl yazılacaktı. Evet suçu işledik ama tarihi yanlış haydin iptal edelim mi denilecekti. İkrardan başka da trafik polislerinin arabasında zaten denetleme esnasında yolu kaydeden kameralar mevcut. Bununla da ispat edilebilir.

Suçun işlendiği ortada, kaldıki vekili de kabul ediyor. Gerçekten anlama güçlüğü yaşıyorum

Sadece hukukçuların yorum yazabildiği bir sitede adeta yeldeğirmenlerine karşı savaştığımı görmek gerçekten ürpertici..

Sonuç olarak; ceza bana kesilse ben öderdim. Müvekkilime kesilse öde derdim. Bu benim görüşüm. Görüşlerimi de zaten buraya fazlasıyla yazdım. Bu konuya daha fazla yazmayayım artık keyifli bir çalışma oldu Teşekkürler Saygılar
Old 14-07-2009, 11:33   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan m_argun
Neden olmasın


Evet. Zira "2918 sk Madde 73 - (Değişik fıkra: 17/10/1996 - 4199/27 md.) Karayolunda araçların kamunun rahat ve huzurunu bozacak veya kişilere zarar verecek şekilde saygısızca sürülmesi, araçlardan bir şey atılması veya dökülmesi, seyir halinde sürücülerin cep ve araç telefonu ile benzer haberleşme cihazlarını kullanması yasaktır."net hükmü bize bunu gösteriyor.



Umulan hukuk sisteminde ve yasanın açık anlatımına göre suçu işleyen kişi gidip cezasını ödemeli. Ancak şu durumda sadece tespit edilenler ödüyor.



5326 Sayılı kabahatler kanunun 17. maddesinde yer alan "Diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen idari para cezaları ise, ilgili kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Genel Bütçeye gelir kaydedilir." hükmü uyarınca trafik para cezaları genel bütçeye gelir kaydediliyor. Sonra bu paralarla Mehmetçiğin silahına mermi, sabiinin sırtına kazak, hastaya ilaç vs alınıyor. Sen para cezasını ödemezsen bunlar eksik alınıyor.



Sayın meslektaşımız da zaten

sözleriyle suçun işlendiğini ikrar etmiş. Bu durumda itiraz dilekçesi nasıl yazılacaktı. Evet suçu işledik ama tarihi yanlış haydin iptal edelim mi denilecekti. İkrardan başka da trafik polislerinin arabasında zaten denetleme esnasında yolu kaydeden kameralar mevcut. Bununla da ispat edilebilir.

Suçun işlendiği ortada, kaldıki vekili de kabul ediyor. Gerçekten anlama güçlüğü yaşıyorum

Sadece hukukçuların yorum yazabildiği bir sitede adeta yeldeğirmenlerine karşı savaştığımı görmek gerçekten ürpertici..

Sonuç olarak; ceza bana kesilse ben öderdim. Müvekkilime kesilse öde derdim. Bu benim görüşüm. Görüşlerimi de zaten buraya fazlasıyla yazdım. Bu konuya daha fazla yazmayayım artık keyifli bir çalışma oldu
Teşekkürler Saygılar


Sayın m_argun,

Savunduğunuz görüş, falsefe temellidir. Özünde erdem ve ahlak yatar. Bu görüşlerinize "toplum önünde" katılmıyorum demek çok büyük bir cesaret ister. Özetle bu argümanla siz tartışmaya 1-0 önde başlıyorsunuz.

"Sabiinin hakkı, tüyü yetmemiş yetimin hakkı, fakir fukara-garip gurebanın hakkı" sihirli kelime ve cümlelerdir. Bu sözlerle savunulan tüm konularda halkımızın %90'ı yanınızda olur.

Ancak; hukukun temelinde ve özünde ahlak yatsa bile, hukuk uygulamasında yüzde yüz ahlak beklenemeyeceği gibi, bu beklentiye dayanarak avukatlık yapmaktan ise her zaman için sonuç almak mümkün olmayabilir. Yani bir anda işsiz güçsüz kalabiliriz.

Çünkü, bahsettiğiniz gibi misal, "suç işlediği için, kimse bilmediği halde gidip teslim olan, trafik suçu işlediğini söyleyip, ceza tutanağı da olmadığı halde gidip cezasını ödemek isteyen, varsayalım yolda yürürken kaldırıma ayağı takılan ve bu suretle kaldırımı bozduğu nedeniyle kamunun zararını ödemek isteyen, Ormanda yürürken kopardığı bir çiçeğin ücretini ödeyeceğim diyerek Maliyeye başvuran..." insanların yaşadığı toplumda ne hukuka gerek olur, ne de hukukçuya...

Bu ihtimallerin gerçekleştiğini varsayalım ve sizin maliyeye gidip, "falan tarihte trafikte seyir halindeyken telefonuma cevap verdim, buyrun cezasını ceza tutanağı da olmadığı halde ödemek istiyorum" demeniz halinde bile, bu yasaya aykırı eylemi ikrar eden eyleminiz nedeniyle dahi tutanaksız cezayı ödemeniz inanın ki mümkün olmaz! Maliye, elinizde ceza tutanağı olmadan sizden ceza tahsil edemez. Tutanak tutun deseniz bile sanıyorum alamaz.Memur size tuhaf tuhaf bakar!

Neden? Çünkü her şeyin bir usulü vardır. Bu usullerin doğru dürüst işlemesi ve herkesin görevini düzgün yapması için de hukuk ve hukukçular vardır.

Avukatlar, bildiğiniz üzere müvekkillerine hukuki yardım sunarlar. Bu yardım, ahlaka ve hukuka elbette ki aykırı olamaz.Ancak sizin eleştirdiğiniz trafik tutanağındaki eksiklik ve/veya yanlışlığa itiraz edilmesi, kanaatimce ahlakilikten ziyade, (somut olayda) görevini doğru dürüst yapmayan trafik memurunun hatasına dayalıdır! Trafik Polisi, tarihi doğru yazsaydı başka bir ifade ile, görevini doğru dürüst yapsaydı tarih itirazını dile getirmek de mümkün olmazdı. (Esasen bu itirazın aksi de Sayın Adli Tip'in de belirttiği gibi önceki ve sonraki sair trafik kayıt tarihleriyle ispatlanarak, itiraz çürütülebilir)

Trafik polisi Devleti temsil eder. Trafik polisinin hatası temelde Devletin hatasıdır. Hiç kimse, kendi hatasından istifade edemez. Olaya bu bağlamdan da bakmak doğru olur.

Yoksa,sizin sunduğunuz erdemli davranışa hayran olmamak mümkün değildir.

Daha önce yukarıda yazmıştım, tekrar edeyim: Bu iddianızda sizin yanınızda olmanın çok çok kolay olacağı ortadadır. Yani, yel değirmenleriyle savaşan Donkişot kadar işiniz zor değildir.

Saygılarımla.
Old 14-07-2009, 12:13   #11
oscar

 
Varsayılan itiraz

Alıntı:
Yazan a.lawyer
Herkese iyi çalışmalar. Müvekkile, araba sürerken cep telefonuyla konuştuğu için 60,00-TL tutarında para cezası kesilmiştir. Ancak, ceza tutanağında cezanın kesildiği tarihe 29.12.2009 yazılmıştır. Bu durumda cezaya itiraz etmek mümkün müdür, itiraz Trafik Mahkemesi'ne mi yapılacaktır. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.


Sayın meslektaşım,
Öncelikle söz konusu cezaya SULH CEZA Mahkemesinde itiraz edebilirsiniz. Bu konudaki tartışmalara girmiyorum. İtirazınızda haklı iseniz ceza iptal edilir. değilseniz de itirazınız red edilir. Trafik polisi devleti temsil ettiği için her zaman doğru yapar demek değildir. Bir çok hata da yapabiliyorlar. Ki bizzat benim 2 ay önce yaşadığım bir olayda kırmızı ışıkta durmuş olmama , bu durumun fotoğraflarla tesbit edilmiş olmasına rağmen bana 115.00TL. trafik cezası geldi. Sulh Ceza Mahkemesine itiraz ettim ve ceza iptal edildi. Şimdi ben etik davranmamış mı oldum? Bu nedenle hukuki olarak herkes hakkını aramalıdır diye düşünüyorum.Yukarıda dediğim gibi haksız ise rededilir.Durumu farklı değerlendirmemek gerekir. Herkese saygılarımı sunarım.
Av.Alev Tuna
Old 14-07-2009, 22:37   #12
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan m_argun
Sayın meslektaşımız da zaten

Alıntı:
Yazan a.lawyer
Müvekkile, araba sürerken cep telefonuyla konuştuğu için 60,00-TL tutarında para cezası kesilmiştir

sözleriyle suçun işlendiğini ikrar etmiş.

Olayı birazda başka açıdan değerlendirelim:
1. Perde:
Adamın birisi büronuza geldi ve:
'Ben araba sürerken cep telefonu ile konuştuğumu görüp para cezası kesmişler. Araba kullanırken cep telefonu ile konuştum, ama belirtilen tarihte değil, başka bir tarihte; ceza tutanağında yazılan tarih 29.12.2009, daha gelmemiş zaten. Bu cezayı ödemek zorunda mıyım?' diye sordu diyelim.
Sizin cevabınız:
'Evet ödeyeceksin, bak kendin bile ikrar ediyorsun, araba sürerken cep telefonu ile konuştuğunu'. Ve adam gidip parayı öder.

2. Perde:
Aradan bir hafta geçtikten sonra aynı adam gelip şunları söyledi diyelim:
'Dün yeni bir ceza tutanağı geldi. Bu tutanaktaki tarih benim cep telefonu ile konuştuğum gerçek tarih. İlk gelen tutanakta belirtilen cep telefonu konuşmasını ben yapmış olamam. Şimdiye kadar tek bir sefer araba sürerken telefonla konuştuğumu hatırlıyorum, o da ikinci tutanakta belirtilen tarih. Arabam ben ameliyat olup hastahaneden yatarken çalınmıştı; çalındığını polise de bildirmiştim. Arabayı çalan kimse olacak ilk tutanakta belirtilen kişi, ben olamam, çünkü hastahanede idim. Ben şimdi bu ikinci tutanaktaki parayı ödeyeceğim. Birincisi için ödediğim parayı senin bana vermen gerekir, çünkü sen bana öde dedin, ben de ödedim. Zararımı tazmin edeceksin. Bir de bana yanlış bilgi vermişsin, benim suçu işlediğimi ikrar ettiğimi belirtmekle. Hukuk fakültesinde okuyan amcamın oğlunun dediğine göre hukuki anlamdaki ikrar sadece mahkemede olurmuş ve türlü çeşitlisi varmış, benim sana söylediklerim sadece avukat ile müvekkili arasındaki bir konuşma imiş, basit ikrar bile değilmiş.

Soru: Müvekkil ödediği cezanın tazminini istemekte haklı mıdır?

Not: Türkiyede trafik cezalarının nasıl yazıldığını bilmediğim için yazdıklarım ceza yazma uygulamasına ters düşebilir. Almanyada belirttiğim türden bir problemin doğması olanağı var. Uygulama değişik olsa bile olayın hukuki yönünü değerlendirmede bir zorluk çıkabileceğini zannetmiyorum.

Saygılarımla
Old 15-07-2009, 09:25   #13
Adli Tip

 
Varsayılan

Sayın m_argun

1- Ben bir ikrar göremedim ama, velev ki bir ikrar söz konusu diyelim... İkrar olmasaydı da, tutanak olacaktı, o zaman da "zaten suçun işlendiği sabit, polis görmüş" mü demeliydik.

2- Cezai müeyyidesi olan her hareket suçtur ve etik ve ahlaki açıdan olumsuzdur diyebilir miyiz? Keza, cezai müeyyidesi olmayan her eylemin hukuki ya da ahlaki olduğu söylenebilir mi?

3- Somut olayda bir suç ve suçlu olduğunu varsaydığımızda ve sürücünün gerçekten telefonla konuştuğunu kabul ettiğimizde; sürücünün kimi, ne sebeple aradğı sonucu değiştirebilir mi? "Kalbime ağrı girmişti, ben de 112'yi aramıştım" derse bunu bir cezasızlık sebebi sayabilir miyiz örneğin?


Benim yaşadığım olay şu şekilde olmuştu:

Yıllar önce Adana'da, 29 Ekim günü hız limitini aşmış olduğumun radarla tespit edildiği iddiasıyla bana ceza kesilmişti. Ceza da benim için yüklüce bir cezaydı. Zira öğrenciydim ve babamın arabasıyla, babamdan habersiz almıştım arabayı. Ben etik değerlendirmemi bu minvalde yapmıştım daha ziyade. Bir kaç gün sonra Ankara'ya döndüm ve borç harç parayı denkleştirip cezayı ödemeye gittim. Bana ceza tutarının 3 katını ödemem gerektiği söylendi. Çünkü tutanakta 29 Ekim değil, 29 Eylül yazıyordu. Polis memuru sehven bir hata yapmış ben de farketmemişim. Ve cezayı 1 ay sonra ödüyor gibi katlanmıştı. O zaman bana söylenen şey, 3 katını ödemek istemiyorsan Adana Defterdarlığından düzeltme yaptırmam gerektiği idi.

Sonuçta ne mi oldu? Ben o cezayı öde(ye)medim. Babam o arabayı sattı. Ve o ceza hiç bir yerde karşımıza çıkmadı.

Sizce kim suçlu?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idari para cezasına itiraz. Murat Özyılmaz Meslektaşların Soruları 2 01-04-2009 14:41
idari para cezasına itiraz mercii ve süresi Av.Filiz Açıkgöz Meslektaşların Soruları 1 23-06-2008 16:20
Trafik para cezasına itiraz Sadık Meslektaşların Soruları 1 06-04-2008 19:36
İşe giriş bildirgesinde hatalı yazılan doğum tarihi Av.Nilay TOPRAK Meslektaşların Soruları 18 04-03-2008 15:32
İdari para cezasına itiraz..Acil Av.Murat Bölükbaş Meslektaşların Soruları 6 31-05-2007 18:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05786896 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.