Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

2008 kaymakamlık sınavı idari yargı sorusu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-10-2008, 11:30   #1
akil

 
Varsayılan 2008 kaymakamlık sınavı idari yargı sorusu

pazar günü yapılan sınavda aşağıdaki soruyu yanlış yaptığımı görünce oldukça şaşırdım. 2577/10/2 son cümlenin sadece idarenin sessiz kalması halinde uygulanabileceğine dair bilgim yanlış mı? ösym ye göre evet cevap c olarak verilmiş. sorunun cevabının değiştirilmesi için ösym ye başvurmayı düşünüyorum . danıştay kararını ihtiyacım var. yardımcı olursanız çok sevinirim.

78. ve 79. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
K Genel Müdürlüğünde hizmetli olarak görev yapan
H, girdi
ği kurum içi memurluk sınavında başarılı olmuş
ve bunun üzerine 26.11.2007 tarihinde idareye
ba
şvurarak memur pozisyonuna atanma talebinde
bulunmu
ştur. İdare tarafından H’ye 15.01.2008 tarihinde
tebli
ğ edilen yanıtta “başvurusunun değerlendirilmekte
oldu
ğu” bildirilmiştir.

79. İdarenin H’ye 03.09.2008 tarihinde tebliğ edilen bir
yazı ile isteğinin reddedildiğini bildirdiği varsayıldığında
bu yanıtın dava açma süresi üzerindeki
etkisiyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) İdare tarafından verilen bu yanıtın dava açma
süresi üzerinde herhangi bir etkisi bulunmamaktad
ır,
dava açma süresi daha önce dolmu
ştur.
B)
İdare tarafından verilen bu yanıt, 15.01.2008 tarihinde
durmu
ş olan dava açma süresinin kaldığı
yerden işlemeye başlaması sonucunu doğurur,
bu durumda H kalan süre içerisinde dava açabilir.
C) H, idare taraf
ından verilen bu yanıtın tebliğinden
itibaren dava açma süresi içerisinde, iste
ğinin
reddedilmesine ili
şkin işlemin iptali istemiyle dava
açabilir.
D) H’nin bu yan
ıtın kendisine tebliğinden itibaren 6
ayl
ık bir dava açma süresi vardır.
E) Bu yan
ıtın H’ye tebliğinden itibaren 60 gün içerisinde
idareden herhangi bir ba
şka yanıt gelmediği
takdirde, sözü edilen 60 günün doldu
ğu tarihten
itibaren dava açma süresi içerisinde ret i
şleminin
iptali istemiyle dava aç
ılması mümkündür.
Old 30-10-2008, 11:29   #2
av_meliha

 
Varsayılan

2577/10/2 sadece idarenin sessiz kalması durumunda uygulanmıyor.İdareye yapılan başvuru üzerine idarenin konunun incelenmekte olduğu ya da durumun üst makama duyurulduğu yolunda cevap vermesi ya da konunun karara bağlanabilmesi için ilgiliden bazı ek bilgiler istemesi durumunda da uygulanır.Bu hükme göre cevap kesin değilse ilgili bu cevabı istemin reddi sayarak dava açabileceği gibi kesin cevabı da bekleyebilir.Ancak bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren 6 ayı geçemez.
Kimi durumda da idare zımni red süresi geçtikten sonra cevap verebilmektedir.Bu gibi durumda 3 olasılık söz konusudur:
-60 günlük zımni red süresi bittikten sonra dava açma süresi içinde idarenın yazılı bildirimde bulunması durumunda dava süresi yazılı bildirim tarihinden işlemye başlar.
-Zımni red süresi ile dava açma süresi geçtikten sonra idarenin yazılı bildirimde bulunması durumunda dava süresi bu bildirim tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlar.
-dava süresi geçtikten sonra açılan davanın süreden reddedilmesinden sonra yönetim tarafından yazılı bildirimde bulunulması durumunda da dava süresi bu yazılı bildirim üzerine yeniden işlemeye başlar.(Danıştay 8.D. E.83/861,K.84/1144 sayılı kararı )
Old 30-10-2008, 11:47   #3
adaletinsesi

 
Varsayılan

Sorunun doğru cevabı c şıkkıdır, zaten danıştay kararının 2.olasılığı bu soru için yeterli bir cevaptır
Old 30-10-2008, 13:09   #4
emrah_orbay

 
Varsayılan

sn.av melihanın acıklamalarına katılıyorum. bence de soruda bir yanlısşlık yok.. sagılarımla
Old 14-11-2008, 16:21   #5
akil

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım sınava çalıştığım kitabın yazarına konuyu ilettim. açıklaması şu şekilde paylaşmak isterim.(http://www.themiskariyer.com/)
)2008 YILI KAYMAKAM ADAYLIĞI SINAVINDA TARTIŞMAYA NEDEN OLAN 78 ve 79. SORULAR HAKKINDA
AÇIKLAMA

İYUK 10. maddesinin 2.bendinin 3.cümlesi, hiçbir şekilde 2. cümlesini desteklemez ve onun devamı değildir; çünkü bendin 3. cümlesi 1. cümlenin devamıdır. Dolayısıyla kesin olmayan cevaptan sonra idare edilenler 2. cümlede sözü edilen süreleri geçirirse, idare, sürelerin geçirilmesinden sonra cevap dahi verirse bu durum, ilgiliye kesinlikle yeni dava hakkı doğurmaz. 3. cümledeki yeniden dava açılması imkanı idarenin tamamen susması halinin sonrasında uygulanabilecek bir hükümdür. (Prof.Dr.Zehra Odyakmaz, Ümit Kaymak, İsmail Ercan, İdari Yargı, İkinci Sayfa, 4.Bası, s. 260).

Nitekim Danıştay 7. Dairesi başkanı Turgut Candan, İdari Yargılama Usulü Kanunu adlı eserinde bu durumu şöyle anlatmaktadır: “…Her ne kadar, bu cümleden sonra gelen cümlede, ‘Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilir.’ denilmekte ve bu cümle, fıkranın sonuncu cümlesi olması itibariyle, kendisinden önce gelen cümlelerin tümünü ilgilendiriyormuş izlenimini vermekte ise de; cümlede kullanılan ‘… altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili makamlarca cevap verilirse,…’ ibaresi, içerdiği düzenlemenin, salt, altmış günlük ilk bekleme süresi içerisinde cevap vermeyen idarenin başvuruda bulunana daha sonra vermiş olduğu cevaplar dolayısıyla uygulanabilir nitelikte olduğunu; bu ilk bekleme süresi içerisinde idarece verilen kesin olmayan cevaba karşı dava açmayan, dava açma hakkını altı aylık bekleme süresinde kesin cevap alamaması üzerine de kullanmayan veya açmış olduğu davası süre aşımı sebebiyle reddedilen idare edilene, idari dava açma süresi geçtikten sonra verilen kesin cevaplar üzerine uygulanamayacağını göstermektedir. Bununla birlikte; idare edilenler arasında, başvurusuna hiç cevap alamayanlarla kesin olmayan nitelikte cevap alanlar arasında, yapılan bu ayrım ve fıkranın düzenleniş biçimi, uygulamada, sorun yaratacağa benzemektedir.” (Turgut Candan, İdari Yargılama Usulü Kanunu, Maliye ve Hukuk Yayınları, Ekim 2005, s.416).

Benzer şekilde Danıştay 8.Dairesinin, 25.10.2000 tarih, 98/7093 esas ve 2000/6612 karar sayılı kararında da bu durum açıkça belirtilmektedir. Danıştaya göre: “İYUK’nun 10. maddesinde öngörülen altmış günlük bekleme süresi içerisinde (hiç cevap vermeyen) idarenin bu sürenin geçmesinden sonra cevap vermesi durumunda, dava açma süresi işlemeye başlar.”
Nitekim Danıştay 7. Dairesinin bir başka kararında bu durum daha açık belirtilmektedir. Danıştaya göre: “İYUK’nun 10.maddesinde öngörülen altı aylık bekleme süresinin, 60 günlük bekleme süresi içerisinde KESİN OLMAYAN CEVAP VERİLMESİ HALİ İLE SINIRLI OLDUĞU; bu süre içerisinde hiç cevap verilmemesi durumunda, sonradan verilen cevabın tebliğ tarihinden itibaren yeni bir idari dava açma süresi başlar.”

Yanılgı şuradan kaynaklanmaktadır: Bendin 2. cümlesi 1994 yılı kanun değişikliğiyle eklenmiştir. Dolayısıyla 3. cümlenin düzenleniş biçimi, bentteki ilk iki cümle için de geçerli olduğu izlenimini vermektedir.
Old 14-11-2008, 17:31   #6
hukukcu1985

 
Varsayılan

Bende soruda ve verilen cevapta bir yanlışlık göremedim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
idari yargı hakimliği sınavı ayluf Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 1 26-11-2008 11:55
2007 idari yargı hakimik sınavı Envanter Hukuk Lisans Eğitimi 3 09-04-2007 21:04
idari yargı hakim adaylığı sınavı aday27 Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 3 02-10-2006 12:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06248593 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.