THS İtiraf.com

Alıntı: armagan bey keşke adliyededki çalışanlarda sizler gibi yardımsever ve içten olsa

Keşke "bütün insanlar" Armağan Konyalı gibi olsa...

Ve keşke telefonum sayin Armağan beyin ki gibi olsa..

Kimse yok mu?..

var

Bugüne sinirli bir şekilde başladığımı ama sonra dost yüzler ile karşılaşıp sakinlediğimi, bu sakinleşmede atların büyük bir payı olduğunu ve sonunda günü sakin ve huzurlu bir şekilde bitirdiğmi i.e

Alıntı: Yazan Gulumse Bugüne sinirli bir şekilde başladığımı ama sonra dost yüzler ile karşılaşıp sakinlediğimi, bu sakinleşmede atların büyük bir payı olduğunu ve sonunda günü sakin ve huzurlu bir şekilde bitirdiğmi i.e

Sizin sinirlenmiş halinizi düşünemediğimi, sizin de sinirlenebilir bir kişi olduğunuzu duyunca şoka girdiğimi ve "bu sinir ne bulaşıcı bir şeymiş" dediğimi İ.E.

Alıntı: Mesaj No:1471, 1472,1473

Hakkımdaki övgü dolu sözleri birkaç gün gecikmeli okumuş olduğumdan çok pişmanım. Mutluluğu birkaç gün geç yaşamış olmak beni çok üzdü.

Ayrıca içtenlikle adımı anan Sayın Üyelere teşekkür etmekte de geciktim. Gecikmiş teşekkürlerimin özürlerimle birlikte kabulünü diliyorum.

İtiraf.com adresine sık uğramayı ihmal ettiğimi itiraf ediyorum.

Mehmet Saim Bey,

Kusura bakmayın,kolumdaki sızının artması nedeniyle nedeniyle Cuma günü "yani ne" sorunuza yanıt yazamadım, dilekçelerim C.tesiye kaldı,işlerim de aksadı.

Bu arada,benim yanıtımın gecikmesini fırsat bilen FERDA HANIM ın ,aramızı bozmaya çalıştığını(!) gördüm,alacağı olsun. Ama zaten bu isimle/soyisimle hitap meselesini sizinle de,onunla da konuşmuştuk,pek yanlış anlaşılacak birşey yok...Fikirlerimi ve tercihimi hep anlattım.

Yine de,sizin hatırınız için,tarihten,sosyolojiden bazı araştırmalar yaptım (tabii internetten), paylaşabiliriz :

Tarihte ilk soyisim geleneği,5-6 bin yıl öncesine,Çin geleneklerine dayanıyor. Yani tarihte soyadını ilk kullanan millet,Çinliler. Bu nedenledir ki, tüm Çin Ulusunun bugün dahi yalnızca 100 aile adı (soyismi) varmış...
Binlerce yıldır aynı aile adları kullanıldığından,bu ailelerin tarihler boyu soyadı aynen kullanılageldiğinden,
bugünkü Çin"de 93 milyon kişinin soyadı Wang,92 milyon kişinin Li,88 milyon kişinin soyadı ise Zhang imiş. Çin"de önce soyadı,sonra isim yazılır/söylenirmiş. Buna göre,
100 bin kişi bugünkü Çin"de Wang Tao adını taşıyormuş. Bu karışıklığı aşmak için yeni bir yasa çıkarmaya karar vermişler ve buna göre 1.300.000 kadar yeni soyadı kabul edilerek sorun aşılmaya çalışılacakmış.

Batı tarihinde ise feodalite dönemi sona erene kadar,yalnızca asil ve özgür kişiler soyadı kullanabiliyormuş,bunlar da genel nüfusun % 10 una tekabül ediyormuş.Ve o zamanlarda soyadı kullanmak bir ayrıcalık ve özgürlük /asillik sembolüymüş.,Batıda,herkesin soyadı alması ancak 17. Yüzyıldan sonraya(feodalitenin yıkılması ve sonrasına) rastlıyor.
Batıda soyisimle hitap geleneğinin temelinde de,tarihlerinden gelen bu sosyal sınıf ayrımının etkisi ve izleri var...

Türklerde ise,soyadı kullanma geleneği yok.Zira,batıda olduğu gibi Türk tarihinde,toplumsal yapı sınıflara hiçbir zaman ayrılmadığından,öyle bir gelenek yerleşmemiş. Bizde,insanların ismi önce gelir. Batı kültürü ile tanışma ve batıya,Bizans"a,Arap dünyasına açılmadan sonra padişahlar Sultan sanını almış ve paşa,ağa gibi lakaplar da bundan sonra yerleşmiş.Yine de önce isim,sonra ünvan gelmek koşulu ile : Fatih Sultan, Ahmet paşa,gibi...

Daha eski tarihlerde Han ünvanı da isimden sonra kullanılırdı : Oğuz Han,Cengiz Han gibi...

Yani bizim kültürümüzde ve tarihimizde soyadı sadece adres işlevi görmüş,sosyal sınıf ve ayrıcalık işareti olmamış,insanların ismi ve isimle anılması asıl geleneğimiz olmuştur. Ancak geleneklerimizde ve tarihimizde olmayan,aksine,bunlara ters düşen soyisimle insanlara hitap etme alışkanlığı ancak kültürünü ve tarihini irdelemeden,batıyı taklit etmeye dayalı son zamanlardaki anlamsız bir çabadan ibaret.

Tek isimle anılma meselesi de,tüm bu kurallardan bağışık,tüm dünyaya malolmuş,ünlü insanlara ait bir ayrıcalık olarak bu konunun dışında,farklı bir temele dayalı.

Biz,ne ün,ne asalet,ne de başka hiçbir fark gözetmeden herkesin insan olmanın temel niteliklerinde,onurda,değerde eşitliğine inandığımız için bu tür saplantılara girmeyiz,
ne iyi ki,hepimiz aynı düşüncelere sahibiz...

Ben,Ruhi Su ile birlikte, hep bu şarkıyı söylerim :

" İnsan olan insan gelsin beriye,
Aslolan hayattır bakma deriye,
Kimi kara kimi çalar sarıya,
Ne mutlu ki bize insan olmuşuz,
İnsan sevgisini gerçek bilmişiz,
İnsanın dalında açmış gülmüşüz..."

Alıntı: Tek isimle anılabilenlerin dışında kalanların tümü yabancı kültür ve geleneklerine göre sadece soyismi ile çağrılırlar.

Alıntı: Soyadından kurtulup tek isimle anılmak,tarih boyu asaletin ve büyüklüğün işareti olmuştur hep...

Yani Hatun hanım, soyadından kurtulsam tek isimle anılma şansım bile yok, bir soyadı, bir isim terki gerekli ki bu durumda da beni kimse tanımaz. Yani bu durumda şansım yok. Hem neden aranızı bozmaya çalışayım, aşkolsun, yine alacağım olsun ama, bir gün sizi ziyarete geldiğimde çay ya da kahve olsun Maksat gönüller bir olsun

(Araçlarda geri vites olmasa, hep kaza olurdu diye düşündüğümü itiraf ediyorum )

Saygılarımla...

Alıntı: (Araçlarda geri vites olmasa, hep kaza olurdu diye düşündüğümü itiraf ediyorum )

İlk arabada fren yokmuş ama. Freni bulan şahıs 2 tane taş tekerlekle ödüllendirilmiş!

Ferda Hanım,konuşmalarımız şakadan ibaret.Tarife gerek yok eminim. Maksat gülümsemek. Tabii ki,siz M.Saim Bey ile aramızı bozmak niye isteyesiniz... Zaten isteseniz de bozamazsınız. Biz onunla hemşehri sayılıyoruz. Bizim buralarda insanlar birbirini kırmaz,aksine koruyup kollar.

Çay ve kahve alacağınız bakidir.Hatta,kahve fincanı hediye etme geleneğimin 50. ve sonuncusu olmak üzere sizin için aldığım -çok güzel- fincanlardaki haklarınız da bakidir... Birgün yolum düşer veya yolu düşen olursa onlar sizindir...

Şu an çok mutlu olduğumu, aman neden mutlu olduğumu anlatmaya zamanım olmadığını.. i.e

Bjk-Sivas Paf maçında taraftarlara ikinci sınıf insan muamelesi yaparak hepimizi çamurun içinde maç izlemek zorunda bırakan yönetimi kınadığımı İ.E.

Ferda Hanım ;

Ben,vites takmakta zorlandığım için otomatik vites kullanıyorum.

Şimdi düşünüyorumda...(yaşasın artık düşünebiliyorum) bir zamanlar jöle yoktu piyasada, bende kızlara hava atmak için saçlarıma şekil vermek için saçımı limonlardım. Kızın yanından geçerkende bir kaşıntı tutardı başımı, kaşımamak için zor tutardım kendimi. Sonrada limon çekirdeklerini ayıklamak için... neler çekmiştim o zamanlar
O zamanlar, kızlara hava atmak için bisikletin önünü kaldırarak bisiklete binmeyi denerdim. Kızlar bundan ne anlar bilmezdim ama onlar şaşırdığı anda ben de dikkati çekebilmenin verdiği gururla büyük bir sevinç yaşardım.
Şimdi düşünüyorumda...televizyondaki belgesellerdeki hayvanların dişisine kur yapmak için ne hallere düştüğünü görünce, zamanında yaptığım davranışlar aklıma gelince, şimdiki gençleri daha iyi anlıyorum. İtiraf ediyorum... (13 yaşındaydım.)

Bugün, siteden çok sık bahsettiğim için merak edip üye olan bir meslektaşım,araştırdığı bir konunun cevabına THS den hemen ulaşınca, kendi kendime gururlandığımı İ.E. Sanki cevabı ben vermişim gibi

Alıntı: (Araçlarda geri vites olmasa, hep kaza olurdu diye düşündüğümü itiraf ediyorum )

Alıntı: Yazan Av. Hatun Olguner Ferda Hanım ; Ben,vites takmakta zorlandığım için otomatik vites kullanıyorum.

Bir ayrıntı:

Otomatik vitesli araçlarda da mecburen "geri vites" bulunuyor.

Ben de bugün yüksek lisans dersinde sunulan bilimsel çalışmada dipnotlar arasında Türk Hukuk Sitesi'ni görünce gülümsediğimi ve gurur duyduğumu itiraf ediyorum.

Alıntı: Yazan Özge Yücel Ben de bugün yüksek lisans dersinde sunulan bilimsel çalışmada dipnotlar arasında Türk Hukuk Sitesi'ni görünce gülümsediğimi ve gurur duyduğumu itiraf ediyorum.

Merak ettim şimdi. o sayfayı bir yere ekleseniz... Hem güzel bir anı olur!

Yalnız o konuda yanlış yapmışlar, deneyimsizlik de neden olmuş olabilir. Web sayfasını koymak yerine sadece www.turkhukuksitesi.com 31.10.2007 yazmışlar.

THS'yi ilk defa duyan meslektaşlarımıza (istem dışı) cahil muamelesi yaptığımı söylediklerini İ.E.

Alıntı: Yazan Özge Yücel Yalnız o konuda yanlış yapmışlar, deneyimsizlik de neden olmuş olabilir. Web sayfasını koymak yerine sadece www.turkhukuksitesi.com yazmışlar.

))) İşi sağlama almış arkadaşımız.

Kütüphaneye atıf yapmak gibi bir şey olmuş...

Alıntı: Yazan Saim ))) İşi sağlama almış arkadaşımız. Kütüphaneye atıf yapmak gibi bir şey olmuş...

Evet Bu yanlışı ben fakültenin 1. sınıfında okurken yapmıştım, internetle doğru dürüst tanıştığım yıldı zaten. Sonra bir daha böyle yapmadım. Http ile başlayan uzun adresler vermeye başladım. İ.E.

Alıntı: THS'yi ilk defa duyan meslektaşlarımıza (istem dışı) cahil muamelesi yaptığımı söylediklerini İ.E.

Aynen, ben de Yani kötü bir şey ama küçümsüyorum.

Alıntı: THS'yi ilk defa duyan meslektaşlarımıza (istem dışı) cahil muamelesi yaptığımı söylediklerini İ.E.

Ben biraz (tamam biraz değil çok!) taraflı olabilirim ancak ben bir meslektaşın THS'yi ilk kez duymasını anlamakta çok güçlük çekiyorum. Hukukla ilgili arama motorlarında NE ARARSANIZ ARAYIN, THS mutlaka birinci ya da en fazla ikinci sırada bir sonuçla karşınıza çıkıyor. Eğer THS'yi duymayan bir meslektaşımız varsa, muhtemelen internet kullanmıyordur (ya da interneti hukukla ilgili kullanmıyordur), benim başka bir açıklamam yok, itiraf ediyorum.
Bundan 5-6 yıl önce internetsiz bir mesleğin icrasının yapılabileceğini de biliyoruz ancak 2007 yılında halen interneti hiç kullanmadan hukuk gibi bilgiye dayalı bir meslek icra edilebilir mi, ondan da emin değilim, bu da ikinci itirafımdır.

Alıntı: Yazan Saim Merak ettim şimdi. o sayfayı bir yere ekleseniz... Hem güzel bir anı olur!

Hukuk Yüksek lisans ve doktora tezlerinde uzun yıllardır THS'ye atıf yapılıyor. İlk kurulduğumuz zamanlarda bu mümkün değildi, çünkü tez yönetmeliği buna izin vermiyordu ancak uzunca bir süredir tez yönetmeliği internet sayfalarına atıf yapılmasına izin veriyor ve bu sınırlama kalktığından beri de pekçok bilimsel tez içinde özellikle makale kütüphanesinde makalelerimize verilmiş atıflar var, İ.E.

Alıntı: Yazan Admin Ben biraz (tamam biraz değil çok!) taraflı olabilirim ancak ben bir meslektaşın THS'yi ilk kez duymasını anlamakta çok güçlük çekiyorum. Hukukla ilgili arama motorlarında NE ARARSANIZ ARAYIN, THS mutlaka birinci ya da en fazla ikinci sırada bir sonuçla karşınıza çıkıyor. Eğer THS'yi duymayan bir meslektaşımız varsa, muhtemelen internet kullanmıyordur (ya da interneti hukukla ilgili kullanmıyordur), benim başka bir açıklamam yok, itiraf ediyorum. Bundan 5-6 yıl önce internetsiz bir mesleğin icrasının yapılabileceğini de biliyoruz ancak 2007 yılında halen interneti hiç kullanmadan hukuk gibi bilgiye dayalı bir meslek icra edilebilir mi, ondan da emin değilim, bu da ikinci itirafımdır.

Aynı şekilde sanıyordum. Ama maalesef interneti de yoğun kullandığı halde Türkhukuksitesi'ni ilk defa duyan birden fazla kişi gördüm. Hayretler içinde kaldım. Türkhukuksitesi çok kişi tarafından biliniyor ki 15.000 civarında kayıtlı üyesi var en az bir o kadar da izleyen vardır eminim... Geriye kalan 20.000 kişiyi de at çöpe gitsin. )

Alıntı: Yazan Admin Hukuk Yüksek lisans ve doktora tezlerinde uzun yıllardır THS'ye atıf yapılıyor. İlk kurulduğumuz zamanlarda bu mümkün değildi, çünkü tez yönetmeliği buna izin vermiyordu ancak uzunca bir süredir tez yönetmeliği internet sayfalarına atıf yapılmasına izin veriyor ve bu sınırlama kalktığından beri de pekçok bilimsel tez içinde özellikle makale kütüphanesinde makalelerimize verilmiş atıflar var, İ.E.

Bakın buna çok sevindim. Çünkü çok önemli bir durum!

Alıntı: Yazan Saim Aynı şekilde sanıyordum. Ama maalesef interneti de yoğun kullandığı halde Türkhukuksitesi'ni ilk defa duyan birden fazla kişi gördüm. Hayretler içinde kaldım. Türkhukuksitesi çok kişi tarafından biliniyor ki 15.000 civarında kayıtlı üyesi var en az bir o kadar da izleyen vardır eminim... Geriye kalan 20.000 kişiyi de at çöpe gitsin. )

Siteden geçtiğimiz yıl haberdar olup, üye olarak çöpe gidecekler arasına girmekten kutrulduğum için mesut ve bahtiyar olduğumu i.e.

İlk araba kullandığım zamanlarda geri vites takmak ile bir sorunum olmadığı halde geri gitmekten fazla hoşlanmadığımı ve bazı kavşaklarda trafik tıkandığında bana "biraz geri alabilirmisiniz?" ricalarını geri vitesim bozuk diye cevaplandırdığımı itiraf ediyorum.