Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çek-İbrazdan sonra araya ciro

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-03-2010, 13:09   #1
trongla

 
Varsayılan Çek-İbrazdan sonra araya ciro

Merhaba,

Elde hamiline yazılı birçek var. Çekteki ciro silsilesi hukuka uygun. Son ciranta çeki bankaya ibraz ediyor ve çek karşılıksızdır kaşesi vuruluyor. Sonra ciranta kendisinden önceki cirantaya çeki veriyor ve cirosunu karalıyor. Çeki elinde bulunduran ciranta ise çeki başkasına veriyor(X Şahıs diyelim) ve o kişi "karşılıksızdır" kaşesi ile ismi karalanmış son ciranta arasında kalan boşluğa ciro atıyor ve takibe koymak istiyor. Sorularım sunlar:

1. X şahıs çeki takibe koyabilir mi?
2.Koyarsa cezai sorumluluğu ne olur?
3. Cezai sorumluluk konusunda X şahsın kambiyo senetlerine müstenit takip yapması ile ilamsız takip yapması arasında bir fark olur mu?
4. En önemlisi, X Şahıs kendi cirosunu karalayarak, çeki aldığı cirantaya iade ederse,ve ciranta çeki takibe koyarsa cezai sorumluluk açısından X sorumluluktan kurtulur mu?

Teşekkür ederim,
Old 01-03-2010, 13:17   #2
AV ŞEYDA

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Bu analttığınız durumu ispat etmeniz mümkün gözükmüyor.
1- x Şahsı ciro olması nedeni ile çeki takibe koyabilir.
2- İspat edemediğiniz bir husus için cezai sorumluluk doğmayacaktır.
3- Cezai sorumluluk varlığını ispat edebilriseniz hiç bri fark olmaz. onun dışında zaten kambiyo takibi ve ilamsız takip farkları var.
4- Çeki aldığı cirantanın ismini karaladığını söylemiştiniz. dolayısı ile bu kadar karalamanın olduğu bri çek üzerinde kim nasıl işemyapacak çok dikkat etmek gerekli.
Old 01-03-2010, 13:20   #3
trongla

 
Varsayılan

Merhaba Şeyda Hanım,

Ceki bana getiren kişi X sahsı.
benim buradaki kaygım, x sahıs adına takibe başladığımızda, çeki keşide eden sahsın, bakadaki fotokopiden yararlanarak x sahıs hakkında bir şikayette bulunup bulunamayacağı...
Old 01-03-2010, 13:23   #4
AV ŞEYDA

 
Varsayılan

Bankada bir fotokopisi varsa ve fotokopide ciro sırası belli olduğundan tabiki müvekkiliniz hakkında sahtecilikten şikayette bulunabilir.
Old 01-03-2010, 13:25   #5
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Merhabalar;

Çekin ibrazı sırasında muhatap banka tarafından çekin ön ve arka yüzünün fotokopisinin alınmış olması gerekiyor. Bu nedenle ibrazdan sonra araya ciro atıldığı iddiası ispatlanması mümkün bir iddiadır...

Saygılarımla...
Old 01-03-2010, 13:35   #6
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
Kambiyo hukukunda, çekin bankaya ibrazından sonra devrini yasaklayan özel bir hüküm mü var???
Genel olarak kıymetli evraklar, vadeden sonra ciro edilemez. vadeden sonra yapılan ciro alacağın temliki niteliğindedir. yani, keşideci , muhataba karşı ileri sürebileceği tüm itiraz ve defileri hamile ileri sürme yetkisine sahiptir.
Kambiyo senedinin kendisi, tahrif edilmediği sürece hiç bir şekilde cezai sonuç doğurmaz. Ciro silsilesindeki düzen, sorumlu tutulmak istenen cirantalar yönünden önemlidir...
Olayınıza gelince, keşideci bankadaki fotokopiyi kullanarak, yapılan işlemin ciro değil, alacağın temliki olduğunu ileri sürerek, muhataba karşı ileri sürebileceği tüm itiraz ve defileri hamile karşı ileri sürebilir. Yani olayınızda X şahsı " senet, sebepten mücerrettir" savunması yapamaz.
Kolaylıklar diliyorum....
Old 01-03-2010, 13:51   #7
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Ancak, karşılıksız çekten şikayet hakkınız kalmamaktadır....

YARGITAY 10.CEZA DAİRESİ
Tarih: 24.6.2003 Esas: 2002/30865 Karar: 2003/17576

Karşılıksız Çeklerde Şikayet Hakkı


Özet:Karşılıksız çeklerde şikâyet hakkı, çeki ibraz eden hamil ile onun rücu hakkına sahip olduğu çek arkasında ciro silsilesinde imzası bulunan şahıslara aittir. Bu nedenle çekin kim tarafından ibraz edildiği, ibrazdan önceki ciro sahiplerinin kimler olduğu araştırılmalıdır. İbrazdan sonra ciro edilip edilmediği de incelenmelidir. Şikâyet hakkı olup olmadığı tespit edilmeden karar verilmesi bozmayı gerektirir.




- 3167 sayılı ÇEKLE ÖDEMELERİN DÜZENLENMESİ VE ÇEK HAMİLLERİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN m.16



3167 Sayılı Yasaya aykırı davranmak suçundan sanık Necdet`in yapılan yargılanması sonunda; kamu davasının düşürülmesine ilişkin İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 14.10.2002 gün ve 2001/216 esas , 2002/578 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılan vekili tarafından istenmiş olduğundan dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bozma isteyen tebliğnamesi ile bila tarih daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü :
3167 sayılı Yasa`nın 16/1. maddesinde düzenlenen karşılıksız çek keşide etmek suçunda, şikâyet hakkı, çeki ibraz eden hamil ile onun rücu hakkına sahip olduğu, çek arkasında ciro silsilesinde imzası bulunan kişilere ait olmakla birlikte; suça konu çekin takas odasına ibraz edildiği ve şikâyet dilekçesini veren Kemal`in cirosunun ibrazdan sonra yapılmış görünümünde olup, çek arkasında keşideci imzasından ve katılan Kemal`in cirosundan başka herhangi bir cironun da bulunmadığı anlaşılmakla; suça konu çekin ibraz anında alınmış örneğinin de bulunmaması karşısında, muhatap bankadan ve takas odasının bağlı bulunduğu banka şubesinden çekleri bankaya ibraz eden hamilin kim olduğunun, ayrıntılı bir şekilde araştırılarak, sonucuna göre katılanın şikâyet hakkına sahip olup olmadığının tayini gerekirken, muhatap bankanın bu hususları içermeyen yetersiz müzekkeresine dayanılarak yazılı şekilde kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi;
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA, 24.06.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




Yargı Dünyası, 2010
http://www.yargidunyasi.com.tr/
Old 01-03-2010, 14:02   #8
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Nurten Kozan
Sayın meslektaşım;
Kambiyo hukukunda, çekin bankaya ibrazından sonra devrini yasaklayan özel bir hüküm mü var???
Genel olarak kıymetli evraklar, vadeden sonra ciro edilemez. vadeden sonra yapılan ciro alacağın temliki niteliğindedir. yani, keşideci , muhataba karşı ileri sürebileceği tüm itiraz ve defileri hamile ileri sürme yetkisine sahiptir.
Kambiyo senedinin kendisi, tahrif edilmediği sürece hiç bir şekilde cezai sonuç doğurmaz. Ciro silsilesindeki düzen, sorumlu tutulmak istenen cirantalar yönünden önemlidir...
Olayınıza gelince, keşideci bankadaki fotokopiyi kullanarak, yapılan işlemin ciro değil, alacağın temliki olduğunu ileri sürerek, muhataba karşı ileri sürebileceği tüm itiraz ve defileri hamile karşı ileri sürebilir. Yani olayınızda X şahsı " senet, sebepten mücerrettir" savunması yapamaz.
Kolaylıklar diliyorum....

Sn. Kozan,

Sözünü ettiğiniz durum, ibrazdan sonraki ciro için geçerli değil midir? İlk mesajdaki şu ayrıntıyı gözden kaçırmış olabilir misiniz:

<ve o kişi "karşılıksızdır" kaşesi ile ismi karalanmış son ciranta arasında kalan boşluğa ciro atıyor>

Sanırım bu ayrıntı; cironun, alacağın temliki hükmünü doğuracak değil de tahrifat anlamına gelebilecek bir ciro olduğunu gösteriyor...

Saygılarımla...
Old 01-03-2010, 14:14   #9
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Nurten Kozan
Sayın meslektaşım;
Kambiyo hukukunda, çekin bankaya ibrazından sonra devrini yasaklayan özel bir hüküm mü var???
Genel olarak kıymetli evraklar, vadeden sonra ciro edilemez. vadeden sonra yapılan ciro alacağın temliki niteliğindedir. yani, keşideci , muhataba karşı ileri sürebileceği tüm itiraz ve defileri hamile ileri sürme yetkisine sahiptir.
Kambiyo senedinin kendisi, tahrif edilmediği sürece hiç bir şekilde cezai sonuç doğurmaz. Ciro silsilesindeki düzen, sorumlu tutulmak istenen cirantalar yönünden önemlidir...
Olayınıza gelince, keşideci bankadaki fotokopiyi kullanarak, yapılan işlemin ciro değil, alacağın temliki olduğunu ileri sürerek, muhataba karşı ileri sürebileceği tüm itiraz ve defileri hamile karşı ileri sürebilir. Yani olayınızda X şahsı " senet, sebepten mücerrettir" savunması yapamaz.
Kolaylıklar diliyorum....

Vadeden sonra ciroyu engelleyen bir hüküm yoktur. Dediğiniz gibi , kaşeden sonra son hamilin atacağı imza temlik hükmündedir.

Ancak, Sayın Av. Özgür Karabulut'un da belirttiği gibi; somut olayda kaşeden sonra son hamilin attığı bir imza olmadığı gibi, tam aksine kaşeden önceki ciro silsilesi arasına atılmış ve "tahrifat" kabul edilebilecek bir eylem vardır.
Old 01-03-2010, 19:25   #10
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Sayın Dikici ve Sayın Karabulut;
Anlatılan olayda, çekin yetkili hamili süresi içinde bankaya ibraz etmiş ve karşılıksızlık kaşesi vuruluyor. Hamil, geriye dönüp kendinden önceki cirantaya çeki iade ediyor. Ve bu nedenle kendisine yapılan ciro çiziliyor. Çizilen ciro, yok- yapılmamış hükmündedir. Geriye dönüşte, hamil kendinden önceki cirantaya dönebilir ve cironun iptalini sağlayabilir. Bu durum ilk hamile kadar devam edebilir. Geriye dönüş cirosunun mutlaka olarak imzayla ve yazıyla yapılması zorunlu değildir.
Bankaya ibrazdan sonra, hamilin kendinden önceki cirantaya müracaat ederek, cirosunu iptal etmesi nasıl tahrifat olarak değerlendirilecektir?
Yetkili hamilden, çeki geriye dönüş olarak önceki ciranta, tekrar hamil olması nedeniyle çeki neden temlik edemesin?,
temlik cirosunun karşılıksızlık kaşesinin altında kalması, hukuki durumu değiştirmeyecektir.
geriye dönüş nedeniyle cironun çizilmiş olması, çekin tahrif edilmesi olarak değerlendirilemez diye düşünüyorum.
Tahrifat, sahtecilik yada birini zararlandırma kastıyla yapılmadığına göre, ortada bir suç olacağını da düşünmüyorum.....
Saygılarımla
Old 01-03-2010, 19:37   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Nurten Kozan
Sayın Dikici ve Sayın Karabulut;
Anlatılan olayda, çekin yetkili hamili süresi içinde bankaya ibraz etmiş ve karşılıksızlık kaşesi vuruluyor. Hamil, geriye dönüp kendinden önceki cirantaya çeki iade ediyor. Ve bu nedenle kendisine yapılan ciro çiziliyor. Çizilen ciro, yok- yapılmamış hükmündedir. Geriye dönüşte, hamil kendinden önceki cirantaya dönebilir ve cironun iptalini sağlayabilir. Bu durum ilk hamile kadar devam edebilir. Geriye dönüş cirosunun mutlaka olarak imzayla ve yazıyla yapılması zorunlu değildir.
Bankaya ibrazdan sonra, hamilin kendinden önceki cirantaya müracaat ederek, cirosunu iptal etmesi nasıl tahrifat olarak değerlendirilecektir?
Yetkili hamilden, çeki geriye dönüş olarak önceki ciranta, tekrar hamil olması nedeniyle çeki neden temlik edemesin?,
temlik cirosunun karşılıksızlık kaşesinin altında kalması, hukuki durumu değiştirmeyecektir.
geriye dönüş nedeniyle cironun çizilmiş olması, çekin tahrif edilmesi olarak değerlendirilemez diye düşünüyorum.
Tahrifat, sahtecilik yada birini zararlandırma kastıyla yapılmadığına göre, ortada bir suç olacağını da düşünmüyorum.....
Saygılarımla

Sayın Kozan,

Soru sahibinin ifadesi aynen şu şekildedir:

Alıntı:
Sonra ciranta kendisinden önceki cirantaya çeki veriyor ve cirosunu karalıyor. Çeki elinde bulunduran ciranta ise çeki başkasına veriyor(X Şahıs diyelim) ve o kişi "karşılıksızdır" kaşesi ile ismi karalanmış son ciranta arasında kalan boşluğa ciro atıyor ve takibe koymak istiyor

Bu ifadeler sizin belirttiğiniz ciro silsilesi içindeki şahsın eylemini anlatmıyor. Bir başkası denilen 3. kişi tahrifat yapıp, araya sıkıştırıyor ismini... "bir başkası" denilen 3.kişinin eyleminden bahsediliyor.
Old 01-03-2010, 19:41   #12
hakikiavukat

 
Mutlu Vadeden sonra ciro

Ben de çeklerde vadeden sonra ve ibraz anındaki hamilden sonra gelmek üzere ciro yapılmasının alacağın temliki hükmünde olacağını , ancak ibraz ile katileşen ciro zinciri " araya başka ciro eklemek " suretiyle bozulduğunda bu hususun resmi belgede tahrifat suçunu oluşturacağını düşünüyorum. Ancak aşağıya aldığım bir karar eski tarihli de olsa çeklerde vadeden sonra ciro yapılamayacağını söylüyor. Açıklaması da gayet ilginç.

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi

E:1984/3061
K:1984/3867
T:05.07.1984

DAVA : Taraflar arasındaki dayadan dölayı (İstanbul Birinci Asliye Ticaret MaHkemesi)'nce verilen 29.2.1984 tarih ve 1673-795 sayılı hükmün durusmalı olarak temyizine tetkiki davacı avukatı tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : davacı vekili, keşidecisi davalı...Ltd. Şti. ve cirantası diğer davalı....-Der. Ltd.Şti. olan (4.250.000) liralık çekin hamili olan müvekkilince icra takibine konulduğunu davalıların borca ve imzaya itiraz etmediklerini ancak davalı...-Der ltd.Şti.nin şikayeti üzerine İcra Tetkik Merciince çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle takibin iptaline karar verildiğini ileri sürerek mezkur alacağın her iki davalıdan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı ...-Der Ltd.Şti. vekili cevabında müvekkilinin ciranta olması nedeniyle davacı hamilin çeki süresinde ibraz etmemiş olması nedeniyle müvekkiline karşı müracaat hakkının düştüğünün ve esasen takibin bu nedenle de iptaline karar verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı çek keşidecisi....Ltd. Şti. vekiliyse, müvekkilinin davacıya hiç borcu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının çek hamilinin çeki muhatap bankaya süresinde ibraz etmemekle gerek cirantasına ve gerekse keşideciye karşı müracaat hakkının TTK.nun 720. maddesi uyarınca düştüğü davacının ancak temel ilişkiye dayanarak ayrıca sebepsiz iktisap açması gerektiği kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve TTK.nun 720. maddesinin 723. maddesi ile birlikte yorumlanmasında 720. maddenin emredici ve hak düşürücü nitelikte bir düzenleme getirdiğinin kabulü gerektiği gibi, TTK. nun 730. maddesinde, aynı yasanın (vadeden sonraki ciro) ile ilgili 602. maddesine bir atıfta bulunmamış olmasına, diğer bir deyişle Ticaret Yasasının poliçe ve bonolarda uygulanması mümkün bulunan vadeden sonraki ciro (temlik) imkanını çeklerde kabul etmemiş olmakla, süresinde ibraz edilmemiş bir çekteki kıymetli evraktan doğan hakkın düşmüş olduğunu kabul ve teyid etmiş bulunmasına nazaran davacı vekilinin keşideci yönünden bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının ciranta sıfatını taşıyan diğer davalı .... - Der Ltd. Şti. yönünden ise tüm temyiz itirazlarının reddiyle bu davalı yönünden TTK.nun 644/son fıkra hükmü de nazara alınarak hükmün onanması gerekmiştir.

2 - Ancak, yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacagı üzere davacı çek hamili bu davadan once çeki her iki davalı aleyhine icra takibine koyduktan sonra davalılardan cek cirantası ...- Der Ltd. Şti.nin şikayet yolu ile İcra Tetkik Merciine basvurması üzerine mercice, TTK.720. maddesı hükmune dayanılarak davacı hamilin çeki süresinde ibraz etmemiş olmakla müracaat hakkının düştüğü gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmiş ve bu karar takip hukuku yönünden kesinleşmiş bulunmaktadır. Boyle bir durumda yani, çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hamilin alacağına dava yolu kavuşabilmesi için ya doğrudan temel ilişkiye dayanarak bir tahsil davası açması, veyahutta TTK.nun 730/14. bendi yollaması ile çeklerde de uygulanması gereken ve aynı Yasanın 644. maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisap davası yoluna başvurması gerekmektedir.

Bilindiği üzere, TTK.nun 644. maddesinde düzenlenmiş bulunan sebepsiz iktisap davası, kambiyo hukukuna dayalı bir dava çeşididir. Nitekim bu husus doktirinde de benimsenip savunulmuş bulunmaktadır (Bkz. Dr. F. Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku Ankara-1976 Sh. 539-541; Dr. A Borez, Kıymetli Evrak Hukuku Bilgisi Ankara,1981,Sh. 123-124).

Dava konusu olayda ise, davacı, TTK.nun 720. maddesine dayanılarak İcra Tetkik Merciinde takibin iptalinden sonra açtığı bu dava ile çek bedeli olan (4.250.000) liranın tahsilini istemiş bulunmaktadır. Davacı vekili 29.2.1984 tarihli oturumda merci kararı ile çeke dayalı müracaat hakkının düştüğünü bilmesine rağmen, imzasını taşıyan beyanı ile davasını temel ilişkiye değil munhasıran çeke ve kambiyo hukukuna dayandırdığını acıklamıs olmasına ve yukarıda da değinildigi gibi, TTK.nun 644. maddesine dayalı bir sebepsiz iktısap davası da tamamen kambiyo hukukundan kaynaklanan bir dava türü olmasına ve HUMK.nun 74 ile 75 ve 76. maddeleri ile 4.6.1958 tarih ve 15/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, hakimin bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i talepleri ile bağlı olup, kanunları re'sen tatbik ederek uyuşmazlıkları sonuçlandırmak görevi ile yükümlü bulunmasına nazaran, mahkemece davanın davalı keşideci yönünden TTK.nun 644. maddesine düzenlenmiş bulunan bir sebepsiz iktisap davası olarak yürütülerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, TTK.nun 720. maddesine dayanılarak tahsil isteminin reddine ve davacının ayrıca bir sebepsiz iktisap davası açması gerektiği düşüncesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda bir numaralı bentde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davalı ....Ltd. Şti. ne yönelik sair, diğer davalı ...-Der Ltd. Şti.ne müteveccih tüm temyiz itirazlarının reddiyle bu son davalı hakkındaki hükmün (ONANMASINA), iki numaralı bentde gösterilen sebeplerle kararın davalı...Ltd. Şti. hakkındaki bölümünün davacı yararına (BOZULMASINA), 6500 lira duruşma vekillik ücretinin davalı....Ltd. Şti. nden alınarak davacıya verilmesine, ve ayrıca 65000 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak....-Der Ltd. Şti. ne verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 5.7.1984 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-03-2010, 19:55   #13
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım;

Sn. Dikici'nin de işaret ettiği gibi, ibrazdan sonra atılan ciro kaşeden sonra değil öncedir. Yani karşılıksız kaşesi vurulduktan sonra, sanki ibrazdan önce ciro edilmiş gibi bir görüntü yaratılmak istenmiştir. Bu ayrıntı dışında konuya ilişkin yazılanlar konusunda bir fikir ayrılığı bulunmamaktadır.

Saygılarımla...
Old 02-03-2010, 14:28   #14
Av. Nurten Kozan

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım;
Ben hala yapılan işlemin sadece ve sadece temlik olduğunu söylemekte ısrar ediyorum.
Şimdi, çeki elinde bulunduran X şahsının tavrı belirliyici olacak olan durumdur.
Eğer ki, X şahsı, çeki tüm cirantalar ve keşideci aleyhine takibe koyar ve keşideci hakkında "karşılıksız çek keşide etmekten" şikayet etme yoluna gider ise yani kendisini temlik alacaklısı değil de ibrazdan önce ciro ile yetkili hamil gibi davranırsa,
haklısınz, çekte tahrifat yapmış olur. Çünkü, ibrazdan sonra yapılan geriye ciroyu gizlemeye çalışmakta,şikayet hakkı bulunmadığı halde keşideciyi şikayet etmeye çalışmakta ve sorumluluğu artık kalmayan cirantalara karşı sorumluluk yükleme çalışmakta olur.
Ancak X şahsı; takibi temlik alacaklısı olarak sadece keşideciye yöneltir ise ne gibi bir sorunla karşılaşacaktır?
İbrazdan sonra çekin temlik edilmesi elbette yazılı olmak zorundadır. Bu nedenle, çekin temlikine dair yapılan cironun arada kalması,- olayda çizilen ciro ile karşılıksız kaşesi arasında kalmaktadır- temliki geçersiz kılmayacağı gibi, tahrifat olarak da nitelendirilemeyecektir.
Sahtecilik suçunun şekli bir suç olmadığını hatırlatmak isterim.
Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
karşılıksız kaşesinden sonra araya yapılan ciro hızır kaya Meslektaşların Soruları 13 19-02-2010 23:26
Muhataba ibrazdan sonra araya ciro av.ersen Meslektaşların Soruları 18 05-01-2010 09:57
Beyaz ciro, protestodan sonra ciro Hasan Bahadır Büyükavcı Meslektaşların Soruları 1 23-06-2009 19:54
ÇEKTE İBRAZDAN SONRA CİRO İPTALİ-acil ! Avukat Neslihan Meslektaşların Soruları 4 24-03-2008 16:56
İbrazdan sonra fakat takas odasının kaşesi üzerine ciro Av.Çiğdem Meslektaşların Soruları 7 18-02-2008 20:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,15622592 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.