Trafik Kazası - Ölüm

Sayın meslekdaşlarım, sigorta mevzuatında kafama takılan bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum.
Müvekkilin kullandığı araç bir tır ile çarpışır ve bunun sonucunda arabada bulunan müvekkilin annesi, babası,eşi,ikiz çocukları ve ablası vefat eder. kendisi ise yaralı olarak kurtulur. Bu arada müvekkilin kullandığı araç yabancı plakalıdır.
gerek olaydan sonraki bilirkişi raporu gerekse ceza yargılamasını yapan ağır ceza mahkemesi, müvekkili asli kusurlu, tır sürücüsünü ise tali kusurlu gösterdi. yargılama sonucunda da müvekkile tck 22/6 uyarınca ceza verilmedi, karşı tarafın sürücüsünün ceza ise ertelendi.

Soracağım hususlar şunlar;
1 - Müvekkil karşı tarafın trafik sigortasından eşi ve ikiz çocukları için tek başına, annesi ve babası için ise kardeşleri ile birlikte karşı tarafın trafik sigortasına başvurabilir mi? Yine müvekkilin ablasının çocukları da aynı şekilde karşı tarafın trafik sigortasına başvurabilir mi?
Şayet başvurabilirlerse ne tür talepleri olabilir?

2 - Bu başvuru sonucu trafik sigortasından olumlu bir yanıt alınabilirse, ödenen bu tazminatlar için, sigorta şirketinin asli kusurlu olan müvekkile rücu hakkı var mıdır?

3 - Ayrıca bu kaza 19 Temmuz 2008 yılında gerçekleşti, zamanaşımı K.T.K.'ya göre 2 yıl mı yoksa ceza zamanaşımından dolayı daha uzun bir zamanaşımı süresi mi söz konusu yukarıdaki talepler için?

İlginize şimdiden teşekkür ederim.

Araç içinde bulunan, sürücünün yakını da olsalar vefat eden ya da yaralanan kişiler sigorta ilişkisinde üçüncü kişidirler, her iki aracın sigortasından da, yaralıysa kendileri, ölmüş iseler varisleri maddi zarar için talepte bulunabilir ve dava açabilirler.
Aracı kullanan yaralı sürücü, karşı aracın trafik sigortasına varsa kendi kasko sigortasına aynı şekilde müracaat eder. Kusursuzluğu oranında kendi zararını karşılar.
Zarar görenler müteselsil sorumluluk gereği zararlarının tümünü bir sorumludan da talep edebilirler. Kusur durumu araç sigortaları arasındaki iç ilişkide dikkate alınır.
Alkol kullanımı ve ehliyetsizlik hariç, kusurlu sürücüye rücu söz konusu olmaz, diye düşünüyorum.

Sayın Meslektaşım,

1. Müvekkiliniz de dahil olmak üzere araç içindeki herkes ve hayatını kaybedenlerin de mirasçıları, karşı tarafın sigortasına müracaat edebilir. Tespit edilecek tazminat, karşı tarafın kusuru nispetinde ödenir. Ayrıca sürücü dışında kalanlar, içinde bulundukları aracın trafik sigortacısına da başvurabilir. Çünkü bu kişiler, Sayın d-karaca'nın da belirttiği gibi kazada zarar gören üçüncü kişi konumundadırlar.
2. Sigortacının kendi sigortalısı olan işletene veya sürücüye rücu hakkı sınırlıdır. Kazada sürücünün alkollü olması, ehliyetsiz olması, vs... durumlar haricinde rücu edilmez.
3. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. maddesinde zamanaşımı süreleri belirtilmiştir. Buna göre iki yıllık zamanaşımı vardır ancak tazminat talebi aynı zamanda ceza soruşturmasını gerektiren bir fiilden kaynaklanıyorsa bu halde ceza zamanaşımı gözetilir.

Saygılarımla
Av. Fatih Karaca

ceza zamanaşımına tabiisiniz.Karşı tarafın sigortasına başvurabilirsiniz.Umarım Sigorta şirketleri ölümden dolayı bağlanan sosyal güvenlik destekleri,vs.sebepleri ileri sürerek talebinizi reddetmez.Türk Hukukunda 2005 tarihli yanlış bir HGK kararını baz alarak red kararı veren şirketler var.Yargıtay ve Mahkemeler bu kararı artık dikkate almasa da ne yazıkki kötüniyetli şirketler direnmeye devam ediyor.Konu dağılsın istemem umarım böyle bir şey yaşamazsınız gerekirse bu konudaki çalışmalarımızı da paylaşırız..başarılar dilerim...

sürücünün birinci derece mirasçıları üçüncü şahıs sayılmaz
dolayısıyla sürücü
rahmetliler için zmms den tazminat alamaz

zmms genel şartlarına bakmak gerekir.

hep yazarım aynı şeyi

neden sigorta

alın ihtiyati tedbir
bağlayın karşı aracı ve/veya işletenin diğer malını mülkünü

gidin asliye hukukta maddi manevi tazminat davanızı açın

karşı yan sigortaya ihbar eder etmez size ne

diye düşünüyorum.

büyük kaza

allah rahmet etsin
koca aile vefat etmiş

Alıntı: Yazan isim bulamadım sürücünün birinci derece mirasçıları üçüncü şahıs sayılmaz dolayısıyla sürücü rahmetliler için zmms den tazminat alamaz zmms genel şartlarına bakmak gerekir. hep yazarım aynı şeyi neden sigorta alın ihtiyati tedbir bağlayın karşı aracı ve/veya işletenin diğer malını mülkünü gidin asliye hukukta maddi manevi tazminat davanızı açın karşı yan sigortaya ihbar eder etmez size ne diye düşünüyorum. büyük kaza allah rahmet etsin koca ali vefat etmiş

Sayın isim bulamadım,

1. Bir trafik kazası nedeniyle zarar görenlerden, kusurlu araç sürücüsü ve işleten dışında herkes, 3. kişi konumundadır. Mirasçıları, miras bırakanın kusuru nedeniyle sigorta teminatından faydalandırmamak mümkün değildir diye düşünüyorum. Çünkü zarar gören mirasçıların talep ettikleri tazminat, miras hukukundan kaynaklanan, miras bırakandan intikal eden bir tazminat değildir. Kaza nedeniyle uğradıkları zarar, doğrudan ve sıkı sıkıya kendilerine bağlı bir zarardır.
2. Trafik kazalarında işletenin sorumluluğu, tehlike sorumluluğudur ve hukukumuzda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde düzenlenmiştir. Böylesine ağır bir sorumluluk türü olan tehlike sorumluluğunu diğer sorumluluk hallerinden ayıran başlıca iki hal vardır. Bunlar, "sigorta yaptırma zorunluluğu ve zarar görenin sigortacıya doğrudan başvurabilmesi" ile "bu sorumluluğu önceden sınırlayan ya da kaldıran anlaşmaların 3. kişilere karşı hükümsüz olması"dır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının zorunlu olmasının başlıca sebebi, zarar görenin zararının belli bir ödeme gücü ve hazine nezdinde teminatı olan sigorta şirketlerinden vakit geçirmeksizin tazminini sağlamaktır. Kanun koyucu, zarar gören kişilerin dava süreciyle vakit kaybetmesinin önüne geçmek istemiştir. Ayrıca bu sigorta, sadece zarar görenleri değil zarar veren "işleteni" de korumaktadır. Ödeme gücü sınırlı olan işletene, bir miktar primle sigorta şemsiyesi altına girme fırsatı sunulmaktadır. Bu halde, zarar görenlerin her daim gözlerini sigorta şirketine dikip zararlarının tazminini talep etmeleri normal kabul edilmelidir. Sigorta yaptırmanın amacı zaten bu değil midir?
3. Dava sonunda icra yoluyla satışından ne kadar gelir elde edileceği bilinmeyen bir araç üzerine konulan ihtiyati tedbire güvenmeyip sigorta şirketini de davalı göstermenin sebebi, bir yandan da 2918 Sayılı Kanunun 91. maddesinde sigortacı ve işletenin müteselsil sorumlu olarak belirlenmesidir.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA

sayın karaca
eş ve çocuklar yöhühden zmms genel şartlarına bakmak gerekli
sigortaya mı başvurmalı davamı açmalı


bence
dava açmalı
neden
karşı yan
sigortaya ihbar eder
ve iş mecrasında gider
veya
dediginiz gibi sigorta da hasım gösterilebilir

ama dava açmak gerekir

Alıntı: Yazan isim bulamadım sayın karaca eş ve çocuklar yöhühden zmms genel şartlarına bakmak gerekli sigortaya mı başvurmalı davamı açmalı bence dava açmalı neden karşı yan sigortaya ihbar eder ve iş mecrasında gider veya dediginiz gibi sigorta da hasım gösterilebilir ama dava açmak gerekir

Sayın Meslektaşım,

Sigorta şirketine başvurmak, ödeme olmasa bile faiz başlangıç tarihi açısından önem taşır. Ben, sigorta şirketine başvurup, tazminat miktarında anlaşma olmazsa müteselsil sorumluların hepsine dava açma yolunu seçiyorum. Elbette her meslektaşımız kendisine göre en hızlı, en masrafsız yolu seçiyor. Bu bakımdan, tercih meselesidir diye düşünüyorum.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA