Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kötü Niyetli Eş ve Aile Konutu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-02-2011, 15:07   #1
turanuzun

 
Varsayılan Kötü Niyetli Eş ve Aile Konutu

Sayın meslektaşlarım önümüzdeki günlerde gireceğim bir duruşma için fikir ve tecrübelerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.

İpotek altına alınmış bir gayrimenkulun borçlarından dolayı icra takibinde bulundum. İpotek tahsis edilirken borçlunun eşinden herhangi bir icazet alınmamış. Borç ödenmeyince de ipotekli taşınmazın satışını istedik. Fakat borçlu bize olan borcunu ödemekten kaçınmak için eşi tarafından taşınmazın üzerine Aile Konutu şerhi işletmiş. Tapu takyidatlarına bakıldığı vakitte Aile konutu şerhi tarih olarak hem ipotek tarihinden hemde icra takibinden sonra. Yani borçlu kanunu kullanarak tamamen kötü niyetle taşınmazın satışını engeleme amacında.
Kanun hükmü açık; Aile konutu şerhi olduğu vakit taşınmaz üzerinde eşin tek taraflı tasarrufları kısıtalnıyor. Bu durumda sizce hakim borçlunun kötü niyetini dikkate alır mı? Yardımlarınızı bekliyorum. Saygılar...
Old 26-02-2011, 18:00   #2
mgb

 
Varsayılan

sayın meslektaşım, aile konutu şerhinin terkini için dava açmanız gerektiğini düşünüyorum.bu da aile mahkemesinde açılacak bir dava. hakim tek başına 3. kişinin (olayınızda eş) kötü niyetini dikkate alamaz diye düşünüyorum. faks numaranızı verebilirseniz konu hakkında yorum yapmanızı sağlayacak birkaç yargıtay kararını pazartesi günü fakslayabilirim.
Old 26-02-2011, 22:54   #3
GIDIMAN

 
Varsayılan

Konu hakkındaki Yargıtay kararları hakkında bilgim yok; fakat birkaç cümle fikrim var pek de tecrübeli sayılmayan bir hukukçu olarak: Öncelikle aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcıdır, yani şerh olmasa da ilgili taşınmaz aile konutu ise o taşınmaz eşlerden birinin rızası olmadıkça tasarruf işlemlerine konu olamaz veya tek eşin iradesi ile taşınmaz üzerindeki haklar sınırlandırılamaz. Şerh sadece 3. kişilerin iyiniyetini ortadan kaldırıcı bir anlam ifade eder. Ayrıca da cebri satışları aile konutu şerhi ile engelleyemeyiz, zira ortada eş tasarrufu yoktur kanaatindeyim. Ama sanırım asıl sorun ipoteğin geçerliliği.
Old 28-02-2011, 12:56   #4
av.hakanguner

 
Varsayılan

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2004/5675

Karar Numarası: 2005/2289

Karar Tarihi: 07.03.2005



AİLE KONUTU

TAPUYA ŞERH

İPOTEĞİN KALDIRILMASI



4721 s. TMK/194, 1010, 1023



ÖZETİ: İpotek alınan taşınmazın tapu sicil kaydında taşınmazın aile konutu olduğuna dair bir şerh bulunmadığı ve ipotek alacaklısının da iyiniyetli olduğu hallerde , ipoteğin M.K.nun 194. Maddesi gereğince geçersiz olduğu iddia edilemez.



Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kayığı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.Ulvi Tunç ile davalı vek.Av.Tolga Bozay’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili. Dava dışı Emine İnce ile evli olup, eşine ait konutta birlikte ikamet ettiklerini, sözkonusu taşınmaz üzerine dava dışı Ekip Gıda Ltd.Şti.nin davalı bankadan kullandığı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere ipotek konulduğunu, bu ipoteğin TMK.nun 194.maddesine aykırı olarak kendisinin izni alınmadan tesis edildiğini ve geçersiz olduğunu iddia ederek ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir.

Davalı savunmasında, dava dışı Ekip Gıda Ltd.Şti.nin kullandığı kredilerin teminatı olarak davacının eşine ait taşınmaza ipotek konulduğunu ve ipotek tesis edilirken davacının muvafakat verdiğini, ayrıca taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair şerh bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacının bilirkişi incelemesi için gerekli olan masrafı kendisine verilen 25 günlük süre içinde yatırmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince bozulması, davalı vekilince gerekçesi değiştirilerek onanması istemi ile temyiz edilmiştir.

Dava konusu taşınmazın davacının eşi Emine İnce adına tapuda kayıtlı olduğu ve 17.7.2002 tarihinde davalı bankadan kullanılan kredinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek edildiğinde çekişme bulunmamaktadır.

Sözkonusu taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, üzerinde aile konutu olduğuna dair herhangi bir şerh bulunmadığı anlaşılmıştır.

TMK.nun 1010/3. Maddesi uyarınca aile yurdu kurulması gibi tasarruf yetkisi kısıtlaması işleminin sicile şerh verilerek işlenmesi gerekir.

Diğer yandan TMK.1023 maddesine göre de, Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir ayni hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.

Bu durumda mahkemece, tapu sicil kaydında taşınmazın aile konutu olduğuna dair bir şerh bulunmadığı ve ipotek alacaklısının da iyiniyetli olduğu gözetilerek davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi doğru değildir.

Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HUMK.nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının HUMK.nun 438/son maddesine göre gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA , vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 400 YTL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine , 7.3.3005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-02-2011, 13:42   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın turanuzun,

Alıntı:
Yazan turanuzun
Sayın meslektaşlarım önümüzdeki günlerde gireceğim bir duruşma için fikir ve tecrübelerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.

İpotek altına alınmış bir gayrimenkulun borçlarından dolayı icra takibinde bulundum. İpotek tahsis edilirken borçlunun eşinden herhangi bir icazet alınmamış. Borç ödenmeyince de ipotekli taşınmazın satışını istedik. Fakat borçlu bize olan borcunu ödemekten kaçınmak için eşi tarafından taşınmazın üzerine Aile Konutu şerhi işletmiş. Tapu takyidatlarına bakıldığı vakitte Aile konutu şerhi tarih olarak hem ipotek tarihinden hemde icra takibinden sonra. Yani borçlu kanunu kullanarak tamamen kötü niyetle taşınmazın satışını engeleme amacında.
Kanun hükmü açık; Aile konutu şerhi olduğu vakit taşınmaz üzerinde eşin tek taraflı tasarrufları kısıtalnıyor. Bu durumda sizce hakim borçlunun kötü niyetini dikkate alır mı? Yardımlarınızı bekliyorum. Saygılar...

İnceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=9444

Saygılar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
müellif mimarın yetkilerini kötü niyetli kullanımı mfatih saraç Meslektaşların Soruları 1 19-06-2015 10:43
kötü niyetli zilyed ve tazminat erdal düzgün Meslektaşların Soruları 0 04-04-2010 17:28
TMK 995 kötü niyetli zilyedin sorumluluğu erdal düzgün Meslektaşların Soruları 0 15-02-2010 22:52
Kötü niyetli vasi av_omerolgun Meslektaşların Soruları 2 25-07-2008 16:26
Uzlaşma Ve Tarfların Kötü Niyetli Hareketi arif0275 Meslektaşların Soruları 1 12-07-2006 13:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04468703 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.