Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Her yönüyle bir icra hukuku sorunsalı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-09-2007, 10:46   #1
ad-hoc

 
Varsayılan Her yönüyle bir icra hukuku sorunsalı

Başlığı bu şekilde kullanmış olmamanın sebebini açıklayayım. Telekom borçlusu bir dernek hakkında başlatılan icra takibi sırasında, dernek merkezine tebligat yapılamamakla birlikte; şifahen dernek yöneticisi olduğunu tespit ettiği kimseye, meslektaşımız, icra dosyası dışında harici ihtarlar ve mal beyanında bulunmama dilekçeleri göndermektedir.Yani husumet, tebligat herşey bi garip... Zira icra dosyasında da sadece takip talebi ve ödeme emri bulunmakla birlikte henüz bir tebligatın yapılıp yapılmadığı da belli dahi değil. Şimdi sorularım şöyle:
1. Dernek borçlarından dolayı yönetim kurulu üyelerinin şahsen sorumluluğu var mıdır?
2. Var olduğunu kabul edersek 35'e göre tebliğ yapıldığında ilgili mal beyanında bulunma süresi nasıl tespit edilir?
3. 35'e göre tebliğde yetki itirazında bulunma koşulları ve zamanı nedir?
Old 06-09-2007, 12:16   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Alıntı:
Başlığı bu şekilde kullanmış olmamanın sebebini açıklayayım.

Başlığın içerikle bir ilintisinin olmadığını düşünüyorum. Ancak ilgi çekiyor ve amacına ulaşıyor.

Sorularınız İcra İflas Kanunu'ndan önce Dernekler Kanunu ve Tebligat Kanunu'nu ilgilendirmektedir.

Dernek merkezine tebligat yapılamamasının nedenini belirtmemişsiniz. Dernek resmi kayıtlarda (nerede tutulduğunu tam olarak bilmiyorum ama büyük bir ihtimal Dernekler Masası'dır.) tebligat yapılamayan adresinde bulunuyor ve ancak bu adreste kimse bulunmaması, derneğin gayrifaal olması gibi nedenlerle tebligat yapılamayorsa; alacaklı yanca gidilmesi gereken yol, TK.md.35'e göre tebligattır.

Dernek yöneticisine yapılan tebligatın -normal şartlarda- geçerlidir. Ancak başka bir adreste, örneğin yöneticinin kendi ikametgah adresinde, dernekle ilgili bir tebligat yapılmışsa bu tebligatın usulsüz olduğu düşünülebilir.

Burada "şihafen dernek yöneticisi olduğu tespit edilen" ifadeniz de açık değil. Bu tespiti yapan posta memuru mudur? Bu tespit posta memuru tarafından dernek merkezinde yapılmış ise tebligat elbette geçerlidir.

İhtarın içeriğini bilmek mümkün olmasa da mal beyanında bulunmama dava dileçkesi gönderildiğine göre en azından ödeme emri usulüne göre teblig edilmiş ya da alacaklı yanca böyle düşünülüyor olmalıdır.

Tebligatla ilgili durumdan böyle müneccimlikler yaparak çıkmaya çalıştıktan sonra; husumetteki gariplik iddianıza gelince; sorunuzda bu konuda açıklık yok. Dernek adına olması gereken takip yöneticiye karşı yapılmış ise Dernekler Kanunu'na bakmak gereklidir. Dernek adına takip açılmış ve tebligat yöneticiye yapılmış ise sorun yoktur kanaatimce.

Tebliğ varakası henüz dosyaya dönmemiş olmalıdır. İcra dosyasında talep açarak, postaneden tebliğ durumunun sorulması talebinde bulunabilirsiniz.

1. Soru: Dernekler Kanunu
http://www.alomaliye.com/5253_sayili...ler_kanunu.htm

2.Soru:Tebligat Kanunu md.35 ve Teblig Nizamnamesi md.55
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/1015.html

3.Soru:İcra İflas Kanunu md.50
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/1029.html

Saygılarımla.
Old 06-09-2007, 14:36   #3
ad-hoc

 
Varsayılan

Sanırım cümle ifadesinden kaynaklı bir yanlış anlama söz konusu. Sorunsal olarak tanımlamış olduğumu husumet ve tebligata ilişkin sürekli yaşanan olaylara atıf anlamındaydı. Her neyse; Derneğe dosyadan tebligat yapmamışlar yani dernek merkezine bir tebligat yok fakat buna rağmen meslektaşımız dernekle ilintisi olduğu kişiye şimdiden -harici- ihtarlar ve mal beyanında bulunmamaya ilişkin dilekçe örnekleri gönderip duruyor. Kişi, benim dernekle alakam yok kaldı ki derneğin borcundan şahıslar sorumlu mudur?" diye soruyor. Haklı olarak yetki itirazından tutun ki her türlü sair yerinde itirazları sunacağız fakt husumet bakımından tarafı olmadığına inandığımız bir durumda ortalara düşmenin de anlamı yok, çekincemiz bu yönde...
Alıntı:
Yazan Jeanne D'arc
Başlığın içerikle bir ilintisinin olmadığını düşünüyorum. Ancak ilgi çekiyor ve amacına ulaşıyor.

Sorularınız İcra İflas Kanunu'ndan önce Dernekler Kanunu ve Tebligat Kanunu'nu ilgilendirmektedir.

Dernek merkezine tebligat yapılamamasının nedenini belirtmemişsiniz. Dernek resmi kayıtlarda (nerede tutulduğunu tam olarak bilmiyorum ama büyük bir ihtimal Dernekler Masası'dır.) tebligat yapılamayan adresinde bulunuyor ve ancak bu adreste kimse bulunmaması, derneğin gayrifaal olması gibi nedenlerle tebligat yapılamayorsa; alacaklı yanca gidilmesi gereken yol, TK.md.35'e göre tebligattır.

Dernek yöneticisine yapılan tebligatın -normal şartlarda- geçerlidir. Ancak başka bir adreste, örneğin yöneticinin kendi ikametgah adresinde, dernekle ilgili bir tebligat yapılmışsa bu tebligatın usulsüz olduğu düşünülebilir.

Burada "şihafen dernek yöneticisi olduğu tespit edilen" ifadeniz de açık değil. Bu tespiti yapan posta memuru mudur? Bu tespit posta memuru tarafından dernek merkezinde yapılmış ise tebligat elbette geçerlidir.

İhtarın içeriğini bilmek mümkün olmasa da mal beyanında bulunmama dava dileçkesi gönderildiğine göre en azından ödeme emri usulüne göre teblig edilmiş ya da alacaklı yanca böyle düşünülüyor olmalıdır.

Tebligatla ilgili durumdan böyle müneccimlikler yaparak çıkmaya çalıştıktan sonra; husumetteki gariplik iddianıza gelince; sorunuzda bu konuda açıklık yok. Dernek adına olması gereken takip yöneticiye karşı yapılmış ise Dernekler Kanunu'na bakmak gereklidir. Dernek adına takip açılmış ve tebligat yöneticiye yapılmış ise sorun yoktur kanaatimce.

Tebliğ varakası henüz dosyaya dönmemiş olmalıdır. İcra dosyasında talep açarak, postaneden tebliğ durumunun sorulması talebinde bulunabilirsiniz.

1. Soru: Dernekler Kanunu
http://www.alomaliye.com/5253_sayili...ler_kanunu.htm

2.Soru:Tebligat Kanunu md.35 ve Teblig Nizamnamesi md.55
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/1015.html

3.Soru:İcra İflas Kanunu md.50
http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/1029.html

Saygılarımla.
Old 06-09-2007, 16:14   #4
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Alacaklı yanın, icra takibinin haricinde gönderdiği ihtar ve sair yazışmalara uygun ve gerekli görüyorsanız cevap verirsiniz. Bunun ötesinde bir bağlayıcılığı yoktur.

Alıntı:

Derneğe dosyadan tebligat yapmamışlar yani dernek merkezine bir tebligat yok fakat buna rağmen meslektaşımız dernekle ilintisi olduğu kişiye şimdiden -harici- ihtarlar ve mal beyanında bulunmamaya ilişkin dilekçe örnekleri gönderip duruyor.

Alacaklı vekili icra dosyasından ödeme emri tebliğ etmeden, nasıl mal beyanında bulunmama davası açmış bunu anlamadım. Mal beyanında bulunmama dilekçe örneği gönderiyor ne demek? Eğer alacaklı vekili kendiliğinden bir yazı gönderdi ise ve bu yazı içeriği, vekili olduğu taraf adına, borçlu olduğunu düşündüğü dernek veya dernek yetkilisini ödemeye, sulhe daveti aşan bir nitelikte ise, avukat hakkında baroya şikayet hakkınızı kullanabilirsiniz.

Yetki itirazı ile kastettiğiniz şey, kişinin dernekte yetkili olmadığı ise; icra anlamında bu hususu, "takibat icrası hakkına itiraz" ile ifade edersek, karışıklığa mahal vermemiş oluruz.

Yine ortada bir dava olmadığından "husumeti de" yine "takibat icrası hakkı" olarak ifade edelim. Sizin ifadenizden hareketle ben de ilk cevabımda aynı tabiri kullanmışım. Cevabımdan alıntı yaptığınız için tashihi de bu şekilde yapmış olayım.

Dernekle ilgisi olmayan şahsın, kendisine resmi yoldan yapılacak bir ödeme emri tebligatı üzerine, süresi içinde "Benim borcum yoktur, dernekle ilgim yoktur, takibat icrası hakkına itiraz ediyorum" demesi takibin durması için yeterlidir. İcra dairesinin yetkisini (yer bakımından) tartışması abesle iştigaldir.

Saygılarımla.
Old 06-09-2007, 19:20   #5
ad-hoc

 
Varsayılan

Meslektaşımızla( alacaklı vekili ) görüştüm, "mal beyanından bulunmamadan dolayı suç duyurusunda bulunma dilekçesini ( bki mahmeye hitaben yazılımış fakat yürülük etkisi olmayan dilekçe örneği)" herhangi bir resmi niteliği haiz olmasa da "başınıza bunlar gelecek" şeklinde bir niyetle gönderdiğini belirtti. Yadırgadım...
Asıl sorum şu 35'e göre tebligatta yetki itirazında hangi sürede bulunmalıyız, bu müessesenin düzenlemesi hakkında fikirlerinize ihtiyacım var...
Old 06-09-2007, 19:57   #6
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

eger 35 e gore teblıgat usulune uygun sekılde yapılmıs ıse gecıkmıs ıtıraz yolundan baskaca bır ıtıraz dınlenmez dusuncesındeyım....

kapıya yapıstırıldıgı tarıh teblıg tarıhı sayılacagından...tum yasal sureler((ıtıraz MBB vs)) bu tarıhten ıtıbaren baslar...

cevabım..icra müdürlügünün yetkısı hakkındakı ıtırazlarınıza ıstınadendır
saygılarımla....
Alıntı:
Yazan ad-hoc
Asıl sorum şu 35'e göre tebligatta yetki itirazında hangi sürede bulunmalıyız, bu müessesenin düzenlemesi hakkında fikirlerinize ihtiyacım var...

Old 06-09-2007, 21:13   #7
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın ad-hoc,

Umarım yeterli olur.

Teblgat Kanunu
Madde 35 - Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
(Değişik fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./11. md.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır.
(Değişik fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./11. md.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.
(Ek fıkra: 06/06/1985 - 3220/12 md.) Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adresler ile kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır.

Tebligat Tüzüğü
Değiştirilen adresin bildirilmesi mecburiyeti ve yapılacak muameleler:
Madde 55 – Muhataba veya adresinde bu Tüzüğün gösterdiği usullere göre onunyerine tebellüğ edebilecek birine veya 30 uncu madde mucibince tebligat yapılmış ve fakat muhatap sonradan adresini değiştirmiş, olursa yeni adresini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
Adresini değiştiren kimse yenisini alakalı mercie bildirmez ve fakat çıkarılantebligat üzerine tebliğ memuru 28 inci maddenin ilk fıkrasındaki usule göreyeni adresi tesbit ederse aynı maddenin üç ve dördüncü fıkraları mucibince ve son fıkrasındaki hal vakı ise 30 uncu maddeye tevfikan muamele yapar.
Tebliğ memuru bu suretle muhatabın yeni adresini tesbit edemezse, tebliğ evrakı, çıkaran mercie iade edilir. Bu mercie muhatabın yeni adresi bir diğer alakalı tarafından bildirilirse, tebliğ evrakı o adrese gönderilir. Aksi takdirde mercice tahkik muamelelerine tevessül olunmayarak bu Tüzüğe ekli 6 numaralı ör-neğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshası eski adrese ait kapıya vediğer nüshası da divanhaneye talik ettirilir. Eski adresin kapısına talik tarihi, tebliğ tarihi sayılır.
Mütaakıp tebliğler, yalnız o kazai merciin divanhanesine talik suretiyle yapılır.
Tebliğ evrakı kapıda iki gün, divanhanede bir ay müddetle asılı kalır.
(Ek : 5.10.1987 - 87/12170 K.) Daha önce tebliğ yapılmamış olsa bile, taraflar arasında yapılan, imzası resmi merciler önünde ikrar olunmuş sözleşmelerde belirtilen adreslerle kamu idare, kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine ve esnaf ve sanatkarlar sicillerine verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır
Mütaakıp tebliğler, yalnız o kazai merciin divanhanesine talik suretiyle yapılır.
Tebliğ evrakı kapıda iki gün, divanhanede bir ay müddetle asılı kalır.




Old 03-04-2008, 17:22   #8
av.knel

 
Varsayılan Husumet

Müvekkilim bir dernekte tercuman olarak 2 sene çalışıyor. Daha sonra dernek yetkilileri müvekkiliimi haksız olarak işten çıkarıyor.

Dernek şuan tasfiye olmuş durumda. Müvekkilimin dernek nezdinde işçi alacakları mevcut.

Bu durumda kime karşı (KİM DAVALI OLACAK?) bir dava açılabilinir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra hukuku ile ilgilenmek ve icra takibi yapmak için avukat olmaya gerek var mı? mslmklvz Hukuk Sohbetleri 35 24-06-2015 08:09
MÜHF Öğrencilerinin japon hukuku sorunsalı oceanspray Hukuk Lisans Eğitimi 20 08-03-2012 03:11
Boşanma Davası sürecinde birlikte oturulan hane sorunsalı av.fatmanur Meslektaşların Soruları 4 23-07-2007 13:54
3. Kişideki alacağa işleyecek faiz. (icra hukuku) Av. Muzaffer ERDOĞAN Meslektaşların Soruları 8 16-11-2006 23:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04354811 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.