Mağdurun çapraz olarak sorgusu

Değerli Meslektaşlar,

Sormak istediğim kısaca şu : Ceza davasında katılan mağdura ' Kafa karıştırıcı ve tutarsızlığını kanıtlayacak sorular sorulabilir mi ?

Olay şu:
Roman kökenli bir aile , market işleten müvekkilimle bir konuda kavga ediyor ve bu kavga sonrasında ben size yapacağımı biliyorum dedikten sonra 8 yaşındaki kız çocuğumu taciz etti diye suç duyurusunda bulunuyor. Olayın iftira olduğunu ve çocuğun yönlendirildiğini düşünüyoruz. Çocuğu duruşmada annesinin olmadığı bir şekilde çapraz sorgusunu yapmak istiyorum . Bu sorguda çocuğa ilk ifadesinde olmayan , inandırıcılığını tutarlılığını gösterecek sorular sorulabilir mi ? Mesela önceki ifadelerinde hiç sözetmediği bir konuda ' şunu böyle demişsin, sanık sana bunu da yapmış ne diyorsun bu konuda şeklinde ' sorular sorulabilir mi ?
Çünkü olayda tek delil çocuğun beyanları ve bunların da annesi tarafından ezberletildiğini düşünüyoruz . Belki çocuk kafa karıştırıcı ve hazırlıklı olmadığı sorular üzerine ilk ifadesinde verdiğinden bambaşka bir senaryo anlatacak.

Görüşleriniz için teşekkürler

Mağdurun etki altında kaldığını ima ederek annesinin yokluğunda ifade verilmesini hakimden talep edebilirsiniz.Bir olayda aynı sebeple biz sanığın yokluğunda mağdurun ifadesini aldırmıştık.kesinlikle çok daha sağlıklı oldu.

Evet teşekkür ediyorum Emine hanım meslektaşım , ben de aynısını düşündüm . Fakat çocuğun ezberletilmiş bir ifadesi olduğunu düşünüyoruz, daha önce ifadesinde hiç sözetmediği bir durumdan bahsederek kafasındaki çelişkiyi ortaya çıkarmayı düşünüyorum. Bu konuda mahkeme başkanı sorularıma müdahele eder mi henüz hiç tecrübe etmediğim için bilmiyorum. Ama CMK 201 , 'duruşma disiplinine aykırı olmayan sorular ' doğrudan sorulabilir diyor. O halde mağdur çocuğa hiç sözetmediği bir konuyu sanki önceden sözetmiş gibi sorabilirim diye düşünüyorum

Mağdurenin ifadesi alınırken, sanığın dışarı çıkartılmasıyla annesinin(katılan sanırım) dışarı çıkarılması arasında fark vardır. CMK 200 uyarınca sanık dışarı çıkartılabilir ama annesinin dışarı çıkartılması için, somut gerekçe gösterilmesi gerekir. Öngörüyle yapılan talep reddedilecektir kanaatindeyim. Eğer mağdurenin ifadesi alınırken annesinin etkisi olduğu belli olursa, bir neden ortaya çıkarsa, o an talepte bulunmak daha doğrudur.

Duruşmanın düzenini bozmadığı sürece müdafii, dilediği soruyu sorabilir. Ancak, yanıltıcı soru sormak doğru değildir. Sebepleri:

1- Soruya itiraz edilecektir. Soruya, mahkeme başkanı(hakim) itiraz edemez. Sadece karşı yan itiraz edebilir. Hakim, itiraz geldiğinde, sorunun sorulup sorulmamasına karar verir. Bu tür yanıltıcı sorulara itiraz geldiğinde(ki gelecektir), başkan itirazı çok büyük ihtimalle kabul edecektir. Bu da sizin sorularınızı anlamsızlaştıracak, savunmanızı sekteye uğratacak, savunmanın güvenilirliğine zarar verecektir. Hatta sizi, "şimdi ne yapsam" düşüncesiyle başbaşa bırakacaktır.

2- İtiraz gelmediğini varsaysak dahi, verilebilecek cevabı önceden kestirmeniz pek mümkün değil. Mağdure "öyle bir şey demedim, öyle bir şey olmadı", derse, savunmanız büyük darbe alır. Cevabı kestirilemeyen sorular sormak doğru değildir.

Doğrudan soru yöneltme ile ilgili bilgilerde genelde şu ifade bulunur: "Yorum yaptırmayın. Cevabı evet ya da hayır olan sorular sorun". Bence, yanıltıcı sorular sorarak savunmanıza zarar vermek yerine, var olduğu ileri sürülen olayı detaylandırmaya yönelik sorular sorun. İlla ki bir yerde, önceden çocuğa söylenmemiş nokta yakalarsanız. O noktanın üzerine gittikçe de, tutarsızlıklar ortaya çıkmaya başlar.

Duruşmada, Mağdure'nin Psikolojik Durumuyla İlgili Görüş Bildirmek Üzere Bir Psikoloğun da Bulunacağını (ki bulunmaz ise bu yönde talepte bulunabilirsiniz) Unutmayınız..

Teşekkür ediyorum görüşleriniz için. Erdem beyin düşüncelerine katılıyorum. Acaba sadece soyut çocuk beyanlarına dayanılarak bir mahkimiyet kararı çıkar mı pek ihtimal vermiyorum ama yine de dikkatli olmak gerekiyor.
Bir de müvekkile atılmış bir iftira sözkonusu oluyor bu davada. Şayet beraat çokarsa iftiradan suç duyurusunda bulunsak sonuç çıkar mı bu konuda uygulama nedir ? Yani suç duyurusunda bulunduğunuz kişi yargılanıp beraat ederse iftira suçu gerçekleşmiş olur mu acaba ?

Salt beraat kararı, iftira suçunun varlığının ispatı değildir. İftira suçunun unsurlarının ispatı gerekir.

Davada nasıl bir sonuç çıkacağını öngörmek tabii ki mümkün değil. Ama bizim yasalarımızda çocuk, kadın ve işçi, diğerlerine nazaran daha çok korunur. Tutuklama kararı verilmediyse, verilebileceğini, sadece mağdurenin beyanlarının bile sanığın ceza almasına yetebileceğini gözardı etmemek gerekir.

Alıntı: Ceza Muhakemesi Kanunu: TANIKLARIN DİNLENMESİ Madde 52 - (1) Her tanık, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanında bulunmaksızın dinlenir. (2) Tanıklar, kovuşturma evresine kadar ancak gecikmesinde sakınca bulunan veya kimliğin belirlenmesine ilişkin hâllerde birbirleri ile ve şüpheli ile yüzleştirilebilirler. (3) Tanıkların dinlenmesi sırasındaki görüntü veya sesler kayda alınabilir. Ancak; a) Mağdur çocukların, b) Duruşmaya getirilmesi mümkün olmayan ve tanıklığı maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunlu olan kişilerin, Tanıklığında bu kayıt zorunludur. (4) Üçüncü fıkra hükmünün uygulanması suretiyle elde edilen ses ve görüntü kayıtları, sadece ceza muhakemesinde kullanılır.

Çocukların tanık olarak ifadelerinin alınmasında ses ve görüntü kaydı zorunluluğunun çocuğu korumaya yönelik bir düşünce olduğunu zannediyorum. Bu sebepten Ceza davasında katılan mağdura ' Kafa karıştırıcı ve tutarsızlığını kanıtlayacak soruların sorulmaması gerektiği düşüncesindeyim, Çünkü çocuk etkilenir ve baskı altında kalır. Daha da önemlisi çocuk gerçekten cinsel istismara uğramışsa sorulan sorular çocuk için büyük bir psikolojik baskıdır.

Alıntı: Ayrıca: Çocuk Koruma Kanununun Uygulamasına dair yönetmelik Madde 5:..(5) Mağdur çocuğun tanık olarak dinlenmesi hâlinde, yemin hariç, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun tanıklığa ilişkin hükümleri uygulanır. (7) Mağdur çocuğun tanık olarak dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulur. Bunlar hakkında bilirkişilere ilişkin hükümler uygulanır.

Ayrıca Madde 13
Mahkemede tanık olarak dinlenilecek çocukları korumaya yönelik hükümlerin daha etkili ve detaylı olması gerekir bence.

Saygılarımla

Yargıtay'ın bu tip suclarda ceza verme kriteri : 1-Magdure'nin aşamalarda değişmeyen ifade ve beyanları 2-Magdure'nin Turk gelenek ve Ahlaki yapısına göre böyle bir sucu Sanığa isnat etmekle kendini deşifre edeceğinden toplum gözünde kuculeceginden bahisle iftira etmekle bir çıkarı olmayacağı bilakis aleyhine olacagi kanaati ( bu ikinci husus Turk Hukuk Sistemi'nde yer bulabilir ama kanaatimce Evrensel Hukuk normlarına aykırıdır)..

Kulağımıza kimi roman vatandaşlarımızın malesef çocuklarının cinsel yönden taciz edildiği iftirasında bulundukları ve sonradan bu iddialarından vazgeçmek için karşı taraftan para istedikleri bilgileri de çokça geliyor. Hatta öyle ki bu bir vakıa derecesini almış durumdaymış ben yeni yeni duyuyorum . Bu konuda hakimlerimizin ve müdafilerin çok dikkatli olmaları gerekiyor. Çünkü kaybedecek çok şeyleri olmadıklarını düşünenler için böyle ithamlarla ortaya çıkmak hiç de zor bir şey değil