Teminat senedi sebebiyle yapılan kambiyo takibinde icranın durdurulması mümkün mü?

Alıntı: imperium

Alıntı: ...Ve hukukun bittiği noktadayız sanırım

Hayır Sayın meslektaşım...!
"Ya bir yol bulunur; ya bir yol açılır"... Yasal çerçevede

Sayın Aladağ ve Sayın Ergin'e Teşekkürler...Ve ilaveten:

Gerçek=İşçi-İşveren ilişkisinde>>> Teminat senedi (İspatı?)

Yasal gerçek= Kambiyo takibi (Ciddi tehdit !)

Lehtar= Senet borçlularının tanımadığı/ilişkilerinin olmadığı bir kişi..!?

Keşideci/Borçlu= 1. derece akraba.. ( Ve bu durumda 9 kişi daha...)


Takip TTK. m.688’de gösterilen koşulları içeren bonoya dayanmakta ise…

1.Takip konusu "senedin rıza dışı yolla ele geçirilmiş olduğu" iddiası ile menfi tespit davası açılır.…

2.Herhangi bir nedenle imzalanmış boş bir kağıdın, imza sahibinin rızası olmaksızın, hukuka aykırı bir yolla elde edilip doldurulmak suretiyle bir borç belgesi haline getirilmesi, ona karşı işlenmiş bir haksız fiil niteliğindedir (Yargıtay).

3.Bu kabulle, haksız fiile maruz kaldığı iddiasını ileri sürenden, sadece ve ancak bir sözleşmenin tarafı durumunda bulunanlardan istenilebilecek olan, yazılı belge ile ispat koşulunu yerine getirmesini beklemek hukuken mümkün değildir (Yargıtay).

4.Tüm haksız fiillerde olduğu gibi, imzalı boş kağıdın hukuka aykırı yollarla elde edildiği ve borç belgesi haline getirildiği şeklindeki bir iddia da, sahibi yönünden, kendisine karşı işlenmiş bir haksız fiil iddiası anlamında olduğundan, tanık dahil, usul hukukunun cevaz verdiği her türlü delille (HUMK.m.230,İsticvap vb.) kanıtlanması mümkündür.(HGK.E.2004/19-118,K. 2004/205,T. 7.4.2004).

5.193 s.GVK. m.41/5- Bu bent uygulamasında, imalat ve inşaat, kiralama ve kiraya verme, ödünç para alınması veya verilmesi, ücret, ikramiye ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler, her hal ve şartta mal veya hizmet alım ya da satımı olarak değerlendirilir.

6.BK.m. 306. uyarınca karz; bir miktar paranın yahut diğer bir misli şeyin mülkiyetini ödünç alan kimseye nakil ve bunun ileride geri verilmesi borcundan kaynaklanır.

7.Senet alacaklısının ödünç para verdiğini yasal delillerle kanıtlaması gerekir.

8.Lehtar, ödünç verme işiyle uğraşmak üzere yetkili makamdan izin almış bir kişi de değilse … 10 kişiye borç verdiğini ispatlaması… Ancak yasal delille mümkündür.

İş akışı:
9.İddia- Menfi tespit (senedin rıza dışı yolla ele geçirilmiş olduğu iddiasına dayanan)

10.Savunma "borç verilmiş olan para karşılığında" senet alındığı...(İspat,takip dosyası)

11.İddia - HGK.E.2004/19-118,K. 2004/205,T.7.4.2004

12.Savunma (Senede karşı senet)

13.İddia (İlişki yok ki yazılı belge olsun!)

14.İrdeleme: İspat yükü yer değiştirmeli ki, takip alacaklısı, borç verdiğini ispatlamak zorunda kalsın...

Saygılarımla

Yanıtlarınız için çok teşekkür ediyorum...

Ben bugün açığa imzanın kötüye kullanılmasından ötürü hem şirket yetkilisi, hem de lehtar hakkında suç duyurusunda bulundum..

Yarın sabah da iş mahkemesinde her ikisine menfi tespit davası açacağım...
Yalnız yine aklımı kurcalayan ve karar veremediğim bir husus var..

Menfi tespit davasında %15 teminat yatırmak yerine, icra mahkemesinde de itiraz yoluna gitsem ve takibin durdurulması yerine tedbir kararı talep etsem, yüksek teminat bedelini ödemek zorunda kalmasalar, yanlış birşey yapmış olur muyum? Nihayetinde her ikisinde de satıştan başka hiçbir haciz işlemi durmayacak..

Alıntı: Yazan imperium Yanıtlarınız için çok teşekkür ediyorum... Ben bugün açığa imzanın kötüye kullanılmasından ötürü hem şirket yetkilisi, hem de lehtar hakkında suç duyurusunda bulundum.. Yarın sabah da iş mahkemesinde her ikisine menfi tespit davası açacağım... Yalnız yine aklımı kurcalayan ve karar veremediğim bir husus var.. Menfi tespit davasında %15 teminat yatırmak yerine, icra mahkemesinde de itiraz yoluna gitsem ve takibin durdurulması yerine tedbir kararı talep etsem, yüksek teminat bedelini ödemek zorunda kalmasalar, yanlış birşey yapmış olur muyum? Nihayetinde her ikisinde de satıştan başka hiçbir haciz işlemi durmayacak..

Bir de menfi tespit davasında sonradan tedbir kararı talep edilebiliyor mu?

Alıntı: Yazan imperium Yanıtlarınız için çok teşekkür ediyorum... Ben bugün açığa imzanın kötüye kullanılmasından ötürü hem şirket yetkilisi, hem de lehtar hakkında suç duyurusunda bulundum.. Yarın sabah da iş mahkemesinde her ikisine menfi tespit davası açacağım...Yalnız yine aklımı kurcalayan ve karar veremediğim bir husus var.. Menfi tespit davasında %15 teminat yatırmak yerine, icra mahkemesinde de itiraz yoluna gitsem ve takibin durdurulması yerine tedbir kararı talep etsem, yüksek teminat bedelini ödemek zorunda kalmasalar, yanlış birşey yapmış olur muyum? Nihayetinde her ikisinde de satıştan başka hiçbir haciz işlemi durmayacak..

Davayı açtıysanız, bana göre yanlış açmış oldunuz. İşçi şirkette çalışacağı için sözkonusu senetler alınmıştır. Şirketin ortağının yanında çalıştığı için alınmamıştır. Oysa ben kimlere dava açmanız gerektiğini yazmıştım.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Davayı, şirkete ve lehdar görünen kişiye yönelterek iş mahkemesinin görev alanına girmesini de sağlamalısınız.

Bir anlatım hatası olmuş.. Senetleri veren şirket yetkilisi ve senette alacaklı gözüken şahıs hakkında suç duyurusunda bulundum..

İşveren konumundaki şirkete ve yine takip alacaaklısı gözüken şahsa menfi tespit davasında husumet yönelttim..

Şimdi bir de icra mahkemesine itiraz edeceğim. Ama takibin res'en durdurulmasını talep ettim.. bu davadan pek emin değilim..

Şayet imza ; senette borçlu olarak görünen kişilere aitse ve bedelde herhangi bir oynama yoksa ; mesela 10 TL'nin bariz bir şekilde sonradan sıfır eklemek suretiyle yükseltilmesi gibi ; suç duyurusundan sizin leyinize sonuç çıkacağını sanmıyorum.Menfi Tespit davasında ise ; senede karşı senet kuralı işleyecektir.İddialarınızın tespiti bakımından şahit dinletemeyeceğinizden , senedin ; işyerine girerken depozito v.s. şeklinde bir mantıkla verildiğine ilişkin yazılı ve taraf imzalı belge sunmanız gerekir diye düşünüyorum.

Merhaba,

Yeni almış olduğum bir iş sebebiyle yardımcı olmanızı rica ediyorum. Müvekkil Almanya'da yaşıyor. Bir inşaat firmasının reklamlarını izlemesinden sonradan ilgili firmadan SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ başlıklı bir belge ile bir dükkan almak için sözleşme imzalıyor. Sözleşmenin ekindeki ÖDEME TABLOSU'ndaki ödeme planı çerçevesinde önce 70.000 TL peşinat ödüyor. Bu tabloya göre geri kalan borç da 60 taksitle ödenecek. Fakat şirket bir de bu ödeme tablosundaki taksit ödeme tarihlerine ve miktarlarına birebir denk gelecek şekilde müvekkile tüm unsurları tam 60 tane de senet imzalatıyorlar. Yani senetler üzerinde TEMİNAT SENEDİ OLDUKLARINA DAİR BİR İBARE YOK. Müvekkil 70.000 TL yi peşin ödedikten sonra da, ödeme planına ve senetlerdeki tarihlere ve miktarlara uygun 10 taksidi de zamanında, şirketin sözleşmede yazılı banka hesabına yatırıyor. Fakat şirket, müvekkilin ödemesini yapmış olduğu senetleri kendisine vermiyor. Müvekkil 2 kez İstanbul'a gelerek ödemesini yapmış olduğu senetleri almak için mücadeleye girişiyor ve ödemesini yapmış olduğu 10 senetten sadece 3'ünü alabiliyor. Müvekkilin şirketten almış olduğu senetleri incelediğimde önde büyük kaşe ile ödendi ibaresi yazılı olduğunu görüyorum. Senetlerin arka yüzünde size muhatap şirketin cirosu, başkaca 2 şirketin cirosu ve 4. olarak da bir bankanın cirosu var ve son iki cironun üzerinde de İPTAL kaşesi var. Sözleşmenin CEZAİ ŞARTLAR başlıklı maddesinde; ‘Aylık taksitler halinde yapılan ödemelerin, 3 defa ödenmemesi durumunda tüm alacak muaccel hale gelecektir’ hükmü var iken, aynı taksit dönem ve ödeme miktarlarına denk gelen senetlerde ise; ‘İşbu bono vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların muacceliyet kesbedeceği’ şeklinde hüküm konulmuştur.

Şu an sözleşmenin haklı nedenlerle feshi için muhatap şirkete ihtar çekeceğim. Fakat muhatap şirketin başka şahıs veya şirketlere ciro etmiş oldukları senetler sebebiyle nasıl bir yol izleyebilirim. İlk planda menfi tespit davası aklıma geliyor. Peki muhatap şirketin başkaca şahıs ve şirketlere ciro ettiği müvekkilin ödemesini yaptığı ve yapmadığı senetler sebebiyle müvekkile karşı takip yapılırsa bu senetlerin TEMİNAT SENEDİ olduğu ve bankadaki kayıtlardan da karşılıklarının ödendiği iddiası ile itiraz edebilir miyim?

Sözleşmede senetlere ilişkin hiçbir düzenleme yok. Sadece sözleşmedeki TAKSİT TARİHLERİ ve ÖDEME MİKTARLARI ile SENETLERDEKİ TARİH VE ÖDEME MİKTARLARI BİREBİR AYNI.

Yardımcı olabilirseniz memnun olurum.

Saygılarımla

Av.Kamer Akgül

Sayın meslektaşım,

1.Taşınmaz Satışı ve Satış İlişkisi Doğuran Haklar (TBK.m.237)

2.Taşınmaz satışı vaadi sözleşmesi, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz.

3.Taşınır satışına ilişkin kurallar, kıyas yoluyla taşınmaz satışında da uygulanır (TBK.m.246)

4.Taksitle satış (TBK.m.253 vd.)

5.Taksit borcu kambiyo senedine bağlanmış (TBK.m.258)

6.Taksit ödemeleri senede bağlanmış ise (TBK.m.258), bu senetler Teminat Senedi midir?

7.(60) adet senet için Senet alım bordrosu düzenlenmiş mi?

8.Bankaya yapılmış olan ödemelerde havale talimatına ne yazılmış?

9.Ödemelerin güvenceye bağlanması (TBK.m.265)

Kahve molası...

Saygılarımla

6.Taksit ödemeleri senede bağlanmış ise (TBK.m.258), bu senetler Teminat Senedi midir?

7.(60) adet senet için Senet alım bordrosu düzenlenmiş mi?

8.Bankaya yapılmış olan ödemelerde havale talimatına ne yazılmış?

Merhaba Üstad,

İlginiz için teşekkür ediyorum.

Öncelikle SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNİN RESMİ ŞEKİLDE YAPILMAMIŞ OLDUĞUNU, ADİ YAZILI ŞEKİLDE YAPILMIŞ OLDUĞUNU bildirmek istiyorum.

Sorumda da yazmış olduğum gibi; hem satış vaadi sözleşmesinin eki bir ÖDEME TABLOSU hem de bu ödeme tablosundaki taksit tarih ve ödeme miktarlarına denk gelen 60 adet senet imzalanmış.

Senet alım bordrosu şeklinde bir belge düzenlenmemiş.

Havale talimatına (havale sebebine) taksit sözleşmesindeki taksit miktarı için olduğu yazılmış.

Saygılarımla

Av. Kamer Akgül

Alıntı: Şu an sözleşmenin haklı nedenlerle feshi için muhatap şirkete ihtar çekeceğim.

1. Sözleşmenin feshi ?
2. Sözleşmeden dönme ?
3. Gerekçe

Alıntı: Fakat muhatap şirketin başka şahıs veya şirketlere ciro etmiş oldukları senetler sebebiyle nasıl bir yol izleyebilirim.

Kıymetli evrakta "Soyutluk" ilkesi...

Alıntı: İlk planda menfi tespit davası aklıma geliyor.

Konusu (Ödenmiş fakat iade edilmemiş senetler için mi)?

Alıntı: Peki muhatap şirketin başkaca şahıs ve şirketlere ciro ettiği müvekkilin ödemesini yaptığı ve yapmadığı senetler sebebiyle müvekkile karşı takip yapılırsa bu senetlerin TEMİNAT SENEDİ olduğu ve bankadaki kayıtlardan da karşılıklarının ödendiği iddiası ile itiraz edebilir miyim?

1.Kıymetli evrakın son hamili takip alacaklısına karşı?

2.Lehtara karşı?

Sayın meslektaşım,

Bildiğiniz gibi, Kanun bazen “geçerlilik”, bazen de “ispat” için şekil şartını öngörmüştür.

Şekil, geçerlilik (sıhhat) şartı olarak aranmışsa; bu şarta uyulmadan yapılan sözleşme geçerli sonuç meydana getirmeyeceğinden, ifası istenemez.

Olaydaki “Taşınmaz satışı vaadi sözleşmesi”nin geçersiz olduğu görüşündeyim.

ÇÖZÜM Önerisi:

1.Tapu kaydı (varsa takyidatları) incelenmeli…

2.Firmanın piyasadaki durumu sağlam, inşaat devam ediyor ve öngörülen sürede bitirilebilecek durumda ise…

3.”En kötü sulh, en iyi davadan daha iyidir” görüşünden hareket ederek, keşide edilecek bir ihtarname ile:

3.1.Mevcut sözleşmeyi resmî şekle dönüştürme girişiminde bulunulmalı,

3.2.Ödenmiş senetlerin iadesi talep edilmeli,

3.3.Kalan taksit ödemeleri için, “Senet karşılığı ödeme yapılması” talimatıyla bir bankada hesap açıldığı (TBK.m.265) bildirilmeli

4.İhtarnameye hiç ya da olumlu yanıt alınamazsa …

4.1. Mevcut (Geçersiz) sözleşme…

4.2.Senetler …

4.2.a. Tedavüle çıkarılmışsa…

4.2.b. Çıkarılmamışsa

4.2.c. Sıra senetlerde muacceliyet ( TBK.m.259)

4.3.Yasal gerekçe ve yollar…

5.Müvekkilinizin sözleşmede yazılı olan Tebligat Adresi (Almanya / Türkiye) ?

Mola…

Saygılarımla

Alıntı: Yazan Avukat Kamer Akgül Merhaba, Yeni almış olduğum bir iş sebebiyle yardımcı olmanızı rica ediyorum. Müvekkil Almanya'da yaşıyor. Bir inşaat firmasının reklamlarını izlemesinden sonradan ilgili firmadan SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ başlıklı bir belge ile bir dükkan almak için sözleşme imzalıyor. Sözleşmenin ekindeki ÖDEME TABLOSU'ndaki ödeme planı çerçevesinde önce 70.000 TL peşinat ödüyor. Bu tabloya göre geri kalan borç da 60 taksitle ödenecek. Fakat şirket bir de bu ödeme tablosundaki taksit ödeme tarihlerine ve miktarlarına birebir denk gelecek şekilde müvekkile tüm unsurları tam 60 tane de senet imzalatıyorlar. Yani senetler üzerinde TEMİNAT SENEDİ OLDUKLARINA DAİR BİR İBARE YOK. Müvekkil 70.000 TL yi peşin ödedikten sonra da, ödeme planına ve senetlerdeki tarihlere ve miktarlara uygun 10 taksidi de zamanında, şirketin sözleşmede yazılı banka hesabına yatırıyor. Fakat şirket, müvekkilin ödemesini yapmış olduğu senetleri kendisine vermiyor. Müvekkil 2 kez İstanbul'a gelerek ödemesini yapmış olduğu senetleri almak için mücadeleye girişiyor ve ödemesini yapmış olduğu 10 senetten sadece 3'ünü alabiliyor. Müvekkilin şirketten almış olduğu senetleri incelediğimde önde büyük kaşe ile ödendi ibaresi yazılı olduğunu görüyorum. Senetlerin arka yüzünde size muhatap şirketin cirosu, başkaca 2 şirketin cirosu ve 4. olarak da bir bankanın cirosu var ve son iki cironun üzerinde de İPTAL kaşesi var. Sözleşmenin CEZAİ ŞARTLAR başlıklı maddesinde; ‘Aylık taksitler halinde yapılan ödemelerin, 3 defa ödenmemesi durumunda tüm alacak muaccel hale gelecektir’ hükmü var iken, aynı taksit dönem ve ödeme miktarlarına denk gelen senetlerde ise; ‘İşbu bono vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların muacceliyet kesbedeceği’ şeklinde hüküm konulmuştur. Şu an sözleşmenin haklı nedenlerle feshi için muhatap şirkete ihtar çekeceğim. Fakat muhatap şirketin başka şahıs veya şirketlere ciro etmiş oldukları senetler sebebiyle nasıl bir yol izleyebilirim. İlk planda menfi tespit davası aklıma geliyor. Peki muhatap şirketin başkaca şahıs ve şirketlere ciro ettiği müvekkilin ödemesini yaptığı ve yapmadığı senetler sebebiyle müvekkile karşı takip yapılırsa bu senetlerin TEMİNAT SENEDİ olduğu ve bankadaki kayıtlardan da karşılıklarının ödendiği iddiası ile itiraz edebilir miyim? Sözleşmede senetlere ilişkin hiçbir düzenleme yok. Sadece sözleşmedeki TAKSİT TARİHLERİ ve ÖDEME MİKTARLARI ile SENETLERDEKİ TARİH VE ÖDEME MİKTARLARI BİREBİR AYNI. Yardımcı olabilirseniz memnun olurum. Saygılarımla Av.Kamer Akgül

Benzer konu için:

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=77318

Yardımcı olması dileğiyle.

Günaydın Üstadım,

Sabahın 07:35'inde büyük fedakarlıkla el uzattığınız için tekrar çok teşekkür ediyorum.

Öncelikle SÖZLEŞMEDEN DÖNME için ihtar çekeceğim. Gerekçe:Teslim tarihi olarak 30 Nisan 2013 olarak belirlenen ve 1 yıl 7 aydır başladığı söylenen inşaatın yetiştirilmesi ihtimalinin dahi olmaması (%30 dahi yol alınmamış olması), müvekkilin ödemelerini yapmış olduğu senetleri müvekkile iade edilmemesi, müvekkilin bu senetleri almak için Berlin'den İstanbul'a defalarca gelmek zorunda kalmasına karşın kendisine verilmesi gereken 10 senetten sadece 3'ünün verilmesi ve dolayısıyla madden ve manen hat safhada yıpranması, müvekkile imzalatılan ve şirketin namına olan senetlerin başka şirketlere ciro edilmesi...

MENFİ TESPİT DAVASI: Hem ödenmiş ve fakat iade edilmeyen 10 senetten 7'si için, hem de ödemesi yapılmayan kalan 50 senet için.

Üstad, muhatap şirket ____SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ.

Karşılığı ödenen ve elde edilebilen 3 senedin arkasındaki ciro silsilesi şu şekilde: 1. ___ SAN. ve TİC. LDT.ŞTİ, 2. _____, 3.____ FAKTORİNG, 4. _____ BANKASI A.Ş.

Bu durumda LEHDARA KARŞI MENFİ TESPİT DAVASI AÇMAK İMKANI YOK MU?

Sizin de yazmış olduğunuz gibi; adil yazılı şekilde yapılan Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi geçersiz.

Müvekkilin korku haline getirdiği nokta şu. Normalde senetler 2.000,00 TL lik. Fakat önümüzdeki ayın senedi 21.000,00 TL lik. Müvekkil bu parayı da şirkete kaptırmak istemiyor. Ama bunun yanında ödemeyip de senetteki; diğer senetlerin de muaccel olacağı sonucuyla da karşılaşmak istemiyor. Bugüne kadar 80.000,00 TL ödenmiş ve daha 205.000,00 TL lik senet var.

Müvekkilin tespit ettiği en önemli nokta; kendisine dükkan verilecek inşaatta kayda değer bir ilerlemenin olmaması. Şirket, belediye ile problemleri olduğunu ve bunun kendileri için mücbir sebep olduğunu söylüyormuş.

Saygılarımla

Sayın meslektaşım,

Özel bilgileri paylaşmayınız..!

Olay'ın Hukuk yönünü tartışmak doğru olur.

Saygılarımla
h.metin

Alıntı: Yazan Av. Hulusi Metin Sayın meslektaşım, Özel bilgileri paylaşmayınız..! Olay'ın Hukuk yönünü tartışmak doğru olur. Saygılarımla h.metin

Sorudaki özel bilgileri kaldırdım.

İyi paylaşımlar.

Sayın meslektaşım,

1.Eldeki Sözleşmenin hukuksal irdelemesi:

a.Sözleşme hükümlerini incelemek,

b.Sözleşmenin uygulanabilirliğini değerlendirmek

c.Müspet / Menfi zarar bağlamında sözleşmeden dönmek / sözleşmeyi feshetmek

d.Karar verip eyleme geçmek.

2.Sözleşme kapsamında verildiği iddia edilen senetlerin durumu:

a.Senetlerin sözleşmeyle ilgisi (İspat)

b.Lehtara karşı (İ. Tedbir talepli Menfi Tespit)

c.Senet hamillerine karşı

d.Muacceliyet

i.Bonolardan birinin vadesinde ödenmemesi halinde sonrakilerin istenebilir hale geleceğini(muaccel olacağını) belirleyen kayıtlar taraflar arasında yapılacak sözleşme ile hüküm altına alınabilir.

ii.Böyle bir sözleşmenin varlığı halinde sözleşme hükmü gereğince senetlerden birinin ödenmemesi halinde diğer senetler istenebilir hale geleceğinden taraflar arasındaki tüm bu senetler takibe konu yapılabilir.

iii.Muacceliyet koşulu ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe, anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz.

3.Denklem ve yasal yollar:

Kahve molası...

Saygılarımla

Merhaba Üstadım,

2a. ya cevap verecek olursam: Senetlerin sözleşme ile ilgisini şöyle ispatlayabiliriz. Müvekkil 10 senet bedelini yatırmasına rağmen kendisine sadece 3 senet verilmiş durumda. Bu senetlerin üzerindeki tarih ile üzerlerinde yazılı para miktarı, satış vaadi sözleşmesinin ekindeki ÖDEME TABLOSUndaki tarih ve rakamlarla birebir örtüşüyor.

d. Muacceliyet
I. Taraflar arasında, bonolardan birisinin ödenmemesi halinde sonrakilerin de muaccel olacağını düzenleyen bir sözleşme yok. (Müvekkil olmadığını söylüyor.)

III. Muacceliyet koşulu ayrı bir sözleşme ile belirlenmediğine göre (müvekkile farkına varmadan imzalattırılmamışsa) bahis konusu iş sebebiyle müvekkil avanatajlı bir durumda.

Kıymetli emekleriniz için çok teşekkür ediyorum.

Saygılarımla

Eldeki “hükümsüz” Taşınmaz vaadi Sözleşmesi ve tanzim ve teslim edilmiş olan senetler hakkında...

Sözleşmenin hükümsüzlüğü nedeniyle “i.tedbir” talepli bir dava açılabilir.
Bu bir kişisel görüştür. Takdir ve uygulaması vekile aittir.

DAVANIN KONUSU:
Taraflar arasındaki “ Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi” resmî şekilde düzenlenmediğinden (TBK.m.237), kesin olarak Hükümsüz (TBK.m.27) olduğunun hüküm altına alınması talebinden ibarettir.

HARCA ESAS DEĞER:

TALEP ÖZETİ:
1.Taraflar arasında imzalanmış olan “ ….Satış Vaadi Sözleşmesi” nin; Kanunun emredici hükümlerine (TBK.m.237) aykırı olması nedeniyle Hükümsüzlüğüne (TBK.m. 27),

2.Sözleşmede belirtilen taksitler senede bağlanmış olduğundan, ileriki tarihli her biri TL …… bedelli toplam ….. adet senedin hükümsüz sözleşmeye istinaden tanzim edilmiş olmaları nedeniyle iadesine, iptaline, tedavüle çıkarılmasına, protesto edilmesine, icraya konulmasına tedbiren engel olunmasına ve dava sonunda iptallerine,

3.Ödenmiş olan senetler toplamı TL …..’nın ödeme tarihlerinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdadına,

4.İleriki tarihli …adet senet bedellerinin tahsili için icra yoluna başvurulabilmesi kuvvetle mümkün olduğundan, taksit/senet bedellerini kabule yetkili kılınacak bir banka tayini ile bu bankada faizli bir hesap açılması ve üzerine tedbir konulması hususunda karar oluşturulmasına,

5.Uğranılan ve uğranılabilecek zarar ve ziyanın karşılanabilmesi için, davalının tespit edilecek menkul ve gayrimenkulleri üzerine tedbir konulmasına,

6.Tedbir talebinin ve davanın kabulüne,

7.Yargılama giderleri ile avukatlık parasının davalıya yüklenmesine
Karar verilmesi.

OLAY:
OLAY ve HUKUK:
YASAL NEDENLER:
KANITLAR:
SONUÇ ve İSTEM:

Saygılarımla

Üstadım,

Kıymetli emekleriniz ve yardımlarınız için çok teşekkür ediyorum.

Saygılarımla

Av. Kamer Akgül

Davanın akıbetini bildirmek istiyorum... Bu mesajları yazdığımız gecenin hediyesi 2 yargıtay kararı ile İş Mahkemesinde menfi tespit davası ikame ettik.

İşveren ve senette lehtar gözüken 3. şahıs hakkında Savcılığa suç duyurusunda zaten bulunmuştuk...

Birgün sonra senetlerde adı bulunan lehtar, hakkında Savcılığa yapılan şikayeti duyunca icra takiplerinden bila bedel feragat etti...

Hem işveren hem de lehtar hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılmasından dava açıldı...Halen yargılanıyorlar...

İş davasına da devam etmemize lüzum kalmadı...

Alıntı: Yazan imperium Davanın akıbetini bildirmek istiyorum... Bu mesajları yazdığımız gecenin hediyesi 2 yargıtay kararı ile İş Mahkemesinde menfi tespit davası ikame ettik. İşveren ve senette lehtar gözüken 3. şahıs hakkında Savcılığa suç duyurusunda zaten bulunmuştuk... Birgün sonra senetlerde adı bulunan lehtar, hakkında Savcılığa yapılan şikayeti duyunca icra takiplerinden bila bedel feragat etti... Hem işveren hem de lehtar hakkında açığa atılan imzanın kötüye kullanılmasından dava açıldı...Halen yargılanıyorlar... İş davasına da devam etmemize lüzum kalmadı...

Geçmiş olsun ve tebrikler. Bilgilendirdiğiniz için de ayrıca teşekkürler.