Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Anket Sonucu: 'Avukatların Asgari Ücret Tarifesinde Danışma ve Dilekçe Ücreti Azaltılmalıdır' görüşüne
Katılıyorum 185 21,71%
Katılmıyorum 640 75,12%
Kararsız 27 3,17%
Oy Verenler: 852. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 299)

Danışma ve Dilekçe Ücreti Azaltılmalıdır.

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 2,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-06-2010, 21:13   #31
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hidayet
Ücretinin ne zaman ödeneceği belli olmayan ve çok ciddi sorumluluk gerektiren görev için gece gündüz hazır bekliyor olmak ve zaman zaman cepten masraf yapmak büyük kesim için çok iradi bir tercih değil diye düşünüyorum.Meselenin özü biraz da burada saklı.Bizim sürekli olarak asgariyi kabul eder hale gelmemiz,arzuhalcilere gıbta edilmesine kadar gidebilir.Tarifenin "Asgari Ücret" tarifesi olması ise mesleğe,emeğe,itibara yakışan bir asgari miktarı içermesine engel olmamalı diye düşünüyorum.Bu nedenle önerilen ücretler "Avukatlık"asgari ücret tarifesine uygun değildir.

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
"Asgari Ücret", alınabilecek en az ücret değil midir? Alınabilecek en az ücreti, meslek onuruyla bağdaşmayacak şekilde aşağıya çekmeye ilk mesajımda bahsettiğim şekilde karşıyım. Sayın hidayet'in mesajına aynen katılıyorum.

Mesleğe, emeğe ya da mesleğin itibarına (onuruna) yakışan (ya da bunlarla bağdaşan) danışma ücreti 140-TL midir? Bu ücretin hiç alınamaması yakışmakta mıdır? Avukatlık mesleği bir serbest meslek olduğu halde birçok genç avukatın ayda 1.000-1.500-TL ücretle başka avukatların yanında çalışmak zorunda kalması, işçileşmesi, mesleğe, emeğe, mesleğin itibarına (ya da onuruna) yakışmakta mıdır? Tarifede kamu ya da özel kuruluşların avukatlara aylık ödeyecekleri ücretin sadece 850-TL olması mesleğe, emeğe, mesleğin itibarına (ya da onuruna) yakışmakta mıdır?
Old 30-06-2010, 21:29   #32
mrv

 
Varsayılan

Amacım avukatlarla doktorları kıyaslamak değil sadece örnek vermekti. Kaldıki hukuk fakültesinin ve tıp fakültesinin ağırlık dereceleri bir çok insan tarafından eleştirilir. Tabipler odası tarafından muayene ücretleri belirleniyor, avukatlarında danışma ücretleri belirleniyor. Tekrar vurgulamak isterim ki amacım bunları kıyaslamak değil sadece örnek vermek! Her mesleğin kendine has kutsallığı, önem arz eden yönleri vardır. Toplumda her farklı meslek grubu farklı misyon üstlenmiştir. Avukatların 4 sene daha az okumuş olmaları veya ihtisas yapmamış olmaları onları değeriz mi kılar?

Ülkemizde hukukuka verilen değer ücretle mi ölçülücek? Ayrıca hukukcular yeri geldiğinde bu kadar yerden yere vurulurken değerden bahsetmek komik değil mi sizcede...
Old 01-07-2010, 09:08   #33
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bence, tartışmamız yön değiştiriyor.

Sorun, Avukat'ın alacağı ücretin azlığı ya da çokluğu değil, ülkemizde hukuka verilen değerin azlığı ya da çokluğudur.

Mehmet bey,

Benim de savunduğum düşünce de sizin düşüncenizle paralellik arzetmekte.
Old 01-07-2010, 09:13   #34
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Bir özel polikliniğe gidip bir uzman doktora bugün için 40-TL.ye muayene olabilirsiniz. Muayene genellikle 10-30 dakika sürer. O doktor 6 yıllık tıp fakültesini bitirip, Tıpta Uzmanlık Sınavı'nı kazanmış ve uzmanlık için de en az 4 yılını harcamıştır.
Ya avukatlar avukat olmak için ne yapıyor?
Avukatları doktorlarla kıyaslamak avukatların zararınadır.


Doktorların ne kazandığı benim umrumda değil. Zaten benim böyle bir konuya yönelik ifadem de yok.

Sadece örnekseme... kaldı ki 6 yıl okuyan doktorun, 4 yıl okuyan avukattan daha çok para almaya hakkı vardır, anlayışınızı kabul etmiyorum.

Benim ifade etmeye çalıştığım, "avukatlar"ın yaptıkları işler için "taş attın da kolunmu yoruldu" şeklinde anlayış hakim. Bu düşünce yıkılmalı. Yada biz bunu yıkmalıyız.
Old 01-07-2010, 10:54   #35
av.emrullah akbaş

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım
kanaatimce mevzubahis tartışma mesleğin onurunu yeterince zedelemiştir.Bir Avukat olarak arzuhalcilerle veya doktorlarla ücret konusunda rekabete girmek bize hiç yakışmamaktadır.Bence bizim en büyük sorunumuz Zihniyet sorunudur.Meslektaşlarımızın bir çoğunun öncelikli hedefi İyi bir Hukukçu olmaktan ziyade iyi para kazanmak olduğu sürece,bu tarz tartışmalarla daha çok karşılacağımızı zannediyorum.
Old 07-07-2010, 08:53   #36
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Bazı ipuçları:
- Avukatlık mesleğini küçültmeye çalıştığımın iddia edilmesi, sitedeki mesajlarımı takip edenlere komik gelecektir.
- Meslek yaşamım boyunca yanımda hiç avukat çalıştırmadım. Yani o kızdığınız "patron avukat" ben değilim.
- Konuyu açarken ilham kaynağım, arzuhalciler hakkındaki forumlarda, neredeyse arzuhalcilere özenen meslektaşlarımın düşünceleriydi. Maddi zorluklarla boğuşan avukatların biraraya gelip "danışmanlık hizmeti" ile geçimlerini sağlayabileceklerini, danışmanlık hizmetinin davalara dönüşebileceğini, böylece avukatlığı gerçekten "serbest meslek" olarak yapabileceklerini düşünmüştüm. Zira işçi avukatlığın mesleğin onuruna yakışmadığını düşünüyorum. Bakınız:

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Mesleğe, emeğe ya da mesleğin itibarına (onuruna) yakışan (ya da bunlarla bağdaşan) danışma ücreti 140-TL midir? Bu ücretin hiç alınamaması yakışmakta mıdır? Avukatlık mesleği bir serbest meslek olduğu halde birçok genç avukatın ayda 1.000-1.500-TL ücretle başka avukatların yanında çalışmak zorunda kalması, işçileşmesi, mesleğe, emeğe, mesleğin itibarına (ya da onuruna) yakışmakta mıdır? Tarifede kamu ya da özel kuruluşların avukatlara aylık ödeyecekleri ücretin sadece 850-TL olması mesleğe, emeğe, mesleğin itibarına (ya da onuruna) yakışmakta mıdır?

- Ücretin miktarının mesleğin onuru ile ne ilgisi olduğunu biri bana açıklayabilir mi? Danışma ücreti 1.000.000-TL olsa mesleğin onuru yükselecek mi?

- "Arzuhalcilere özenen avukatlar" ve CMK görevi nedeniyle bütün gün (hatta bazen 2 gün) hizmet verip şu anki danışma ücreti kadar ücret alan avukatlar varolduğu sürece tarifedeki "alınamayan danışma ücretinin" fazla olduğunu düşüneceğim.

- Konunun benle ilgili olduğunu düşünenler yanılıyor. Hiçbir zaman tarifedeki kadar ya da daha az danışma ücreti almadım.

- Can Doğanel'in üye imzasının çok hoşuma gittiğini bir kez daha yinelemek istiyorum. Bu tür tartışmalarda sık sık aklıma geliyor nedense.
Old 07-07-2010, 09:49   #37
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

AVUKATLIK KANUNU
Alıntı:
Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine and içerim.
Avukatlığa herkes bu yemin ile başlar.

Bazı mesajlarda (yalnızca bu forumda değil) danışma ücretinin alınmadığı açıkça veya üstü örtülü biçimde ifade edilmektedir.

Ücretsiz iş yapılamayacağı, tarifenin altında ücret alınamayacağı da anılan kurallar arasındadır.
Ettiği yemine sadadat göstermeyen insan, insan değildir.
Ettiği yemine sadakat göstermeyen Avukat, Avukat değildir.
Avukat olmayanların Avukatlık mesleği ile ilgili söz söylemeye hakkı yoktur.
Old 07-07-2010, 10:46   #38
Adli Tip

 
Varsayılan

Avukatlara danışanlar danışma ücreti vermeye pek yanaşmıyorlar.

Avukatlar da bir sebeple bu ücreti isteyemiyorlar... (İsteyip de alamayanlardan çok; istemeyenlere, isteyemenlere rastladım ben hep.)

"Bu ücret daha düşük olursa, danışma ücreti alanların, alabilenlerin sayısı artar mı?" Bence cevabı bulunması gereken soru budur.

Cevap "kesinlikle evet" ise, Cengiz Beyin önerisine de evet demek gerekir.

Ben sorunun ücretin miktarıyla ilgili olduğundan emin değilim. Ama ücretin düşürülmesinin bu kültürün değişmesine sebep olabileceğini düşünüyorum.

Tarifedeki ASGARİ danışma üçretinin düşürülmesinden kim ne kaydebedilir ki? Bu sebeple denenebilir.
Old 07-07-2010, 13:39   #39
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
AVUKATLIK KANUNU Avukatlığa herkes bu yemin ile başlar.

Bazı mesajlarda (yalnızca bu forumda değil) danışma ücretinin alınmadığı açıkça veya üstü örtülü biçimde ifade edilmektedir.

Ücretsiz iş yapılamayacağı, tarifenin altında ücret alınamayacağı da anılan kurallar arasındadır.
Ettiği yemine sadadat göstermeyen insan, insan değildir.
Ettiği yemine sadakat göstermeyen Avukat, Avukat değildir.
Avukat olmayanların Avukatlık mesleği ile ilgili söz söylemeye hakkı yoktur.

Size ve Sayın Cengiz Aladağ'a soruyorum:

Mesleğin başından itibaren bugüne kadar (Akrabalarınız ve onların gönderdikleri dahil) tüm danışanlardan "danışma ücreti" aldınız mı?
Old 07-07-2010, 14:43   #40
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Benim bu konuda çözümüm şudur. Vekaletname gelmeden kesinlikle ağzımı açmam. Yani sorununu anlatır, dinlerim, not alırım ama hiçbir biçimde şu mahkemeye şu davayı açacağız, şunları şunları delil göstereceğiz, işin olacak demem. Ücret vermek istemiyorsa, işinin olup olmayacağını bile söylemem. Zaten vekaletname getirse de davayı açmadan bu kadar teknik bilgiyi vermem. Israrla soruyorsa ücreti hatırlatırım ya öder ya da (çoğunlukla) ısrarı hemen yok olur. Dava açıldıktan sonra gidişat hakkında verilen bilgiler danışma kapsamına girmez diye düşünüyorum.

Akrabalara gelince. Akrabaların davalarına baktığım oldu ama dava açılması kesin olduğundan danışma ücreti gibi bir durum söz konusu olmadı. Paramı da çatır çatır aldım.

Yukarıdaki mesajımın hedefi biraz sert ve aykırı bir bakışla dikkat çekmekti ki hedefine ulaştı. Daha önce mp3 indirme konusunda aynı amaçla "hırsızlıktır" tabirini kullanmıştım. Orada da herkes bu işi yaptığı için "yok yav, nasıl, hırsızlık olur mu kem, küm" gibi tepkiler verdi. Halbuki bal gibi hırsızlıktı. (Bkz. FSEK) Burada amaç bağcı dövmek değil üzüm yemektir. Bir uygulama geç kalmış olsa da yerleşecekse her Avukat'ın bir danışan geldiğinde ettiği yemini bir an için hatırlaması hepimiz için faydalı olacaktır. Elbette ki yoğun çalışılan müvekkillerle ilgili jestler vs. gibi istisnalar olacaktır ama istisna kural haline gelmişse tehlike oradadır. Bu kültür iyice yerleştiğinde daha randevu aşamasında cebinde parayı hazır etmesi gerektiğini kanıksamış insanlar muhatabımız olacaktır ki bundan "meslek" fayda görecektir.
Old 07-07-2010, 14:53   #41
avseher

 
Varsayılan

Ücretin azalması yada çoğalması hukukçulara olan bakışı değiştirmiyecek gibi. Biraz karşı tarafa geçip bakmak lazım avukatlara ..

-Kişi aynı dilekçeyi arzuhalciye yazdıracaksa, neden avukata 10 lira dahi olsa fazla ödesin ki, zira çoğu arzuhalci adliyeden emekli olup mevzuatıda bilmektedir.Bu sorunu halletmek için arzuhalci ile aynı ücreti talep etmek kabul edilebilir nitelikte değildir. Böyle bir iş kolunun kapatılması adliyedeki işlerin yürütülmesi için tek yetkili kişinin avukat olması gerekir. Ve bu sorunlaır çözecek yerde barodur. Buna izin verilecek ,arzuhalci konulacak, karşısına avukat bürosu... Aynı tarz en azından aynı sonucu doğurabilecek dilekçe yazılacak biri 20 biri 170 alacak sonrada avukata dilekçe için kişi beklenecek. Kim gider avukata dilekçe yazdırmaya.? Elbette kimse yada çok parası olup eğitime değer veren kişi.

-Alacaklı tahsil için bonuyu verdiği avukata tahsiledilmeyeceğini bile bile veriyorsa neden masraf ödesin ki...
Zira şu gerçektir ki borçluya giden tüm yollar kapanıyor. Hele borçluya akıl fikir veren ücretsiz bir akraba avukatı varsa. Bizi paçamızdan çeken yine bir meslektaş oluyor.... Yada tahsil için artık borçlularında umursamadağı hacizlerden başka yol kalmıyor. >>Sonuç tahsilat sıfır.

- Yıllarca sürecek bir savcılık şikayeti için neden avukata gelsin ücret ödesin.

- Ya da işveren, işçinin yüzde 70 haklı görüldüğü bir iş davasını neden açtırsında masraf etsin ki.


Bu konular vs örneklemeleri artırabileceğimiz konular için avukatların aldığı ücretin azalması veya çoğalması farketmiyor.

Kişiler inanıyorsa, biz onları inandırabiliyorsak gözlerini kırpmadan ücretleri verebilirler. Zira aldıkları sonuçta hak ve adalet olacaktır.

Bi psikologa gittiğinde kişi bir seansta ki 1 sattlik en az 100 tl yi verip çıkabiliyor. Dışardan bakınca psikolog sadece sizi dinleyip sorular soruyor. Somut bir kazanımınız olmuyor ama günümüz şartlarında insanlara öyle bir anlatılıyorki psikologun gereği oluşan kanı ben mutlaka gitmeliyim uzmandan yardım almalıyım. Ki bu fikir büyük bir hızla tüm sosyal seviyelerde yayılmaya başlamaktadır.

Önemli olan insanlara UZMANDAN YARDIM ALMALIYIM YOKSA HAK KAYBINA UĞRARIM fikrini benimsetmek ve inandırmak. Ve kanunları daha caydırıcı yapmak, adaletin gerçekleşmesini hızlandırmak için çalışmalar yapmak vs. Ben şirket avukatı olmakla birlikte asgari ücretin indirilmesi taraftarı değilim. İlim hiçbir zaman ucuz olamaz.
Old 07-07-2010, 15:08   #42
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
Benim bu konuda çözümüm şudur. Vekaletname gelmeden kesinlikle ağzımı açmam. Yani sorununu anlatır, dinlerim, not alırım ama hiçbir biçimde şu mahkemeye şu davayı açacağız, şunları şunları delil göstereceğiz, işin olacak demem. Ücret vermek istemiyorsa, işinin olup olmayacağını bile söylemem.
Vekaletname gelmeden ağzınızı açmadığınız halde vekaletname hala geliyorsa, sizi özellikle tebrik etmek gerek.

Ancak bence bu işin (daha doğrusu insanın) karakterine ters. Bir uzmandan hizmet alacak kişinin o uzmanın o işle ilgili "konuşmasına" ihtiyacı vardır, çünkü o uzmanın bilgisine ve samimiyetine ancak konuşmasını dinlerse inanabilir ve ancak inanırsa onunla çalışabilir. Sizi ameliyat yapacak doktor, benden fikir aldıktan sonra başka bir doktora gidebilir endişesiyle, siz ameliyat parasını hesabına yatırmadan durumuzla ilgili tek kelime söylemese ona ameliyat olur musunuz diyeceğim bazı meslektaşlarımız yine mi doktorlarla kıyaslanıyoruz diye tepki gösterecek, o nedenle başka örnek: Arsanıza müstakil ev yaptıracaksınız mimara gittiniz, size evi yaparım fiyatı da bu dedi ama ne kullanacağı malzemeyi söylüyor, ne kaç katlı olacağını, ne kaç oda kaç salon olacağını, çünkü kafasındaki projesini sizinle paylaşırsa, aynı projeyi daha ucuza başka mimara çizdireceğinizden endişesi var. Bu mimara projenizi verir misiniz? Kendi adıma söyleyeyim, o mimar babam olsa işimi ona vermem.

Avukatlar reklam yapmalarını yasak olan bir meslek grubu. İş edinmek için her türlü davranıştan bile meslek kuralları gereği kaçınmak zorunda. Bir avukatın bilgisini, samimiyetini, güvenilirliğini "göstermesinin" tek yolu potansiyel müvekkilin davadan önce sizinle yaptığını "danışma" görüşmesidir. Eğer bu görüşmede de bilgimizi ve tarzımızı "çalınabilir" korkusuyla saklarsak, işimiz pek güç olur (hatta çoğumuz için HİÇ OLMAZ) kanaatindeyim.

Konuya dönecek olursak, danışmanın ücretli olup olmayacağına Avukatın karar vermesi gerektiğini ileri sürmem de aslında bu gerekçe nedeniyle. Danışma aşaması bir avukatın müvekkili kazandığı veya kaybettiği andır. Bunun "değerini" ve "ederini" sadece o Avukat takdir edebilir, Baroların asgari ücret tarifesiyle buna değer biçmesi bence kabul edilemez.
Old 07-07-2010, 15:11   #43
hidayet

 
Varsayılan

Forumdaki ilk mesajımda da belirttiğim üzere asıl mesele bizlerin danışma ve dilekçe ücretini talep etmemiz,yapılan işin,ayrılan zamanın ve birikimin bir maliyeti olduğunu karşı tarafa bildirmemiz ve emeğimizin karşılığını istememiz olduğunu tekrar ediyorum.Ancak asgari ücretlerin aşağı çekilmesine yönelik bir başlık ve forum konusu sözkonusu olunca,ücretler için öngörülen teklifin fazlaca asgari bir miktarı içerdiği kanaatiyle kabul edilemez olduğu yönündeki fikrimi tekrarlıyorum.
Old 07-07-2010, 15:44   #44
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Admin
Ancak bence bu işin (daha doğrusu insanın) karakterine ters. Bir uzmandan hizmet alacak kişinin o uzmanın o işle ilgili "konuşmasına" ihtiyacı vardır, çünkü o uzmanın bilgisine ve samimiyetine ancak konuşmasını dinlerse inanabilir ve ancak inanırsa onunla çalışabilir.

Sn. Admin,
Sanırım burada "sözlü danışma" ile "dava ile ilgili ön görüşme" kavramlarını birbirinden ayırmaya ihtiyacımız var. Bence ikisi farklı şeyler. Bugüne kadar bana gelip de sözlü danışma hizmeti almak istiyorum diyen biri hiç olmadı. Konu ilerledikçe, dava açmayı düşünmediğini anlayıp, sorularına verceğim cevapların ücrete tabi olacağını ben söyledim. Bu durumda kimisi kabullendi kimi kabullenmedi çekti gitti. Hatta buna çok şaşırıp, surat asarak garip tepkiler göstererek yaptılar. Açıkçası çekip gitmelerine hiç üzülmedim. Çünkü gittikleri yer "beleş" hizmet alma arayışlarını sürdürecekleri kim bilir kimin bürosuydu. Bir kaybım oldu mu? Hayır çünkü benden başkasına gidip ücret ödeyerek bir hizmet almadılar.

Dava ile ilgili öngörüşmede ise yukarıda söylediğim tavrı takınıyorum. Gidip de gelmeyen olmadı diyemem ama bu mesleğin ücret karşılığında yapılan profesyonel bir iş olduğunu, durumu ile ilgili referans davalarım olduğunu, işimi ciddiye aldığımı, kaybedilecek dava almayı sevmediğimi, pek çok kişiyi davası imkansız olduğu için geri çevirdiğimi, bununla ilgili de referanslarım olduğunu, anlatıp, kendi mesleği ile ilgili hizmetini nasıl onun bana ücretsiz vermesi mümkün değilse, aynı şeyin benim açımdan da mümkün olmadığını, doğru düzgün bir üslupla anlattığımda çoğu anlayıp, vekaletnameyi getirmiştir. Yani balık avlama yolumu anlatacağıma, avladığım balıkları göstermek amaca daha uygun bir yöntemdir. Beni ameliyat edecek doktorun nereyi kesip, biçip, dikeceği değil, daha önce ameliyat olup, ondan hoşnut olan hastalarının deneyimleri ilgilendirir. Yine evimi tasarlayacak mimarın da daha önce tasarladığı evler onun için referans olacaktır. Örneğin, salonu çok büyük olmayan, mutfağı ve banyosu yeterli büyüklükte (belirli bir metrekare) bir ev talebimi ona iletirim. Yapabilirim diyorsa referansları da iyiyse ne ala. Binayı alana nasıl yerleştirmiş, kolon kiriş nereye nasıl gelmiş onlar artık onun sorunu.
Old 07-07-2010, 15:54   #45
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Forumu okurken bazı kelimelerden dolayı Roma Hukuku dersimiz geldi aklıma :

Hepimizin hatırlayacağına eminim: Iustinianus'tan sonra avukatlara ücret ödenmeye başlaması akabinde avukatlığın onursal bir meslek olmaktan çıkıp; icrası karşılığında para talep edilen küçük düşürücü bir meslek haline geldiğinin anlatıldığı kısımlar

gülümsememe neden oldu ve sadece meslektaşlarımın da gülümseyebilmelerini sağlayacağını düşündüğümden paylaşmak istedim

Saygılarımla...
Old 07-07-2010, 17:03   #46
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ


- Ücretin miktarının mesleğin onuru ile ne ilgisi olduğunu biri bana açıklayabilir mi? Danışma ücreti 1.000.000-TL olsa mesleğin onuru yükselecek mi?




Alınan ücrete göre mesleğin onurunun boyunu ölçemeyiz tabi ki. Ancak 20 yıllık meslek hayatımda ücretin tutarı ile ilgili bende oluşan kanaat şudur:

Müvekkil, parasına değer veriyor, avukata değil. Ne kadar çok para ödemişse, avukata o kadar çok bağlanıyor. Çünkü avukata az ücret ödemişse parasından ve avukattan kolay vazgeçebiliyorken, çok para vermişse parasından vazgeçemiyor. Haliyle ve dolayısıyla avukatın değerini -kendince- verdiği para ölçüsünde görebiliyor. Yanlış ama maalesef böyle...

Not: Avukat'a ücret vermek istemeyen müvekkilin, avukatın tahsil ettiği parayı istemeye de hakkı olamaz. )
Old 07-07-2010, 22:02   #47
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Alınan ücrete göre mesleğin onurunun boyunu ölçemeyiz tabi ki. Ancak 20 yıllık meslek hayatımda ücretin tutarı ile ilgili bende oluşan kanaat şudur:

Müvekkil, parasına değer veriyor, avukata değil. Ne kadar çok para ödemişse, avukata o kadar çok bağlanıyor. Çünkü avukata az ücret ödemişse parasından ve avukattan kolay vazgeçebiliyorken, çok para vermişse parasından vazgeçemiyor. Haliyle ve dolayısıyla avukatın değerini -kendince- verdiği para ölçüsünde görebiliyor. Yanlış ama maalesef böyle...

Bu bağlantıya göre, daha çok para almak yerine, parası daha az olanın işini almakla da aynı sonuca varılmaz mı?
Old 08-07-2010, 07:28   #48
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Bu bağlantıya göre, daha çok para almak yerine, parası daha az olanın işini almakla da aynı sonuca varılmaz mı?

Evet, aynı sonuca ulaşılıyor zaten. Parası az olanın da parası değerlidir. Neticede müvekkil. Neydi anahtar cümlemiz?: "Müvekkil parasına değer verir!"


Bu arada not: Çok para almak değil muradımız. Yani avukatın aldığı ücret olması gerekenden fazla ücret değildir. Yanlış anlaşılmasın. Olması gerekeni almak manasındadır. Yani az almamak.
Old 08-07-2010, 11:15   #49
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avseher
Ücretin azalması yada çoğalması hukukçulara olan bakışı değiştirmiyecek gibi. Biraz karşı tarafa geçip bakmak lazım avukatlara ..

-Kişi aynı dilekçeyi arzuhalciye yazdıracaksa, neden avukata 10 lira dahi olsa fazla ödesin ki, zira çoğu arzuhalci adliyeden emekli olup mevzuatıda bilmektedir.Bu sorunu halletmek için arzuhalci ile aynı ücreti talep etmek kabul edilebilir nitelikte değildir. Böyle bir iş kolunun kapatılması adliyedeki işlerin yürütülmesi için tek yetkili kişinin avukat olması gerekir. Ve bu sorunlaır çözecek yerde barodur. Buna izin verilecek ,arzuhalci konulacak, karşısına avukat bürosu... Aynı tarz en azından aynı sonucu doğurabilecek dilekçe yazılacak biri 20 biri 170 alacak sonrada avukata dilekçe için kişi beklenecek. Kim gider avukata dilekçe yazdırmaya.? Elbette kimse yada çok parası olup eğitime değer veren kişi.

-Alacaklı tahsil için bonuyu verdiği avukata tahsiledilmeyeceğini bile bile veriyorsa neden masraf ödesin ki...
Zira şu gerçektir ki borçluya giden tüm yollar kapanıyor. Hele borçluya akıl fikir veren ücretsiz bir akraba avukatı varsa. Bizi paçamızdan çeken yine bir meslektaş oluyor.... Yada tahsil için artık borçlularında umursamadağı hacizlerden başka yol kalmıyor. >>Sonuç tahsilat sıfır.

- Yıllarca sürecek bir savcılık şikayeti için neden avukata gelsin ücret ödesin.

- Ya da işveren, işçinin yüzde 70 haklı görüldüğü bir iş davasını neden açtırsında masraf etsin ki.


Bu konular vs örneklemeleri artırabileceğimiz konular için avukatların aldığı ücretin azalması veya çoğalması farketmiyor.

Kişiler inanıyorsa, biz onları inandırabiliyorsak gözlerini kırpmadan ücretleri verebilirler. Zira aldıkları sonuçta hak ve adalet olacaktır.

Bi psikologa gittiğinde kişi bir seansta ki 1 sattlik en az 100 tl yi verip çıkabiliyor. Dışardan bakınca psikolog sadece sizi dinleyip sorular soruyor. Somut bir kazanımınız olmuyor ama günümüz şartlarında insanlara öyle bir anlatılıyorki psikologun gereği oluşan kanı ben mutlaka gitmeliyim uzmandan yardım almalıyım. Ki bu fikir büyük bir hızla tüm sosyal seviyelerde yayılmaya başlamaktadır.

Önemli olan insanlara UZMANDAN YARDIM ALMALIYIM YOKSA HAK KAYBINA UĞRARIM fikrini benimsetmek ve inandırmak. Ve kanunları daha caydırıcı yapmak, adaletin gerçekleşmesini hızlandırmak için çalışmalar yapmak vs. Ben şirket avukatı olmakla birlikte asgari ücretin indirilmesi taraftarı değilim. İlim hiçbir zaman ucuz olamaz.

Ben, "arzuhalcinin de emekli katip vs olduğundan bahisle mevzuatı bildiği ve avukattan farkı olmadığı" göüşünüzü kesinlikle kabul etmiyorum.

Onun dışında ki görüşlerinize kısmen katılıyorum.

Avukatlık mesleğinde ücretin zor alınmasının asıl nedeni sanıyorum, neticenin kısa süre içinde belli olmamasında yatıyor. Müvekkil, davasının akıbetinden emin olmak ve kısa süre içinde sonuç almak istiyor. Bunun dünyanın hiç bir yerinde mümkün olamayacağı açıktır. Avukatın bir hizmet sunduğunu, hukuki yardımda bulunduğunu vatandaş anlayamıyor. Sanki avukat, karar merciimiş gibi sonuçlar talep edebiliyor.

Öyle akıl almaz tekliflerle geliniyor ki, avukat mıyız, hakim miyiz şaşırıp kalıyoruz, anlatamıyoruz. Müvekkil, sıkılmadan "bana garanti verin!" diyebiliyor. Ve bu talebini gayet normal görebiliyor. Böyle saçma sapan bir anlayışı vatandaşın nasıl edindiği aslında belli. Öyle alıştıırlmışlar...
Old 08-07-2010, 14:51   #50
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Can DOĞANEL
AVUKATLIK KANUNU Avukatlığa herkes bu yemin ile başlar.

Bazı mesajlarda (yalnızca bu forumda değil) danışma ücretinin alınmadığı açıkça veya üstü örtülü biçimde ifade edilmektedir.

Ücretsiz iş yapılamayacağı, tarifenin altında ücret alınamayacağı da anılan kurallar arasındadır.
Ettiği yemine sadadat göstermeyen insan, insan değildir.
Ettiği yemine sadakat göstermeyen Avukat, Avukat değildir.
Avukat olmayanların Avukatlık mesleği ile ilgili söz söylemeye hakkı yoktur.

Sayın Doğanel,

Tesadüfen rastladığım, TBB'nin Maliye Bakanlığı'na hitaben yazdığı metinden küçük bir kısmı alıntıladım.Yorumlarınızı bekleyecğim.

Alıntı:
Sayı: 3017 Ankara 26/05/2010


T.C MALİYE BAKANLIĞINA
ANKARA

İcra takipleri yönünden ise alacaklı şahısların yüzde yüze yakını alacağını zamanında alamamaktan dolayı sıkıntıya düşmüş oldukları ve borçlunun mal varlığını bulamama ihtimali de azımsanmayacak konumda olmakla, parasını alamama riski içinde avukatlık ücretini tahsilattan önce verebilecek ekonomik güce sahip bulunmamaktadır. Bu şartlarda avukatlara iş takip ettirmekte ve ücret ödemelerini tahsilat yapıldıkça yapabilmektedir. Dolayısıyla serbest meslek makbuzları bu işlerde de tahsilata bağlı olarak kesilebilmekte ve KDV’leri de tahsilata bağlı olarak ödenebilmektedir. Genç meslektaşlarımızın çok önemli bir kısmı telefon şirketlerinin genellikle 100.-TL’yi geçmeyen alacakları, banka kredi kartları alacakları gibi güçlü kurumlardan, sırf zorunlu giderlerini karşılayabilmek ve ekonomik sıkıntılarına çare bulabilmek amacıyla iş alabilmek için bırakınız bu kuruluşlardan ücret almayı bu kuruluşlara borçludan yasa gereği aldıkları vekâlet ücretlerinden yüzde itibariyle komisyon vererek iş alabilmektedir. Güçlülerin bu istismarı o boyuta gelmiştir ki bilançolarına avukatlık ücret geliri isimli haneler eklemeyi tabii sonuç olarak ortaya çıkarmıştır.

http://www.barobirlik.org.tr/calisma...0528170830.pdf
Old 08-07-2010, 16:46   #51
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Yazının tamamını verdiğiniz linkten okudum. Barolar Birliğinin meslektaşların sıkıntılarını bu denli detaylı biçimde tespit etmiş olmasına memnun oldum. En azından durumun farkındalarmış bunu anladık.

Ancak mesajımda alıntı yaptığınız kısım ile aradaki bağlantıyı nasıl kuracağımı çözemedim. Çaresizliğin ve sömürülen durumda olmanın danışmadan ücret almamanın mazereti olamayacağını, aksine gelinen durumun sebeplerinden biri olduğunu düşünüyorum. Bunda sömürülenlerden çok mensupları olan genç Avukatların sömürülmesi konusunda bugüne kadar sesini çıkartmayan TBB'nin sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Halen de bu sömürünün ortadan kaldırılması için bir şey yapmak yerine "onlar zaten sömürülüyor, onlardan vergi almayın" demeleri de işin bir başka tuhaf yönü.

Daha önce de dedim yine diyorum, mesleki yapı, yasaları ve yönetmelikleri ile vergi sistemi ile ve diğer kanunlardaki düzenlemeleriyle tümüyle yeni baştan ele alınmalıdır. İşte ancak o zaman "arzuhalcilerle rekabet etmeyi" ya da "seni tutuklatırım" diye borçluya blöf mesajları gönderenlerin davranışlarını tartışmamızın gerekmediği günler gelebilir.
Old 08-07-2010, 18:47   #52
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bilançolarda yer alan "Avukatlık ücret geliri" ifadesi davada şirket aleyhinde önemli bir delil olarak kullanılabilir.

Avukatlık ücreti avukatındır. Çalışan Avukat, kendi rızasıyla bile bu hakkından işvereni lehinde feragat edememelidir, bu tür bir feragat ya da rıza (sözleşme) ahlaka aykırı ve geçersizdir. (Bk.20)
Old 12-07-2010, 23:15   #53
tosunkartal

 
Varsayılan

Alıntı:
Sorun, Avukat'ın alacağı ücretin azlığı ya da çokluğu değil, ülkemizde hukuka verilen değerin azlığı ya da çokluğudur.


bence herşeyin özü budur. şöyle bir örnek vermek isterim; önem verdiğim müvekkillerimden biri bir yakınını bir ihtarname için yanıma gönderdi. ihtarnameyi hazırladım ve şahsa verdim. ücreti sorduğunda gerek yok dedim; "olur mu o kadar okudunuz emek harcadınız parasız olur mu bu işler" dedi ve cevabımı beklemeden masanın üstüne 10 TL (yazıyla on türk lirası) bıraktı gitti.

adamın işimize verdiği değerdi bence bu! ben ankete menfi yönde oy kullandım ama olumlu bulanlara da hak veriyorum. ama esas mesele sanki başka yerlerde.
Old 03-08-2010, 12:02   #54
Av. Mehmet Salih Kara

 
Varsayılan

Avukatların bu konuda takdir hakları olması gerektiğini düşünüyorum. Alınan davalarla ilgili haksız rekabet ilkelerinin bu hususlarda uygulanmaması gerektiği kanaatindeyim, bazı ofislerdeki '' danışma ücrete tabidir '' tablosu !? çok itici ..
Old 03-08-2010, 16:20   #55
a.zorba

 
Varsayılan

danışma ücreti nelere kadirmiş ancak yazılanları okuyunca aklıma, doğu toplumlarının kanun tanımazlık üzerine olan alışkanlıkları geldi. her ne kadar kanunlarımız batıdakilerden örneklenerek oluşturulmuş ise de bizim toplumumuzun doğulu genleri ve alışkanlıkları ile kanun tanımamadaki alışkanlığı maalesef "hukukun üstünlüğü"nün toplumda yerleşmesi ve yeterince sindirilmesine engel olmaktadır. konuyu daha fazla dağıtmadan, bunların getirisi olarak avukatlar aslında hakları olan danışma ücretinin neden ödenmediği/istenmediğini sormaktalar, çözüm aramaktalar. şahsi kanaatim, toplumun "hukukun üstünlüğü"ne inancı ne kadar artarsa avukatın para istemesi de o kadar kolay olacaktır, yönündedir.

tabi bunun için insanların tefecilerden, çetelerden, türlü mafyatik oluşumlardan önce hakimlere, savcılara, avukatlara nihayette hukukun üstünlüğüne güvenmesi ve gerçekten hukukun üstünlüğünün sağlanması da gerekmektedir, diye düşünüyorum.


esenlik.
Old 10-08-2010, 14:03   #56
emrebağcı

 
Varsayılan

Açıkcası ben ankete açıklama yazısını okumadan oy kullandım ve katılmadığımı işaretledim ancak okuduğumda doğrusunu söylemek gerekirse ileri sürülen fikir pek de fena değil..
Hepimizin bildiği gibi böyle bir paranın %90 alınamadığı gerçeği ortadadır..
hal böyle olunca alınamayan astronomik rakamlar yerine talep edilmesi ve tahsil edilmesi daha kolay ve en azından astronomik olmayan bir ücret tarifesi daha mantıklı geliyor..
Gelgelelim işe de böyle bakınca ortaya "sürümden kazalım abi..!" esnaf mantığı çıkıyor.
Bu da ne kadar hukuk adamı ilkelerine ve onuruna yakışır orasıda tartışılması gereken bir konu..
Saygılarımla...
Old 11-08-2010, 11:38   #57
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan emrebağcı
Gelgelelim işe de böyle bakınca ortaya "sürümden kazalım abi..!" esnaf mantığı çıkıyor.
Bu da ne kadar hukuk adamı ilkelerine ve onuruna yakışır orasıda tartışılması gereken bir konu..
Saygılarımla...
2 sayfadır tam da bunu tartışmaya çalışıyoruz işte.
Old 11-08-2010, 11:46   #58
Fiona

 
Varsayılan

Konu ile ilgili çok bilgim yok. Henüz 3.sınıf öğrencisiyim ve yolun çok başındayım. Fakat ben okulu iyi bir para kazanmanın yanı sıra adalet dağıtabilme imkanının gelecekte elimde olmasının mutluluğuyla okuyorum. Bu yüzden biz insanlara yardımcı olacaksak, onlara ihtiyacı olduğu hukuki himayeyi sağlamak bizim görevimizse; bu görevi bu kadar yüksek ücret karşılığında yapmak bana garip geliyor.
Fakat gün gelir de elime ekmeğimi alma zamanım geldiğinde, para ve geçim derdine düştüğümde aynı şekilde düşünür müyüm? İşte onu bilmiyorum.
Old 13-08-2010, 09:09   #59
Adalet Bakanı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Bir özel polikliniğe gidip bir uzman doktora bugün için 40-TL.ye muayene olabilirsiniz. Muayene genellikle 10-30 dakika sürer. O doktor 6 yıllık tıp fakültesini bitirip, Tıpta Uzmanlık Sınavı'nı kazanmış ve uzmanlık için de en az 4 yılını harcamıştır.
Ya avukatlar avukat olmak için ne yapıyor?
Avukatları doktorlarla kıyaslamak avukatların zararınadır.

Şaka yapıyor olmalısınız...
Old 13-08-2010, 10:01   #60
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adalet Bakanı
Şaka yapıyor olmalısınız...

Hangisinin şaka olduğunu düşündünüz?

- Bir özel polikliniğe gidip bir uzman doktora 40-TL.ye muayene olunabileceğinin mi?
- Muayenenin 10-30 dakika sürdüğünün mü?
- Doktorların 6 yıllık tıp fakültesini bitirip, Tıpta Uzmanlık Sınavı'nı kazanıp, uzmanlık için de en az 4 yılını harcadıklarının mı?
- Avukatları doktorlarla kıyaslamanın avukatların zararına olduğunun mu?

İlk ikisini size, sizi bir özel polikliniğe götürüp kanıtlayabilirim. Ama Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin Birinci Kısım Birinci Bölüm 2 no.lu bendi uyarınca "Çağrı üzerine gidilen yerde sözlü danışma" ücretini (ilk bir saate kadar 275-TL ve takip eden her saat için 140-TL) sizden alırım.
Üçüncüsünü zaten internetten araştırıp görebilirsiniz.
İlk üçü doğru ise zaten son önerme de doğrulanmaktadır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatlara Neden Danışma Ücreti Verilmez? ncoban Konumuz : Hukukçular 54 31-08-2018 11:09
Danışma Ücreti aristo Hukuk Sohbetleri 9 11-09-2004 11:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06019711 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.