Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

nüfustaki ana adının değiştirilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-10-2011, 14:14   #1
avukatderyaozmutlu

 
Varsayılan nüfustaki ana adının değiştirilmesi

müvekkil 22 yaşında.. müvekkilin annesi olarak nüfusta babasının nikahlı eşi gözüküyor. müvekkil nüfu cüzdanındaki ana adı bölümünde gerçek annesinin adının yazmasını istiyor. bu konuda her iki tarafında rızası var hepsi şahitlik yapacaklar.. sorum şu asliye huk mahkemesine açılacak bu dava nesep davası olarak mı açılır. bir de bu davada DNA testi söz konusu olur mu
Old 06-10-2011, 14:27   #2
şahika

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, ben de konusu ve şartları itibariyle aynı nitelikte bir dava açtım.Davam henüz karara çıkmadı ancak dava gidişatı hakkında kısaca bilgi vereyim. Öncelikle davalı olarak müvekkilinizin nüfustaki annesi, gerçek annesi, babası ve nüfus müdürlüğünü göstermeniz gerekiyor. Ben davamı nüfus kaydının değiştirilmesi olarak açtım. Tarafların rızası olması halinde dna testinin istenmesinin usul ekonomisine uygun olmayacağı ve davanın gereksiz uzayacağına ilişkin Yargıtay 18. HD'nin kararı var. Kararı da ekliyorum. İyi çalışmalar dilerim.

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/7384
K. 2007/8804
T. 23.10.2007
• KAYIT DÜZELTME DAVASI ( Taraf ve Tanık İfadelerinden Davalıların Bir Kısmının Nikahsız Eşin Çocukları Olmasına Rağmen Nikahlı Eşin Çocukları Olarak Nüfusa Kaydedildiğinin Anlaşıldığı - Ayrıca DNA Testine Gerek Olmadığı )
• DNA TESTİ ( Kayıt Düzeltme Davası - Taraf ve Tanık İfadelerinden Davalıların Bir Kısmının Nikahsız Eşin Çocukları Olmasına Rağmen Nikahlı Eşin Çocukları Olarak Nüfusa Kaydedildiğinin Anlaşıldığı/Teste Gerek Olmadığı )
• USUL EKONOMİSİ ( Kayıt Düzeltme Davası - Taraf ve Tanık İfadelerinden Davalıların Nikahsız Eşin Çocukları Olmasına Rağmen Nikahlı Eşin Çocukları Olarak Nüfusa Kaydedildiğinin Anlaşıldığı/Ayrıca DNA Testi Yapılmayacağı )
• NÜFUS İDARESİ TEMSİLCİSİ ( Kayıt Düzeltme Davası - Nüfus idaresi Temsilcisinin Karar Başlığında Gösterileceği )
• KARAR BAŞLIĞI ( Kayıt Düzeltme Davası - Nüfus idaresi Temsilcisinin Karar Başlığında Gösterileceği )
5490/m.35
ÖZET : Kayıt düzeltme davasında; duruşmada dinlenen tanık beyanlarından, davalılardan bir kısmının nikahsız eşten dünyaya gelmiş olmalarına karşın babalarının nikahlı eşinden doğmuş gibi nüfusa kayıt ve tescil edildikleri tüm tarafların açık beyan ve kabulleri ile kanıtlanmış bulunduğu anlaşılmaktadır. Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. Ortada hiç bir uyuşmazlık ve aksine bir iddia mevcut değilken mahkemenin ayrıca DNA testini de yaptırmak istemesi,

Nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memurunun huzuru ile görülüp karara bağlanacağından mahkemece duruşmalara davalı olarak kabul edilen nüfus idaresi temsilcisinin karar başlığında gösterilmemiş olması yasaya aykırıdır.

DAVA : Davacı vekili, dava dilekçesinde nüfus kaydında davacı çocukları olarak görünen davalılar Haluk, Neslihan, Betül ve Aslı'nın gerçek anneleri davalı Hatice T.. nüfusuna yazılması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : 1- Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı Saniye 'un davalı Kemal ile resmen evli olmasına karşın Hatice adındaki kadınla birlikte yaşamasından dolayı Haluk, Neslihan, Betül ve Aslı 'un dünyaya geldiğini, bu çocukların hepsinin nikahlı eşi Saniye tarafından dünyaya getirilmiş gibi nüfus kütüğüne kaydedildiğini, nüfusa yanlış yazılan anne adlarının düzeltilmesini, Saniye isminin iptali ile bu dört çocuğun annelerinin Hatice olarak nüfus kütüğüne kayıt ve tescilini istemiş, mahkemece davalılardan Haluk, Neslihan, Betül ve Aslı'nın gerçek annelerinin davacı Saniye mi, yoksa Hatice mi olduğunun tıbben tespiti için DNA testi yapılması gerektiği, mahkemenin doğru sicil oluşturmakla görevli bulunduğu, davacı vekilinin DNA testi yapılması için mahkemeye yardımcı olmadığı ve Nüfus Müdürlüğünün de davalı gösterilmediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, özellikle duruşmada dinlenen tanık beyanlarından, davalılardan Haluk, Neslihan, Betül ve Aslı'nın Hatice adındaki kadından dünyaya gelmiş olmalarına karşın babaları Kemal'in nikahlı eşi olan Saniye dan doğmuş gibi nüfusa kayıt ve tescil edildikleri, gerçek annelerinin Saniye olmayıp Hatice olduğu, tüm tarafların açık beyan ve kabulleri ile kanıtlanmış bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemelerin doğru sicil oluşturmak için gerçeği tüm yönleri ile araştırmaları ve elde ettikleri kanaate göre karar vermeleri kural olarak doğrudur. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141. maddesinin son fıkrasına göre davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir. Ortada hiç bir uyuşmazlık ve aksine bir iddia mevcut değilken ve dava da hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kanıtlanmışken mahkemenin ayrıca DNA testini de yaptırmak istemesi, yukarıda değinilen Anayasa hükmüne uygun düşmemektedir.

Tüm bu hususlar dikkate alınarak kanıtlanmış bulunan davanın kabulü yolunda hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile reddi,

2- Nüfus Müdürlüğü davada taraf olarak gösterilmemiş olsa bile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-a madde ve bendi uyarınca kayıt düzeltme davalarının nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memurunun huzuru ile görülüp karara bağlanacağından mahkemece duruşmalara davalı olarak kabul edilen nüfus idaresi temsilcisinin karar başlığında gösterilmemiş olması,

Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
(Kaynak:KAZANCI)
Old 07-10-2011, 19:09   #3
avukatderyaozmutlu

 
Varsayılan

peki 4 davalıya tebligat vs ne kadarlık bir masraf söz konusu olur.. bu konuda da bilgi verirseniz sevinirim
Old 07-10-2011, 22:28   #4
AV ŞEYDA

 
Varsayılan

4 Davalıyı nerden çıkarınız? nüfus müdürlüğü ve baba davalı 2 tebligat davacıya gelecek tebligat toplam 18. yeni yasa gereği 5 katını yatıracaksınız bu da 90tl demek diğer masraflar adı altında 50tl, dava harcı maktu harcı yanlış bilmiyorsam 50tl. Tabi yeni hmk kapmsaında bilirkişi talebiniz olmadan ortalama tanık masrafları yol gideri ve tebligat 3 tanık olsa 65tl, 275-300 tl arası bri masrafı o da bilirkişi talebi olmadan hazır edin siz ne olur ne olmaz.
Old 09-10-2011, 13:52   #5
eser_29

 
Varsayılan

Peki ya gerçek anne, kayden anne, baba ölü ise dava kime yöneltilir, gerçek annenin mirasçılarına mı ?
Old 09-10-2011, 13:59   #6
üye31284

 
Varsayılan

• ANNE ADININ DEĞİŞTİRİLMESİ ( Nüfusta Anne Adının Tashihi Konulu Davada Hukuki Menfaati Söz Konusu Olan Tüm İlgililer veya Mirasçıların Davaya Dahil Edilmesinin Gerekmesi )

• HUKUKİ MENFAAT ( Nüfusta Anne Adının Tashihi Konulu Davada Hukuki Menfaati Söz Konusu Olan Tüm İlgililer veya Mirasçıların Davaya Dahil Edilmesinin Gerekmesi )

• İLGİLİLERİ DAVAYA DAHİL ETME ( Nüfusta Anne Adının Tashihi Konulu Davada Hukuki Menfaati Söz Konusu Olan Tüm İlgililer veya Mirasçıların Davaya Dahil Edilmesinin Gerekmesi )

• TARAF TEŞKİLİ ( Nüfusta Anne Adının Tashihi Konulu Davada Hukuki Menfaati Söz Konusu Olan Tüm İlgililer veya Mirasçıların Davaya Dahil Edilmesinin Gerekmesi )

• EKSİK HASIM ( Nüfusta Anne Adının Tashihi Konulu Davada Hukuki Menfaati Söz Konusu Olan Tüm İlgililer veya Mirasçıların Davaya Dahil Edilmesinin Gerekmesi )

4721/m.27,39

1587/m.46

1086/m.38

ÖZET : Nüfusta anne adının tashihi konulu davada hukuki menfaati söz konusu olan tüm ilgililer veya mirasçıların davaya dahil edilmesi gerekir.
(Y.2.HD.03/4589-8416 E.,K.9/6/2003 T.)
Old 09-10-2011, 20:03   #7
avukatderyaozmutlu

 
Varsayılan

babanın öldüğünü farzedelim ozaman başka kimler davalı sıfatına sahip olacak biyolojik annenin de davalı olarak gösterilmesi gerekmez mi yani hukuki menfaatten kasıt nedir ortada herhangi bir miras vs yoksa.. nasıl bir menfaat söz konusu olur
Old 09-10-2011, 20:14   #8
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukatderyaozmutlu
babanın öldüğünü farzedelim ozaman başka kimler davalı sıfatına sahip olacak biyolojik annenin de davalı olarak gösterilmesi gerekmez mi yani hukuki menfaatten kasıt nedir ortada herhangi bir miras vs yoksa.. nasıl bir menfaat söz konusu olur


Evet evet elbette.

Sayın şahika zaten davalıları belirtmiş.

Baba ölse de ölmese de anneler de davalı.

Alıntı:
müvekkilinizin nüfustaki annesi, gerçek annesi, babası ve nüfus müdürlüğünü

Ek olarak: Bunlardan biri ölmüşse mirasçıları da...

Nüfüs müdürlüğü ölemez gibi kötü bir espri yapmam yapamam hayır.

Menfaat? Maddiyi geçin manevi menfaat boyutu sanırım tartışmasızdır.

Ayrıca bu http://www.turkhukuksitesi.com/showt...869#post138869 linki de incelemenizi tavsiye ederim. Kolay gelsin...
Old 13-10-2011, 15:01   #9
şahika

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV ŞEYDA
4 Davalıyı nerden çıkarınız? nüfus müdürlüğü ve baba davalı 2 tebligat davacıya gelecek tebligat toplam 18.

Davanın nüfus kaydındaki ana adının değiştirilmesi olduğu göz önüne alındığında dava mahkeme tarafından gerçek anne ve nüfus kaydında gösterilen anneye de ihbar edilecektir.
Old 14-10-2011, 16:00   #10
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

Sonuçlanan ve Mirasçılardan birisinin temyizi nedeniyle Yargıtay aşamasında olan bir dava dosyamda;
1- Vekiledenimin büyükannesi imam nikahı ile evlenip iki çocuk sahibi olmuş
2- Çocuklar gerçek annelerinin değil, büyükbabalarının resmi nikahlı eşi olan kadının çocuğu olarak nüfusa kaydedilmiş
3-Büyükbaba 3. bir kadınla da imam nikahlı evlenmiş ve ondan olan çocuklar da resmi nikahlı eşin çocukları olarak kaydedilmiş.
4-Ancak büyüknanne adına kayıtlı taşınmazlar mevcut ve büyükannenin çocukları başka kadının çocukları gözüktüğü için tasarrufu mümküm değil.
5-Bunun üzerine soybağının tespiti ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemli davayı Nüfus Müdürlüğüne karşı açtık ama Büyükannenin tüm çocuklarına/torunlarına davayı yöneltmek gerekti. Çünkü verilecek kararla diğer çocukların-mirasçıların şahsi halleri değişicek ve mirasçılık sıfatını kazanacaklardı.
6-Mahkeme yargılama sonucu davayı kabul etti, Nüfus İdaresi temyiz etmedi, ancak vekiledenin Dayısı olan mirasçı kararı temyiz etti.
7-Mahkeme bu dava sırasında büyükbabanın tüm çocuklarının nüfus kayıtlarını, soybağı kurulması istenen büyükannenin tüm ailesinin ve yakınlarının nüfus kayıtlarını istetti. Ayrıca nüfus kaydının bulunduğu köyde Jandarma vasıtasıyla soruşturma yaptırarak, araştırma yaptırdı.
8- Büyükanenin ölmeden önce kiminle yaşadığı, kimin baktığını, büyükannenin mallarının halen kim tarafından kullanıldığını gerek tanıklar ve gerekse Köy Muhtarından sordu. Ayrıca Jandarma da bu konuda tutanak tuttu

Benim vekil olduğum dosyada yapılan işlemler bunlar...
Old 23-08-2014, 12:59   #11
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 633
Karar: 2014 / 4546
Karar Tarihi: 13.03.2014

ÖZET: Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.(5490 S. K. m. 36)

Dava: Dava dilekçesinde, G. U.'un S. U. olan anne adının davacı D. T. olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı S. U. vd. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili dava dilekçesinde, nüfus kaydında davalılar A. ve S. kızı olarak görünen G. U.'un gerçek annesinin davacı olması nedeni ile S. olan anne kaydının iptali ile D. T. olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.


NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINI AŞAĞIDA YAYIMLIYORUZ.

T.C.
KAYSERİ
7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Esas No: 2012/275
Karar No: 2013/203

TÜRK MİLLETİ ADINA

GEREKÇELİ KARAR

T.C.
KAYSERİ
7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2012/275 Esas
KARAR NO: 2013/203


DAVA: Nüfus (Anne Adının Düzeltilmesi İstemli)
DAVA TARİHİ: 08.08.2012
KARAR TARİHİ: 03.09.2013

Mahkememizde görülmekte bulunan Nüfus (Anne Adının Düzeltilmesi İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmada alınan beyanında özetle; müvekkilinin davalılardan A. U.’un eski imam nikahlı eşi olduğunu, bu gayri resmi evlilik sonucunda müvekkili D. T.’nun hamile kaldıktan sonra A. U. ile aralarında tartışma yaşandığını ve ayrıldıklarını, bunun neticesinde A. U. 27.10.1998 tarihinde diğer davalı S. U. ile evlendiğini, yaklaşık 4 ay sonra müvekkilinin G. U.’u dünyaya getirdiğini, müvekkilinin çocuğa bakacak maddi durumu olmadığı için davalı A. U.’a verdiğini, davalı A. U.’un G.U.’u diğer davalı S. U. adına kaydettirdiğini, her ne kadar G. U.’un gerçek annesi müvekkili olsa da nüfus kayıtlarında annesi olarak diğer davalı S. U.’un gözüktüğünü, 08.02.1999 doğum tarihli G. U.’un nüfus kaydındaki S. U. olarak yazılı olan ana adının değiştirilerek D. T. şeklinde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar ve Kayyım adına usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, davalılar A. U. ve S. U. vekili davacının kötü niyetli taleplerinin reddi ile haksız ve hukuka aykırı davasının reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı nüfus müdürlüğü temsilcisi taktiri mahkemeye bırakmış, duruşmalara iştirak eden kayyım ise çocuğun lehine olacak şekilde yargılama yapılmasını talep etmiştir.

Davacı tanığı A. S. duruşmada alınan beyanında; davacının eniştesi olduğunu, davacı ile A. U.’un yaklaşık bir yıl birlikte yaşadıklarını, bu dönemde G.’ın dünyaya geldiğini daha sonra anlaşamadıklarından dolayı ayrıldıklarını, doğumdan sonra G.’ı babasının istediğini, D.’in annesinin de G.’ı babasına verdiğini, D.'in Aksaray’da bir hastanede doğum yaptığını, A. U.’un daha sonra başka biriyle evlendiğini duyduğunu, G.’ı o eşinden doğmuş gibi nüfusa kayıt ettirdiğini, G.’ın şu anda babasının yanında kaldığını beyan etmiştir.

Davacı Tanığı M. S. duruşmada alınan beyanında davacının kız kardeşi olduğunu, kız kardeşinin A. U. ile bir sene kadar gayri resmi olarak birlikte yaşadıklarını, daha sonra anlaşamadıkları için ayrıldıklarında kız kardeşinin hamile olduğunu, daha sonra Aksaray Devlet Hastanesinde 1999 yılı Şubat ayında kız kardeşinin doğum yaptığını, duyduğu kadarıyla G.’ın babasının gelerek G.’ı aldığını, kız kardeşinin o dönemde hastaneye kızlık soyadı olan S. soyismi ile mi yoksa U. soyismiyle mi yattığını bilmediğini, A. U.’un kız kardeşinden ayrıldıktan sonra başka birisiyle evlendiğini, G.’ı da evlendiği eşinin üzerine kaydettirdiğini beyan etmiştir.

Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1476 Esas 2012/687 Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde, mahkememiz dosyasında küçük G. U.’a kayyum tayini yapılan ihbar sonucu küçük G. U.’a F. M.’nun kayyım olarak atandığı görülmüştür.

Aksaray ili Kamu Hastaneleri Birliği Aksaray Devlet Hastanesine yazılan müzekkereye verilen cevapta davacı D. S. (Topçu) nun 08.02.1999 tarihinde doğum yaptığı ve kız çocuğu dünyaya getirdiğinin bildirildiği görülmüştür.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının talebinin nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olduğu bu nedenle mahkememizin görevli olduğu, davacının yerleşim yerinin Kayseri olduğu, bu nedenle 5490 S.K nun 36. Maddesi uyarınca da mahkememizin yetkili olduğu, davacı vekilinin iddiaları, tanık beyanları, ve Aksaray Devlet Hastanesinin yazısı ve tüm belgeler birlikte değerlendirildiğinde, G. U.’un davacı D. T. ile davalı A. U.’un gayri resmi birlikteliklerinden doğduğu ve davalı A. U. tarafından resmi olarak evli olduğu S. U.’dan doğmuş gibi nüfusa kayıt ettirdikleri, G. U.’un gerçek annesinin D. T. olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:

1-Davacının davasının KABULÜ ile, Aksaray ili Ortaköy ilçesi Hocabeyli köyü, Cilt no 24 Hane no 12, birey sıra no 423’de nüfusa kayıtlı A. ve S.’den olma 08/02/1999 Ortaköy doğumlu, 23990675652 TC kimlik nolu, G. U.’un gerçek annesinin Aksaray ili Ağaçören ilçesi Sarıağıl köyü Cilt no 24 Hane no 16, Birey sıra no 127’de nüfusa kayıtlı D. ve D.’den olma 06/11/1979 Ortaköy doğumlu, 32495391714 TC kimlik nolu D. T. olduğu anlaşıldığından G. U.’un anne isminin D. olarak TASHİHİNE, nüfusa bu şekilde KAYIT VE TESCİLİNE,

2-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 3,15.TL harcın davalılardan A. U. ile S. U.’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,

3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesine göre 1.320.00 TL vekalet ücretinin davalılar A. U. ile S. U.’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,

4-Davacı tarafından yapılan 19.05 müzekkere gideri ve 65.00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 84.05 TL yargılama giderinin davalılar A. U. ile S. U.’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,

5- Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,

6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

7-5490 sayılı Yasanın 55. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra 2 suretin nüfus kayıtlarına işlenmek üzere Kayseri Nüfus Müdürlüğüne gönderilmesine,

Dair gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay’da temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 03.09.2013 (¤¤)
Old 23-08-2014, 13:03   #12
av__emrah

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
18.Hukuk Dairesi
Esas: 2009 / 14307
Karar: 2010 / 4135
Karar Tarihi: 18.03.2010

ÖZET: Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Salt taraf beyanları, tanık anlatımları ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılması gerekir.(4721 S. K. m. 39) (5490 S. K. m. 36)

Dava: Davacı, dava dilekçesinde nüfusta Z. olan anne adının iptali ile gerçek annesi olan S. D. olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içerisinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki tüm kağıtlar okunarak gereği düşünüldü:

Karar: 1- Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup mahkemeler hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımları ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak anne olduğuna karar verilen S. D. ile dava yönünden DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

2- Kabule göre de;

Babası Ethem hanesinde kayıtlı davacının anne adının değiştirilmesini istediği dikkate alınarak davacının Z. olan anne adının S. D. olarak değiştirilmesine ve annesi Sebahat'ın hanesi ile de ilişkilendirilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, baba hanesindeki kaydının iptali ile anne hanesine tesciline hükmedilmesi,

Doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı biçimde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 18.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
davalı adının değiştirilmesi parézer Meslektaşların Soruları 2 31-10-2007 18:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06002593 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.