Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anonim Şirketlere karşı karşılıksız çek iddiası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-01-2009, 15:47   #1
Av.S.S

 
Acil Anonim Şirketlere karşı karşılıksız çek iddiası

Arkadaşlar,çeki keşide eden bir Anonim şirket,fakat imzanın kime ait olduğunu (ortak mı,çalışan mı) henüz öğrenemedik.Onu öğreneceğiz.Benim sormak istediğim anaonim şirketlere karşı karşılıksız çek şikayetinde bulunduğumuzda izlememiz gereken prosedür var mıdır?Şahıslara karşı yaptığımız şikayyeten ne gibi bir farkı olacaktır? Teşekkürler
Old 08-01-2009, 14:21   #2
kapgan

 
Varsayılan

Kimin imzaladığı belli değilse,savcılığa başvuruda isim vermeyin yalnızca şirket adını verin,zaten isim verseniz de vermeseniz de savcılık şirketten ilgili evrakları isteyecektir bu şekilde orta çıkacaktır.
Old 09-01-2009, 09:37   #3
JULY_83

 
Varsayılan çeki imzalayan

Yargı kararlarına göre çeki vekil sıfatıyla imza eden kimse çek keşidecisi sayılıyor ve bu durumda suçu işleyen de çeki imzalayan oluyor.Talimat üzerine şirkette çalışan bir kişinin çeki imzalaması ve bu çekin karşılıksız çıkması halinde çekle borçlanan şirket tüzel kişiliğinin sorumluluğu söz konusu olmayacak, çeki imzalayan kişi veya kişilerin sorumluluğu sözkonusu olacaktır. tabi bu durumda çeki imzalayan kişilerin sorumluluğuna gidildiğinde yeterli malvarlıkları olacak mı?
Old 07-10-2009, 13:16   #4
çözümhukuk

 
Varsayılan

Şirketin yetkilisi 'İmza bana ait değil' dedi.Kimin imzaladığı da tespit edilemedi.O zaman ne olacak?Karşılıksız çek keşide etme suçunun faili kim olacak?
Saygılarımla...
Old 07-10-2009, 15:11   #5
Av. Mehmet Toprak

 
Varsayılan

Savcılık tarafından bankaya yazılan yazı cevabında çek imzalamaya yetkili vekil varsa yahut çek sahibi çekim çalındı diye banakaya bilgi vermiş ise bunu bildiriyorlar. Bildirilmemiş ise imzanın uydurma olduğu çıplak gözle tespit edilebilecek durumda da değilse savcılık doğrudan banka tarafından bildirilen yetkili hakkında dava açıyor. Mahkeme tarafından yetkiliye davetiye gönderiliyor. Yetkili bu davetiye üzerine imza inkarında bulunur ise imza incelemesi yaptırılıyor. İmza incelemesi sonunda imzanın sahibinin bir başkası olduğu anlaşılırsa dosya savcılığa iade edilip ek iddianame düzenlenmesi isteniyor. Savcılık imza sahibini yetkililerden biri olarak tespit edebilir ise ek iddianame düzenliyor. Yeniden dava açılıyor.
Bulamaz ise suç vasfı değişiyor. Alacaklı ve çek sahibinin şikayet ve delillerine göre takipsizlik kararı da verilebiliyor soruşturmaya devam da edebiliyor. Bu süreçte zaten zamanaşımı da çoktan geçmiş yahut az kalmış oluyor.
Not: Ticaret odası bilgisayarında şirketin yetkililerinin imza sirküleri mevcut.
Old 07-10-2009, 17:12   #6
çözümhukuk

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,
Cevabınız için teşekkür ederim.Elimizde iki adet karşılıksız çek var.Çek şahıs çeki,keşideci muhtemelen çeki başkasına imzalatıp müvekkile göndermiş.Savcılığa karşılıksız çekten dolayı şikayette bulunduk.Keşideci(yani çek hesabının sahibi)bu imza bana ait değil derse (ki muhtemelen böyle demek için çeki başkasına imzalattı) ve imza incelemesi sonucu imzanın ona ait olmadığı anlaşılırsa, imza atanın kim olduğu da bulunamazsa(ki muhtemelen bulunamayacak) hesap sahibinin hiç sorumluluğu olmayacak mıdır?
Saygılarımla....
Old 07-10-2009, 17:31   #7
cmuk

 
Varsayılan

Mutemelen kimse ceza almayacak. Yargıtayın bu konuda -basiretli bir tacir aldığı çeki kendi önünde borçlunun kendisine , şirket ise yetkilisine imzalatmalıdır- şeklinde açık kararı var. nKendi önünde imzalatmadan posta v.s. ile çek alınması durumunda sorumluluk bu çeki kabul eden kişide oluyor. Hatta ben sanık vekili olduğum bir dosyada bu kararı kullanmıştım. ceza almadık. İmza sahibinin bulunup bulunmamasının imzaya itiraz edenin ceza alması veya almamasıyla bir ilgisi de yok zaten.
Old 07-10-2009, 23:35   #8
çözümhukuk

 
Varsayılan

Bu kararın esas karar nolarını yazmanız mümkün mü değerli meslektaşım?
Saygılarımla...
Old 08-10-2009, 08:45   #9
Av.Mehmet Demirtas

 
Varsayılan

Enteresan bir konu
Tamam imza yetkili şahsa ait olmayabilir fakat çek nüshası elinde bulunması gereken kişi kayıp veya çalınma ihbarında bulunmamışsa bu durumu nasıl açıklar ve sorumluluktan nasıl kurtulur?
*** Kusura bakmayın konu ilgimi çekti fakat araştırma yapmak için şu anda zamanım yok malesef. Bilgisi olan arkadaşlardan öğreniriz umarım . şimdiden teşekkürler...
Old 08-10-2009, 14:41   #10
Av. Mehmet Toprak

 
Varsayılan

Kötüniyetle hareket ederek çek karnesini yanında çalıştırdığı bir elemanına vererek çek keşide eden sonra da imza inkarında bulunan borçlularımız olmuştu. Bu kimselerin dikkat etmedikleri husus şudur ki bazı çekleri red ederken bazılarını kabul ediyorlar.
Bildiğiniz üzere, imza incelemesi sırasında, salt mahkeme huzurunda alınan imzalar yeterli sayılmıyor. Ayrıca keşidecinin eski tarihli örnek imzalarının yer aldığı belgeler de isteniyor. Bu noktada, keşidecinin banka hesabının bulunduğu yani çek karnesinin bulunduğu şubede bulunan, imzası inkar edilmemiş çek asılları da birer örnek imza taşıyan belge olarak karşımıza çıkıyor.
Nacizane düşünceme göre, mahkemeden bu çek asılllarının da ilgili banka şubesinden istenmesini talep etmek hakkına sahipsiniz. Bu takdirde, bilirkişi incelemesi sırasında, bu çekler üzerindeki imzalar ile şikayete veya takibe konu çek üzerindeki imza tutacağından, uyanık vatandaşımız, imzanın kendi eli mahsulü olmadığı iddiasını ispatlayamamış olacaktır, diye düşünmekteyim.
Old 08-01-2010, 13:03   #11
bilal_gedikci

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cmuk
Mutemelen kimse ceza almayacak. Yargıtayın bu konuda -basiretli bir tacir aldığı çeki kendi önünde borçlunun kendisine , şirket ise yetkilisine imzalatmalıdır- şeklinde açık kararı var. nKendi önünde imzalatmadan posta v.s. ile çek alınması durumunda sorumluluk bu çeki kabul eden kişide oluyor. Hatta ben sanık vekili olduğum bir dosyada bu kararı kullanmıştım. ceza almadık. İmza sahibinin bulunup bulunmamasının imzaya itiraz edenin ceza alması veya almamasıyla bir ilgisi de yok zaten.

Sayın CUMK,
Bahsettiğiniz karar görülmekte olan bir davamda çok etkil olacak . Kararın numara ve tarihini belirtirseniz çok sevinirim
şimdiden teşekkürler
Old 08-01-2010, 14:59   #12
cmuk

 
Varsayılan

Arkadaşlar konu tekrar güncel olmuş bugün kararı aradım ama bulamadım. Muhtemelen ben de sizin gibi heyecanlanıp kararı bulduğum gibi asıl dosyaya sundum. O dosyada şu an yargıtayda zaten. Ama yine de bulursam kararı ekleyeceğim. Ancak karar olmasa da mesajımda belirttiğim hususların davada dile getirilmesi hakimin kafasını karıştıracak ve sanık açısından etkili olacaktır diye düşünüyorum. Saygılar.
Old 08-01-2010, 19:34   #13
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cmuk
Mutemelen kimse ceza almayacak. Yargıtayın bu konuda -basiretli bir tacir aldığı çeki kendi önünde borçlunun kendisine , şirket ise yetkilisine imzalatmalıdır- şeklinde açık kararı var. nKendi önünde imzalatmadan posta v.s. ile çek alınması durumunda sorumluluk bu çeki kabul eden kişide oluyor. Hatta ben sanık vekili olduğum bir dosyada bu kararı kullanmıştım. ceza almadık. İmza sahibinin bulunup bulunmamasının imzaya itiraz edenin ceza alması veya almamasıyla bir ilgisi de yok zaten.

Ben verdiğiniz bilginin aksine 2 karar yayınlıyorum.

Alıntı:
Yazan Karar-1
T.C.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
E. 2005/8315
K. 2007/396
T. 23.1.2007
• USULSÜZ TEBLİĞ ( Sanığın Adresini Değiştirmesi ve Yeni Adresinin Belirlenememesi Nedeniyle Davetiyenin Tebliğ Edilemeyerek İade Edilmesi Durumunda Bu Kez Tebligat Kanunu'nun 35. Maddesine Göre Tebliğ Edilmesi Gerektiği Gözetilmemesi )
• TEBLİĞAT ( Davetiyenin Tebliğ Edilemeyerek İade Edilmesi Durumunda İmza Sirkülerindeki Adrese Doğrudan 35. Maddeye Göre Yapılan Usulsüz Tebligata Dayanılarak Hüküm Kurulması İsabetsiz Olduğu )
• KEŞİDECİ İMZASI ( Kime Ait Olduğu Hususu Gerekirse Teknik Bilirkişi İncelemesi Yaptırılmak Suretiyle Araştırılması Gereği )
• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK ( Keşideci İmzasının Kime Ait Olduğu Hususu Gerekirse Teknik Bilirkişi İncelemesi Yaptırılmak Suretiyle Araştırılması Gereği )
7201/m.35
1412/m.225
5271/m.195
ÖZET : Tebligat memurunca, sanığın adresini değiştirmesi ve yeni adresinin belirlenememesi nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edilmesi durumunda, bu kez Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden; istinabe mahkemesi aracı kılınmadan, mahkeme tarafından, imza sirkülerindeki adrese doğrudan sözü edilen 35. maddeye göre yapılan usulsüz tebligata dayanılarak ve bu nedenle sanığın savunma hakkı kısıtlanarak yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.

Keşideci imzasının kime ait olduğu hususu gerekirse teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle araştırılarak, imza başkasına ait ise eylemden şikayet bulunduğu da nazara alınarak bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulması, dava açılması halinde dosyaların birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir.

DAVA : Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık Berin A. hakkında Erzurum 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nce yapılan yargılama sonunda 26.12.2003 tarihinde 2003/143 esas, 2003/741 karar sayı ile mahkumiyet kararı verildiği; hükmün sanık müdafii tarafından süresi içinde temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca bozma isteğiyle dava dosyasının tebliğname ekinde 20.09.2005 tarihinde Dairemize gönderildiği anlatıldı. Dosya incelendi:

KARAR : 1- Yargı alanı dışında ikametgahı bulunan Sanık için CMUK.nun 225. ( CMK.nun 195. ) maddesi gereğince düzenlenecek uyarılı davetiyenin; öncelikle bilinen son adresine ( sanığın Mahkemeye bildirdiği veya daha önce kendisine geçerli bir tebligat yapılmış olan yada Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara sanık tarafından bildirilmiş bulunan adrese ) gönderilmesi; tebligat memurunca, sanığın adresini değiştirmesi ve yeni adresinin belirlenememesi nedeniyle davetiyenin tebliğ edilemeyerek iade edilmesi durumunda, bu kez Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden; istinabe mahkemesi aracı kılınmadan, mahkeme tarafından, imza sirkülerindeki adrese doğrudan sözü edilen 35. maddeye göre yapılan usulsüz tebligata dayanılarak ve bu nedenle sanığın savunma hakkı kısıtlanarak yazılı biçimde hüküm kurulması,

2- Sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde suça konu çeklerdeki imzanın sanığa ait olmadığını iddia etmesi ve suça konu çeklerdeki imza ile imza sirkülerindeki, 06.04.2004 tarihli temyiz dilekçesindeki, 14.10.2003 tarih ve 15866 numaralı Sakarya 3. Noterliğine ait vekaletnamedeki sanığa ait imzaların birbirine benzememesi karşısında; keşideci imzasının kime ait olduğu hususu gerekirse teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle araştırılarak, imza başkasına ait ise eylemden şikayet bulunduğu da nazara alınarak bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulması, dava açılması halinde dosyaların birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm tesisi,

SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.01.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Alıntı:
Yazan Karar-2
T.C.
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
E. 2005/6651
K. 2006/4422
T. 27.3.2006
• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK ( Sanığın Çekteki İmzayı İnkar Etmesi - Keşidecinin İmzasının Sanığın Verdiği Vekaletnamedeki İmzaya Benzemediği de Nazara Alınarak Bilirkişi İncelemesi Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği )
• İMZA İNKARI ( Çekteki İmzanın Kime Ait Olduğunun Belirlenmesi - Eylemden Şikayette Bulunduğu Nazara Alınarak Cumhuriyet Savcılığına Suç Duyurusunda Bulunulması ve Açılacak Kamu Davasının Birleştirilmesi Gereği )
• EYLEMDEN ŞİKAYET ( Çekteki Keşideci İmzasının Kime Ait Olduğunun İmza İncelemesi Sonucunda Tespit Edilmesi - Suç Duyurusu ile Hakkında Kamu Davası Açılmasının Sağlanması )
• KEŞİDECİNİN KİM OLDUĞUNUN İMZA İNCELEMESİ SONUCU ANLAŞILMASI ( Eylemden Şikayet - Suç Duyurusu YapılarakKamu Davası Açılmasının Sağlanması )
3167-1/m. 16
ÖZET : Eylemden şikayet bulunduğu nazara alınarak, çeki keşide edenin tespiti ile hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması, kamu davası açılması durumunda davalar birleştirilip deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir.

DAVA VE KARAR : Süresinden sonra ibraz edilen 20.12.2003 tarih, 0091277 nolu çekin hükme esas alınmadığı görüldüğünden, tebliğnamedeki 1 nolu düşünceyi iştirak edilmemiştir.

Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan delillere ve dosya içeriğine uygun gerekçeye göre; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Sanık müdafii temyiz dilekçesinde çekteki keşideci imzasının sanığa ait olmadığını ileri sürmesine, vekaletnamedeki sanık imzasının çekteki keşideci imzasına benzemediği, çekteki imzanın muhatap banka tarafından gönderilen ihtarnameye ait tebliğ alındı belgesindeki sanığın eşine ait imza ile benzerlik göstermesi karşısında; suça konu çekteki keşideci imzasının sanığa ait olup olmadığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edildikten sonra çekin sanık tarafından düzenlenmediğinin anlaşılması halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 02.03.1992 gün ve 7/351-55 sayılı kararında açıklandığı üzere eylemden şikayet bulunduğu nazara alınarak, çeki keşide edenin tespiti ile hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması, kamu davası açılması durumunda davalar birleştirilip deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

SONUÇ : Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Old 09-01-2010, 13:19   #14
cmuk

 
Varsayılan

Suat Bey yayınladığınız kararları okudum, ancak bahsi geçen kararlarda dikkat edilirse çeki imzalayan kişi hakkında şikayetçi tarafın şüphesi ve akabinde şikayeti vardır. Pekiyi çeki şirketle alakası olmayan dışarıdan 3. bir kişi imzaladı o zaman mahkeme bu kişiyi nereden ve nasıl bir araştırmayla bulacak? Buna ihtimal vermiyorum. Bu durumda çeki kendi önünde keşide etiirmeyip, suş konusu çeke imzayı kendi önünde attırmayan alacaklı basiretli bir tacir gibi davranmamış oluyor. Dolayısıyla imza kendisine ait olmayan kişi de karşılıksız çek davasının yargılaması sonrası beraat ediyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tasfiye halindeki anonim şirkete karşı dava dadaş Meslektaşların Soruları 1 05-11-2008 23:17
Karşılıksız çıkan çek yapraklarında çek keşidecisinin bankaya karşı sorumluluğu hakarar Meslektaşların Soruları 1 12-08-2008 23:14
Limited Şirketlere Karşı Tebligat ve MBB Suçu Yerleşik Yabancı Meslektaşların Soruları 4 30-01-2008 20:09
Şirketlere usulsüz tebligat ile yapılan haczin geçerliliği Av. Gediz Eranıl Meslektaşların Soruları 5 21-05-2007 12:41
Limited Şirketlere Ortaklıktan Çıkarma MGDurbin Meslektaşların Soruları 7 18-02-2006 14:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04931307 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.