Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Şablonlaşan hukuk

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-01-2011, 23:04   #1
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan Şablonlaşan hukuk

Şablonlar yaşamınızda ne kadar yer tutuyor?

- Büromuzdayız. Hazırlanacak bir dava var. Açıveriyoruz "Belgelerim" klasörünü bilgisayarda, yıllarca yazıp da sakladığımız dilekçelerden elbet biri bu dava ile benzer; hooop, 5 dakikada dilekçe hazır.

- Duruşma salonu. Hakim kararı yazdırıyor. "Ordan kes kızım. Hah! Şimdi oraya yapıştır." Biz önümüzdeki ekrandan takip ediyoruz ama zavallı sanık narkozsuz bir ameliyatta gibi, sanki kendi bedeni kesilip yapıştırılıyormuş gibi, ne olup bittiğinden habersiz, kaygılı... Beş dakikada karar hazır, UYAP'a kaydediliyor. Aynı maddelerin uygulandığı binlerce karar, birbirinin aynı. Oysa cezanın kişiselleştirilmesi gibi birşeyler anımsıyorum...

- THS'de meslektaşların sorduklarını okuyoruz. Benzer konulara bakıyoruz; soru aynı, yanıt aynı...

- Gazetede, televizyonda haberler... Filmler, diziler... "Kişisel gelişim" kitaplarındaki "mucize" reçeteler... Okullarda sınav soruları... Aynı... İyi, tamam da, peki ya hukuk? Gelişiyor mu, benzeşiyor mu?

Ayna, ayna! Söyle bana: Bizden daha birörnek var mı?
Old 03-01-2011, 23:39   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Şablonlar yaşamınızda ne kadar yer tutuyor?

- Büromuzdayız. Hazırlanacak bir dava var. Açıveriyoruz "Belgelerim" klasörünü bilgisayarda, yıllarca yazıp da sakladığımız dilekçelerden elbet biri bu dava ile benzer; hooop, 5 dakikada dilekçe hazır.

- Duruşma salonu. Hakim kararı yazdırıyor. "Ordan kes kızım. Hah! Şimdi oraya yapıştır." Biz önümüzdeki ekrandan takip ediyoruz ama zavallı sanık narkozsuz bir ameliyatta gibi, sanki kendi bedeni kesilip yapıştırılıyormuş gibi, ne olup bittiğinden habersiz, kaygılı... Beş dakikada karar hazır, UYAP'a kaydediliyor. Aynı maddelerin uygulandığı binlerce karar, birbirinin aynı. Oysa cezanın kişiselleştirilmesi gibi birşeyler anımsıyorum...

- THS'de meslektaşların sorduklarını okuyoruz. Benzer konulara bakıyoruz; soru aynı, yanıt aynı...

- Gazetede, televizyonda haberler... Filmler, diziler... "Kişisel gelişim" kitaplarındaki "mucize" reçeteler... Okullarda sınav soruları... Aynı... İyi, tamam da, peki ya hukuk? Gelişiyor mu, benzeşiyor mu?

Ayna, ayna! Söyle bana: Bizden daha birörnek var mı?

Üstad, bu sorular... düşündürücü sorular...
aman ha sizi başka mecralara götürmesin.
Size ihtiyacımız var.
Old 03-01-2011, 23:43   #3
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Üstad, bu sorular... düşündürücü sorular...
aman ha sizi başka mecralara götürmesin.
Size ihtiyacımız var.

Mesela?

(Yazdıklarım, katılımın sağlanması için bilerek yarım bırakılmıştır. Örneğin daha içtihatların şablonlaşması, içtihatları esas alan yargılamanın da sırf bu nedenle birörnek oluşu var. Var oğlu var...)
Old 03-01-2011, 23:49   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Şablonlar yaşamınızda ne kadar yer tutuyor?

- Büromuzdayız. Hazırlanacak bir dava var. Açıveriyoruz "Belgelerim" klasörünü bilgisayarda, yıllarca yazıp da sakladığımız dilekçelerden elbet biri bu dava ile benzer; hooop, 5 dakikada dilekçe hazır.

- Duruşma salonu. Hakim kararı yazdırıyor. "Ordan kes kızım. Hah! Şimdi oraya yapıştır." Biz önümüzdeki ekrandan takip ediyoruz ama zavallı sanık narkozsuz bir ameliyatta gibi, sanki kendi bedeni kesilip yapıştırılıyormuş gibi, ne olup bittiğinden habersiz, kaygılı... Beş dakikada karar hazır, UYAP'a kaydediliyor. Aynı maddelerin uygulandığı binlerce karar, birbirinin aynı. Oysa cezanın kişiselleştirilmesi gibi birşeyler anımsıyorum...

- THS'de meslektaşların sorduklarını okuyoruz. Benzer konulara bakıyoruz; soru aynı, yanıt aynı...

- Gazetede, televizyonda haberler... Filmler, diziler... "Kişisel gelişim" kitaplarındaki "mucize" reçeteler... Okullarda sınav soruları... Aynı... İyi, tamam da, peki ya hukuk? Gelişiyor mu, benzeşiyor mu?

Ayna, ayna! Söyle bana: Bizden daha birörnek var mı?

Sayın Aladağ, öncelikle "düşüncenize sağlık"; teşekkürler

- 10 yıllık meslek hayatımda "haciz ihbarnamelerine itiraz" dilekçelerim haricinde aynı dava dosyamın yeni dilekçesini yazarken, aynı dosyanın eski dilekçeleri de dahil olmak üzere kopyala yapıştır yaptığım dilekçem olmadı ve dava dosyalarımda yeni dilekçe ibraz etmem gerektiğinde dosyayı hep tekrar okumuşumdur İyi mi yapıyorum bilmiyorum (vakit kaybı olduğu konusunda meslektaşlarımdan çok eleştiri aldım) Lakin -ayrıntılar elinizde ise, doğru soruları sormuşsanız- hiçbir dava konusu birbirinin aynısı olamaz ve dava yürümekte ise, aynı yerde saymıyorsanız yeni dilekçeniz, eskisi ile aynı olamaz, olmamalı (diye düşünüyorum )

- Bu 2. konuda "yazdıklarınızdan maada" 2 kez hukuk mahkemelerinde şok yaşadım; duruşmam vardı ve mahkeme salonunda sıramı bekliyordum; karar celsesine çıkanların (???) "kararları yazılmış ve hazırdı" ; sadece üst tarafa, gelen davacı ve davalı vekillerinin isimleri yazılarak çıktı alınıyordu

- THS de meslektaşlar, soru sormadan önce araştırmıyorlar çoğu zaman ve evet soru aynı... daha da önemlisi ayrıntılar meslektaşta saklı

- Gelişip gelişmediği benzeşip benzeşmediği hakkında yorum yapma hakkımı saklı tutarak "bence" dönüyor, dönüşüyor... Aynı noktaya gelip tekrar dönmek ve durmadan bu döngüyü sağlamak çabasında (gibi geliyor bana )...

Söylenecek, yazılacak çok şey var aslında...

Tekrar teşekkürler;

Saygılar...
Old 03-01-2011, 23:53   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Mesela?

(Yazdıklarım, katılımın sağlanması için bilerek yarım bırakılmıştır. Örneğin daha içtihatların şablonlaşması, içtihatları esas alan yargılamanın da sırf bu nedenle birörnek oluşu var. Var oğlu var...)

Konuya ilişkin kanaatim sizinle tabiki aynı Üstadım.

Sizin bir yere gideceğiniz yok çok şükür; ben konunun bulunduğu yere nazaran (hukuk sohbetleri) size hafifçe "takılmış" bulundum akşam akşam biraz tebessüm edelim diye...

Saygılarımla.
Old 03-01-2011, 23:59   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Mesela?

(Yazdıklarım, katılımın sağlanması için bilerek yarım bırakılmıştır. Örneğin daha içtihatların şablonlaşması, içtihatları esas alan yargılamanın da sırf bu nedenle birörnek oluşu var. Var oğlu var...)

Şablon yazıldıktan sonra "somut olayda" v.b. şekilde başlayan ve şablonla bağıntı kurmaya dahi ihtiyaç duymayan, gerekçe var gibi görünen ama aslında gerekçesi olmayan içtihatlar...

Saygılar...
Old 04-01-2011, 00:10   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Şablon yazıldıktan sonra "somut olayda" v.b. şekilde başlayan ve şablonla bağıntı kurmaya dahi ihtiyaç duymayan, gerekçe var gibi görünen ama aslında gerekçesi olmayan içtihatlar...

Saygılar...

Dahası; yasalar değişti, örneğin tutuklama gerekçeleri hiç değişmedi: "Atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu..."
Yine örneğin Yargıtay'ın onama gerekçeleri: "Oluşa uygun..."

Hani deniyordu ya, "Yargılamanın adil olması yetmez, adil görünmelidir de...": yoksa biz sadece adil görünmesini mi sağlamaya çalışıyoruz, "-miş" gibi yapıyoruz?
Old 04-01-2011, 00:20   #8
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Şablon yazıldıktan sonra "somut olayda" v.b. şekilde başlayan ve şablonla bağıntı kurmaya dahi ihtiyaç duymayan, gerekçe var gibi görünen ama aslında gerekçesi olmayan içtihatlar...

Saygılar...

Hakimler bir "altlama makinesine", katipler "kes-yapıştır operatörü" ne dönüşüyor gitgide. Adalet mekanizması da insana dair şeyler üretmeyi çoktandır bir kenara bıraktı. Açılışı yapılacak adliyelerin metrekarelerinden ve teknik donanımlarından bahsediliyor alayı vala içinde; bir fabrikanın üretim kapasitesinden bahseder gibi sanki...

Geride dönüşemeyen, yönünü yitirmiş, adalet için çırpışan kanatları kırık, pusulasız, renksiz, kendini yeniden ve dava dava, dosya dosya yaratma yetisinden yoksun, kıvrımdan kıvrıma girip sarmaşık gibi, güçlü ve adil elleriyle yargı konusunu ve yurttaşını kavramaktan uzak bir "hukuk" kaldı elimizde, bir "hukuk benzeri" kaldı elimizde...

Saygılarımla.
Old 04-01-2011, 00:20   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Dahası; yasalar değişti, örneğin tutuklama gerekçeleri hiç değişmedi: "Atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu..."
Yine örneğin Yargıtay'ın onama gerekçeleri: "Oluşa uygun..."

Hani deniyordu ya, "Yargılamanın adil olması yetmez, adil görünmelidir de...": yoksa biz sadece adil görünmesini mi sağlamaya çalışıyoruz, "-miş" gibi yapıyoruz?

Mevcut delil durumu, atılı suçu nasıl oluşturmuş ne yerel mahkeme kararında belli, ne yargıtayın kararında....

Bir sürü temyiz nedeniniz var, hiçbirine cevap yok... Yerel Mahkeme kararında gerekçe yok, temyizi nasıl yazacaksınız belli değil...

Yargıtayın kararındaki gerekçelerde somut olayla hiç alakası olmayan bir sürü kanun maddesi ve doktrinden bahseden ve bozma/onama kararını bağladığında gerekçesinin ne olduğunu anlamak için ekstra çaba sarf ettiğiniz içtihatlar...

Ve günde 50-60 dosyanın duruşmasına çıkan hakimler ve Yargıtayda sırasını bekleyen/bir sonraki yıla devredilen binlerce dosya...

Adil görünmek... "mış" gibi bile yapmıyoruz sanki
Old 04-01-2011, 00:31   #10
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Mevcut delil durumu, atılı suçu nasıl oluşturmuş ne yerel mahkeme kararında belli, ne yargıtayın kararında....

Bir sürü temyiz nedeniniz var, hiçbirine cevap yok... Yerel Mahkeme kararında gerekçe yok, temyizi nasıl yazacaksınız belli değil...

Yargıtayın kararındaki gerekçelerde somut olayla hiç alakası olmayan bir sürü kanun maddesi ve doktrinden bahseden ve bozma/onama kararını bağladığında gerekçesinin ne olduğunu anlamak için ekstra çaba sarf ettiğiniz içtihatlar...

Ve günde 50-60 dosyanın duruşmasına çıkan hakimler ve Yargıtayda sırasını bekleyen/bir sonraki yıla devredilen binlerce dosya...

Adil görünmek... "mış" gibi bile yapmıyoruz sanki

Alıntı:
Geride dönüşemeyen, yönünü yitirmiş, adalet için çırpışan kanatları kırık, pusulasız, renksiz, kendini yeniden ve dava dava, dosya dosya yaratma yetisinden yoksun, kıvrımdan kıvrıma girip, sarmaşık gibi güçlü ve adil elleriyle yargı konusunu ve yurttaşını kavramaktan uzak bir "hukuk" kaldı elimizde, bir "hukuk benzeri" kaldı elimizde...

Üstadım, bahsettiğim ve isabetle bahsettiğiniz böyle bir yargının, bu haldeki bir yargıcın ve ortaya çıkardıkları karar ve içtihatlara yansıyan "hukukun", kökeni yargılamanın devlete tevdii ve teslimine, hukukun toplumsal meşruiyetine kadar uzanan, adeta hukuki bir turnusol işlevi gören, girift, deruni yargısal/psikolojik unsurları olan "gerekçe" kavramının hakkını bihakkın verememesi doğal sonuç oluyor; kaza geliyorum diyor bu defa...

Saygılarımla.
Old 04-01-2011, 09:33   #11
Adli Tip

 
Varsayılan

5-6 yıl önce İzmir'de bir duruşmaya girmiştim.

Hakime hanım, "duruşmayı bitiyorum" dedi ve sonrasında zabıt katibine şuna benzer şeyler söyledi, "4 4, sonra F8, F3 bir de F6 ekle"

Ben kararın tefhim edilmesini bekleyen boş gözlerle hakime bakarken, hakime hanım da, "duruşma bitti dedik, bu adam niye orda hala ayakta bekliyor" dercesine bakıyordu bana...

Boş bakışımı "Eee, yani?" dercesine bakışına dönderince, hakime hanım durumu anladı ve "pardon avukat bey, siz şehir dışından geliyordunuz değil mi; bu kısa yolları artık avukatlar da öğrendi, biz de alıştık, kullanıyoruz" diyerek kararını açıkladı...
Old 04-01-2011, 09:41   #12
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
5-6 yıl önce İzmir'de bir duruşmaya girmiştim.

Hakime hanım, "duruşmayı bitiyorum" dedi ve sonrasında zabıt katibine şuna benzer şeyler söyledi, "4 4, sonra F8, F3 bir de F6 ekle"

Ben kararın tefhim edilmesini bekleyen boş gözlerle hakime bakarken, hakime hanım da, "duruşma bitti dedik, bu adam niye orda hala ayakta bekliyor" dercesine bakıyordu bana...

Boş bakışımı "Eee, yani?" dercesine bakışına dönderince, hakime hanım durumu anladı ve "pardon avukat bey, siz şehir dışından geliyordunuz değil mi; bu kısa yolları artık avukatlar da öğrendi, biz de alıştık, kullanıyoruz" diyerek kararını açıkladı...

Ve siz de F11'e basıp temyiz ettiniz değil mi?
Old 04-01-2011, 09:55   #13
Gemici

 
Varsayılan

Teşekkürler Sayın Aladağ,
işe gitmeden önce THS'de ne var bir bakayım derken mesajınıza gözüm takıldı.

Soru 'tavuk mu yumurtada, yumurta mı tavuktan çıkar' tütünden bir soru:
'Hukuk mu şablonlatştı, hukukçular mı şablonlaştı?'

'Şablonlaşma sadece hukuk uygulamasında mı var, yoksa yaşamımız mı şablonlaştı?'

'Internetin şablonlaşmaya katkısı ne?'

'Hukukçuları, hukuku şablonlaştırmaya yüksek yargı mı götürüyor, yoksa hukukçular mı(uygulayıcılar) yüksek yargıyı şablonlaştırmaya götürüyor?'

'Bu şablonlaşma olgusu 'hukuk eğitiminin' bir sonucu mu?'

'Mecelle'leşme kafamızdan çıkmadı mı daha, yoksa yeniden mi zuhur etti?'

Tartışmaının devamını işyerinden takip ederim. İzi günler konuyu şimdi takip eden dört THS'liye ve diğerlerine.

Saygılarımla
Old 04-01-2011, 10:25   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bir söz vardır, hepimiz kullanırız: "Fabrikasyon..." deriz, yapılanı küçümseriz. Çünkü özele indirgenmiş bir işlem yoktur, yapılanların hepsi muhatabı olan kişiye birebir uysun veya uymasın, aynıdır.

Bir diğer sözümüz ise:" El emeği, göz nuru..." dur. Emek vardır, kişiye indirgenmiş özen vardır. Hususiyet söz konusudur.

Eserin asli unsuru, malumunuz hususiyettir. Hususiyeti olmayan her şey sıradan olur, tatsız olur, tuzsuz olur.

Hukuk da el emeği, göz nuru ister. Özen ister. Saygı ister! özen gösterilen, sahibinin hususiyetini içeren her dilekçe bir eserdir.

O halde; şablonlaşan yargı veya hukuk değil, (tamamen) insandır.

P.S:

Acilllll, Acilllll, Acilll!

Hazırda şablon bir cevabı olan arkadaşlardan yardım rica ediyorum!
Old 04-01-2011, 10:34   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Şablon yazıldıktan sonra "somut olayda" v.b. şekilde başlayan ve şablonla bağıntı kurmaya dahi ihtiyaç duymayan, gerekçe var gibi görünen ama aslında gerekçesi olmayan içtihatlar...

Saygılar...
Şu an önümde bir dilekçe var üstadım. Bir meslektaşımız yazmış. Dilekçenin bir kısmı kendi cümlelerini içerirken, hemen altında (belli ki) müvekkilinin notlarından kopyalanmış biçimde. İzninizle "aynen" birebir yazıyorum, tüm cümle, kelime, harf ve imla aynen dilekçedeki gibidir :

Alıntı:
"2- Müvekkilim işe başladığı tarihten iş akdinin haksız fesih tarihi olan 31.12.2XXX tarihine kadar sabah saat 8.30 da işbaşı yapmış, akşam saat 18.30.da işi bırakmıştır. Öğleyin bir saat mola verilirdi. İşyerinde öğle yemeği vardı. Müvekkilim günde 10 saat çalışırdı. Ayrıca fazla çalışma ücretleri işveren tarafından ödenmemeiştir. Müvekkilim fazla çalışma sebebiyle, fazla çalışma ücreti alacağı olarak, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik XY.00TL talep ediyoruz."

Buyrun... En taze somut örnek.
Old 04-01-2011, 10:35   #16
detay82

 
Varsayılan

Kanımca, olaya ve hukuka uygun olduğu sürece şablonlar zaman ve emek yönünden tasarruf sağlayacaktır. Bu, spesifik konulara daha fazla zaman ve emek ayrılmasına yardımcı olacaktır.
Şablonlar, belli tecrübe, deneme-yanılma ve araştırmalar sonucu oluşmaktadır, bunlar bir bakıma hukuksal birikimdir. Teknoloji, yargılamaya bu konuda ciddi kolaylıklar sunmaktadır. Eskiden olsa daktiloyla yazılan sayfalarca layihaları tozlu raflarda zorlukla bulup tekrar tekrar yazmak gerekirken, şimdi masaüstündeki klasöre bir tıklamanız yeterli, yılların sonucunda oluşan bilgi ve dilekçe hazineniz elinizin altında.
Örneğin bire bir benzer bir olaya ilişkin davası olan bir avukatın, başarıya ulaştığı, eski davasındaki yoğun araştırmalar, çözümlemeler sonucu oluşturduğu dava dilekçesini kullanması, taktik ve stratejilerini uygulaması ciddi bir emek ve zaman tasarrufu sağlayacaktır.
Nüfus davaları, hasımsız davalar gibi davalarda, genel olarak, belli şablonların kullanılması hem hakim ve tarafların dava dilekçelerini incelemelerini kolaylaştıracak hem de süratli karar verilmesine neden olacaktır.
Tekrar Amerika'nın keşfindense başka yerlerin keşfine çalışmak daha geliştirici bir yöntem olacaktır.
Bütün hukuki olayları aynı şablona sokmak imkansızdır. Bazı olaylar ve hukuksal dayanakların kesişimi parmak izleri gibi benzersiz olabilmektedir.

Saygılarımla.
Old 04-01-2011, 10:44   #17
detay82

 
Varsayılan

Sayın Av. Mehmet Saim Dikici,

Bahsettiğiniz dava dilekçesi eğer, şu ana kadar iş davalarında oturmuş şık, açık, net ve anlaşılır metinlerden (şablonlardan) alıntı yapılarak, boş yerler doldurularak hazırlansaydı meslektaşımız bu hataya düşmezdi. Ancak şablonlarda bile özenin elden bırakılmaması gerekmektedir.

Saygılarımla.
Old 04-01-2011, 11:02   #18
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ismaildeger
Sayın Av. Mehmet Saim Dikici,

Bahsettiğiniz dava dilekçesi eğer, şu ana kadar iş davalarında oturmuş şık, açık, net ve anlaşılır metinlerden (şablonlardan) alıntı yapılarak, boş yerler doldurularak hazırlansaydı meslektaşımız bu hataya düşmezdi. Ancak şablonlarda bile özenin elden bırakılmaması gerekmektedir.

Saygılarımla.

Sayın meslektaşım,

Haklısınız, şablon kullanırken bile özen şart. "Şablonlaşan insandır." derken de kastım az çok bu yöndedir.

Ama ben şablonun her türlüsüne karşıyım. Hukuki ifadeler birbirinin aynı olmamalıdır. Aksi takdirde bir müddet sonra yazana da okuyana da bıkkınlık gelir. Bazı ayrıntılar, o da alışılan şablon içinde sanılıp atlanabilir. Önemli bir farklı ifade, "zaten bunu başka dilekçesinden okumuştum" diyerek okunmayabilir.

Saygılarımla.
Old 04-01-2011, 11:24   #19
detay82

 
Varsayılan

Bence meselenin özünde şablonlaşma değil yozlaşma var.
Bazı konularda şablonlaşma artık yerleşmiştir.
Düşünün bizim gibi hukukçu olan noterlerin her işlemi tekrar yazdığını, şablon kullanmadığını, sistem kilitlenir, o halde bile saatlerce sıra bekleniyor,
Yargıtay, yukarıda bahsedildiği üzere, kanımca hukuki bir şablon olarak bile kabul edilemeyecek basitlikte kararlara imza atmasına rağmen dosyalar yıllarca Yargıtay dan dönmemekte, ceza davaları zamanaşımı nedeniyle düşmektedir, bir de kendi sözde şablonlarına uymadan ayrıntılı karar yazdıklarını düşününce ağır aksak yürüyen yargının tamamen çökeceğini, kaosun önüne geçilemeyeceğini düşünmekteyim.
Burada mesele şablonlar değil yozlaşmadır, bunun kaynağı da en başta devlettir, maliye den adalete ayrılan bütçedir, sonrasında uygulamadır.
Sağlıklı bir hukuk sistemi için şablonlardan değil, şarbonlardan kurtulmalıyız!

Saygılarımla.
Old 04-01-2011, 11:36   #20
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
...Gazetede, televizyonda haberler... Filmler, diziler... "Kişisel gelişim" kitaplarındaki "mucize" reçeteler... Okullarda sınav soruları... Aynı... İyi, tamam da, peki ya hukuk? Gelişiyor mu, benzeşiyor mu?
Cengiz Bey yine "aslında ne kadar da haklı" dedirtecek bir konuyu iredelemişsiniz, tebrikler.. Şablonların ardında sürüp giden bir hayatın esiriyiz sanki. Bunu, ne yaparsak yapalım monotonluktan kurtulmanın hiçbir yolu olmadığı şeklindeki anlayışa benzettim. Sahi, şablonlardan kurtulmanın yolu yok mu?

İşte size “şablonlaşmaktan ari” bir avukatın yazdığı dava dilekçesinden aynen kesitler: “…Biz çocuğumuzu koz olarak kullanmadık. O bizim müşterek çocuğumuzdur… Biz ailemize parasal yardım yapmadık. Aksine ailem ailemize parasal yardım yapmıştır…O tarihte evden dışarı çıtım. Bir süre sonra eve döndüğümde kapı açılmadı, eve alınmadık…Bizi böylece aileye böylebir numara ile evden uzaklaştırılmış oldum…”

Sanırım şablonları reddederek çözümü bulan meslektaşımız, her olayın kendine özgülüğünden istifade ederek müvekkiliyle özdeşleşmiş, vekil olacağıma asil olurum demişMüvekkili adına değil müvekkiliymiş gibi yazmış. Hep bu şekilde yazıyor olduğunu varsayarsak en azından dilekçe yazımı konusunda şablonlardan sıyrılmış
Old 04-01-2011, 12:18   #21
avmurat

 
Varsayılan

Malumunuz yeni düzenleme ile prim edemelerimiz SSK'dan Bağ-Kur'a aktarıldı.Ancak benim aktarma işlemim yapılmamış.Bu nedenle Bağ-Kur'a gittim. Bana bir dilekçe örneği verdiler.Bunu imzalayın getirin dediler. Büroda dilekçeyi okuduğumda ciddi imla hataları ve eksiklikler gördüm.Ben de kendim yeni bir dilekçe yazdım.Öğleden sonra bu dilekçem ile gideceğim.Korkum bu dilekçemin matbu olmaması nedeniyle kabul görmemesi.Bakalım ne olacak...
Old 04-01-2011, 12:57   #22
suskun_juliette

 
Varsayılan

Stajyer avukatım.Gözlemlediğim kadarıyla kes-kopyala-yapıştır usulü ile dilekçeler acelecilikle hazırlanıyor.Oysa ki her olay kendine özgü nitelikler barındırır.Bizlere hukuk okuduğumuzda, "İşiniz çok zor, ezberinizin çok iyi olması gerekiyor." dendiğinde "Kanunlar şablon değildir, somut olaya aynen uygulanamaz, yorumlamak, olayı irdelemek ve en uygun düşen ibarelerle ele almak gerekir" demiyor muyduk? Ayrıca avukat dilekçeyi de üşenmeyip yazamıyorsa, mesleğini bıraksın daha kolay işlere yönelsin. Zira adalet için öyle bir savunucuya ihtiyaç yoktur.

İnternet ortamında birçok dilekçe örneği yer almaktadır. Şuan kulaktan dolma hukuk bilgisiyle bile savunma dilekçesi yazılabilir.O zaman bizim farkımız nerede ortaya çıkmaktadır?

Basite kaçmak, kişiyi hantallaştırır.
Old 04-01-2011, 12:59   #23
suskun_juliette

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici



Buyrun... En taze somut örnek.



Avukat ve müvekkilin müthiş düeti
Old 04-01-2011, 15:05   #24
ofaruko

 
Varsayılan

Bu konuya dikkat çektiği için Sn. Cengiz ALADAĞ'a teşekkür ediyorum ve Sn. Mehmet Saim DİKİCİ'nin çağrısına kulak vererek tartışmaya şablon bir cevapla katılmak istiyorum:
"Farklı olmak suçsa, bu suça ortak olun!"
Old 06-01-2011, 17:06   #25
Av.Burak Kırşehir

 
Varsayılan

Dilekçelerin şablonlaşması konusunda görüşlere katılıyorum. Olaylar ne kadar benzer olsa da her ayrı dosyada en başından itibaren dilekçe yazmak benim için de bir alışkanlık. Bazen aynı konudaki davalarda, karşı tarafın bir ifadesinden daha önce araştırma gereği görmediğim bir husus aklıma takılabiliyor ve bu hususu da araştırıyorum. Dolayısıyla yeni dilekçe zenginleşmiş oluyor.

Öte yandan sözleşmelerin hazırlanması konusunda şablonlaşmaya karşı olduğumu söyleyemem. Özellikle yetki, tebligatlar, uygulanacak hukuk, mücbir sebep gibi genellikle sözleşmenin özü değil yan hususlarla ilgili konularda hazır şablonları kullanmak kolaylık sağlıyor.
Old 21-01-2011, 23:42   #26
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yeni Borçlar Kanunu'nda "genel işlem koşulları" şeklinde bir düzenlemeye gidilmiş:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=8765

Sözleşmelerde şablonların bir kısmına son verebilecektir (diye düşünüyorum ). Sözleşme hazırlarken kopyala-yapıştırlara dikkat Şablonlaşana kadar netten de indirilmez şimdi ; e bazen avukata da ihtiyaç var

Saygılar...
Old 22-01-2011, 00:25   #27
Av.Burak Kırşehir

 
Varsayılan

Epey zaman önce tasarı üzerinde bir kuruma görüş hazırlarken çalışmıştım. Genel işlem şartları noktasındaki düzenleme oldukça yerinde gibi gelmişti o dönemde. Yeter ki, hukuku uygulanabilir kılsınlar, üşenmez yazarız İnternetten indirilen şablonların doğrudan kullanılmasına açıkcası ben de karşıyım. Bakalım yeni yasamız ne kadar etkileyecek bu durumu
Old 06-02-2011, 23:53   #28
GECE

 
Varsayılan

Hızlı yaşam, hazıra konma, farklı olanı denemeyi riskli bulma vs vs... Gerekçeler çoğaltılabilir elbet. Giderek hayatın şablonlaştığı söylenebilir. Hukuk da bu şablonlaşmadan nasibini alanlardan... Şablonlar fikir verici olmalı sadece... Yeni üretimleri, farklı fikirleri doğurmaya engel olmamalı...
Old 09-02-2011, 10:16   #29
ali ekmekçi

 
Varsayılan

vakit nakittir...Saim Bey fazla mesaiyi en yaratıcı şekilde sürekli başka cümlelerle mi anlatacağız.bu anlamda ben de kes yapıştırı çok kullanırım.zira gelen uyuşmazlıların çoğu da kes yapıştır şeklinde.
Old 09-02-2011, 16:51   #30
philomelion

 
Varsayılan

Kopyala - yapıştır yapıyorsak dahi en azından bir kere kontrol etmek gerek.

Yakın zamanda, açtığım bir iş davasında davalı işveren vekili olarak dosyama sunulan cevap dilekçesinden bir örnek vermek istiyorum.

Davalı vekili sayın meslektaşımız baştan aşağıya kadar çok güzel bir biçimde müvekkil davacının iş akdinin haklı olarak feshedilidğini, kıdem tazminatı hakkı bulunmadığını vs. vs. yazdıktan sora üzerinden yazdığı önceki dilekçenin sonuç ve istem kısmını "davanın reddi" olarak düzeltmeyi unutarak "davamızın kabulü ile davalının taşınmazdan tahliyesine" şeklinde bir istemle kıdem tazminatı davamıza cevap vermişti.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
KolayOfis - KolayTakip Hukuk Ofis Yönetiminde Yenilik Hukuk Yazılımı !!! Microdestek Ticari Duyurular 0 15-09-2009 12:54
Hukuk bürosunda çalışmak istiyorum (son sınıf hukuk öğrencisi - istanbul) duygu diker Adliye Duvarı 0 23-10-2007 18:35
selcuk üni.hukuk fakültesi ögrencisiyim: konyada hukuk bürosunda çalışmak istiyorum rabia. Adliye Duvarı 0 16-06-2007 23:56
Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi Kış 2007 sayısı Makaleler Listesi Av. Ramazan Çakmakcı Ceza Hukuku Çalışma Grubu 0 09-02-2007 21:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09922695 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.