isim benzerliği nedeniyle şüpheli konumuna düşen kişiniz tazmin isteği!

Sayın meslektaşlarım merhaba!Müvekkilim C.A. sadece isim benzerliği nedeniyle savcılığa ve vb çeşitli hazırlık aşamalarına davet edilmektedir.Söz konusu suçlamalar hırsızlık, dolandırcılık, evrakta sahtecilik gibi yüz kızartıcı suçlardır.Asıl şüpkelinin ise nüfusta kayıdı bulunmaktadır.Müvekkilim köyde yaşamakta olup bu tip durumlar takdir edersiniz ki oldukça rahatsız edici boyutlara ulaşmıştır.Bu rahatsızlığı maddi ve manevi giderim davasıyla isteme döksek , muhatap olarak kimi seçmeliyiz?

Maalesef bu tür açılıp reddedilen çok sayıda dava mevcut. Olması gerekeni sorarsanız kesinlikle tazminat davası kabul görmelidir. Her insanın olduğu gibi her kurumun da her işinde özenli olmak, eylem ve işlemleri ile bir başkasının zararına neden olmamak gibi yükümlülükleri olmalıdır. Fakat uygulamada ketum davranılıyor.

Saygılarımla.

Gerçek fail; Nüfus ta kayıtlı bulunduğuna göre, nüfus bilgilerinin de müvekkilinizin nüfus bilgileri örtüşmeyeceğine göre ; rahatsızlığı yaratan görevini özensiz yapan kamu görevlisinin olup ,sorumlu da onu istihdam eden kamu veya özel tüzel kişiliktir. kanaatimce dava; (görevli, devlet memuru ise ki ,öyle görülüyor) memurun bağlı bulunduğu bakanlığa yöneltilmelidir diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan av.egemen Sayın meslektaşlarım merhaba!Müvekkilim C.A. sadece isim benzerliği nedeniyle savcılığa ve vb çeşitli hazırlık aşamalarına davet edilmektedir.Söz konusu suçlamalar hırsızlık, dolandırcılık, evrakta sahtecilik gibi yüz kızartıcı suçlardır.Asıl şüpkelinin ise nüfusta kayıdı bulunmaktadır.Müvekkilim köyde yaşamakta olup bu tip durumlar takdir edersiniz ki oldukça rahatsız edici boyutlara ulaşmıştır.Bu rahatsızlığı maddi ve manevi giderim davasıyla isteme döksek , muhatap olarak kimi seçmeliyiz?

Hatice Hanım sorumu biraz aceleyle yazdığım için , asıl şahıs nüfusa kayıtlı DEĞİL , yazmam gerekirken kayıtlı yazmışım.Kusura bakmayın! Asıl şahısın nüfusta kaydı yok, büyük olasılıkla burda sahte bir kimlik düzenleme olayıyla karşı karşıyayız.Tazmin yolunun zayıf olduğunu düşünürsek, bu olayın tekrarını önlemek için acaba tespit davası gibi bir yola gidilebilir mi?

Kanımca bu durumda en sağlıklı yol; başlamış bulunan kovuşturma aşamasının -umarız takipsizlikle- sonuçlanmasını beklemek olacaktır. Bu aşamada müşteki tarafın eşgal tanımlaması ve müvekkilinizin eşgale uymadığı beyanları yahut suç tarihlerinde suç yerinde olmadığına dair beyan ve mümkünse delil sunumu gibi, müvekkiliniz hakkında tkipsizlik kararı verilmesini sağlayacak yollara başvurulmalıdır.
Umarız takipsizlik kararı çıktığında ve asıl fail tespit edildiğinde de, zaten bu kişiye karşı hem cezai hem hukuki pek çok yola başvurulabilecektir.
Ancak ilgili kamu görevlilerince yazılmış üst yazışmalarda maddi hata veya eksiklik yapılması gibi bir durum olmayıp, muhtemelen sahte kimlik düzenlemeden kaynaklı bir durum söz konusu ise; kanaatimce memurun sorumluluğuna gidilemez. İyi günler...